Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/258 E. 2020/422 K. 08.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/258 Esas
KARAR NO : 2020/422
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2018
KARAR TARİHİ : 08/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil Şirket ile davalı arasında 04/02/2013 tarihinde Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin “Personel” başlıklı 2. Maddesinde açık ve net bir şekilde belirtildiği üzere davalı müvekkil şirket bünyesinde “Özel Gazlar” departmanına bağlı olarak çalışmış olup, bu departmandaki görev tanımı ise özel gazlar üretim ve laboratuvar mühendisi şeklinde olduğunu, müvekkil şirketin know-how’ı ve ticari sırları kapsamında değerlendirilebilecek özel gaz karışımlarının oluşturulmasında birebir bilgi sahibi olduğunu, bu özel gaz karışımlarının müvekkil şirkete rakip bir şirkette kullanılması ticari sırlarının ortaya çıkarılması anlamına geldiğini, davalının müvekkil şirket yetkililerine sözlü olarak çalışma hayatını yurtdışında sürdüreceğini bu nedenle de yurtdışına taşınacağını belirtmek suretiyle işten ayrılmak istediğini belirttiğini, bu kapsamda müvekkil şirketin insan kaynakları direktörlüğüne sunmuş olduğu 16/08/2017 tarihli istifa dilekçesinde 16/08/2017 tarihi itibariyle kişisel nedenlerden dolayı işten ayrılma kararı aldığını, bu itibarla kıdemine bağlı olarak ihbar süresinin hesaplanarak kendisine bildirilmesini talep ettiğini, davalının söz konusu talebine binaen müvekkil şirket davalıya ihbar öneli kullandırıldığını ve bu sürenin sonunda da iş akdinin kendiliğinden sona erdiğini, ancak daha sonrasında davalının asıl amacının yurt dışında çalışmak olmadığını, müvekkil şirkete yanıltıcı beyanda bulunduğunu, işten ayrılmasına takiben müvekkil firmanın rakibinde işe başladığının anlaşıldığını, sözleşmenin 12. Maddesi ile davalı işçi iş akdinin sonlandığı tarihten itibaren 6 ay süre ile gaz alanında faaliyet gösterilen işlerde, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmamayı, başka bir rakip işletmede ücret karşılığı olsun olmasın çalışmamayı, işverenin müşterilerini ve bayileri dahil iş ortaklarını ayartmamayı veya bunların dışında rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmemeyi taahhüt ettiğini, davalının söz konusu taahhüde aykırı davranması halinde de uygulanacak olan yaptırımın yine aynı maddenin 5. Fıkrasında açık ve net bir şekilde düzenlendiğinden bahisle müvekkil şirket ile davalı arasında akdedilen sözleşmenin “Rekabet Etmeme Yükümlülüğü” başlıklı 12. Maddesinin davalı tarafça ihlal edilmiş olması sebebiyle sözleşmenin 12/5 hükmünde kararlaştırılan 12 (oniki) aylık son brüt ücreti tutarı karşılığı olan 81.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili beyanında; müvekkilinin işin teknik kısmında çalıştığını, müvekkilinin davacıya verdiği bir zararın bulunmadığını, sadece müşteri çekme durumundan bahsedildiğini ancak müvekkilinin de şirketin teknik kısmında çalıştığını, zarara ilişkin de davacının bilgi ve belge sunmadığından bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet aktinde yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlali nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; 04/02/2013 tarihli Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi, iddialar, savunmalar, tanık, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce davacı tarafın tanığının dinlenmesi için Gebze Asliye hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş olup, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/250 Talimat sayılı dosyasından tanık … beyanında; ”Davalı ile 5 sene birlikte çalıştığını, çalıştıkları süre boyunca davalının özel gazlar işletme mühendisi olarak görev yaptığını, davacı şirketin Gebze tesisinde özel gaz üretimi yapıldığını, bu özel gazların üretiminde kullanılan formüller, metotlar bulunmakta olup bunların ticari sır mahiyetinde olduğunu, yeni üretilecek gazların formülleri hazırlanırken davalının da toplantıda bulunduğunu ve bu işlemlerin koordinasyonunu sağladığını, koordinasyonu ve formüllerin hazırlanmasını izleyen davalının çalışmış olduğumuz davacı şirketin hazırlamış olduğu gazların formüllerini bir bir gördüğünü, davalının istifa etme nedeni olarak kendisine Portoriko’da otel açacağını belirttiğini, kendisininde ona eğer böyle bir durum yok ise ve davacı şirket ile aynı iş kolunda çalışan başka bir firmada çalışacaksa üstlerine bu durumu bildireceğini, sorun yaşama demesine rağmen kendisine yeniden Portoriko’da çalışacağını söylediğini, işten ayrıldıktan sonra … A.Ş şirketinde çalışmaya başladığını ve duyduğu kadarıyla davalının yaptığı işin tesis yöneticiliği olduğunu” beyan etmiştir.
Mahkememize tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davalının eyleminin haksız rekabet yasağına aykırılık oluşturup oluşturmadığı taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının cezai şart hak kazanıp kazanmadığı ve fahiş olup olmadığı hususlarında bilirkişi heyet raporu alınmasına karar verilmiş olup, … Yüksek Mühendisi bilirkişi …, Ticaret Hukukçusu bilirkişi … ve SMMM bilirkişi … tarafından sunulan 09/03/2020 tarihli heyet raporu özetle;
”Teknik değerlendirme açısından; teknik açıklamalar ve davalının … ve … firmalarında yaptığı görevlerin örtüştüğü, sınai ve tıbbi gazlar ile özel gaz karışımı üretimleri dolum ve elleçleme – handling işlemlerinin başta … ve … gibi sektörün lokomotifi olan firmalar ile birlikte başkaca kuruluşlar tarafından da benzer formülasyon ve tekniklerle gerçekleştirildiği, bu işlemlerin lisans yada patent konusu olmadığı, sınai ve tıbbi gazlar konusunda faaliyet gösteren kuruluşların ana prosesleri aynı olmakla birlikte kendilerine özgü ekipman – aparat ve düzeneklerin farklı olabileceği, davacı tarafın vurguladığı safiyette gaz ve gaz karışımları ile akreditasyon konularının bu alanda faaliyet gösteren her bir firma için hassasiyet konusu olduğundan ortak teknik yöntemlerle aynı üretim ve dolum tekniklerini uyguladıkları, bu bağlamda bu dolum ve üretim tekniğinin her firma tarafından bilinerek uygulandığı, söz konusu özel gazların sipariş bazında üretici olan … ve benzeri firmalara yaptırıldığı konusu dikkate alındığında teknik anlamdan ziyade müşteri bazında bir ticari rekabetin kaçınılmaz olacağı, dosya içeriğinde davacının beyanını destekleyen somut bir know-how belgesinin yer almadığı, davalının her çalışan gibi … firmasında belirli bir teknik deneyim kazanmış olabileceği, bu deneyimden benzer faaliyette bulunan firmaların yararlanmak istemelerinin doğal olduğu, bu deneyimlerin ana üretim teknikleri bakımından … firmasına has olmayıp ancak müşteri sipariş açısından özel olduğu, bu tür müşteri bazında özel siparişlerin bu alanda faaliyet gösteren birçok firma tarafından gerçekleştirilebileceği, bununla beraber çalışanın pozisyonu dikkate alındığında müşteri bazında bazı ticari bilgilere sahip olabileceği, davacının dava ifade ettiği sözleşme mucibince çalışanın 6 aylık zamanı kullanmadan ayrılarak rakip firmada görev almasının hukukun konusu olduğu,
Rekabet yasağı açısından; Davalının 04/02/2013 tarihinde imzalanan İş Sözleşmesinin madde 12 kapsamında rekabet etmeme yükümlülüğü bulunduğu, iş bu raporda yer alan teknik inceleme TBK.nun 444/2 maddesi kapsamında değerlendirildiğinde, davalının hizmet ilişkisi çerçevesinde bir takım bilgileri edinme fırsatına sahip olmasına karşın ana üretim tekniklerinin … firmasına has ticari sırlar olmadığı, buna karşın davalının müşteri bazında ticari bilgilere sahip olmasının mümkün olduğu, bu durumun ise işverenin zararına sebep olabileceği, dolayısıyla rekabet yükümlülüğüne aykırı davranışın söz konusu olabileceği ancak İş Sözleşmesi kapsamında belirlenen ve 12 aylık brüt ücrete karşılık gelen cezai şart tutarının TBK.nun 182/3 maddesi uyarınca mahkemenin takdirinde olduğu, İş Sözleşmesinin işveren tarafından yada işverene yükletilebilen bir nedenle feshedilmediği, dolayısıyla TBK.nun 447/2 maddesi kapsamında rekabet yasağını sona erdirecek bir sebep bulunmadığı,
Mali değerlendirme açısından; Taraflar arasında imzalanan İş Sözleşmesinin 12.maddesi kapsamında işçinin rekabet etmeme yükümlülüğü ihlali sebebiyle sözleşmenin 12/5 hükmünde kararlaştırılan 12 aylık son brüt ücret karşılığı davacı tarafın özlük dosyasında sunduğu 25/09/2017 tarihli taraflar arasında imzalanan maaş bordrosunda maaş/saat ücret tutarının 6.750,00 TL brüt maaş üzerinden hesaplandığı, davacı tarafından da talep edilen 12 aylık brüt ücret karşılığı 6.750,00 TL x 12 = 81.000,00 TL cezai şartın yerine getirilmesini ve yine davalı lehine indirim yapılmasının mahkeme takdirinde olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi heyet raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, taraflar arasında imzalanan hizmet aktinde yer alan rekabet yasağına ilişkin hükümlerin ihlali nedeniyle cezai şart istemine ilişkindir. Dava konusu hizmet akdinin, 04.02.2013 tarihli olması nedeniyle uyuşmazlığa, bu tarih itibariyle yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 444 ve devamı hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. TBK’nın 444 . maddesi; “Fiil ehliyetine sahip olan işçi, işverene karşı, sözleşmenin sona ermesinden sonra herhangi bir biçimde onunla rekabet etmekten, özellikle kendi hesabına rakip bir işletme açmaktan, başka bir rakip işletmede çalışmaktan veya bunların dışında, rakip işletmeyle başka türden bir menfaat ilişkisine girişmekten kaçınmayı yazılı olarak üstlenebilir. Rekabet yasağı kaydı, ancak hizmet ilişkisi işçiye müşteri çevresi veya üretim sırları ya da işverenin yaptığı işler hakkında bilgi edinme imkânı sağlıyorsa ve aynı zamanda bu bilgilerin kullanılması, işverenin önemli bir zararına sebep olacak nitelikteyse geçerlidir.”, 445. maddesi; “Rekabet yasağı, işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz. Hâkim, aşırı nitelikteki rekabet yasağını, bütün durum ve koşulları serbestçe değerlendirmek ve işverenin üstlenmiş olabileceği karşı edimi de hakkaniyete uygun biçimde göz önünde tutmak suretiyle, kapsamı veya süresi bakımından sınırlayabilir.”, 446. maddesi; “Rekabet yasağına aykırı davranan işçi, bunun sonucu olarak işverenin uğradığı bütün zararları gidermekle yükümlüdür. Yasağa aykırı davranış bir ceza koşuluna bağlanmışsa ve sözleşmede aksine bir hüküm de yoksa, işçi öngörülen miktarı ödeyerek rekabet yasağına ilişkin borcundan kurtulabilir; ancak, işçi bu miktarı aşan zararı gidermek zorundadır. İşveren, ceza koşulu ve doğabilecek ek zararlarının ödenmesi dışında, sözleşmede yazılı olarak açıkça saklı tutması koşuluyla, kendisinin ihlal veya tehdit edilen menfaatlerinin önemi ile işçinin davranışı haklı gösteriyorsa, yasağa aykırı davranışa son verilmesini de isteyebilir.” ve 447 . Maddesi; “Rekabet yasağı, işverenin bu yasağın sürdürülmesinde gerçek bir yararının olmadığı belirlenmişse sona erer. Sözleşme, haklı bir sebep olmaksızın işveren tarafından veya işverene yüklenebilen bir nedenle işçi tarafından feshedilirse, rekabet yasağı sona erer.” hükümlerine haiz olup, anılan madde hükümleri uyarınca, taraflar arasında 04.02.2013 tarihinde Belirsiz Süreli İş Sözleşmesi İmzalandığı, sözleşmenin 12. maddesinde Rekabet Etmeme Yükümlülüğü’nün düzenlendiği, rekabet yasağının yürürlükteki mevzuat kapsamında aşırı nitelikte olmadığı, davalının kıdem tazminatı hakkını kaybedeceğini bildiği halde istifa etmek suretiyle ihbar süresi kullanılarak 25.09.2017 tarihinde işten ayrıldığı, davalının işten ayrıldıktan iki gün sonra yani 27.09.2017 tarihinde … Anonim Şirketi’nde “Gebze Tesis Müdürülüğü” görevinde çalışmaya başladığı, davacı … ile … Anonim Şirketi’nin aynı sektörde faaliyet gösterdiği ve davalının yaptığı görevlerin örtüştüğü, sınai ve tıbbi gazlar konusunda faaliyet gösteren kuruluşların ana prosesleri aynı olmakla birlikte kendilerine özgü ekipman, aparat ve düzeneklerin farklı olabileceği, gaz – gaz karışımları ile akreditasyon konularının ortak teknik yöntemlerle aynı üretim ve dolum tekniklerinin uygulandığı ancak sipariş üzere özel üretim yapıldığından müşteri bazında ticari rekabetin bulunduğu, davalının çalıştığı pozisyon gereği teknik ve müşteri bazında bazı ticari bilgilere sahip olduğu, tanık beyanı, davalının işten ayrıldıktan iki gün sonra rakip firmada işe başlaması, davalı işçinin yaptığı iş nedeniyle edindiği bilgileri ve müşteri çevresini çalışmaya başladığı rakip işletmede kullanmak suretiyle davacı firmanın müşteri çevresini daralttığı, bu suretle bu bilgilerin kullanılmasının davacı işverene önemli ölçüde zarar verme ihtimalinin bulunduğu bir bütün olarak değerlendirildiğinde davalının rekabet etmeme yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşıldığından davanın kabulüne, taraflar arasındaki sözleşmede on iki aylık son brüt ücret üzerinden cezai şart kararlaştırıldığından 81.000,00-TL cezai şartın davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
81.000,00 TL cezai şartın davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.533,11-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.383,28-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 4.149,83-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 1.383,28-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 11.330,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.250,00-TL bilirkişi ücreti ve 214,20-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.464,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra mahkememizce resen davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/09/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪