Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/409 E. 2019/594 K. 14.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/409
KARAR NO: 2019/594

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/05/2018
KARAR TARİHİ: 14/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete araç tamir işlemleri yapmakta olduğunu, Yapılan hizmete ilişkin olarak müvekkilince davalı tarafa toplamda 69.102,80 TL tutarında faturaların tanzim edildiğini, Aradan geçen zaman zarfında, müteaddit sözlü talep ve uyarılara rağmen davalı tarafın müvekkiline olan borcunu ödemediğini, Bunun üzerine alacağı tahsil etmek üzere İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyet ile tüm borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile haksız itirazın iptaline, takibe konu 69.102,80-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacıya davaya konu icra takibi nedeniyle borcunun bulunmadığını, tarafların ticari defterleri incelendiğinde müvekkili şirketin davacıya borçlu olmadığının anlaşılacağını, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için; geçerli bir takip süresi içinde yapılan geçerli bir itiraz süresi içinde itirazın iptali davası açılmış olması davacının talepte bulunmasının yanı sıra itirazın haksız olması ve alacağın likit olmasının gerekmekte olduğunu öncelikle davacı tarafından yapılan takibin haksız ve ayrıca davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davaya konu alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirmekte, dolayısıyla işbu davada icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğinin açıkça ortada olduğunu, itirazın iptali davasının alacaklı aleyhine sonuçlanması durumunda alacaklının takibinin geçerli olması, süresinde itirazın yapılması ve itirazın iptali davasının açılması şartlarının gerçekleşmesi durumunda borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedileceğini, somut olayda kötü niyet tazminatı şartlarının oluşması nedeniyle müvekkili şirket lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerekmekte olduğunu, bu nedenlerle Davanın reddine, icra takibine konu alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen hizmet nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 69.102,80-TL asıl alacacağın tahsili amacıyla 16/02/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 20/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 22/02/2018 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce Dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2013-2017 arası yıllarına ait ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Davalı ticari defter ve kayıtlarının Ankara’da bulunduğunun bildirildiği görülmekle Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, Ankara Batı Adliyesinin 2018/86 talimat dosyasında aldığı talimat bilirkişi raporunda; Davalının 2013-2014-2015-2016 ve 2017 yılı Ticari defterleri ve dayanağı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini teyit etmekte olduğu ve delil niteliğine haiz olduğu, İcra takibine konu faturaların davalı defterinde kayıtlı olduğu, Davacının Kasko işlemlerinin,320.Satıcılar hesabının, 320.H.085 muavin hesabında, cari hesabının, 320.H.062 Muavin hesabında takip edilmiş olduğu, 16.02.2018 tarihi itibari ile, 320.H.085 muavin hesap bakiyesinin, 31.762,36.TL, 320.H.062 muavin hesabı bakiyesinin, 31.780,64.TL.olmak üzere Davacının toplam.63.543,00.TL.alacak bakiyesinin görülmekte olduğu bildirilmiştir.
Talimat raporu alındıktan sonra davacının ticari defter ve kayıtlarının incelenerek Yeminli Mali Müşavir Bilirkişi …tarafından sunulan 16/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Başlatılan takipte; 02.04.2013-27.08.2017 tarihleri arasında muhtelif 87 adet fatura bedelleri nedeniyle 69.102,80-TL asıl alacak talep edildiği, Ancak, takibe konu edilen 696,20 TL tutarındaki faturanın davalı şirketle ilgisinin bulunmadığı, bu nedenle takibe konu davalı şirket ile ilgili faturaların toplam tutarının 68.406,60 TL olacağı, anılan faturaların her iki taraf kayıtlarında da yer aldığı, Talimat yoluyla alınan bilirkişi raporuna göre; davalı şirket defterlerindeki davacı alacağının 63.543-TL olduğu, bu durumda, davacı tarafça takibe konu edilen faturalar toplamı ile davalı defterlerinde gözüken davacı alacak bakiyesi arasında 4.863,60-TL farkın bulunduğu, Davacı işletme usulüne göre defter kullandığından, anılan defterlerden bakiye tespitinin yapılamayacağı, bu nedenle talimat raporu ekinde yer alan cari hesap ekstrelerindeki işlemlerin irdelendiği, Rapor içinde detaylı bir şekilde açıklandığı üzere; 2013-2014 ve 2015 yıllarında davacı cari hesabına borç kaydedilen işlemlerle ilgili olarak talimat raporunda herhangi bir tespitin bulunmadığı, bahsi geçen borç kayıtları ve dayanağı belgelerin incelenmesi ile birlikte, 4.863,60-TL tutarındaki farkın açıklığa kavuşturulacağı ve davacı alacak miktarına yönelik sağlıklı bir sonuca ulaşılacağı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle çok sayıda faturanın düzenlenmiş olduğu, bu faturalar içinde yer alan takip ve dava konusu faturaların tümünün de işletme defterinde kayıtlı olduğu Ancak, takip ve dava konusu 02.09.2015 tarih, 75853 sayılı ve 696,20 TL tutarlı fatura Termikal Madeni Eşya … A.Ş. adına düzenlenmiş olup, davalı şirketle ilgisi bulunmamaktadır. Bu durumda; takibe konu edilen davacı faturalarının toplam tutarı (69.102,80 – 696,20) 68.406,60 TL olduğu, davalı şirketin ticari defterleri ve dayanağı belgeler ile yardımcı defterlerinin birbirini teyit etmesi nedeniyle delil niteliğine haiz olduğu, Davacının Kasko işlemlerinin 320.Satıcılar hesabının, 320.H.085 muavin hesabında, cari hesabının 320.H.062 muavin hesabında takip edilmiş olduğu, İcra takibine konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, 16.02.2018 Tarihi itibariyle; 320.H.085 Muavin hesap bakiyesinin, 31.762,36 TL, 320.H.062 Muavin hesap bakiyesinin, 31.780,64 TL olmak üzere, Davacının toplam 63.543,00 TL alacak bakiyesinin mevcut olduğu Talimat yoluyla alınan bilirkişi raporuna göre; davalı şirket defterlerindeki davacı alacağının 63.543-TL olduğu, bu durumda, davacı tarafça takibe konu edilen faturalar toplamı ile davalı defterlerinde gözüken davacı alacak bakiyesi arasında 4.863,60 TL farkın bulunduğu bu miktara yönelik ispat külfetini yerine getiremeyen davacının yemin deliline de dayanmadığı nazara alınarak Davacının davalıdan takibe konu fatura tutarı olan 63.543-TL alacağının olduğu kanaatine varılmıştır.
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Nolu takibe yönelik itirazının KISMEN İPTALİ İle takibin 63.543-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
2-Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 12.708,60-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.340,62-TL Harçtan peşin alınan 834,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.506,02-TL harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 7.339,73-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 870,50-TL ilk gider, 455-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.400-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.725,50-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 2.576,25-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır