Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/345 E. 2019/181 K. 19.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/345
KARAR NO : 2019/181

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2018
KARAR TARİHİ : 19/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili banka ile davalı … A.Ş arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesine bağlı olarak krediler açılıp, kullandırıldığı, … Müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğunu, davalılara … Noterliğince 04.12.2017 tarih … yevmiye numaralı Hesap kat ihtarı ile borcun ödenmesi ihtar edildiğini, Borcun ödenmemesi üzerine … İcra Müdürlüğünce … E Sayılı dosyasından İcra takibi başlatıldığını, Davalıların haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olarak borca itirazları alacağın tahsilini geciktirme maksadı taşıdığından kötü niyetli olduğu ve hukuka aykırı olduğunu, Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 13.4. maddesine göre taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda yetkili mahkeme ve İcra Dairelerinin İstanbul olduğundan Davalı borçluların yetki itirazının yerinde olmadığını ve reddi gerektiğini, Benzer düzenleme taraflar arasında akdedilen Ticari Kredi Kartı (… Kart) Sözleşmesinin 27 maddesinde de yer aldığını, Alacağın muaccel olduğunu ve bankanın defter kayıtları ile sabit olduğunu, taraflar arasında imzalanan Sözleşmenin 11. maddesinde kredi borcunun temerrüdü ve temerrüt faiz oranının düzenlendiğini, 8. Maddesine göre, kredi hesaplarını dilediği zamanda kapatma yetkisine sahip olduğunu, Talep edilen temerrüt faizi Sözleşmenin 11/b maddesi gereğince en yüksek kredi faizinin %50 ilavesiyle bulunacak oranda temerrüt faizi talep edildiği, talep edilen temerrüt faizinin yasaya ve taraflar arasında imzalanan sözleşmeye uygun olduğunu, Ayrıca, taraflar arasında imzalanan Sözleşme ve taahhütnameler gereği Bankaca verilen ve halen iade edilmeyen 2 adet çekin garanti tutarları toplamı olan 3.200.00 TL’nın nakdi teminat olarak depo edilmesinin talep edildiğini, bu nedenlerle, Haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazların iptali ile takibin devamına, borçlular hakkında haksız ve kötü niyetli itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılar cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamışlardır.
GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri kanıt olarak; icra dosyası, genel kredi sözleşmesi, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanmışlardır.
Taraf vekillerince gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile ;24.979,86-TL Asıl alacak, 1.769,57-TL muacceliyetten takip tarihine kadar yıllık %33,12 temerrüt faizi, 88,46-TL faizin %5 gider vergisi, 419,82-TL Masraf olmak üzere toplam 27.257,71-TL alacak ve 3.200-TL Gayri nakit depo talebi ile toplam 30.457,71-TL için takip başlatıldığı ödeme emirlerinin 09/02/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların 20/02/2018 tarihinde borca itiraz ettikleri, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Bu amaçla; dosya içeriği deliller ve davalı banka kayıtları üzerinde, iddia ve savunma doğrultusunda davacı alacağının varlığı ve miktarının saptanması için dosya bankacı bilirkişi …’a tevdii edilmiştir. İbraz edilen bilirkişi raporu ile; davacı bankanın davalı borçlulardan 419.82 TL ihtarname noter masrafı dahil toplamda 26.340.77 TL alacak talep edebileceği, Talebin Asıl Alacak yönünden uygun talep olduğu, İşlemiş faiz ve Faizin %5 Gelir Vergisi yönünden ise fazla taleplerin yerinde olmadığı, Takip 15.01.2018 tarihinden itibaren … ve Esnek Hesap/KMH hesabından kaynaklanan 24.979.86 TL asıl alacak için ise % 28.08 Temerrüt faizi (Değişen oranlarda) talep edebileceği, Takipte % 33.12 Temerrüt faiz talebinin yerinde olmadığı, Davalılardan Müşterek borçlu Müteselsil Kefil …’in İmzalanan Sözleşmelerde Kefaletinin Sözleşmeler limitlerinde olduğu, kefaletin Tespit ve hesaplanan Banka alacağının üstünde olması nedeniyle asıl borçtan ve kendi temerrüdünden sorumlu olduğu, Davacı Bankanın Gayri nakdi Çek kredisinden dolayı 3.200.00 TL’nın depo edilmesine ilişkin talebinin de yerinde olduğu ve her bir davalı borçlunun 3.200.00 TL’nın bankaya depo edilmesinden sorumlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
İbraz edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davalılarca icra müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesi ile Bakırköy icra müdürlüğünün yetkili olduğundan bahisle İcra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ise de taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 13.4. maddesine göre taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda yetkili mahkeme ve İcra Dairelerinin İstanbul olduğu belirlenmiş olması nedeni ile davalı borçluların icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazda yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmakla reddine karar vermek gerekmiş ve davalının bu yöndeki itirazına itibar olunmamıştır.
Davalı asıl borçlu … A.Ş ile davacı banka arasında imzalanan 21.06.2016 tarih 1.000.000.00 TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesini … Müşterek borçlu Müteselsil kefil olarak imzaladığı, Ayrıca Taraflar arasında İmzalanan 20.01.2016 tarihli 20.000.00 TL limitli … Kredi Kartı Sözleşmesini de …’in müteselsil kefil olarak imzaladığı, …’in Her iki Sözleşmedeki müteselsil Kefaletinin Sözleşme limitlerinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin “kredinin kefalet karşılığı kullandırılması ve kefillerin sorumluluğu” Başlıklı “10.9” maddesi altında davalı/borçlu müşterek borçlu müteselsil kefil …’in Sözleşmeden kaynaklanan sorumluluklarının detaylarına yer verildiği, Sözleşmenin işbu maddesi gereğince davalı asıl borçlu şirkete kullandırlan nakit kredilerden, diğer davalı borçlu …’in Sözleşmeler limitlerindeki Müteselsil Kefaleti nedeniyle asıl borçlı ile birlikte toplam borçtan ve kendi temerrüdünden sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Anılan durum sebebi ile; Davacı banka tarafından davalı asıl borçlu … A.Ş‘i lehine tahsis edilen … ve … nolu 2 adet … Kart Hesabı, ve … nolu Esnek Ticari Kredi hesap ekstreleri, dosya kapsamındaki ekstreler, ve Banka kayıtları, Dosya kapsamı tüm belgeler üzerinde yapılan inceleme, tespit ve değerlendirmeler sonucunda kat, takip ve dava tarihleri itibariyle Davacı bankanın davalı borçlulardan talep edebileceği alacak tutarı 24.979.86 TL Asıl alacak, 896.28 TL İşlemiş Temerrüt faizi, 44.81 TL %5 BSMV, 419.82 TL İhtarname noter masrafı olmak üzere toplam 26.340.77 TL olduğu, … ve Esnek Hesap /KMH İçin % 28.08 ve değişen oranlarda Temerrüt faiz talep edilebileceği,
Ayrıca davalıların takipte Depo talebinde bulunulan 2 adet çek yaprağının Davacı bankaya İADE edilmesi, Çeklerin Davacı bankaya İade edilmemesi halinde ise her bir Çek yaprağı karşılığında Bankanın Ödeme garantisinde bulunan : 1.600.00TL x 2 = 3.200.00 TL tutardan Bankanın sorumlu olduğu ve Gayri nakdi risk tutan olarak 3.200.00 TL’nın depo edilmesinden de sorumlu oldukları ve sorumlu olunan borç gayri nakdi olması nedeni ile faiz talep edilemeyeceği ve faiz getirmeyen bir hesapta muhafaza edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı- borçlunun ve kefilin İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı takibe yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 24.979,86-TL asıl alacak, 896,28-TL işlemiş faiz, 44,81-TL %5 BSMV ve 419,82-TL masraf olmak üzere toplam 26.340,77-TL alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %28,08 ve değişen oranlarda temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanmasına,
2-Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 5.268,15-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Gayrinakdi çek kredisiniden dolayı 3.200-TL’nin davalı banka nezdinde açılacak faiz getirmeyen hesaba depo edilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.799,34-TL Harçtan peşin alınan 329,21-TL. harcın mahsubu ile bakiye 1.470,13-TL harcın davalılardan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.160,89-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 365,11-TL ilk gider, 148-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 750-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.263,11-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.232,90-TL sinin davalılardan tahsili davacıya verilmesine,
9-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır