Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/361 E. 2019/854 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/378 Esas
KARAR NO : 2019/928

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/04/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalıya yapılan kumaş satımları sonucu düzenlenen fatura bedellerinden 31.619,39-TL’lik kısmın ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı şirket aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin yetki itirazında bulunması üzerine yetkili Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası üzerinden davalı şirketin haksız ve dayanaksız olarak tekrar itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; müvekkilinin davacıdan almış olduğu mal karşılığını ödediğini, müvekkilin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, ödeme emrine konu olan davacı şirketin 31.619,39 TL alacak bakiyesi olduğuna dair verilen beyanın gerçeğe uymadığını, müvekkil şirketin sunulan cari hesap ekstresi incelendiğinde davacı şirkete toplamda 59.395,83 TL borcu olduğu ve banka dekontu incelendiğinde 13/11/2017 tarihinde ilgili borcun ödendiği görüleceğini, tüm bu bahsedilen hususlar dikkate alındığında müvekkil şirketin herhangi bir borcunun olmadığını, ayrıca davacı şirketin edimlerini süresinde ve gereği gibi yerine getirmediğini, davacı şirketin işi geciktirmesinden kaynaklı giderler ve ayıplı ürünler göndermesi sebebiyle müvekkil şirket tarafından faturalar düzenlenmiş olup, faturalar ve faturaya konu mallar davacı tarafa teslim edildiğini, davacı tarafın kötü niyetli olarak işi geciktirmesi, eksik ve hatalı işler yapmasına rağmen kestikleri faturaları cari hesaba işlememiş ve 31.619,39 TL bakiye olduğundan bahisle haksız olarak icra takibi başlattığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının faturalardan kaynaklanan borcunun davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, faturalar, cari hesap ekstresi, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 05/02/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 26/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 27/02/2018 tarihinde icra takibine, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği ve davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden ve sektörel konu yönünden bir mali müşavir ve bir tekstil mühendisi bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi…ve Tekstil Mühendisi …tarafından sunulan 11/02/2019 tarihli rapor ”Davacı tarafın kendi kayıtlarına nazaran 31/12/2017 yıl sonu ve 05/02/2018 takip tarihi itibariyle bakiyesine göre davacının davalıdan 31.619,40 TL alacaklı olduğu, Davalı tarafın kendi kayıtlarına nazaran 31/12/2017 yıl sonu ve 05/02/2018 takip tarihi itibariyle bakiyesine göre davalının davacıdan 36,15 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki cari hesap farklılıklarının faturaların davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı, davaya konu kumaşların ayıplı olduğuna dair herhangi bir yazışma/şerh tespit edilemediği” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Mahkememizce davalı tarafın itirazları ve ihtilaflı dört fatura için ticari teamüllerin nasıl işlediği ve taraflar arasındaki önceki ticari ilişkilerde göz önünde bulundurularak bu tarz bir durumda nasıl hareket edildiği yönünden tekstil mühendisi bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Tekstil Mühendisi …tarafından sunulan 19/07/2019 tarihli ek rapor özetle; ”Taraflar arasında yazılı sözleşme mevcut olmadığı, sektörel uygulamada teslim alınan kumaşta noksan/hata/ayıp mevcut ise kumaş kesimi yapılmadan tedarikçiyle mutabakat çerçevesinde kumaş kesilir veya iade edilerek yenisinin yapılması talep edilebileceği, mutabakatta genellikle fire oranında kumaş satış fiyatı üzerinden iskonto yapılarak eksik/noksan kalan miktar kadar ilave kumaş yaptırılarak sipariş adedinin tamamlanacağı, kumaş tedariği mümkün değil ise yine karşılıklı mutabakat dahilinde eksik kalan, teslim edilmeyen ürün adeti kadar satın alınmış başkaca bir siparişte kullanılamayacak, üzerinde müşteri ismi/ibaresi bulunan sarf malzemelerin bedelinin kumaş tedarikçisinin talep edilebileceği ” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafın davalı tarafa kumaş sattığı, davalı tarafın da bu kumaşlar ile dava dışı bir şirkete ürün yapacağı ancak davacı tarafın işi geciktirdiği ve ayıplı ürünler gönderdiği, bunun üzerine davalı tarafça yedi tane iade faturası kesildiği, davacı tarafın bu faturalardan üçünü kabul ettiği,…,…, …ve … seri numaralı faturaları kabul etmediği, fatura içerikleri incelendiği düğme, askılı koli, işçilik-nakliye-tekniker gideri ve ceket malzemesi-ceket kâr kaybı olduğu görülmüştür. Taraflar arasındaki ihtilaf söz konusu iade faturalarının düzenlenebilip düzenlenemeyeceğine ilişkindir. Bir kısım iade faturalarını kabulü karşısında davacı tarafın işi geciktirdiği ve ayıplı ürünler gönderdiği taraflar arasında ihtilaflı olmayıp kusurlu olan davacı taraftır. Borçlu, genel olarak her türlü kusurdan sorumludur. Davalı tarafın alınan kumaş ile sipariş gerçekleştireceği düşüncesiyle başka bir siparişte kullanılamayacak ürünler için davacı tarafa iade faturası kesmekte haklı olduğu yine bu saik ile yaptığı işçilik-nakliye-tekniker gideri ve ceket malzemesi-ceket kâr kaybı talebinde de haklı olduğundan davacı tarafın davalı taraftan isteyebileceği bir bedel olmadığından davanın reddine, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve ihtilaf konusunun yargılamayı gerektirmesi sebebiyle davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 44,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 539,99-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 495,59-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.794,33-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.15/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır