Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/35 E. 2019/870 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1112 Esas
KARAR NO : 2019/869
DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARAR TARİHİ : 01/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkili …’nin mevzuat dahilinde … ile abonelik sözleşmesi imzalayarak su tesisatı aboneliğini gerçekleştirdiğini, … aboneliğinin kartlı ve faturalı olmak üzere iki farklı şekilde olduğunu, müvekkilinin önceleri kartlı kullanım gerçekleştirmekte olduğunu ancak daha sonra müvekkilinin 2015 yılının Ağustos ayında faturalı kullanıma geçtiğini, müvekkilinin faturalı kullanıma geçmesiyle su sayacının … görevlilerince değiştirildiğini, bu sayaç değişimi işlemi sonucunda ise … yetkililerinin müvekkiline herhangi bir belge vermediklerini, sayaç değişim işlemini takip eden süreçte ise … görevlilerinin ortalama olarak ayda iki defa kullanım yerini ziyaret ettiklerini ve sayaç bakım ile kontrol işlemlerini gerçekleştirdiklerini, bu bakım ve kontrol işlemlerinde ise herhangi bir soruna rastlanmadıklarını, daha sonra … yetkililerinin gelerek müvekkilinin borcunun olduğunu söylediklerini, sayacı …’nin değiştirdiğini ve müvekkilinin sayaca yönelik hiçbir hukuka aykırı müdahalesi olmadığını, müvekkilinin sayaca herhangi bir hukuka aykırı müdahalesi olmamasına rağmen … tarafından ekte sundukları ve görüleceği üzere mutad kullanımın çok üzerinde faturalar düzenlenmesinin kendilerinde kayıp kaçak bedeli tahsilatını akla getirmekte olduğunu, oysaki müvekkilinin sayaca yönelik hiçbir hukuka aykırı müdahalesi yokken kayıp kaçak bedelinin ve bu yolla mevzuatta öngörülen en yüksek bedelle fatura tahsilatının yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin faturalarının normal kullanım halinde ve eğitim sezonunda şu an ki su birim fiyatlarına göre ortalama 400-700 TL arasında geldiğini, dolayısıyla faturaların düzenlendiği tarihlerde kullanım bedeli – birim fiyatın daha düşük olması sebebiyle – daha da düşük olacağını, ancak davalı …’nin daha yüksek oranda kullanım olduğunu iddia ederek daha yüksek bir bedelle fatura düzenlediğini, bu konuda emsal kız öğrenci yurtları dikkate alınmak yahut bir bilirkişiden rapor alınması suretiyle davalının ne kadar yüksek fatura düzenlediğinin ortaya çıkacağını, ayrıca müvekkilinin fatura borcunu ödemekte kötüniyetli olmadığını, kendisi gerekli yapılandırmalarda ve ödemelerde bulunduğunu, bu doğrultuda cari borç olduğu iddia edilen 39.553,57-TL’nin dışında müvekkilince senetle 1.593,00’er TL olmak üzere 3 kez (toplamda 4.779,00-TL) ve 350,95-TL’lik senet gecikme cezası ödemeleri gerçekleştirildiğini, hatta geldikleri aşamada ödemede bulunmak istemelerine rağmen bu ödemelerin ‘HUKUKLU’ olduğundan bahisle kabul edilmediğini ve bu borca da davalı tarafın kötüniyetiyle faiz işletildiğini, eli güçlü olan ve su dağıtımında tekel hakkı elinde olan taraf … olup, müvekkilini mağdur üstüne mağdur etmekte olduğunu, söz konusu ‘HUKUKLU’ bahsinin izaha muhtaç olduğu ve davalı tarafça bunun nasıl bir süreç olduğuyla birlikte ödemelerin neden kabul edilmediğinin izahı bir zorunluluk halini aldığını, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 393. maddesine göre; Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir. Müvekkilinin, eğitim faaliyeti gerçekleştiren bir limited şirket olduğu ve Anayasa’mızın 42. maddesinde de eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi düzenlendiği ve bu Anayasa maddesi de ‘Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz’ dediği için davalı taraf …’nin eğer davacı tarafa su dağıtımı işlemini sonlandırır yahut durdurursa telafisi imkansız sonuçlar doğması ve müvekkilinin işletmesindeki eğitim alan öğrencilerin (üçüncü kişiler) olumsuz etkileneceği ve eğitim-öğrenim gören öğrencilerin eğitim ve öğreniminden yoksun bırakılmasına sebebiyet vereceğinin açık olduğunu, zira temel insani ihtiyacı olan su ihtiyacını karşılayamayacak öğrencilerin eğitim ve öğreniminde başarılı olacağı düşünülemeyeceğini, açıklanan bu sebeplerle, müvekkilinin eğitim ve eğitimi destekleyen faaliyette bulunması sebebi, işletmesinde eğitim ve öğrenim gören öğrenciler olması sebebi, …’nin daha önceden düzenlediği faturaların hukuka aykırı olması sebebi, dosyanın …’nin Hukuk departmanında olması sebep ve aciliyetiyle ve her an icra tehdidi altında olmaları sebebiyle …’nin su dağıtım işlemini durdurmaması yahut sonlandırmaması ihtiyati tedbirine hükmolunması gerekmekte olduğunu, taraflarınca yapılan hesaplamalar sonucunda haksız yere düzenlenmiş faturalara binaen; taraflarına düzenletmiş oldukları senetler gecikme cezasıyla beraber 18.145,27 TL, ödenmemiş faturalarla beraber gecikme cezası açma kapama bedeli dahil 23.770,00 TL, ayrıca ödedikleri senetler 4.779,00 TL ve ödenen senet gecikme cezası 350,95 TL yapmakla birlikte hukuka aykırı düzenlenmiş faturaların toplam bedeli 47.045,22 TL yaptığını, hukuka aykırı olarak düzenlenmiş ekte sunmuş oldukları ve abone hesap kartından anlaşılan bu faturaların iptaliyle buna bağlı olarak yan alacakların talep edilememesi ve gerekirse yeni fatura bedellerinin tespiti gerekmekte olduğunu, ayrıca bu faturalara binaen daha önce yaptıkları 5.129.95 TL’lik ödemenin de gözönünde bulundurulması gerektiğinden bahisle ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü ile davalarının kabulü ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; … nolu sözleşme ile müvekkili idarenin abonesi olan davacı hakkında düzenlenen faturanın ilgili yönetmeliklere ve hukuka uygun olduğunu, davacı tarafın faturalı aboneliğe geçmeden önceki … nolu aboneliğine ait borçlarının davacının talebi üzerine … nolu aboneliğe aktarılması sonucu oluştuğu, su borçları ödenmeyince borçtan iptal edilerek sayacın söküldüğü, borçların ödenmediği, yapılan kontrolde kaçak sayaç takıldığının tespiti üzerine kaçak su bedeli tahakkuk ettirildiği, … nolu sözleşmenin; 12/01/2018 tarihi itibariyle 1,23-TL tahakkuk cezası, 23,60-TL açma kapama, 26.888,36-TL su bedeli, 4.424,20-TL gecikme cezası, 14.337,00-TL senet ve 2.734,82-TL senet gecikme cezası olmak üzere toplam 48.409,21-TL borcu olduğundan bahisle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …’dan alınan rapor ve ek rapora göre özetle; kartlı sayacın pilinin bitmesi sebebiyle digital göstergenin çalışmadığı ancak bu durumun suyun ölçülmesine engel olmadığı, davacının önceki abonelikten ödenmemiş 24.052,32-TL, yeni abonelikten ödenmemiş 22.737,09-TL ve kaçak kullanımdan kaynaklı 4.151,27-TL olmak üzere toplam 50.940,68-TL borcu olduğu ve bu borç için yapılan işlemlerin mevzuata uygun olduğunun bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE :
Dava, davacının su aboneliğinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacının işlettiği kız öğrenci yurdunun … aboneliğinin kartlı sayaç olduğu, daha sonra kendi isteğiyle faturalı sayaca geçtiği, geçiş öncesi kartlı sayacın pili bittiği için digital göstergenin çalışmadığı, bu dönemde bedeli ödenmeden kullanılan su olduğu ancak bu durumun sayacın mekanik olarak su miktarını ölçmesine engel olmadığı, davalı … tarafından bu durumun fark edilmesi üzerine su borcu tahakkuk ettirildiği, davacı tarafça da kabul edilerek senet düzenlendiği, davacı tarafın senetleri ödemediği / geç ödediği, davacı tarafın faturalı yeni abonelik döneminde de tahakkuk eden faturaları ödemediği, sayacın sökülmek suretiyle suyun kesildiği, davacı tarafın sayaç takmak suretiyle kaçak su kullandığı, kaçak su kullanımı nedeniyle de borç tahakkuk ettirildiği, tüm tahakkukların mevzuata uygun olduğu, her ne kadar kira sözleşmesinin başlangıç tarihi 01/07/2015 ise de, kira sözleşmesinde yer alan aynı zamanda abonelik adresi de olan yerin davacı tarafından İstanbul Ticaret Odası’na 08/04/2014 tarihinde bildirilen adres ile aynı olduğu, bu suretle suyun fiili kullanıcısının da davacı olduğu anlaşıldığından ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 44,40-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 80,34-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 35,94-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talebi halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereği 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK 333. md. uyarınca taralarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.01/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır