Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/270 E. 2019/150 K. 15.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/270 Esas
KARAR NO : 2019/150

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/03/2018
KARAR TARİHİ : 15/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkili ile davalı arasında 07/12/2010 tarihli Alacağın Temliki, Sulh ve İbra ve Feragat Sözleşmesi başlıklı sözleşme ile … A.Ş.’den mevcut olan alacağı üstlenerek belli bir takvim dahilinde ödenmesinin karara bağlandığını, müvekkilinin davalı tarafından 28/05/2012 tarihinden itibaren vadesi gelen 12.taksitten itibaren 58.taksite kadar olan 276,00-Euro aylık ve son taksit olan 422,27-Euro 59. taksit ödemesi olan 13.394,27-Euro ödemenin yapılmadığını, alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından davalı aleyhine icra takibine başlandığını, şirketin adres değiştirmesi nedeniyle gelen yetki itirazından dolayı bu kez …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takibe devam edildiğini, davalının ödeme emrinin tebliğinden sonra haksız ve kötü niyetli olarak borcun tamamına ve ferilerine itiraz ederek icra takibi durdurduğunu, ve tüm bu nedenlerle davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, alacağının vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; iş bu davayla bire bir aynı olan davada … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiğini, davaya konu dayanak sözleşmenin alacağın temliki değil borcun nakli (yüklenilmesi) niteliğinde olduğunu, sözleşmenin niteliği gereği borcu devralan yeni borçlu müvekkil şirketin eski borçlunun alacaklıya karşı haiz olduğu itiraz ve defileri alacaklıya karşı ileri sürebileceğini, dava dışı … AŞ.nin tasfiye sürecinin devam ettiğini ve kâr ile zarar hesabının tasfiye sonucunda belli olacağını, katılım hesabı sahibi davacının alacağının henüz muaccel hale gelmediğini, tasfiye süreci sonunda alacak kalırsa davacının hak talebinde bulunabileceğini, dava konusu alacağın takip ve dava tarihi itibariyle talep edilemeyeceğinden huzurdaki davanın zamansız açılmış bir dava olduğunu, müvekkil şirketin temerrüdünün gerçekleşmemiş olması nedeniyle icra takibiyle talep edilen işlemiş faiz talebinin de yasal dayanağının olmadığını ve tüm bu nedenlerle dayanaktan yoksun ve zamansız ikame olunan davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının temlik sözleşmesinden kaynaklanan alacak bedelinin davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, ilgili sözleşme, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 13.394,27-Euro asıl alacak ve 1.765,21-Euro işlemiş faiz toplamı 15.159,48-Euro (62.263,02-TL) temlik sözleşmesine bağlı alacağının tahsili amacıyla 27/12/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 02/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 03/01/2018 tarihinde takibe, ödeme emrine, borcun tamamına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, davalı borçlunun itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
GEREKÇE:
Tarafların iddia ve savunmalar ile toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; esas borçlu … A.Ş. henüz tasfiye aşamasında olduğundan, tasfiye işlemleri ve netleşen kâr zarar hesabı sonrası davacının dava konusu alacakları muaccel olacağından, takip ve dava tarihi itibariyle alacak henüz muaccel olmadığından davanın reddine, taraflar arasında bir sözleşme bulunduğundan davacı tarafın kötü niyetli olarak icra takibi yaptığı değerlendirilemeyeceğinden davalı taraf lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 44,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 751,98-TL harçtan mahsubu ile bakiye 707,58-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.199,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.15/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır