Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/347 E. 2019/795 K. 13.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/347
KARAR NO : 2019/795
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2017
KARAR TARİHİ : 13/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı bankadan 01.06.2011 tarihinde 36 ay vade ile 170.000 TL konut kredisi kullandığını, Bu kredi için 29.975,26 TL faiz ödemesi yaptığını, rekabet Kurulu tarafından davalı bankanın da içinde bulunduğu 12 bankanın 8 Mart 2013 tarihinde kredi ve kredi kartı konularında 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunu’nun 4. Maddesini ihlal ederek kartel oluşturduğunun tespit edildiğini, kararın Danıştay tarafından da onandığını, Danıştay’a yapılan karar düzeltme istemlerinin red edildiğini ve ilgili kararın icra edilebilirliğinin kesinleştiğini, “4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun’un 57. Maddesi ” zarar görenler ödedikleri bedelle rekabet sınırlanmasaydı ödemekte olacakları bedel arasındaki farkı zarar olarak talep edebilir.” Ve 58. Maddesi “ zararın belirlenmesinde zarar gören teşebbüslerin elde etmeyi umdukları bütün karlar, geçmişyıllara ait bilançolar da dikkate alınarak hesaplanır. Ortaya çıkan zarar, tarafların anlaşması ya da kararı veya ağır ihmalinin olduğu hallerden kaynaklanmaktaysa, hakim , zarar görenlerin talebi üzerine, uğranılan maddi zararın veya zarara neden olanların elde ettiği veya eldeetmesi muhtemel olan karların üç katı oranında tazminata hükmedebilir.” Hükmünde olduğu ilgili maddeler gereği kartel faizi nedeniyle meydana gelen zararın üç katı oranında tazminatın müvekkile ödenmesinin gerektiğini, bu nedenlerle, davalı bankanın 21.08.2007-22.09.2011 arasında kartel faizi uygulamak suretiyle müvekkile vermiş olduğu zararın üç katının fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 500 TL’sinin kredi kullanım tarihinden itibaren işleyecek ticari avans fazi ile birlikte müvekkile ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Rekabet Kurulu Kararında ticari krediler hakkında ihlale yönelik hiçbir belgeye ratlanmamakla birlikte ticari kredier özelinde bir tespit yapılmadığını, müvekkil banka hakkında ticari krediler yönünden ortada bir ihlal kararı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesinin gerektiğini, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanunun 57. Maadesinde yer alan tazminatın haksız fiil tazminatı olduğunu, bu tür davalara ilişkin zamanaşımı konusunda Türk Borçlar Kanunu’nun haksız filde zamanaşımını düzenleyen maddelerinin uygulanması gerektiğini, tazminat davalarının 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun yürülükte olduğu dönemde gerçekleşen haksız fiiller için 1 yıl (Md. 60) içinde 6098 Sayılı Borçlar Kanunu’nun yürülükte olduğu dönemde gerçekleşen haksız fiiller için 2 yıl (Md. 72) içinde açılması gerektiğini, Rekabet Kurulunun bankalar hakkında sorulturma başlattığını resmi internet sitesinde 21.11.2011 tarihinde duyurduğunu, soruşturmanın sona erdiğini de 08.03.2013 tarihinde resmi internet sitesinde duyurduğunu, davacı tarafın bu duyurulardan itibaren haksız fiillere ilişkin zamanaşımı süresi içinde dava açması gerekirken talepin zamanaşımına uğradığını, bu davada öncelikle haksız fiil sorumluluğunun bulunup bulunmadığının yargılama konusu yapılması gerektiğini, işbu davaya konu somut olayda müvekkil bankanın hukuka aykırı bir eylemi olmadığını, müvekkili bankanın rekabet Kurulu kararına konu eylemlerin tarafı olmadığından kusurlu olduğundan bahsedilemeyeceğini, Rekabet Kurulunun Yönetmeliğin 5. maddesinin 1/a maddesinde karteller için uygulanan müeyyideyi değil 1/b maddesindey er alan “diğer ihlaller” müeyyidesini kullanmasının ortada kartel anlaşması olmadığına yönelik tespit olduğunu, ortada zarar mevcut olmadığından davacı tarafın zarar iddiasını ispat ile mükellef olduğunu, 4054 sayılı yasanın 58. Maddesini müeyyidesinin uygulanabilmesi için gerekli olan şartların hiçbirinin somut olayda bulunmadığından davacının üç katı tazminat talebinin hukukuki dayanağının bulunmadığını, emsal nitelikli davanın esas yönünden reddinekarar verildiği, bu nedenlerle … İdare Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasının HMK m 165 gereğince bekletici mesele yapılamasına, Dava konusu uyuşmazlığın ticari nitelikte bir krediye ilişkin olması ve Rekabet Kurulu kararında müvekkil Bankanın ticari kredilerine yönelik bir ihlalin veya uyumlu eyleminin bulunduğuna dair her hangi bir tespit yer almaması nedeniyle davanın reddine, taleplerinin kabul edilmemesi halinde, TBK md. 72 (Eski BK m60) de belirtilen zamanaşımı süresi dolduğundan davanın reddine, Bu taleplerinin de kabul edilmemesi halinde dava konusu olayda haksız fiil unsurlarının tamamı bulunmadığından ve davacı zararını ispat edemediğinden davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davalı bankanın 21.08.2007-22.09.2011 arasında kartel faizi uygulamak suretiyle oluşan zararın davalı bankadan tahsili istemidir.
Dosya … Tüketici Mahkemesinin 12/10/2017 tarih … esas … karar sayılı görevsizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce taraf iddia ve savunmaları ve ibraz edilen delillerin değerlendirilmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, Emekli Banka Müfettiş ve Müdürü … tarafından sunulan 01/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Davacıya davalı banka tarafından Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan Ticari Konut Kredisi kullandırılmış olduğu, Rekabet Kurulu Karında bankaların anlaşmalı olarak yüksek faiz oranı belirledikleri tespit edilen kredilerin ise genellikle kredinin kullandırılmış olduğu tarih ve bu tarih itibariyle oluşan ekonomik dalgalanmalar, firmanın verimlilik, güvenirlilik vs. ile kredi limiti ve kredi vadesi tek tek önemsenmeyerek genel anlamda değerlendirilmiş olabileceği, Rekabet Kurulunca; kartel kurduklarından bahisle para cezası verilen davalı banka dışında Ticari konut kredi kullandıran bankalardan davaya konu kredinin 29.04.2011 tarihinde kullandırdıkları 36 ay vadeli Ticari konut kredilerine uyguladıkları faiz oranları ortalaması alınamaması nedeniyle bu konuda değerlendirme yapılamadığını, internet aracılığı ile temin edilen, 29.04.2011 itibariyle TPKTF12 kodlu bankalarca açılan konut kredilerinde uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranlarının yıllık %10,33 akdi faiz oranı olarak belirlenmiş olduğu tespit edildiği, davacı …’na 29.09.2011 tarihinde kullandırılmış olan konut kredi fiili faiz oranı yıllık %10,29 olmasına karşın, TPKTF12 kodlu bankalarca açılan konut kredilerinde uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranları yıllık %10.33 akdi faiz oranı ile davacıya kullandırılmış kredi yıllık akdi faiz oranının daha düşük, dolayısı ile davalı banka fiili faiz oranı maliyetinin daha uygun olduğu, Bu durumda davacı kredilerine uygulanan yıllık %10,29 akdi fiili faiz oranının, piyasa ortalamalarından daha düşük olması nedeniyle, davacı şirketin zarara uğratıldığına ilişkin bir sonuca yarılamadığı kanaati bildirilmiştir.
Rekabet Kurumu’nun yaptığı söz konusu inceleme, Türkiye’de faaliyet gösteren 12 banka­nın mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetleri konusunda anlaşma ve/veya uyumlu eylem içerisinde bulunmak suretiyle, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 4.üncü maddesini ihlal edip etmediğinin tespiti için gerçekleştirilmiş olup, incelemeler neticesinde Türkiye’de faaliyet gösteren ve içlerinde davalı … A.Ş. nin de bulunduğu 12 bankanın mevduat, kredi ve kredi kartı hizmetlerine ilişkin faiz oranının, ücret ve komisyonların birlikte belirlenmesi konusunda anlaşma ve/veya uyumlu eylem içerisinde bulundukları ve bu suretle 4054 sayılı Kanun’u ihlal ettikleri tespit edilerek ve söz konusu 12 banka aleyhine idari para cezasına hükmedilmiştir. Anılan Rekabet Kurumu kararının, Danıştay tarafından onanması ile birlikte, 12 bankadan 21.08.2007 ile 22.09.2011 tarihleri arasında mevduat, kredi ve kredi kartı hizmeti almış olan tüketici, tacir ve hatta kamu kurumuna, bankalarca, oluşturulan kartel aracılığıyla haksız olarak tahsil edilen zararlarını tahsil etme hakkı bulmuşlardır.
Rekabet Kurumu’nun 169 sayfalık gerekçeli kararında karteli tespit ettiği hizmetlerin, Konut Kredileri ,İhtiyaç Kredileri, Taşıt Kredileri, Mevduat Kredi Kartları olarak belirlemiştir.
Tazminat Hakkı 21 Ağustos 2007 ile 22 Eylül 2011 tarihleri arasında, bu bankalardan mev­duat, kredi ve kredi kartı hizmeti almış olan banka müşterileri, suni şekilde oluşturulan kartel aracılığıyla bankalarca talep edilen faiz dolayısıyla uğradıkları maddi zararlarını ya da zara­ra neden olanların elde ettiği veya elde etmesi muhtemel olan karların üç katı oranında tazminat talebiyle, ilgili bankalara karşı alacak davası açabilecektir.
Somut davada; Davacı ile davalı banka arasında 170.000,00 TL. limitli Genel Kredi Sözleşmesi ve eki … no.lu 170.000,00 TL. ANAPARA, 29.975,26 TL. akdi faiz ve 1.498,74 TL. BSMV. Olmak üzere hazırlanmış, 36 ay eşit taksit ödemeli, ödeme planı ki yıllık %10,29 (Faizin %5 BSMV.hariç) akdi faiz oranlı olarak ödeme planı dahilinde Konut Kredisi kullandırılmış olduğu, davacıya 29.09.2011 tarihinde kullandırılmış olan kredinin fiili faiz oranının da yıllık %10,29 olduğu. Davaya konu 29.09.2011 tarihinde kullandırılmış olan kredi ile örtüşen tarih 29.04.2011 itibariyle bankalar tarafından T.C. Merkez Bankası’na bildirilmiş olan kredilere uygulanan ağırlıklı ortalama faiz oranları’nın yıllık %10,33 akdi faiz oranı olarak belirlenmiş olduğu, Ayrıca Kamu bankalarınca fiilen uygulanan en yüksek ticari kredi yıllık faiz oranları olarak ; nisan 2011 ay ortalamasının %22 akdi faiz oranı olup ayrıcı TL üzerinden kullandırılan ticari kredilere bankalarca uyguladığı bildirilen azami faiz oranları nisan 2011 ayı itibariyle yıllık %7 – 99 arası olduğu bu hali ile davacıya kullandırılmış kredi yıllık akdi faiz oranının daha düşük, dolayısı ile davalı banka fiili faiz oranı maliyetinin daha uygun olduğu anlaşılmakla davacı zararının bulunmadığı anlaşılmış anılan durum karşısında Davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 44,40-TL nispi karar harcının davacıdan tahsiline,
3-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 500-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davalının yapmış olduğu 50-TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır