Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/512 E. 2020/364 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/512 Esas
KARAR NO : 2020/364
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/05/2018
KARAR TARİHİ : 17/07/2020
BİRLEŞEN
…. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2018/1053 ESAS SAYILI DOSYASI
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/09/2018
KARAR TARİHİ : 17/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
ASIL DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili …-…. Hizmetleri’nin uzun yıllardır taahhüt ve kentsel dönüşüm projelerinde bulunduğu bölgede ciddi hizmetler sunan bir müteahhit olduğunu, davalı … – … ile müvekkili arasında 23.08.2017 tarihinde “İş Yapım Sözleşmesi” başlığı altında sözleşme tanzim edilmiş olduğunu, bu sözleşme kapsamında Davalı tarafın ana proje olan müvekkilinin almış olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesi dahilinde; Mutfak dolapları, 23 adet camlı oda kapısı, 112 adet camsız oda kapısı, 23 adet banyo dolabı, banyo ve wc kapıları yaparak anahtar teslim olarak tabir edilen tam ve eksiksiz işin yapılmasını üstlendiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında müvekkili tarafından davalı tarafa 21.11.2017 tarihinde avans ödemesi olarak … A.Ş. … San. Şubesine ait seri iki … No’lu keşidecisi … … olan 15.07.2018 keşide tarihli 15.000TL bedelli çek verilmiş olduğunu ancak o günden sonra müvekkiline karşı taahhütler veren ve yapması gereken iş ve işlemleri yapmayarak müvekkilini mağdur eden davalı yandan müvekkilince tüm talep ve ısrarlarına rağmen müspet cevap alınmadığını, davalı yanın sözleşmeye aykırı davranışı neticesinde müvekkili … tarafından yapılan defaatle taleplere rağmen davalı tarafça sözleşmeye aykırı şekilde edimini yerine getirmemiş olması sonucu … Noterliği’nin 09/04/2018 tarihli ve 10226 keşide tarihli ihtarnamesinin keşide edildiğini ve mevcut hususlar dahilinde çekin iadesinin talep edildiğini, mezkur ihtarnameye karşı menfi veya müspet bir girişimi olmayan davalının tavrı sebebiyle ettiği zararların da açık bir şekilde beyan edildiğini, avans ödemesi olarak yapılan çekin iadesi gerçekleşmez ise yasal yollara başvurulacağının ihbar edildiğini, iş bu davalarının konusunun menfi tespit olduğunu, davalı şahsın edimini hiç yada gereği gibi yerine getirmediğinin keşif, bilirkişi incelemesi ve ticari defter kayıtlarının tetkiki ile ortaya çıkacağını, müvekkili şirketçe avans çek ödemesi ile davalı şahsa avans çek tesliminin yapıldığının açık olduğunu, ancak davalı şahısça gerek taraflar arasında imzalanan sözleşmeye gerekse meri mevzuat hükümlerine aykırı şekilde yüklendiği işi yerine getirmediğini müvekkili şahısça tanzim edilen ihtarname ile de davanın başında da açık şekilde karine teşkil ettiğini, devam suretle yapılacak inceleme ile müvekkili şirkete karşı edimini borçlanan davalı şahsın edimlerini yerine getirmediğini yargılama aşamasında ispat edileceğini, bu sebeple avans ödemesi olarak verilen çekin müvekkilince ödenmesi halinde müvekkilinin telafisi imkansız neticeler ile karşılaşarak mağdur edilmiş olacağını, müvekkilinin mezkur çekin avans olarak verildiğinin taraflar arasında yapılan sözleşmenin 21.11.2017 tarihinde yapıldığı çek tesliminin de sözleşme imzalandığı tarihle aynı olan 21.11.2017 tarihinde teslim edildiği itirazdan uzak bir şekilde ortada olduğunu, iş bu husus kesin delil niteliğinde olduğunu beyanla, … A.Ş. … San. Şubesine ait Seri iki … No’lu keşidecisi … … olan 15.07.2018 keşide tarihli 15.000TL bedelli çekin icra takibine konu edilmemesi için İİK.nun 72/2.maddesi gereğince müvekkili bakımından muhatap bankaya ibrazı halinde ödenmemesi ve icranın durdurulması yönünden tedbir kararı verilmesi ile davanın kabulüne ve Mezkur çekten kaynaklı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve mezkur çekin iptaline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Birleşen Dava Davalısı … vekilinin 20/08/2018 tarihli beyan dilekçesinde özetle; Davacı yanca davalıya verilen çekin davalı tarafından müvekkiline alacağı karşılığında ciro edildiğini, müvekkilinin çeki bankaya ibraz etmesi sonucu karşılıksız çıkması üzerine çeki icra takibine koyduğunu, müvekkili tarafından başlatılan takibe karşı davacı yanca menfi tespit davası açıldığını ve müvekkilinin açtığı takibe tedbir konulduğunu, mahkemenin müvekkili tarafından başlatılan takibe karşı tedbir kararı vermesinin hukuka aykırı olduğunu, davacı ve davalı arasında gerçekleşmiş olan hukuki ilişki nedeniyle senedin verilmiş olmasının müvekkilini etkilemeyeceğini, çünkü senetlerde sebepten soyutluk ilkesi gereği senet ciro edilmişse, ticari hayatın güvenilirliği açısından senedin verilme sebebinin cirantalara karşı ileri sürülemeyeceğini, Mahkeme tarafından davacıya 01.08.2018 tarihinde 10 gün içinde müvekkili … aleyhine birleştirme talepli menfi tespit davası açılmasını aksi takdirde tedbirin kaldırılacağını bildirmesine rağmen müvekkiline karşı menfi tespit davası açılmadığını beyanla, tedbirin kaldırılması talep edilmiştir.
BİRLEŞEN DAVA:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: Müvekkili … Hizmetleri’nin uzun yıllardır taahhüt ve kentsel dönüşüm projelerinde bulunduğu bölgede ciddi hizmetler sunan bir müteahhit olduğunu, davalı …-… ile müvekkili arasında 23.08.2017 tarihinde “İş Yapım Sözleşmesi” başlığı altında sözleşme tanzim edildiğini ve iş bu sözleşme kapsamında davalı …’ın ana proje olan müvekkili şahsın almış olduğu kat karşılığı inşaat sözleşmesi dahilinde; mutfak dolapları, 23 adet camlı oda kapısı, 112 adet camsız oda kapısı, 23 adet banyo dolabı, Banyo ve WC kapıları yaparak anahtar teslim olarak tabir edilen tam ve eksiksiz işin yapmayı üstlendiğini ancak iş bu yükümlülüklerinin hiç birini yerine getirmediğini, …’ın halihazırda cezaevinde olduğu ve ilgili şahısça …’e mezkur çeki ticari hayat tabiri ile kırdırılmak suretiyle ciro edildiğini, … ile … arasında herhangi bir ticari ya da hukuki ilişki mevcut olmadığı ve …’ün bile bile borçlunun zararına hareket ederek müvekkili şahsı mağdur ettiğinin ispatlanacağını, müvekkili ve tanıklarca beyan edildiği üzere kazanç sağlamak maksadıyla doğrudan ödünç para veren …’ün müvekkiline karşı … ile birlikte hareket ederek herhangi bir hak ve alacağı olmadığı halde üçüncü kişi sıfatıyla hareket ettiğini, müvekkilinin doğrudan kanuni haklarını kullanmasının önüne geçmeye çalıştığını, … dinlenildiği takdirde …’ca tüm bu hususların ikrar edileceği beyanının …’ca müvekkiline iletildiğini, tüm bu hususların tarafların ticari defter kayıtları tetkiki, tanık anlatımları ve yapılacak bilirkişi incelemesi de ortaya çıkacağını beyanla, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/512 E. Sayılı dosyası ile dosyanın birleştirilmesine, 01.08.2018 tarihli ara karar dahilinde tedbirin devamına karar verilmesi, davanın kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2018 tarih ve E.2018/834 K.2018/1053 sayılı kararı ile dava dosyasının Mahkememizin 2018/512 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
GEREKÇE :
ASIL DAVA:
Davacı tarafından, … A.Ş. … San. Şubesine ait … No’lu keşidecisi … … olan 15.07.2018 keşide tarihli 15.000TL bedelli çekten dolayı, borçlu olunmadığının tespiti talebi açılmıştır.
Davacı taraf delillerini; İş Yapım Sözleşmesi, …. Noterliği’nin 09.04.2018 Tarihli ve 10226 Yevmiye No’lu ihtarnamesi, çek örneği, çek teslim belgesi, Yüksek Mahkeme kararları, yemin, tanık, bilirkişi, keşif, ticari defterler, fatura, sair her türlü evrak, sair her türlü yasal delil olarak belirtmiştir.
Davacı ile davalı … arasında “İş Yapım Sözleşmesi” adı ile sözleşme yapıldığı ve bu sözleşmede yapılacak işin bedeli olarak ödeme şeklinin 15/07/2018 vadeli 15.000 TL bedelli çek, 15/08/2018 vadeli 15.000 TL bedelli çek, 15/09/2018 vadeli 20.000 TL bedelli çek ile kalanın hesaplanıp 15/10/2018 vadeli çek ile hesabın kapatılacağının kararlaştırıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 09/04/2018 tarih ve 1226 sayılı ihtarname ile davalının sözleşme konusu edimlerini yerine getirmediği ve ilgili çeki iade etmediği için sözleşmenin feshedildiği ve dava konusu çekin iade edilmesini talep ettikleri bildirilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen … tarafından sunulan 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; incelenen davacı şirkete ait 2017-2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davacı yanın ticari defterlerinde davalı ile aralarında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı ve dava konusu edilen çekin davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, davalı yan incelemeye gelmeyip, ticari defterlerini ibraz etmediğinden, davalı defterleri üzerinde, dava konusu çekin kayıtlarda mevcut olup olmadığı yönünden herhangi bir tespit ve değerlendirme yapma imkanın bulunmadığı, dava konusu edilen çekin davacı tarafından davalı yana teslim edildiğine dair davalı yan kaşe ve imzasının yer aldığı 21.11.2017 tarih ve 39 sıra nolu adi tahsilat makbuzunun sunulu olduğu, makbuzda yer alan kaşe üzerindeki imzanın, sözleşmede yer alan davalı imzası ile benzer olduğu, dava konusu çekin tarih ve miktarının, sözleşmede yer verildiği gibi olduğu, davalı yanca davacı şirkete düzenlenmiş herhangi bir fatura olmadığı gibi, iş teslimine ilişkin bir belgenin de dava dosyasında yer almaması, ayrıca davalı yanın davaya cevap vermemiş olması karşısında, davacı yanın dava konusu çek yönünden davalı yana borçlu olmadığı belirtilmiştir.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Bilirkişi raporunda dava konusu edilen çekin davacı tarafından davalı yana teslim edildiğine dair davalı yan kaşe ve imzasının yer aldığı 21.11.2017 tarih ve 39 sıra nolu adi tahsilat makbuzunun sunulu olduğu, makbuzda yer alan kaşe üzerindeki imzanın sözleşmede yer alan davalı imzası ile benzer olduğu, dava konusu çekin tarih ve miktarının, sözleşmede yer verildiği gibi olduğu, davalı yanca davacı şirkete düzenlenmiş herhangi bir fatura olmadığı gibi, iş teslimine ilişkin bir belgenin de dava dosyasında yer almadığının belirtildiği görülmekle, avans ödemesi olarak verildiği anlaşılan dava konusu çekle ilgili davacı tarafın davalı tarafa borçlu olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
BİRLEŞEN DAVA:
Davacı tarafından, … A.Ş. … San. Şubesine ait … No’lu keşidecisi … … olan 15.07.2018 keşide tarihli 15.000TL bedelli çekten dolayı, borçlu olunmadığının tespiti talebi açılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesinde delillerini; Yüksek Mahkeme kararları, yemin, tanık, bilirkişi, keşif, ticari defterler, sair her türlü evrak, sair her türlü yasal delil olarak belirtmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 29/01/2020 tarihli dilekçede, …’ün hukuka aykırı şekilde haksız menfaat temini yolunda … ile ilişkisinin olduğunun …’ün ticaret erbabı olması münasebeti ile yapılacak defter incelemesi ve tanık anlatımları ile de ispatlanacağı beyan edilmiş ve tanık isimleri bildirilmiştir.
Tanık …; “… ile aynı meslekteyiz, ofisine gittiğimde ofiste sonradan isminin … olduğunu duyduğum kişi ve başka isimlerini bilmediğim kişilerin olduğnu gördüm, o esnada konuşulan şeylerle ilgili bilgim yoktur, …’ta konuşmaların dolap işiyle ilgili bir çek alışverişi olduğunu duydum, diyeceklerim bundan ibarettir…
Davacı vekili söz alarak; tanıktan …’ün o gün orada neden olduğu hususunda …’ın kendisine bir beyanda bulunup bulunmadığının sorulmasını istedi.
Tanık; hatırladığım kadarıyla … bana …’ün bir çek kırdırma nedeniyle orda olduğunu söyledi, dedi.
Davalı vekili tanıktan ofisteki kişilerin isimlerini karıştırıp karıştırmadığı ve net olarak isimleri hatılayıp hatırlamadığı ayrıca kişileri gördüğü takdirde hatılayıp hatırlamayacağının sorulmasını istedi.
Tanık; ofisteki kişilerin isimlerini … diye hatırlıyorum ama orda olan kişininde dolapçı olduğunun da söylendiği, ancak ordaki kişilerin isimlerini tam olarak hatırlamadığını görsede tanıyamayacağını söyledi.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık …: “…’la yapılan sözleşmeyi ben hazırladım ve imzaya sundum, sözleşme nedeniyle avans çeki verildi ancak sözleşmeye konu yapılması gereken bir iş vardı yapılmadı, …’a da ulaşılmaya çalışıldı ancak ulaşılamadı, …’ün …’la ortak çalıştığını biliyorum, diyceklerim bundan ibarettir…
Davacı vekilinin talebi üzerine Tanıktan soruldu; Babamın …’le herhangi bir konuşmasına şahit olmadım, …’ün şahsi bir işi olduğunu düşünmüyorum, sadece işinin çek tahsili olduğunu biliyorum, …’le karşılaşmadım, dedi.
Davalı vekilinin talebi üzerine soruldu; …’la …’ü bir arada görmedim, … İLE …’ün çek tahsiline yönelik işlerden dolayı zarar gören insanlar olduğunu duyduk” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… Vergi Dairesi’nin 03/10/2019 tarih ve 821094 sayılı yazısında, …’ün 28/04/2017 tarihinde … Mah. … sokak Dış Kapı No: … /İSTANBUL merkez adresinde gayrimenkul acentelerinin faaliyetleri faaliyetine başladığı ve 01/01/2019 tarihinde diğer terk olduğunun tespit edildiği, ayrıca … Mah. … sokak Dış Kapı No: … İç Kapı No: … Gaziosmanpaşa/İSTANBUL merkez adresinde 30/01/2019 tarihinde gayrimenkul acentelerinin faaliyetleri faaliyetine başladığı ve 23/07/2019 tarihinde nakil halinde terk olduğunun tespit edildiği, ancak nakil istenilen … Mah. … Sok. … Apt. No: … … Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından tutulan 12/09/2019 tarih ve … benzersiz kodlu yoklamada ödevli mükellefin tespit anında faal olmadığından ilgili vergi dairesi tarafından nakil işlemlerinin yapılamadığı belirtilmiştir.
Birleşen dava davalısı … vekili tarafından 12/07/2019 tarihli duruşmada “müvekkilim tacir değildir, müvekilim …’a tv ünitesi ve mutfak dolapları siparişi vermiştir, ödemeyide peşin yapmıştır ancak söz konusu tv ünitesi ve mutfak dolapları teslim edilmeyince oluşan alacağına karşılık çek ciro edilerek teslim alınmıştır, gerekirse sözleşmeyide dosyaya sunarız…” şeklinde beyanda bulunulmuş ve 30/07/2018 tarihinde sözleşme dosyaya sunulmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 818/1-e maddesi yollaması ile uygulanan 687/1 maddesinde “-(1) Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun…” hükmü yer almaktadır.
TTK 818/1-e maddesi yollaması ile çeklerde de uygulanacak olan 687/1 maddesine göre bedelsizlik iddiası çek keşidecisi ile çek lehdarı arasında ileri sürülebilecek bir konu olup bunun iyiniyetli yetkili hamile karşı ileri sürülmesine imkan bulunmamaktadır. Anılan hüküm gereği davacının şahsi def’ilerini birleşen dava davalısı …’e karşı ileri sürebilmesi için, birleşen dava davalısının çeki iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin, yani kötüniyetli olduğunun kanıtlanması gerekmektedir.
Tüm dosya kapsamı, dinlenen tanıkların beyanları değerlendirilmiş ve birleşen dava davalısının dava konusu çeki iktisap ederken bile bile davacının zararına hareket ettiği sübuta ermediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve İ.İ.K’nun 72/4.maddesinin “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez” hükmü gereği birleşen dava davalısının tazminat talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin 2018/512 E. sayılı dosyası ile görülmekte olan asıl davanın KABULÜ ile … A.Ş. … Sanayi Şubesine ait Seri iki … No’lu keşidecisi … … olan 15.07.2018 keşide tarihli 15.000TL bedelli çek yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Mahkememizin dosyası ile birleşen … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/834 E. sayılı dosyası ile açılan davanın REDDİNE ve 15.000-TL’sının %20’si oranında 3.000-TL’sı tazminatın davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince alınması gereken 54,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL harçtan mahsubu ile bakiye 18,50-TL’nin karar kesinleştiğinde davacıdan tahsiline,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak birleşen dosya davalısına verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.024,65-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 256,17-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 768,48-TL harcının asıl dosya davalısından tahsili ile hazineye gelir kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400-TL nispi vekalet ücretinin asıl dosya davalısından alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 292,07-TL İlk gider, 146,80-TL posta gideri, 700-TL bilirkişi ücreti ve olmak üzere toplam 1.138,87-TL yargılama giderinin asıl dosya davalısından alınarak davacıya verilmesine,
10-HMK 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, davacı vekilinin ve birleşen dava davalısının yüzüne diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/07/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)