Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/286 E. 2019/504 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/286 Esas
KARAR NO : 2019/504
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/03/2018
KARAR TARİHİ : 14/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkili ile davalı taraf arasında ticari ilişki olduğunu, müvekkilinin davalı taraftan alacağının tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, davalı tarafın haksız ve mesnetsiz olarak yaptığı itiraz ile takibin durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı şirket tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; müvekkil şirketin davacının iddiasının aksine davaya konu tutar bakımından herhangi bir borcu bulunmadığını, dava konusu icra takibi usul ve yasaya aykırı olduğundan davacı tarafın icra inkâr tazminatı talep etme hakkı bulunmadığını, müvekkil şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığından davanın reddi yönünden karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının faturalardan kaynaklanan borcunun davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, faturalar, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 07/03/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 12/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekilinin 13/03/2018 tarihinde borca, faize ve yetkiye itiraz ettiği ve davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, icra dosyası ve ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ve miktarının hesaplanması ile uygulanan faiz yönünden mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verildiği, mali müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 25/02/2019 tarihli raporu özetle; ”Takibe konu alacak tutarının her iki taraf ticari defterlerinde mutabık/uyumlu olduğu, davacının 07/03/2018 takip tarihi itibariyle davalıdan 23.400,00 Euro alacaklı göründüğü, alacak tutarının TL karşılığının takip tarihindeki TCMB döviz alış kuruna göre 109.816,20-TL olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde göre; davacı tarafın davalı tarafa ticari mal satışı sebebiyle faturalar düzenlediği, davalı tarafın faturaları ödemediği, ödenmeyen faturalar için davacı tarafça icra takibi yapıldığı ve davalı tarafın takibe itiraz ettiği, tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, takibe konu alacak tutarının her iki taraf ticari defterlerinde mutabık olduğu, buna göre davacı tarafın 109.816,20-TL alacaklı gözüktüğü, ticari defterlerin, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması nedeniyle delil olarak kabul edildiği, tarafların tacir olmaları sebebiyle takip tarihinden itibaren faiz istenebileceği, asıl alacağın ticari defterler ve bilirkişi incelemesiyle doğrulandığı anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı tarafın ödeme yapmadığı halde haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiği anlaşıldığından asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 109.816,20 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 7.501,54-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.875,39-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 5.626,15-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 1.875,39-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.535,30-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 88,50-TL posta gideri olmak üzere toplam 888,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 14/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır