Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/307 E. 2019/982 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/280 Esas
KARAR NO : 2019/929
DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2018
KARAR TARİHİ : 15/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında uzun yıllar süren ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişki sebebiyle davalı borçlu aleyhine 30/08/2014 vade tarihli 9.000,00 TL bedelli senet düzenlendiğini, davalı borçluya yapılan tüm başvurulara rağmen senet borcunun ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın cevap dilekçesi özetle; davacının davasını yetkisiz mahkemede açtığını, yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemelerinde açması gerektiğinden öncelikle yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, davacı ile 2012 ile 2014 yılları arasında fotoğraf kağıdı ile fotoğraf kimyasalı aldığı için cari hesap çalışması yapıldığını, davaya konu alışveriş olmadığı gibi davaya konu senedinde cari hesapla ilgili olmadığını, davacının cari hesap ekstresi incelendiğinde aldığı ürün bedellerine ödemelerin yapıldığının görüleceğini, cari hesap ekstresine davacı tarafından uzun bir ara çalışılmamasından sonra gerçek dışı eklemeler yapıldığını, davacı ile çalışılar süre içerisinde küçük miktarlı alışveriş yaptığını ve ödemesini hemen yapıldığını, davacıya hiçbir şekilde senet verilmediğini ve senet karşılığı mal alınmadığını, mal alındığına dair hiçbir belge olmadığını, 2013 yılında satın aldığı 2.el makinenin 3 ay sonra taksit ödemeleri devam ederken arıza yaptığını, arıza tamiri için gereken parça bedelinin 3000 Euro olduğunu, parça bedelinin garantiden olması için davacı işin garantiden olmasının uzun süreceğini ve acele olması için senet verilir ise tamirin çabuk biteceğini beyan ettiğinden iş bitince geri vermek koşuluyla 9.000,00 TL bedelli senet verdiğini, arıza teminatı olarak alınan senedin işlem yapıldıktan sonra defalarca iadesini talep etmesine rağmen geri verilmediğini, davacının usul ve yasaya uygun olarak hareket etmediğinden kötü niyetli olduklarını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının senetten kaynaklanan alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, senet, cari hesap ekstresi, fatura, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 14/12/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 25/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu tarafından 28/12/2017 tarihinde borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği ve davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi M.Uğur Üstün tarafından sunulan 08/01/2019 tarihli raporu özetle; ”Davacının kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 14/12/2017 takip tarihi itibariyle davalıdan 9.000,00 TL alacaklı gözüktüğü, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına ibraz etmediğinden inceleme yapılamadığını, dava dosyasına sunulu 2013 yılına ait cari hesap ekstresinde takibe dayanak niteliğindeki senedin kayıtlı olduğu, davacının 2013 yılı ticari defterlerini ibraz etmediğinden cari hesap kaydı ve yıl sonu bakiyesinin ticari defterlerle tevsikinin mümkün olmadığı, davacı tarafından düzenlenmiş 06/09/2013 tarih 978190 numaralı 9.638,00 TL bedelli faturanın davalıya tebliğ edildiğini gösteren herhangi bir belgenin bulunmadığı, davacının takibe konu senedin alınmasına dayanak olarak anılan faturayı gösterdiği anlaşılmakla bu husustaki takdirin Mahkemeye ait olacağı, davacının takibe konu senet yönünden alacaklı olduğunun kabulü halinde 30/08/2014 vade tarihinden 14/12/2017 takip tarihine kadar ticari faiz oranı üzerinden işlemiş faiz tutarının 3.188,38 TL olacağı, bununla birlikte davacının takipteki işlemiş faiz talebi 3.083,67 TL olduğundan işlemiş faiz talebinin talep ile sınırlı olabileceği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Tanık olarak dinlenen … yeminli olarak “davalı benim eşim olur, makina tamir edildi, davacı taraf tamiri yaptı, bu makina kısa süre sonra arıza yaptı, uzun süre bakımı yapılmadan durdu, satışı yapan … makinanın garantili olduğunu, garantiden yapılacağını, işlerin çabuk yürümesi için bizden teminat olarak senet istedi, makinayı garantiye sokup seneti iptal edeceğini söyledi, tamirat edildi ancak senet geri gelmedi, biz senedi boş imzaladık rakamlar sonra dolduruldu, teminat yazılıp yazılmadığını görmedim, sorduğumuzda seneti imha ettik dediler, senet ile ilgili protesto fatura veya başka birşey gelmedi, makinayı ikinci el almıştık, makina şu an çalışmıyor hurda konumunda aynı arızadan yine yattı, takılan parçanında sıfır olmadığını revizyonlu olduğunu söylediler eski parçayı aldılar bize vermediler bu işler için form doldurmadılar, başka bir diyeceğimiz yoktur” şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında malzeme alım satımına ilişkin ticaret bulunduğu, bunun yanında davacı tarafın davalı tarafa 2. el makine satışı yaptığı, makinenin arızalanması üzerine davacı tarafın makinenin tamirini gerçekleştirip karşılığında dava konusu edilen bonoya dayanak faturayı tanzim ettiği, davalı taraf bononun teminat olarak verildiğini tamiratın garanti kapsamında yapılacağını savunduğu ancak bu hususu yazılı belgeyle ispat edemediği, icra takibine konu bononun dayandığı fatura konusu işin yapıldığı davalı ve tanık beyanıyla sabit olduğundan asıl alacak üzerinden davanın kabulüne, icra takibinden önce davalı tarafın temerrüte düşürüldüğü ispat olunamadığından takipten önceki dönem için faiz talebinin reddine, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde itiraz edildiğinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 9.000,00 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 9.000,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 614,79-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 145,94-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 468,85-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 145,94-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 127,20-TL posta gideri olmak üzere toplam 927,20-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 690,58-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.15/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır