Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/251 E. 2020/704 K. 10.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/251
KARAR NO : 2020/704
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/03/2018
KARAR TARİHİ : 10/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/06/2013 günü sürücü … …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ile seyir halinde iken aracın sol ön kısımlarıyla karşıdan karşıya geçmek için yolu yaya olarak kullanmakta olan … …’na çarpması sonucu ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin desteği … … meydana gelen trafik kazası sonucu vefat ettiğini, müvekkilinin eşi olan müteveffanın müvekkilinin tüm ihtiyaç ve gereksinimlerini karşılamakta olduğunu, meydana gelen bu acı olay sonrasında müvekkilinin desteğini yitirdiğini, kazaya karışan … plakalı aracın … Sigorta A.Ş tarafından … poliçe numaralı Karayolları Motorlu Araçlar ZMMS sigortası ile sigortalı olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000-TL destekten yoksun kalma kaydıyla kaza tarihi olan 02/06/2013 tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … numaralı ZMMS poliçesi ile teminat altına alındığını, müvekkilinin sorumluluğunun genel ve özel şartlar dahilinde poliçede yazılı limit ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsetmek için öncelikle sigortalısının kusurunun tespit edilmesinin gerektiğini, taşıt yolunu kullanan davacı desteğinin özensiz ve dikkatsiz olması sebebiyle dava konusu kazada kusurlu olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte talep edilen temerrüt faizinin dayanağının bulunmadığını, bu yönüyle de talebin dayanaksız olduğunu, tüm bu nedenlerle hukuk ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma maddi tazminatın kazaya karışan aracın davalı trafik sigortacısı sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; meydana gelen dava konusu trafik kazası nedeniyle desteğin ölümü nedeniyle davacının talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı miktarının ne kadar olması gerektiği, istenen tazminatların sigorta teminatı kapsamında kalıp kalmadığı hususlarında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile kazanın oluşumunda kazaya karışan tarafların kusur oranları ile davacıların talep edebilecekleri tazminat miktarının hesaplanmasının istenilmesine karar verildiği, Aktüeryal Hesap Uzmanı Bilirkişi Y. Müh. … ve YTÜ Makine Fakültesi Makine Müh. Böl. … Makine Mühendisi Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 13/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Kaza şartında 2918 sayılı K.T.K.’ nun 68.maddesine aykırı davrandığı anlaşılan müteveffa yaya … … trafik kurallarına aykırı, dikkatsiz ve tedbirsiz davranışlarıyla olayda %80 oranında asli kusurlu, aynı kanunun 51. maddesine aykırı davranan sürücü … … trafik kurallarına aykırı ve dikkatsiz davranışlarıyla %20 oranında tali kusurlu olduğu, yapılan hesaplamalar ile Davacının nihai ve gerçek maddi zararının 23.480,71 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının 08.03.2018 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davacılar vekilinin bilirkişi raporuna itirazları üzerine dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdi ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, bilirkişiler tarafından sunulan 07/10/2020 tarihli ek bilirkişi raporunda; … plakalı aracın sürücüsü … …’ in tali kusurlu (20% oranında) olduğu, Müteveffa yaya … …’ nun asli kusurlu (80% oranında) olduğu, Davacının nihai ve gerçek maddi zararının 25.599,83 TL olduğu, Temerrüt başlangıcının 08.03.2018 tarihi ve işleyecek faizin yasal faiz olduğu, ek raporda hesaplanan maddi zarar tutarının kök raporda hesaplanan tutardan fazla olmasının 2020 yılında %15 oranında artan asgari ücretlerin resen dikkate alınmasından kaynaklandığı ve bu nedenle raporlar arasında çelişkiden bahsedilemeyeceği kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 21/10/2020 havale tarihli dilekçesi ile dava değerini 25.599,83-TL’ye yükselttiklerini beyan etmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1.maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yararlanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı”, aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “ işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanunun 85.maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarar olup, buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
Haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir. Ancak, destekten yoksun kalma tazminatına hükmedilmesi için öncelikle, ölen ile destekten yoksun kalan arasında maddi yönden düzenli ve eylemli bir yardımın varlığı gerekir.
02/06/2013 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı, ibraz edilen bilirkişi rapor ve ek raporu ve bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
02/06/2013 tarihinde sürücü … … yönetimindeki … plakalı aracı ile sağ şeritte seyir halinde iken sağ şeridin bitip sol şeridin başlama noktasına yakın bir yerde aracının ön sol kısmı ile yaya … …’ na çarpması sonucu ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği ve davacı desteği … … meydana gelen trafik kazası sonucu vefat ettiği kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü … …’ in tali kusurlu (20% oranında) olduğu, Müteveffa yaya … …’ nun asli kusurlu (80% oranında) olduğu,… plakalı aracın 03.02.2013-03.02.2014 vadeli ZMSS poliçesi ile ölüm halinde 250.000,00 TL ve sakatlık halinde 250.000,00 TL teminat ile davalı … tarafından sigortalanmış olduğu görülmüştür.
Hak sahibi davacı eşin kaza tarihinde 58 yaşında olup, AYİM araştırmalarında 55 yaşında dul bir erkeğin yeniden evlenme şansı bulunmadığından hesaplanan maddi tazminat miktarından yeniden evlenme şansı indirimine yer bulunmadığı, SGK Çankırı Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü yazı cevabı ile müteveffanın hak sahibi eşine rücuya tabi herhangi bir gelir bağlanmadığı, dosyada 16.03.2018 tarihli 24.000,00 TL asıl alacak karşılığı iş bu davadan feragat edildiğine dair feragatname mevcut ise de davalı … şirketince ödeme yapılmadığının ikrar ve beyan edildiği, feragatnamenin de ödeme yapıldığı takdirde geçerli olacağı dikkate alındığında ödeme yapılmadığı kanaatine varıldığından ödeme tenziline yer bulunmadığı, Davacı …’ nun destekten yoksun kalma nedeni nihai ve gerçek maddi zararı 23.480,71 TL olup, 250.000,00 TL tutarındaki ölüm teminat limitinin altında kaldığı anlaşılmakla anılan durum karşısında dosya kapsamına uygun oluşu nedeniyle mahkememizce tatminkar görülerek itibar olunan bilirkişi marifetiyle hesaplanan ve kusur durumu nazara alınarak hesaplanan 25.599,83-TL destekten yoksun kalma tazminatından davalı … şirketinin davalı … şirketine ihtarnamenin gerekli belgelerle birlikte 23.02.2018 tarihinde tebliğ edilmekle (8) iş günü sonrası olan 08.03.2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte sorumlu olması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile 25.599,83-TL destekten yoksun kalma tazminatının 08/03/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.748,72-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 456-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.292,72-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.893,97-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 491,90-TL ilk gider, 1.500-TL bilirkişi, 220,85-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 2.212,75-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır