Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/434 E. 2018/1308 K. 11.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/434 Esas
KARAR NO : 2018/1308

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2018
KARAR TARİHİ : 11/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 01.09.2010 tarihinde Elektrik Satış Sözleşmesi tanzim edildiğini, bu sözleşmenin 01/08/2012 tarihinde yapılan tadil protokolü ile devam ettiğini, davalı şirketin hukuk devleti ilkelerine aykırı olarak müvekkili şirketten 47 fatura ile toplam 79.087,59-TL kayıp kaçak bedeli ödemesi talebinde bulunduğunu ve bu bedelin davalı şirkete ödendiğini beyanla bu bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dağıtım şirketi olmadığını, dava konusu edilen bedellerin müvekkili şirket uhdesinde bulunmadığını, ilgili dağıtım firmasına ve kamu kurum ve kuruluşlarına ödendiğini, pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davanın … AŞ ne ihbarını talep ettiklerini, dava konusu bedellerin kanun yönetmelik ve EPDK kararlarına dayanmakta olduğunu, bu nedenle dava konusu bedellerin tahsilinin yasal olduğunu beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmilini talep etmiştir. İhbar edilen … 25/08/2015 tarihli cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme ve davalı tarafından tahakkuk edilen faturalar ve taraf defterleri incelenerek davacı tarafından davalıya kayıp kaçak bedeli olarak ödenen miktar hususunda rapor sunmak üzere … ile elektrikçi bilirkişi …’ye mahkememiz dosyası tevdi edilmiştir. Bilirkişiler Mahkememize sunmuş oldukları 14/10/2015 tarihli raporlarında davalının fatura tahakkuklarının ve kayıtlarının incelenmesi sonucunda davalının davacıdan 28.02.2011- 31.12.2014 döneminde kayıp bedeli adı altında toplam 79.087,59-TL tahsil ettiği, davacının ödemelere ilişkin olarak ihtirazi kayıt ibrazında bulunmadığı, raporun ilgili bölümlerinde arz edildiği üzere davalı tarafından davacının faturalarına yansıtılarak davalı tarafından davacıdan kayıp bedeli adı altında tahsil edilen tutarların davalı tarafından davacıdan haksız olarak tahsil edilmiş olduğu ve iadelerinin gerektiği, bu bağlamda davacı şirketin 23.01.2015 dava tarihi itibariyle davalı şirketten 79.087,59 TL alacaklı bulunduğu alacak tutarına 23.01.2015 dava tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunulabileceği sonuç ve kanaatine vardıklarını belirtmişlerdir. Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliği 4.maddesi 41.bendinde Serbest tüketiciyi: (…) “Kurul (EPDK) tarafından belirlenen elektrik enerjisi miktarından daha fazla tüketimde bulunması veya iletim sistemine doğrudan bağlı olması nedeniyle tedarikçisini seçme serbestisine sahip gerçek veya tüzel kişi” şeklinde tanımlamıştır. Bu tanıma göre serbest tüketici ve tacir olan olan davacının davalı ile yaptığı 01.09.2010 tarihli sözleşmenin ve 01.08.2012 tarihli tadil protokolünün ” Satış birim fiyatı ve fatura tutarının hesaplama yöntemi” başlıklı 19. maddesinde elektrik enerjisi birim satış fiyatının ne şekilde belirleneceğinin yazılı olduğu, belirlenen birim satış fiyatına ayrıca EPDK’dan onaylı kayıp birim fiyatının da ilave edileceği yazılıdır. 01.08.2010 tarihinde sözleşmenin tadil edilmesine rağmen davacı tarafından önceki döneme ait herhangi bir ihtirazı kayıt da konulmuş değildir. Davalı tarafından taraflar arasındaki sözleşmeye göre kayıp bedeli de ilave edilerek belirlenen birim fiyatlar üzerinden tahakkuk ettirilen faturalar davacı tarafından hiçbir itiraza uğramadan kabul edilerek herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden ödenmiştir. Borçlar Kanunu hükümlerine göre sözleşmelerde ahde vefa ilkesi esastır. Taraflar edimlerini sözleşme koşullarına göre yerine getirmek zorundadırlar. Taraflar arasındaki ihtilaf, öncelikle sözleşme hükümleri uygulanarak çözümlenmelidir. Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Mülga 6762 sayılı TTK.nun 23. ve halen yürürlükte olan 6102 sayılı TTK.nun 21. maddesine göre, bir faturanın alındığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, içeriği hakkında bir itirazda bulunulmamışsa bu içeriği kabul edilmiş sayılır. Buna göre taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre tarafların edimlerini yerine getirme yükümlülüğü bulunduğu, davacı tarafından davalıdan istirdadı talep edilen kayıp bedelinin, sözleşmenin tadil edilen 19. maddesi ve yasal bir kuruluş olan EPDK’nın belirlediği oranlara göre faturaya ilave edildiği ve dava tarihine kadar davalı tarafından tahakkuk ettirilen faturaların, miktar ve içreğine itiraz edilmeden ve herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden ödendiği ve fatura içeriklerinin davacı tarafından kabul edilmiş sayıldığından davalıya kayıp bedeli adı altında ödenen miktarın davalıdan istirdadının istenemeyeceği kanaati ile davanın reddine ilişkin mahkememizin 29/12/2015 tarih ve 2015/129 Esas 2015/800 Karar sayılı ilamı davacı tarafça temyiz edilmiş olmakla Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 13/03/2018 tarih ve 2016/20255 Esas 2018/2420 Karar sayılı ilamıyla “Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin istirdatı istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 Karar Sayılı kararı ve Dairemiz kararları ile Anayasanın Vergi ödevi Başlıklı 73. maddesindeki “… Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır…” şeklindeki düzenlemeye göre; kayıp-kaçak bedeli uygulamasının EPDK Kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne kadar ücret ödendiğinin bilinmesininde şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile kayıp-kaçak bedelinin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir. Ne var ki, uyuşmazlığın temyiz yolu ile Dairemize geldiği aşamada 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve dava konusu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişiklikleri, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak bedeli ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.” gerekçesiyle bozulmuş, dosyanın mahkememize gelmesi üzerine yeni bir esasa kaydı yapılmış, açık yargılamaya devam edilerek bozma ilamına uyulmuştur.
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin istirdatı istemine ilişkindir. Uyuşmazlıkla ilgili yargılama sırasında yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte dava konusuz kalmış olup dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesine ayrıca yapmış olduğu yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 35,90-TL karar ve ilam harcının davacıdan peşin alınan 1.350,62-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.314,72-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra davacının talebi halinde iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL harç, 279,00-TL dava gideri ve 1.400,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.714,90-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.11/12/2018

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır