Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/227 E. 2020/302 K. 30.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/227 Esas
KARAR NO : 2020/302
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2018
KARAR TARİHİ : 30/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili ile davalı borçlu arasında 10.01.2015 tarihli İş Yapım Protokolü akdedildiğini, bu anlaşma gereği davacı müvekkili ile anlaşmanın 5 numaralı maddesi ile işinin karşılığı olarak 13.725,00-TL + KDV miktarı işverence talep edilen faturaya göre ödeneceği konusunda davalı arasında anlaşma yapıldığını, buna ek olarak da bu hak edişe karşılık bir teminat senedi verilmesi de taraflarca imza altına alındığını ve yine aynı anlaşmanın 7. Maddesi uyarınca da hakediş ödemesinin 15-20 Şubat 2015 tarihleri arasında ödeneceği kararlaştırıldığını, işbu bedel ve hakedişlerin müvekkilinin işini bitirmiş ve davalıya 29/08/2016 tarihli irsaliyeli faturasını göndermiş olmasına rağmen ödenmediğini, alacağın tahsili amacıyla davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün 2017/6159 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; müvekkili tarafından yaptırılan tek bir bina yapım işi mevcut olup, davacı dışında üçüncü kişilere yaptırıldığını ve davacı tarafından yerine getirilen herhangi bir iş söz konusu olmadığını, iş bu nedenle 13/03/2015 tarihinde davacının yaptığını iddia ettiği işi gerçekte yapan …’e 7.500,00 TL’si müvekkilin hesabından “doğrama işleri için” açıklaması bulunan EFT ile ödeme yapıldığını, borcu kabul etmemekle birlikte alacaklının haklı olduğu varsayımsal olarak kabul edilse bile, alacaklı tarafından takipten önce faiz talep edilebilmesi için müvekkilin temerrüde düşürülmüş olması veya vade farkı sözleşmesi taraflar arasında tanzim edilmiş olması gerektiğinden davacının takipten önce işlemiş faiz talebinin yasaya aykırı olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacının haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Davacı tarafça delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2017/6159 Esas sayılı icra dosyası, iş yapım protokolü, irsaliyeli fatura, ödeme dekontu, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2017/6159 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 23/02/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 27/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 28/02/2017 tarihinde yetkiye, borca, faize ve tüm ferilere itiraz ettiği ve davalı borçlu vekilinin itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dava dosyası, ilgili kayıtlar üzerinde ve yerinde inceleme yapılarak iş yapım protokolü başlıklı belgedeki işlerin yapılıp yapılmadığı, davacı tarafın hakediş miktarı ve icra takibindeki faizin doğru hesaplanıp hesaplanmadığı yönünden bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, İnşaat Mühendisi … ve Mali Müşavir … tarafından sunulan 02/05/2019 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacı ile davalı taraflar arasında imzalanan 10/01/2015 tarihli protokole konu işte davanın yaptığı işlerin hakediş bedelinin 12.531,60 TL olduğu ve bu bedelin sözleşmeye göre 20/02/2015 tarihinde ödenmesi gerektiği, icra takibi tarihi olan 23/02/2017 tarihine kadar işlenmiş faiz tutarının da 2.682,81 TL olduğu, toplam 15.215,41 TL üzerinden takibin yapılması gerektiği” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
Tanık …; “davacı …’i mahalleden tanırım, babamda kendisini tanır, mobilyacıyız çekmeköy de dükkanımız var oradan tanışıyoruz, …’ı hiç tanımıyorum, ben alüminyüm doğrama ve cam işi yapmıyorum Sait usta bu işi yapıyor tarihi hatırlamıyorum bu işi yapmış bana para gelecek hesap numarasını verir misin dedi, bende hesap numarasını verdim, hesabıma para geldi, hatta paranın malatyadan geldiğini görünce bunlar malatyalı mı dedim, paranın miktarını tam hatırlamıyorum 7 bin küsürdü, hesabıma gelen paranın tamamını sait ustaya verdim, bu para sait ustanın alüminyüm işleri için geldi, ben vergi levhamdan dolayıda zaten bu işi yapamam …’ı zaten tanımıyorum, aramızda bir ticari ilişki olmadı” şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında alüminyum doğrama ve camların yapılıp yerine takılması konusunda iş yapım protokolü düzenlendiği, davacı tarafça iş yapıldığı halde davalı tarafça ödeme yapılmadığı, davalı tarafça tanık … vasıtasıyla bir kısım ödeme yapıldığı savunulmuş ise de, ödemenin yazılı belgeyle ispatlanması gerektiğinden tanık beyanına ve davalı savunmasına itibar edilmediği, bilirkişiler tarafından yapılan iş bedeli ve işlemiş faiz hesap edildiğinden bu miktarlar üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalı taraf ödeme yapmadığı halde likit ve bilinebilir borca haksız olarak itiraz ettiğinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2017/6159 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 12.531,60 TL asıl alacak ve 2.682,81 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.215,41 TL üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 12.531,60 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 1.039,36-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 288,34-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 751,02-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 288,34-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 1.668,69-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.100,00-TL bilirkişi ücreti ve 178,90-TL posta giderleri olmak üzere toplam 1.278,90-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.152,50-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/06/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪