Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/232 E. 2018/1203 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/232
KARAR NO : 2018/1203

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 20/11/2012
KARAR TARİHİ : 15/11/2018

Mahkememizde görülen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Müvekkilinin iş yerinde meydana gelen hırsızlık da yaklaşık 3.500 takım elbisenin ve 1 adet bilgisayarın çalındığını, söz konusu takım elbiselerin … Ltd Şti den alındığını, faturaların mevcut olduğunu,
davalının 31/12/2009 tarihli işyeri paket sigorta poliçesi ile müvekkilinin iş yerini sigortaladığını, anılan olaydan ötürü hasar dosyasının açıldığını, ancak tüm ısrarlarına rağmen ödeme yapılmadığını beyanla; 387.770,00 TL nın 12/12/2010 tarihinden itibaren Merkez Bankasının avans faiz oranıyla birlikte davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacıya ait deponun müvekkili şirket yetkili acentesi … Ltd Şti tarafından 31/12/2009-2010 tarihleri için … Paket Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, dava konusu hırsızlığın 12/12/2010 tarihinde olduğunun bildirildiğini ve hasar dosyasının açıldığını, yapılan ekpertiz incelemesinde davacı sigortalının ticari faaliyetleri ile ilgili muhasebe kayıtlarının fiili durum ile uyumlu olmadığının tespit edildiğini, poliçeye göre hırsızlık klozunda çalınan malların değer ve miktarlarının tespitinde sigortalının beyanı ile kanuni defter ve kayıtların uyumlu olması şartının arandığını, ancak bunun gerçekleşmediğini beyanla, davanın reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, iş yeri paket sigortası nedeniyle tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; davacının çalındığını ileri sürdüğü malların satıcısı olan …’in faaliyette olmaması, hırsızlık olayı ceza soruşturmasının sabit bulunmaması, davacının hırsızlık olayı nedeniyle zararını ispat edememesi nedeniyle davanın reddine ilişkin 2012/274-2014/83 sayılı 02/04/2014 tarihli karar verilmiştir.
Davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay … HD’nin … – … sayılı ve 07/12/2017 tarihli kararı ile mahkememiz kararı bozulmuştur. Bozma kararında “sigortalı iş yerinde hırsızlık olayının meydana gelmediğinin ispat yükü davalı … şirketine aittir, davacı tarafça da rizikonun gerçekleşmediği ispat edilmemiştir. O halde mahkemece işin esasına girilip sonucuna göre karar vermek gerekirken davanın reddine karar verilmesi isabetli bulunmamış” gerekçesi açıklanmıştır.
Mahkememizce bozma ilamına uyulmuştur.
Dosya içine … Vergi Dairesi Başkanlığı … Müdürlüğü … Vergi Dairesi Müdürlüğü nden, Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu nun 28/01/2014 tarihli … sayılı vergi tekniği raporunun alındığı, raporda davacının deposunda olduğunu bildirdiği malları satan … firmasının hakkında inceleme yapıldığı, “14/01/2010 tarihinden itibaren … firmasının komisyon karşılığı sahte fatura ticareti yapıldığının tespit edildiği, 2010-2011 takvim yıllarına münhasıran sahte belge düzenleme fiilini gerçekleştirdiği kanaatine varıldığı”nın belirlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce UYAP sisteminden yapılan kontrol sonucu … firmasının müdürü … hakkında 28/01/2014 tarihli … sayılı vergi tekniği raporu gereğince 213 Sayılı V.U.K.’na muhalefet suçundan … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığı anlaşılmıştır.
Getirtilen dava dosyasının kayıtlarından; …’ın 2010 ve 2011 yıllarında … firmasında yetkili müdür olduğu, savunmasında firmanın kendisi üzerine kurulduğunu, vergi tekniği raporuna konu 2010 ve 2011 tarihli sahte faturalardaki imzaların kendisine ait olmadığını söylediği, dinlenen tanık …’ın da … şirketinde … isimli şahsın faturaları getirdiğini söylediği, kendisinde bulunan şirkete ait tüm faturaları vergi müfettişine teslim ettiğini açıkladığı, sanık … hakkında sahte faturaları imzaladığı sabit olmadığından beraat kararı verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce davalı şirketten poliçe ve hasar dosyası getirtilmiş ve sigortacı bilirkişi … ile akademisyen … ‘in 16/10/2018 tarihli raporu alınmıştır.
Alınan raporda özetle; İncelenen hasar dosyasına göre davalı şirketin sigorta eksperi ve hasar araştırma şirketinden olmak üzere iki ayrı rapor aldığı, davacının çalındığını beyan ettiği emtiayı vergi tekniği raporuna konu olan … firmasından Ekim 2010 tarihli 844, 846, 849, 851 numaralı 4 adet fatura ile satın aldığı, toplam 3639 adet takım elbise için 384.571,60 TL ödediği, 5.702,40 TL değerindeki iki adet elbisenin fatura karşılığı satıldığı, bakiye emtia değerinin 3639 adet takım elbise karşılığı 356.085,00 TL olduğu, ancak emtianın dayanağı olan 4 adet faturanın vergi tekniği raporuna göre sahte olarak düzenlendiğinin tespit edildiği, bu faturaların davacının işletme defterine kaydedildiği, bu hali ile sigortalının çalındığını beyan ettiği 4 adet sahte fatura karşılığı emtianın hırsızlığın gerçekleştiği depoda bulunduğu beyanının soruşturma ve araştırma şirketi dosyasındaki tanık beyanları dikkate alındığında somut olaya uygun olmadığı, davacının haksız kazanç sağlama çabası içinde olduğunun değerlendirildiği, poliçe limitinin hırsızlık klozu kapsamında ticari emtia için 350.000,00 TL olduğu bildirilmiştir.
Mahkememizce esas hakkında yapılan inceleme sonunda; Davacının hırsızlık yapılan depoda 3639 adet takım elbiseyi bulundurduğunu ispatlayamadığı, bu elbiselerin varlığını ispat için vergi tekniği raporuna ve … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına konu … firmasınca düzenlenen Ekim 2010 tarihli 844, 846, 849, 851 numaralı 4 adet sahte faturayı alarak dosyaya ve sigorta şirketine sunduğu, sahte faturalara konu mal depoda bulunmadığından hırsızlık rizikosunun da gerçekleşmediği, anlaşılmıştır. Riziko gerçekleşmediğinden davacı … tazminat talebinde bulunamayacaktır.
Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HÜKÜM /
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 5.758,40 TL harçtan mahsup edilerek 5.722,50 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 29.216,20 TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Artan avansın karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde Yargıtay kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 15/11/2018

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …