Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/27 E. 2019/593 K. 14.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/27
KARAR NO: 2019/593

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ: 21/07/2016
KARAR TARİHİ: 14/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirketin 10/03/2015 tarihinde akdettikleri sözleşme ile “… duvar Kağıdı”nın Konya-Aksaray-Karaman illeri içerisinde tek yetkili olduğunu, Sözleşmenin 8. maddesinin A bendinde Şirketin Bayi ye karşı olan yükümlülükleri belirtildiğini, Bu yükümlülüklerden c bendinde aynen “’işbu sözleşme ile tanınmış yetkilerin korunması için azami çaba sarf edilecek olup, başka bölgelerde uygulanacak satış politikalarından bayinin etkilenmemesi için gerekli özen gösterilmesini kabul ve taahhüt eder. ” denerek sözleşme süresince bayinin Konya-Aksaray- Karaman illeri içerisinde tek satıcılık aldığını ve şirketin yani davalının bu iller içerisinde sözleşme dışı 3. bir kişiye satış yapmayacağı taahhüt edildiğini, Sözleşmenin 15. maddesinde işbu sözleşmenin süresi için 31/12/2015 tarihine kadar geçerli olacağı söylenmişse de devamında, “fesih konusu gündeme gelmediği takdirde 1 yıl süre ile geçerli olup; taraflar müddetin bitiminden 1 ay evvel yazılı olarak feshi ihbarda bulunmaz ise; işbu sözleşme, birer yıllık süreler için kendiliğinden uzamış olur. ” hükmü blunduğunu, Müvekkilinden herhangi bir feshi ihbar yapılmadığı için ihtar eden müvekkil firma, sözleşmenin uzadığı inancıyla davalı firmanın ve ürünlerinin reklamını yapmaya devam ettiğini, İşbu sözleşme devam ederken, gerek 2015 yılında gerek ise diğer yılda, sözleşmede davalı yana yüklenen yükümlülükleri ihlal ettiği tespit edildiğini, Bunun üzerine derhal davalıya … Noterliği 19.04.2016 tarihli …yevmiye nolu ihtarı ile sözleşmeye aykırı durumların tespit edildiğini, 7 gün içerisinde bu aykırılıkların giderilmesi ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak 200.000.00 TL zararın tazminini, işbu sürenin bitiminden itibaren TBK 125/2 anlamında ifadan vazgeçilip, müspet zararlarımızın tazminini talep edeceğimizi davalıya bildirdiklerini, İhtarın davalıya 22/04/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, 7 günlük süre dolduktan sonra 29/04/2016 tarihi itibariyle davalı yan temerrüde düştüğünü, düzenlenen Faturada dava dışı … A.Ş.’nin davalıya ait markaları Konya ilinde sattığı açıkça görüldüğünü, İşbu irsaliyeli faturanın düzenleme tarihi 13/04/2016, fatura seri nosu 031055 olduğunu, İhtarda da belirtildiği üzere 2. seçimlik hakkı kullanacaklarını bildirdiklerini, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde … esas sayılı dava dosyası ile sözleşmeye aykırılık nedeniyle tazminat davası açtıklarını, O davanın açılmasından mütevellit davalının elinde bulunan ve avans olarak verilen çeklerin bir tanesini icraya koyduğunu, Geri kalan üç çekin bedeli karşılığı malı müvekkiline gönderilmediği gibi herhangi bir iade de yapmadığını, defalarca davalıyı çeklerin iadesi noktasında uyarmalarına rağmen, özellikle sözleşmeye aykırılıktan kaynaklı İstanbul’da açılan davadan dolayı davacı müvekkili çekler ile korkutarak, anlaşmaya zorlanmaya çalıştıklarını, bu nedenle söz konusu çeklerin icraya konu edilip, müvekkilinin bir kez daha haciz baskısı altında zorla imzasının alınmasının önüne geçmek adına, işbu menfi tespit davasını açtıklarını, gelinen bu aşamada müvekkiline 03/06/2016 düzenleme tarihli … nolu çekten kaynaklı ihtiyati haciz kararı alındığını ve Konya … İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra dosyası ile takibe geçildiğini, firmada maddi değeri dahi olmayan katalogların dahi haczedileceğini, zorlamalar karşısında, dava konusu edilen;
…bank… şubesine ait çek defterinden kesilen;
… çek nolu, 29/02/2016 düzenleme tarihli, 25.000.00 TL’lik,
… çek nolu, 04/04/2016 düzenleme tarihli, 25.000.00 TL’lik,
… çek nolu, 03/05/2016 düzenleme tarihli, 25.000.00 TL’lik, olmak üzere toplam 75.000.00 TL’lik 3 adet çek için müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusunda her ne kadar Konya …İcra Müdürlüğü … esas sayılı icra dosyasına konu edilen … nolu 03/06/2016 tarihli çek dava konusu edilmemiş ise de bakiye de müvekkilin davalıya olan borcuna sayıldığını ve müvekkiline bu çekten kaynaklı icra dosyasına borcunu ödediğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, müvekkilinin Konya … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tesipiten, dava açılmasına sebebiyet verilmesinden ötürü %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı arasında 22.03.2015 tarihinde akdedilmiş olan bayilik sözleşmenin 2. maddesinde “…şirket tarafından üretilen ve tedarik edilen… marka duvar kağıtları ürünlerinin sözleşmede belirtilen illerde…” şeklinde bir konu sınırlamasının mevcut olduğunu, İlgili marka… yeni bir marka olmakla birlikte yapılan sözleşme gereğince davalı şirket hiçbir yatırım yapmadığı gibi sözleşme konusu yükümlülüklerine de aykırı davranmış olduğundan mezkur ürünler hiçbir zaman davalı firmaya gönderilmediğini, Davacı ile müvekkili şirket arasındaki bayilik sözleşmesi sadece… marka duvar kağıtlarını kapsadığını, Davalı taleplerinin hukuki hiçbir dayanağı da bulunmadığını, Davacının delil olarak gösterdiği ve müvekkili şirket tarafından sözleşme yükümlülüklerine aykırılık teşkil ettiği ileri sürdüğü hiçbir husus doğru olmadığı gibi yine müvekkil şirkete ait bir marka olan vitale ürünleri satıldığını, Müvekkili şirketin davacıyla arasında bulunan sözleşmede sayılan illerde… duvar kağıtları dışında bir mal satımına engel olacak bir taahhütte bulunmamış olduğunu, iş bu sebeple müvekkili şirket ile davacı arasında bulunan bayilik sözleşmesinin ihlali söz konusu olmadığını, ayrıca davacı şirket ile müvekkil/davalı şirket arasında karşılıklı tazminat taleplerini içerir dava da İstanbul … Asliye Ticaret mahkemesinin … e. sayılı dosyasından görülmeye devam ettiğini, işbu davanın bekletici mesele yapılmasını talep etmekteyiz. Sözleşmenin 4.3. ve 6/c maddesine istinaden davacı/karşı davalı kendisinden beklenilen gayret ve çabayı göstermediği gibi kötü niyetli olarak müvekkilden fayda sağlamaya çalıştığını, Bu nedenlerle, davanın öncelikle yetkisizlikten ve husumet yokluğundan usulen reddine, davanın esası ve konusu itibariyle haksız davanın küllen reddine karar verilmesini talep etmiştir.

GEREKÇE:
Dava davacının davalıya Konya … İcra Müdürlüğü… esas sayılı dosyası ile başlatılan takip nedeni ile borçlu olup olmadığı tespiti istemidir.
Dosyada Konya…Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/01/2017 tarih … esas …karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı vermiş, tarafların istinaf talebi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesinin 17/11/2017 tarih … esas … karar sayılı kararı ile Konya… Asliye Ticaret Mahkemesi kararını onamış ve dosyanın görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi olduğu görülmüştür.
Dosyaya getirtilen Konya … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 23.710-TL çek, 2.371-TL karşılıksız çek tazminatı, 71,13-TL komisyon, 81,60-TL ihtiyati haciz harcı, 400-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 320,57-TL işlemiş faiz ücreti olmak üzere toplam 26.954,30-TL alacağın tahsili amacıyla 20/07/2016 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce davacı vekilinin davasını davalı ticari defterlerini hasrettiği görülmekle davalı ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu düzenlenmesine karar verildiği, Muhasebe Finans Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 10/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda; İncelenen davalı şirkete ait 2016 yılı yevmiye ve kebir defterlerinin açılış ve kapanış beratlarının alınması gereken yasal sürelerinde alınmış olduğu, envanter defterinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, Davalı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi yönünden dava tarihi itibarıyla bir borç ya da alacağın söz konusu olmadığı, Rapor içerisinde detaylı olarak açıklanan nedenlerle, davalı defterlerinde çeklerin iadesi yönünden, uyulması gereken kayıt düzenine uyulmadığı, davacı beyanlarından anlaşıldığı şekli ile muhataba iade edilmediği halde, kayıtlarda iade gösterilmek sureti ile davalı bakiyesinin kapatılmasına rağmen, davalının davaya ve icraya konu çekleri uhdesinde tuttuğu, Davalı kayıtlarının incelenmesinde, 31.03.2017 tarihli son işlemin 15.735,22 TL tutarında “alacağın tahsili” açıklamalı kayıt olduğu görülmekle, (icra takip tarihi 20.07.2016) davalı yanın icra takibine konu ettiği … nolu çekten de davacı yana 25.000,00 – 15.735,22 = 9.264,78 TL borçlu olduğu, Davalı kayıtlarında …numaraları çeklerin iade olarak gösterilip kayıtlardan çıkarılmasından sonra, son işlem tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yana herhangi bir borcunun bulunmadığı anlaşıldığından, davacı yanın bu çeklerden dolayı davalı yana borçlu olmadığı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 10.03.2015 tarihinde düzenlenmiş ve imzalanmış “… duvar kağıdı bayilik sözleşmesi” bulunduğu, İncelenen davalı ticari defter ve kayıtlarına göre Davalının davacı ile aralarındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketlerini 120.01.053405 numaralı alıcılar hesabında takip ettiği, anılan hesabın dava tarihi itibarı ile bakiyesinin “0” olduğu. Başka bir deyişle taraflar arasında cari hesap ilişkisi yönünden dava tarihi itibarıyla bir borç ya da alacak söz konusu olmadığı, davalı defterlerinde çeklerin iadesi yönünden, uyulması gereken kayıt düzenine uyulmadığı, davalı vekili 07.05.2019 tarihli duruşmada : ” dava konusu çekler müvekkil uhdesinde kalmış olup davacı tarafça iade alınmamıştır. Bu çeklerin tahsil edilmesi söz konusu olmadığı gibi herhangi bir işlem yapılmamış. Bu çeklere yönelik bayilik sözleşmesi bitiminden sonra bu dava açılmıştır. Bu çeklerden açılmış bir icra dosyası olmadığı gibi verilmiş bir tedbir kararı da söz konusu değildir. Bayilik sözleşmesi sona erdikten sonra bu çekler davacı tarafından teslim alınmaksızın müvekkil uhdesinde kalmıştır. Davacının şehir dışında olması sebebiyle de iade edilememiştir. …ATM dosyasının sonucunun beklenilmesi de bu dosyaya bir katkı sağlamayacaktır” şeklinde beyanda bulunduğu, Taraf beyanlarından anlaşıldığı şekli ile dava konusu bedelsiz kalan çeklerin muhataba iade edilmediği halde, kayıtlarda iade gösterilmek sureti ile davalı bakiyesinin kapatılmasına rağmen, davalının davaya ve icraya konu çekleri uhdesinde tuttuğu, Davalı kayıtlarında … numaraları çeklerin iade olarak gösterilip kayıtlardan çıkarılmasından sonra, son işlem tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yana herhangi bir borcunun bulunmadığı dolayısıyla davacı yanın bu çeklerden dolayı davalı yana borçlu olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Kötü niyet tazminat talebinin ise kötüniyet koşulları oluşmadığından reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile dava konusu…bank … Şubesine ait … numaralı keşidecisinin …Şti olan her biri 25.000-TL bedelli çekerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.123,25-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 1.280,82-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.842,43-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.600-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.310,02-TL ilk gider, 750-TL bilirkişi, 195,25-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.255,27-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır