Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/309 E. 2019/427 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/309 Esas
KARAR NO : 2019/427
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/04/2018
KARAR TARİHİ : 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkilinin …daki … Oteli (… No.lu Abonelik) ile ilgili olarak 07/2012 ila 12/2012 elektrik tüketim dönemleri faturalarında, … Oteli (… No.lu aboneliği) ile ilgili olarak 07/2012 ile 04/2013 elektrik tüketim dönemleri faturalarında tahakkuk ve tahsil edilmiş olan Kayıp Kaçak Bedelinin ve bu bedel dahil edilerek hesaplanmış; % 1 Enerji Fonu, %2 TRT Payı, %5 Belediye Vergisi ve %18 KDV içindeki Kayıp Kaçak toplam bedeline isabet eden farkın ki en az (58.384.28 TL + 110.151,54 TL =) 168.535,82 TL den en az 168.500.00 TL nin her bir faturadaki her bir fazla ödeme tutarının, ödeme tarihlerinden itibaren yürütülecek avans faizi oranında faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi, davalı şirket faturalarında dava tarihinden itibaren anılan hukuka aykırı fazla tahakkuk ve tahsilatların ihtiyati tedbiren durdurulmasına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; EPDK kararı ile tedarikçi olan müvekkili şirketin … AŞ ve …tarafından bu bedellerin fatura edildiğini ve mevzuat hükümleri gereği davacı firmaya ve diğer enerji alıcılarına yansıtıldığını, davanın … AŞ. ve …’ne ihbar edilmesi gerektiğini, lisans sahibi tedarikçi firma olan müvekkilimiz ille dağıtım şirketi, belediye, Enerji Bakanlığı, TRT ve maliye bakanlığı müşteriye karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olmadığını, tedarikçi firma olan müvekkilinin, uymak zorunda olduğu mevzuat gereğince müşterisine yansıtıp tahsil ettiği bedelleri ilgili kurumlara aktarmış olması sebebiyle, davacıya karşı bu kurumlar ile birlikte müştereken ve müteselsile sorumlu olmadığını, lisans sahibi tedarikçi firmanın talep edilen kalemler ile ilgili olarak davacıya karşı hiçbir sorumluluğu olmadığını, kendi uhdesinde kalan kazancı bulunmadığını, dava konusu edilen kayıp kaçak bedeli, mevzuata ve tarifelere uyma yükümlülüğünün bir gereği olarak davacının bağlı bulunduğu dağıtım şirketleri olan … A.Ş. ve … A.Ş.’ye aktarılmak üzere müvekkil firma tarafından davacının faturalarına yansıtıldığını ve dolayısıyla mevzuata aykırılık teşkil edecek herhangi bir uygulama gerçekleştirilmdiğini, davacı serbest tüketici olduğunu, serbest tüketicilere ilişkin düzenlemeler kapsamında serbest iradesiyle tedarikçi olarak seçtiği … Tic. A.Ş. ile imzaladığı sözleşmede bu bedellerin faturalarına yansıtılacağını kabul ettiğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … AŞ. cevap dilekçesi özetle; öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddini, hukuki yarar, husumet, yetki ve derdestlik yönündeki itiraz ve ödemezlik defilerini sunduklarını, müvekkili şirketin EPDK kararları doğrultusunda hareket etttiğini, aksi bir uygulama yapmasının yasal olarak mümkün olmadığını, müvekkili şirkete sorumluluk yüklenmesinin açıkça yasaya aykırı olduğunu, müvekkili şirketin bu bedellerin belirlenmesinde gerekse de uygulanmasında hiçbir insiyatifi olmadığını, davacı tarafın EPDK tarife uygulamasının iptali içi idari yargıda dava açması gerektiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkememizce taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre tarafların edimlerini yerine getirme yükümlülüğü bulunduğu, davacı tarafından davalıdan istirdadı talep edilen Enerji Fonu, TRT payı, Bel. Vergisi ve kayıp-kaçak bedelinin ve bu miktarların %18 KDV sinin sözleşmenin 6. maddesi gereğince faturaya ilave edildiği ve dava tarihine kadar davalı tarafından tahakkuk ettirilen faturaların, miktar ve içreğine itiraz edilmeden ve herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürülmeden ödendiği ve fatura içeriklerinin davacı tarafından kabul edilmiş sayıldığından davalıya anılan kalemler yönünden ödenen miktarın davalıdan istirdadının istenemeyeceği kanaati ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 05/10/2017 tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamıyla “Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak vb. bedellerin istirdatı istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve … Esas … K. Sayılı kararı ve Dairemiz kararları ile Anayasanın Vergi ödevi Başlıklı 73. maddesindeki “… Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülükler kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır…” şeklindeki düzenlemeye göre; kayıp-kaçak, sayaç okuma, dağıtım, perakende hizmet ve iletim bedeli uygulamasının EPDK Kararları ve tebliğleri çerçevesinde uygulama arz eden kanunlar ve ikincil mevzuat hükümleri çerçevesinde EPDK tarafından belirlenerek uygulandığı, bu tarihteki mevcut hukuki düzenlemenin EPDK’na sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme hak ve yetkisi vermediği, özellikle kaçak (elektrik enerjisinin hırsızlanması) bedellerinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmenin hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığı, bu faturalara yansıtılan diğer kalemlere ilişkin bedel miktarlarının şeffaflık ilkesi ile denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödendiğinin bilinmesinin de şeffaf hukuk devletinin vazgeçilmez unsuru olduğu, EPDK kararları ile bu bedellerin mevcut mevzuat kapsamında tüketicilerden alınmasının hukuka uygun olmadığı kabul edilmiştir. Ne var ki, uyuşmazlığın temyiz yolu ile Dairemize geldiği aşamada 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişede etkili 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanunun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri geçmişe de etkili olarak sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK.nun Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Hal böyle olunca, karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak vb. bedeller ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.” gerekçesiyle bozularak mahkememize gelmiş, karar düzeltme talebi de reddedilince yeni bir esas almıştır.
Davacı vekilinin talebi üzerine mahkememizce dava dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı yönünden bilirkişi Elektrik Mühendisi …’dan rapor alınmasına karar verildiği, elektrik mühendisi bilirkişi tarafından sunulan 21/02/2019 tarihli raporu özetle; ”Davalı ile ihbar olunan … AŞ.nin müşterek ve müteselsil 2012 dönem faturaları için sorumlu tutulabileceği kayıp kaçak bedelinin Kdv dahil 1.376,89-TL olduğu, davalı ile ihbar olunan …nin müşterek ve müteselsil 2012-2013 dönem faturaları için sorumlu tutulabileceği kayıp kaçak bedelinin 2012 dönem faturaları için 172,81-TL, 2013 dönem faturaları için 36,77-TL olduğu ve Kdv dahil 247,30-TL olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Dava, elektrik abonelerinden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelinin istirdatı istemine ilişkindir. 17.06.2016 tarih ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu Kanunu’nun 17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü getirilerek, Tüketici Hakem Heyetlerinin ve Mahkemelerin bu konularda açılacak davalarda inceleme ve araştırma yetkileri sadece bu dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedellerinin Kurumun bu konulardaki düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlanmış, bu bedellerin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun Kanundaki yetkileri genişletilerek, yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir. Yine, 6719 sayılı kanunun 26. maddesi ile 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen; Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmünü, Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmünü içermektedir. Yukarıda açıklanan bu yasa değişiklikleri birlikte değerlendirildiğinde; Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan bedeller ile ilgili olarak açılan (ve halen derdest olan) davalar, (açıklanan yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte) konusuz kalmıştır.
Eldeki uyuşmazlıkta bilirkişi incelemesiyle 2012 ve 2013 yıllarında hedef oranın üzerinde olup davalı tarafın sorumluluğunda bulunan miktarlar tespit edilmiş olup bu miktarlar yönünden davanın kabulüne, davacı tarafın bakiye talebi yönünden uyuşmazlıkla ilgili yargılama sırasında yasa değişikliklerinin yürürlüğe girmesiyle birlikte dava konusuz kalmış olup dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesine ayrıca yapmış olduğu yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-1.376,89 TL’nin dava tarihi olan 16/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
247,30 TL’nin dava tarihi olan 16/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafın bakiye talebi hakkında dava konusuz kaldığından bu bakiye talep yönünden davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 110,95-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 2.877,56-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.766,61-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Kabul edilen kısım yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.624,19-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 110,95-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 313,30-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.113,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
8-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verildi.16/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır