Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/260 E. 2019/647 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/260 Esas
KARAR NO: 2019/647

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/03/2018
KARAR TARİHİ: 25/06/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkilince 18/12/2017 tarihinde davalı taraf …Bankası A.Ş. … şubesinden … Şti. adına 110.000,00-TL taşıt kredisi talebinden bulunulmuş olup, aracın satışıyla birlikte kısa süre içinde borcun kapatılacağı söylenerek kredi çekildiğini, taşıt kredisi talebinde bulunurken yapılan erken ödeme halinde ne kadar ceza uygulanacağı sorulmuş, banka yetkililerince buna karşılık alınan kredinin ana parası üzerinden %2 ile %4 arasında faiz, bir diğer deyimle İslami bankacılık adı altında hizmet verilmesi sebebiyle bundan sonra kâr payı olarak bahsedeceğimiz bir tutar doğrultusunda işlem yapılacağı yönünde bilgi verildiğini, yanlış bilgilendirme yapılarak müvekkilinin yanlış yönlendirerek emsallerin üzerinde fahiş miktarda işlem yapıldığını, müvekkilince 110.000,00-TL kredi çekildiğini ve kredi tutarında 142.000,00-TL fiyat üzerinden sıfır km otomobil alındığını, 3.174,62-TL taksit tutarı olmak üzere toplamda her ay 3.174,62-TL üzerinden ödeme planı çıkarıldığını, taraflarınca Ocak ve Şubat ayları vadesinde ödendiğini, aracın şirket adına alınmış olsa da ihtiyaçlara cevap vermemesi sebebiyle araç için yeni alıcı bulunmuş, alıcı tarafından araç için 135.000,00-TL verildiğini, bu yönde bulunan yeni alıcı sebebiyle, kredi araç zararına satılarak kapatılmak istenmiş ancak kalan ücretin 106.746,36-TL olması gerekirken taraflarına 153.131,97-TL tutarında bir ödeme miktarı çıkarıldığını, miktarın fahiş olduğunu ve tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla fahiş miktardaki ve emsallerin üzerinde uygulanan faiz ve ceza tutarına ilişkin şimdilik 10.000,00-TL maddi, 10.000,00-TL manevi tazminat talebinin kabulü ile vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacının yapmamış olduğu bir işlem dolayısıyla tazminat talebinin hukuki bir dayanağı bulunmadığını, davacının erken kapama işlemi yapmadığını, tüzel kişi olan davacının manevi zarara uğraması da mümkün olmadığını, ticari işletmesi için satın almış olduğu araç konusunda müvekkil bankanın bir taahhüdü veya sorumluluğu bulunmadığını, müvekkil bankanın yalnızca kredinin kullanımında aracı konumda olduğunu, satın alınan aracın ihtiyaçları karşılamaması nedeniyle daha düşük bir meblağ ile satılması veya değerinin altında satılması müvekkil bankanın sorumluluğu olarak değerlendirilemeyeceğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 2. sayfasında “Kredinin Geri Ödenmesi, Vadeden Önce Ödeme ve Kredinin Erken Kapatılması” başlığı altında 4.6. Maddesinde ”…müşteri kendince önemli sebeplere binaen krediyi erken ödeme/kapatma talebinde bulunduğu takdirde, bir zorunluluk anlamında olmamak kaydıyla banka erken ödeme/kapama talebini kabul edebileceğini, bankanın kabulü ancak yazılı ve bankanın konuyla ilgili yetkililerinin imzalarını taşıyan belge ile ispat olunacağını, bu durumda müşterinin, mutabık kalınan ya da bankanın ücret/komisyon listelerinde yer alan erken ödeme/kapama ücret, komisyon ve sair ferilerini derhal ve tamamen bankaya ödemeyi kabul ve taahhüt eder” denildiğini, davacı her ne kadar kendisinden erken ödeme nedeniyle 153.131,97 TL talep edildiğini belirtmiş ise de, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacıya bildirilen erken ödeme tutarı 130.000 TL olduğunu, bu anlamda davacının iddiası gerçeği yansıtmadığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 19/06/2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan ettiği anlaşıldı.
Davalı vekilinin 25/06/2019 tarihli celse de davayı takip ettiklerini, feragatın davacının takdirinde olduğunu, davanın reddine karar verilmesini ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesini talep ettiklerini beyan ettiği anlaşıldı.

GEREKÇE :
Davacı vekilinin 19/06/2019 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, vekaletnamede feragat yetkisinin bulunduğu, feragatin hüküm ifade etmesinin, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 44,40-TL karar harcının davacı tarafından yatırılan 341,55-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 297,15-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL nispi vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafça yatırılan ve bakiye gider avansının kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır