Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/293 E. 2021/220 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/293 Esas
KARAR NO : 2021/220
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/03/2018
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Mahkememizde görülen Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ;
Müvekkil şirketin, davalı … ünvanlı şirketin merkezi olan … Mahallesi, … Sokak, No: …, Daire: …, Şişli/istanbul adresinde “…” isimli spor merkezi olarak faaliyet gösteren işletmenin bulunduğu yeri (“…”) kaba inşaat olarak teslim alarak, belirtilen adreste iç mimarlık tasarım, uygulama projesi, danışmanlık hizmeti, uygulama ve anahtar teslim işlerini yaptığını. …’nde iş başlangıcının 14.07.2017, proje onay 28.07.2017, şantiye başlangıcı 07.08.2017, teslim tarihinin 23.12.2017 olduğunu,
… tarafından müvekkili şirkete kısmi ödemeler olsa da işlere ilişkin hizmet bedellerinin çoğu teslim tarihinden sonra ödenmediğinden müvekkili şirket adına davalıya …. Noterliği’nden 22.02.2018 gün, … sayılı Hizmet Bedellerinin ödenmesi talepli ihtarname ve Keşif Özeti gönderildiğini, bu ihtarnameye … tarafından …. Noterliği’nin 08.03.2018 gün, … sayılı cevap ihtarı ile cevap verildiğini, cevapta, taraflar arasında yazılı bir metin imzalanmamış olması, müvekkili şirket tarafından herhangi bir hak ediş ücretlendirmesinin yapılmayacağının söylendiğini, husumetin … isimli üçüncü bir kişiye yönetilmesi gerektiğini ve sair iddialarla müvekkili şirketin ödeme talebini reddedildiğini,
Davalı tarafın kiracı olarak faaliyetini sürdürdüğü spor merkezinde müvekkili tarafından işlerin fiilen yapılmasını 4 ay boyunca kabul etmiş iken, iş başlangıcından 12 gün sonra 28.08.2017 tarihinde 14.000,00 TL, şantiye başlangıcı sonrası 08.09.2017 tarihinde 2.500,00 TL, 18/09/2017 – 18.09.2017 tarihinde 1.500,00 TL ve 02.10.2017 tarihinde 10.000,00 TL olmak üzere, dört farklı tarihte müvekkiline banka havalesi yoluyla ödeme yaptığını ve sözleşmeyi ifa etmiş iken, müvekkilinin TTK hükümlerine tabi basiretli tacir olarak hareket etme yükümlülüğü bulunan davalıdan ödeme beklemekle haklı olduğunu,
Taraflar arasında imzalı mutabakat metinleri bulunmasa da yüksek mahkeme Yargıtay müstekar kararlarında taraflar arasında yazılı bir eser sözleşmesi bulunmaması halinde dosya kapsamı ve taraf delilleri ışığında sözlü eser sözleşmesi ilişkisinin kurulabilmesini kabul ettiğini,
Müvekkili firma yetkilisi … tarafından 27.12.2017 tarihinde davalı şirket yetkilisi … ‘a gönderilen e-posta ekinde “Sözleşme” ve “Keşif özeti” bulunduğunu, davalının e-postayı aldığı tarihte “Sözleşme” ve “Keşif özeti”ne itiraz etmediğini, Sözleşme ve Keşif özeti’nin, taraflar arasında yazılı olmasa da sözlü bir eser sözleşmesi bulunduğu yönünde yazılı delil başlangıcı oluşturduğunu,
Davalı şirket tarafından 28.08.2017, 08.09.2017, 18.09.2017 ve 02.10.2017 tarihlerinde yapılan 4 adet ödeme tutarı için iki adet fatura düzenlendiğini, birinci faturanın “Dekorasyon Hakediş Bedeli” açıklaması ile 26.10.2017 tarihinde 2.184,03 TL olarak; ikinci faturanın ise “Keşif Özetine İstinaden Mimari Hakediş Bedeli-28.08.2017, 18.09.2017, 02.10.2017 tarihli ödemelere istinaden” açıklaması ile 04.01.2018 tarihinde 25.422,85 TL tutarlı düzenlendiğini,
Şantiye sürecinde taşeronlar tarafından yapılan işlerin ödemelerinin müvekkil firma tarafından ödendiğini ve sözleşmenin 6/d hükmü uyarınca, bir kısım taşeron ödemelerinin müvekkilin taşeronları tarafından işveren … şirketine faturalandığını, belirterek sonuç olarak; hukuki niteleme sayın Mahkemeye ait olmak üzere, terdiden taraflar arasında geçerli bir eser sözleşmesi akdedilmiş bulunduğunun tespitine, bu taleplerinin reddi halinde dava konusu uyuşmazlığın vekaletsiz iş görme ve sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre incelenmesine, iç mimarlık uygulamalarında uzman bilirkişilerin görevlendirilerek, dava konusu işlerin 2017 yılı serbest piyasa imalat ve hizmet bedellerinin dosyaya sunulan faturalar ve dekontlar, makbuzlar ışığında KDV dahil bedellerinin tespit edilerek, bilirkişi incelemesi yapılmasına, … Noterliği’nin 22.02.2018 gün, … sayılı Hizmet Bedelleri’nin ödenmesi talepli ihtarnamede belirtildiği üzere, davalı tarafından müvekkiline ödenmesi gereken tüm alacak kalemlerinde KDV dahil 23.600,00 TL İç Mimari Proje Bedeli; 1.805,16 Euro, 417.93,- USD ve 90.575,47 TL miktarındaki İç Mimari Uygulama Bedelleri; Dekorasyonm Malzemesi net 9.412,83 TL, Elektrik Malzemesi net 4.400,00 TL, Mobilya Malzemesi net 75.850,00 TL, aksesuar malzemesi net 1.900,00 TL, tesisat malzemesi net 40.000,00TL, inşaat ve Boya malzemesi net 22.500,00 TL, toplamda 181.794,14 TL miktarındaki Malzeme Bedelleri’nin; 9.025,82 Euro, 2.089,68 USD, 189.044,53 TL miktarındaki Mimari Hakediş Bedelleri (İş burada sayılan tüm alacak bedelleri birlikte “Proje Alacakları” olarak anılacaktır.) saklı tutulmakla, belirtilen proje alacaklarından şimdilik kaydıyla 10.000,00 TL’ sının …. Noterliği’nin 22.02.2018 gün, … sayılı Hizmet Bedelleri’nin ödenmesi talepli ihtarnamenin tebellüğ edildiği tarihten itibaren işlemiş ve fiili ödeme gününe kadar işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, müvekkiline verilmesine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP / Davalı vekili 29.05.2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;
Müvekkil tarafından keşide olunan …. Noterliği’nin 08.03.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesinde de belirtildiği üzere; müvekkili şirket ile davalı arasında müvekkilin kiracı olarak faaliyetini sürdürdüğü … Mahallesi, Dergiler Sokak, No: … , Daire: … , Şişli/lstanbul adresinde … isimli spor merkezinde iç mimarlık tasarım, uygulama projesi, danışmanlık hizmeti, uygulama ve anahtar teslim işlerinin yerine getirilmesi konusunda mutabakat bulunmadığı gibi, davacının …. Noterliği vasıtasıyla gönderdiği 22.02.2018 tarih, … yevmiye sayılı ihtarname ekinde yer verdiği 27.12.2017 tarihli keşif özetinden ve yine mevcudiyeti iddia olunan sözleşmeden müvekkilinin haberdar olmadığını,
Davacı tarafça söz konusu işlerin yerine getirilmesinin gerçekteki sebebinin mevcudiyeti iddia olunan sözleşmenin değil, davacının ortağı ve tek yetkilisi … ile müvekkilinin işlerine yardımcı olup, aynı zamanda müvekkille aralarında kar paylaşımına dair belli şartları haiz anlaşmanın bulunduğu … isimli şahısla yakın arkadaş olduğunu, bu kapsamda … ’ın, müvekkili şirket yetkilisi … ‘a, yakın arkadaşı …’ın …’un iç mimarlık işlerini üstleneceğini ve bu işler nedeniyle şirketin bedel ödemek zorunda kalmayacağını, bedel konusunu … ile aralarında halledeceklerini ifade ettiğini, müvekkili şirket ortağı … ‘ın da yararına olacak bu işlerin yapılmasına engel olmadığını, ancak hiçbir koşulda keşif özeti ve/veya sözleşmeye onay vermediğini, şirketin bedel ödemek yükümlülüğüne neden olabilecek hiçbir yazılı metni de imzalamadığını, bu bakımdan karşılıklı mutabakat sağlandığına ve bu mutabakatın şartlarının belirlendiği bir sözleşmenin var olduğuna ilişkin iddiaların asla doğru olmadığını,
Müvekkilin yaptığı kısmi ödemelerin de, mutabakatın sağlandığına dair bir karine oluşturabilmesinin mümkün olmadığını, bilinen hususun, muhatap tarafça proje, uygulama, mimari hakediş nevinden hiçbir ücretlendirmenin yapılmayacağı, bunun dışında malzeme ve taşeron çalıştırılması kapsamındaki ödemelerin makul olduğu çerçevede müvekkil tarafça (onun yerine … tarafından) karşılanması şeklinde olduğunu, davacı tarafça 04.01.2018 tarih ve 25.422,85 TL tutarlı faturanın düzenlenmesine sebep ödemelerin de bu kapsamda olduğunu,
Müvekkili şirket yetkilisi tarafından kendi şahsi hesabından muhtelif tarih aralıklarında 14.000,00 TL, 10.0000,00 TL, 2.500,00 TL ve 1.500,00 TL olmak üzere toplam 28.000,00 TL tutarın davacı şirket hesabına gönderildiğini, ödeme tarihleri sırasıyla; 29.09.2017, 02.10.2017, 09.09.2017 ve 18.09.2017 olup, ödemelerin … değil de, müvekkili tarafça yapılmasının nedenin, müvekkili ile … arasındaki iç ilişkiden kaynaklı olduğunu,
Davacı taraf dilekçesinde 23.12.2017 tarihi itibariyle işi projesine uygun bir biçimde teslim ettiğini iddia etmekte ise de bu iddianın doğru olmadığını, davacının kapıları, lavaboları bile takmadan çıktığını ve müvekkilini zor durumda bıraktığını, bunlarla beraber diğer birçok eksik imalat, işletmeyi mümkün olan en erken tarihte faaliyete geçirebilmek adına müvekkili tarafça ödenmek suretiyle yerine getirildiğini ,
İhtilafın hallinde eser sözleşmesi değil, vekaletsiz iş görme hükümlerinin uygulanmasını talep ettiklerini, davacı taraf her ne kadar ihtilafın eser sözleşmesinden kaynaklandığını iddia etmekteyse de taraflar arasında yazılı sözleşme de dahil hiçbir mutabakatın bulunmadığını, ayrıca … ’ın davaya dahlinden sonra sunacağı delillerin davacı tarafça incelenmesinden sonra, mahallinde yapılacak keşif icra edilerek bilirkişilerden rapor alınmasını talep ettiklerini,
belirterek netice olarak; husumet itirazlarının öncelikli olarak değerlendirilmesine, kabul görmediği durumda davanın … Sokak, … Apartmanı, … Blok, No: … adresindeki …’a ihbarına, delillerin toplanması sonrasında haksız ve hukuki dayanağı olmadığı anlaşılacak davanın reddine, yargılama ve avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; eser sözleşmesi nedeniyle alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili Av. … 15/03/2021 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerini bildirmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Davalı vekili 17/03/2021 tarihli dilekçesinde özetle; davacının davadan feragat ettiğini, davacıdan vekalet ücreti ve yargılama gideri istemediklerini bildirmiştir.
Davadan feragat H.M.K. nun 307. maddesi hükümü gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren, davalı tarafın kabulünü gerektirmeyen ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir. H.M.K. nun 309. Maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatının mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Davacı vekilinin vekaletnamesindeki yetki durumu incelendiğinde davadan feragata yetkili olduğu saptanmaktadır. Feragat bildirimi de H.M.K. nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tesbit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Talep edilmediğinden taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, bakiye gider avanslarının kararın kesinleşmesinden sonra yatıran taraflara iadesine ,vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan ve hesap olunan 59,30 TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 170,78 TL peşin harç ve 5.078,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 5.248,78 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına artan 5.189,48 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
Dair tarafların yokluğunda, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda verilen kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/03/2021

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır