Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/40 E. 2020/448 K. 15.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/40 Esas
KARAR NO : 2020/448
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/01/2018
KARAR TARİHİ : 15/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 14/12/2017 tarihinde davalı …’in … plakalı aracı ile müvekkillerinden…’nin eşi diğer davalıların annesi olan …’a çarparak ağır yaralanmasına sebep olduğu ve akabinde kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, müteveffa …’ın vefatından sonra müvekkili …’ın eşinin maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldığını, davalı işleten ve sürücüye ait … plakalı aracın 04/12/2017-2018 tarihleri arasında geçerli … poliçe numaralı trafik sigortasını düzenleyen davalı … şirketine 25/12/2017 tarihinde başvuru yapıldığını ancak cevap verilmediğinden bahisle kazada eşini ve annelerini kaybeden müvekkillerinin 6100 sayılı Kanunun 107.maddesi uyarınca destekten yoksun kalma tazminatı belirlenerek işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden sigortacı yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, sorumluluğun derecesine ve maddi zarar kapsamına göre miktarı belirlenecek manevi tazminat tutarının olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte işleten ve sürücüden tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Öncelikle davacının gerekli belgeleri müvekkiline ibraz etmeden Kanunda belirtilen başvuru şartını yerine getirmediğinden dava ikame hakkı bulunmadığını, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde 04/12/2017-2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitleri kapsamında olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece kusur durumunun tespiti ve aktüerya hesabı yapılması için bilirkişi raporu alınması gerektiğini, mahkemece davacının SGK’ndan kazaya ilişkin olarak rücu edilebilir herhangi bir ödeme alıp almadığının araştırılması gerektiğini, davacıların müvekkil şirkete müracaat ettiğini ancak gerekli evrakların tamamını ibraz etmediğinden tazminat hesaplanamadığından müvekkil şirketin faiz sorumluluğunun ancak dava tarihinden itibaren söz konusu olabileceğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazası nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan, manevi tazminatın davalı …’den tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; trafik kazası nedeniyle desteğini kaybeden davacıların bu zararlarını davalılardan tazminini talep edip edemeyeceklerine ve miktarı noktasında toplandığı anlaşılmıştır.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Taraflarca delil olarak; … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2018/168 Esas sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, poliçeler, hastane kayıtları, trafik kayıtları, hasar dosyası, mirasçılık belgesi, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak tanıklar …, … ve …’in dinlenmesine karar verilmiş olup, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasından tanıklara çıkartılan davetiye ile beyanları alınmakla;
Tanık … 20/09/2019 tarihli beyanında; ”Olay günü … pazarına gitmek için evinden çıktığını, pazara doğru gittiğinde pazarın henüz kurulmadığını, o esnada kazaya karışan aracın köyün içerisinde dolaştığını gördüğünü ancak aracın içerisindeki şoförü tam olarak göremediğini, daha sonrasında aradan biraz zaman geçtiğini, pazar yerine gitmek için tekrar yöneldiğini, bu esnada aynı aracı pazar yerine doğru gelirken gördüğünü, aracın önünden geçtiğini, kurulmuş olan pazar tezgatına doğru yöneldiğini, sonrasında aracın pazar tezgahının üzerine doğru çıktığını gördüğünü, pazar tezgahının başında ürün satın almak için bekleyen iki kadın olduğunu, aracın onları orda görmesine rağmen tezgahın üzerine doğru çıktığını ve orada bulunan kişilerin aracın altında kaldığını, aracın iki ön tekerinin ve arka tekerinin tezgahın başında duran ve vefat eden kişinin üzerinden geçtiğini kendi gözleri ile gördüğünü, aracın bu olayı gerçekleştirdikten sonra hiç hızını azaltmadan yoluna devam ettiğini, o esnada çarpmanın etkisi ile bir bayanın aracın altında kaldığını ve bir süre aracın altında sürüklendiğini, bu kişinin amcasının kızı olduğunu, olayın şoku ile şoföre uzaktan dur yapma diye bağırdığını ancak şoförün hiç bir şekilde duymadığını, hiç duraksamadan, hiç kaza yaşanmamış gibi arkasına bile bakmadan yoluna devam ettiğini, durup geride kalanlar ile hiç bir şekilde ilgilenmediğini, kaza sonrasında amcasının kızının ağır bir şekilde yaralandığını, diğer kişinin ise aradan 15 gün geçtikten sonra vefat ettiğini, vefat eden kişinin davacıların annesi olduğunu, kaza sonrasında kazaya karışan kişinin vefat eden kişi ile iletişime geçip geçmediğini, herhangi bir maddi yardımda bulunup bulunmadığını bilmediğini, iki bayanın da o gün pazara alışveriş yapmak için gelen kişiler olduğunu” beyan etmiştir.
Tanık … 20/09/2019 tarihli beyanında; ”Davacı tarafları tanımadığını, kazanın gerçekleştiği gün pazar tezgahını açmak için eşi ile birlikte …ne gittiğini, pazar tezgahını kurduktan belli bir müddet sonra bir aracın tezgahlarına çarpması neticesinde yere düştüğünü, kazanın ne şekilde gerçekleştiğini tam olarak görmediğini, olay sonrasında eşinin kendisine anlattığı kadarıyla bir aracın pazar tezgahına doğru yöneldiğini ve duraksamadan tezgahın üzerine çıktığını öğrendiğini, kazadan sonra kimlerin yaralandığını veya vefat ettiğini görmediğini, kaza nedeniyle şoka girdiğini ve kaza sonrası ambulansın kendisini alarak hastaneye götürdüğünü, kaza sebebi ile bacaklarından yaralandığını ve psikolojisinin ağır şekilde etkilendiğini” beyan etmiştir.
Tanık … 20/09/2019 tarihli beyanında; ”Tarafların hiç birinin tanımadığını, tarafların …’de oturduğunu, kendisinin … köyünde oturduğunu, kazanın gerçekleştiği Perşembe günü …’ün pazar günü olduğunu, kendisinin eşi ile birlikte o gün pazara gidip ürün satmak için …’ün pazarında tezgahını kurduğunu, tezgahını açtığında saat 11:00 civarı olduğunu, pazar yeni kurulduğu için ortaklıkta pek fazla kişi olmadığını, kendisinin pazar tezgahının başında beklerken birden bir aracın kaldırım taşlarına doğru sürterek tezgahının önüne doğru geldiğini gördüğünü, aracın tezgahının önünde park edeceğini düşündüğünü ancak aracın tezgahının köşesine çarptığını, daha sonrasında hiç durmayarak devam ettiğini ve tezgahının 5 m kadar ilerisinde düğün salonundan çıkmakta olan iki bayana çarptığını, bayanlardan birinin ayaklarının üzerinden aracın sol ön ve arka tekerinin geçtiğini gördüğünü, çarpmanın etkisi ile bir bayanın aracın altında kaldığını, belli bir süre aracın altında sürüklendiğini, daha sonrasında aracın bu kazanın yaşandığı yerden 50-60 m uzaklıkta anca durabildiğini, aracın arkasından koştuğunu, durduğu yerde araç sürücüsüne sen ne yapıyorsun, iki kadını ezdin, sakın olay yerinden ayrılma, yoksa çok büyük ceza yersin şeklinde uyarında bulunduğunu ancak araç sahibinin aracından hiç bir şekilde inip kazaya karışan kişilerin yanına gitmediğini, kendisine bir şey var mı, bir sıkıntı var mı diye yalnıza sorduğunu, hatırladığı kadarıyla araç sahibinin oldukça yaşlı olduğunu, ayakta duracak hali olmadığını, daha sonrasında ise şoförün oğlunun geldiğini ve babasını olay yerinden götürmez ise babasının linç edilme ihtimalinin söyleyerek olay yerinden ayrıldıklarını, olaydan sonra kazaya karışan kişinin kendi isteği ile gidip jandarmaya teslim olduğunu duyduğunu, ifade vermek için karakola gittiklerinde o şahsı orada gördüğünü, daha sonrasında duyduğu kadarıyla araç sürücüsünün 90 yaşında ve kullanmış olduğu aracı daha yeni satın aldığını, olay günü eşinin aracı kullanmaması yönündeki uyarıları dikkate almayarak yedek anahtarı evden alıp aracı kullanmaya başladığı ve duyduğu kadarıyla araç sürücüsünün çeşitli rahatsızlıkları ve kalp problemi olduğunu, kaza sonrasında kazaya karışan sürücünün vefat eden ve yaralanan şahıslar ile iletişime geçip geçmediğini tam olarak bilmediğini, kazadan sonra ben kazaya karışan kişinin oğlu ile iletişime geçtiğini, bizim meydana gelen zararımızı ödemesi için kendisine söylediğini ancak bu kişinin zararlarını gidermediğini” beyan etmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda konusunda uzman bilirkişilerden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, Aktüerya Tazminat Hesabı Uzmanı bilirkişi … ile Adli Trafik Uzmanı … tarafından sunulan 13/03/2020 tarihli raporu özetle; ”Önceden teknik olarak belirlenmiş emredici trafik kurallarına karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü göstermeyen … plakalı hususi araç sürücüsü davalı …’in kazanın hazırlanması ve sonuçlanmasında %90 oranında asli kusurlu olduğu, aynı kazada … plakalı hususi aracın ZMMS Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalayanı olan davalı … AŞ.nin ise araç sürücüsü davalı …’in kusuru oranında ve sigorta kapsamına göre sorumlu olduğu, yine önceden teknik olarak belirlenmiş önemli ve emredici trafik kurallarına ihlal eden, taşıt yolu üzerinde iken araçların olası hareketlerine karşı kendi güvenliği için tedbir almayan, dikkat ve özen yükümlülüğünü göstermeyen ölen yaya … ile dava dışı … ‘in kendi adlarına %10 oranında alt derecede tali kusurlu oldukları, anılan yerde önceden pazar tezgahı kuran dava dışı … ve eşi yaya …’in kurallarını ihlal ettikleri, ancak belirtilen kural ihlalinin idari para cezası gerektirdiği ve kazaya etkisinin bulunmadığı, bu nedenle adı geçenlerinde kazada etkilerinin olmadığı ve tamamen kusursuz oldukları, davacı …’ın nihai ve gerçek maddi zararının 118.490,03 TL olduğu, temerrüt başlangıcının davalı … yönünden 23/01/2018 tarihi, davalı sürücü yönünden ise 14/12/017 kaza tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu, davacı … 37 yaşında evli bir yetişkin, davacı … 41 yaşında evli bir yetişkin, davacı … 40 yaşında evli bir yetişkin olup, davacı çocukların çalışmayacak kadar engelli olduğuna dair dosyada belge olmadığı ve evli oldukları da dikkate alınarak davacı …, davacı … ve davacı … yönünden destekten yoksun kalma maddi zarar şartlarının oluşmadığı, hal böyle olunca yetişkin çocuklar yönünden destekten yoksun kalma maddi tazminat hesabı yapılabilmesinin mümkün görülmediği” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Davacılar vekili 18/03/2020 tarihli talep arttırım talepli ıslah dilekçesi sunarak; davacı … için 500,00-TL olarak talep edilen destekten yoksun kalma tazminatını 117.990,03-TL daha arttırarak 118.490,03-TL’ye çıkarttıklarını beyan etmiş ve ıslah harcını süresinde yatırmıştır.
Davacılar vekili 20/03/2020 tarihli talep arttırım talepli ıslah dilekçeleri sunarak; davacı … için 50.000,00-TL, davacı … için 30.000,00-TL, davacı … için 30.000,00-TL ve davacı … için 30.000,00-TL olmak üzere manevi tazminat taleplerini toplamda 140.000,00-TL’ye çıkarttıklarını beyan etmiş ve ıslah harcını süresinde yatırmıştır.
GEREKÇE :
Yapılan yargılama, toplanan deliller, bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacıların murisi …’ın yaya olarak bulunduğu sırada, davalı sürücü …’in kullandığı aracın çarpması sonucu öldüğü, maddi tazminat yönünden araç sürücüsü davalı …’in “Trafik İşaretlerine Uyma, Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama, Sürücü belgesi Alma, Kazaya Karışanlar” önemli emredici trafik kurallarının tamamını ihlal ettiği ve kazanın oluşumunda yüzde doksan oranında kusurlu bulunduğu, yaya …’ın “Taşıt yolunda gerekli tedbiri almadığından” yüzde on oranında kusurlu bulunduğu, aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısı …’nin maddi zarardan sürücünün kusuru oranında ve poliçe limitinde sorumlu olduğu, aktüerya bilirkişi raporuyla davacıların destekten yoksun kalma zararlarının tespit edildiği, davacı … dışındakilerin yaşları itibarıyla murisin desteğine muhtaç olmadıklarının tespit edildiği anlaşıldığından davacı …’ın destekten yoksun kalma tazminatı talebinin kabulüne, davacılar …, … ve …’ın destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin reddine, manevi tazminat yönünden kaza sonucu davacıların murisinin öldüğü, Türk Borçlar Kanunu’nun 56 ncı maddesinin “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” hükmünü düzenlediği, işbu kazada davalı sürücü …’in murisin ölümünde yüzde doksan kusurlu bulunduğu, tarafların kusur oranı, sosyal ve ekonomik durumları ile murisin yaşı ve manevi tazminat talebinin ıslah edilemeyeceği göz önünde bulundurulduğunda manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davacı … için 118.490,03 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı …’den kaza tarihi olan 14/12/2017, davalı … yönünden 23/01/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsil edilerek davacı …’a verilmesine,
Davacı … için 500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacı … için 500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacı … için 500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacı … için 500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 14/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacı …’e verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 8.094,05-TL karar ve ilam harcının davacılar tarafından peşin yatırılan 410,18-TL (7,18-TL peşin harç + 403,00-TL ıslah harcı toplamı) harçtan mahsubu ile eksik kalan 7.683,87-TL harcın davalılar … ve …’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 136,62-TL karar ve ilam harcının davacılar tarafından peşin yatırılan 985,06-TL (28,72-TL peşin harç + 956,34-TL ıslah harcı toplamı) harçtan mahsubu ile fazla alınan 848,44-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Maddi tazminat talebi yönünden davacılar tarafından peşin olarak yatırılan toplam 410,18-TL (7,18-TL peşin harç + 403,00-TL ıslah harcı toplamı) harcın davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine,
5-Manevi tazminat talebi yönünden davacılar tarafından peşin olarak yatırılan toplam 136,62.-TL harcın davalı …’den alınarak davacılara verilmesine,
6-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 15.206,55-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine,
7-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 375,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
8-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacılara verilmesine,
9-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı …’e verilmesine,
10-Davacılar tarafından yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti ve 422,30-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.242,30-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.045,20.-TL’sinin davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
11-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacılar tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacılara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 15/09/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪