Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/54 E. 2019/47 K. 29.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/54
KARAR NO : 2019/47
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/01/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin evcil hayvan gıda, ürün ve aksesuarlarının toptan satış ve dağıtımı ile ilgili ticari faaliyetini sürdürmekte olduğunu, davalıya ticari iş kapsamında evcil hayvan gıda ve ürünleri satıldığını, her iki taraf arasında bugüne kadar süregelen ticari ilişki neticesinde müvekkili şirketin davalıdan 2.874,27-TL tutarında alacağının doğduğunu, borcun ödenmemesi üzerine Müvekkili şirket tarafından … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının iş bu takibe kötüniyetli ve haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile davalının yaptığı haksız itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya satılan ürünler nedeniyle kesilen faturalardan oluşan cari alacak bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 2.874,27-TL asıl alacacağın tahsili amacıyla 04/12/2017 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 09/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 11/12/2017 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyasının bilirkişiye tevdi ile dava, cevap, ibraz edilen deliller ve tarafların 2017 yılı ticari defter, kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağının olup olmadığı varsa miktarının ve faizin belirlenmesine karar verildiği, Muhasebe Finans Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 12/12/2018 tarihli raporda; İncelenen davacı şirkete ait 2017 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, Davacı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran 04.12.2017 takip tarihi itibariyle davalı yandan 2.874,27 TL alacaklı göründüğü, Davalı yan incelemeye gelmeyip ticari defterlerini ibraz etmediğinden, davalı ticari defterleri nezdinde herhangi bir inceleme yapılamadığı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacı şirket ticari defterlerinde, davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketlerinin 120 numaralı “Alıcılar” hesabında takip edildiği, anılan hesabın 10.11.2017 tarihi itibariyle 2.874,27 TL borç bakiyesi verdiği ve bu anlamda 04.12.2017 takip tarihi itibariyle davacı yanın davalı yandan 2.874,27-TL alacaklı olduğu, Davalı ticari defterlerini ibraz etmediği için davalı ticari defterleri nezdinde herhangi bir inceleme ve tespit yapılamadığı, Dava dosyasına sunulu olan ve davacı yanın davalı yana sattığı ürünler karşılığı düzenlemiş olduğu anlaşılan, 31.01.2017 tarihli … seri ve sıra numaralı 4.021,11 TL tutarlı, 16.03.2017 tarihli … seri ve sıra numaralı 6.912,46 TL tutarlı faturaların tetkikinde, faturaların “e-Arşiv Fatura” şeklinde düzenlenmiş olduğu, fatura üzerinde Sevk İrsaliyesi numaralarının yazmakta olduğu, davalının takibe karşı itiraz dilekçesinde, ticari ilişkiyi kabul ettiği, fatura ya da ürünlerin tarafına teslim edilmediği yönünde bir itiraz beyan etmediği, sadece ödemeleri, davacı şirketin çalışanı olduğunu iddia ettiği kişiye yaptığını beyan ettiği dikkate alındığında, davacı yanın fatura ve muhteviyatı ürünleri davalı muhatabına teslim etmiş olduğu kanaatine varılarak, davacının davalıdan kalan alacak bakiyesi olan 2.874,27-TL alacaklı olduğuna dair karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile davamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 574,85-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 196,34-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 160,44-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 71,80-TL ilk gider, 750-TL bilirkişi, 126-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 947,80-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/01/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır