Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/208 E. 2018/530 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/208
KARAR NO : 2018/530

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 20/02/2015
KARAR TARİHİ : 17/05/2018

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA/Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davalının, müvekkilinin Kumkapı’da bulunan taşınmazında kiracı olarak bulunmakta iken birikmiş kira borcunu ödeyemediği için müvekkili tarafından aleyhine … 18. İcra dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davalının borcunu halen ödemediğini, müvekkili tarafından davalının icraen tahliye edildiğini, bunun üzerine borçlusu …, bedeli 750.000,00 TL vadesi 02/04/2012 olan sahte bir senet düzenleyerek … 19. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını takibin müvekkilinin …’ da olmaması nedeniyle gıyabında kesinleştiğini, bu takibin devamı niteliğinde … 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını, anılan icra dosyasında taşınmazların satış aşamasında olduğunu, davalı tarafından başlatılan ve … 19. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu edilen senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, sahte imza kullanılarak senedin hazırlandığını beyanla, müvekkilinin davalıya 02/04/2018 vade tarihli 750.000 TL meblağlı senet nedeni ile borçlu olmadığının tespitine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini … 17.Asliye Hukuk Mahkemesi nin …E -… K sayılı dava dosyasında talep etmiştir.
CEVAP/Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacının, dava dilekçesinde belirttiği olaylar çerçevesinde savcılığa şikayette bulunduğu ve savcılık tarafından yaptırılan grafoloji incelemesinde davaya konu senetteki imzanın …’un elinin mahsulü olduğunun ortaya çıktığını, savcılık tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, böylelikle davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıdan tahsilini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı hakkında başlatılan … 19. İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına konu edinen 02/04/2012 vade tarihli 750.000 TL bedelli senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Dava, 20/02/2015 tarihinde … 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı esasında açılmış, mahkemece deliller tartışılıp değerlendirildikten sonra dava konusu senetteki imzanın davacının el ürünü olduğundan bahisle davacının davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı tarafın temyizi üzerine … 19. Hukuk Dairesinin 28/09/2018 tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile “..Dava konusu 750.000,00 TL bedelli senet, 6102 sayılı TTK.’nda düzenlenen ve bir tür kambiyo senedi olan bononun şekil şartlarını taşımaktadır. Bu sebeple TTK.’nun 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. TTK.’nun 26.06.2012 tarih ve 6335 sayılı yasanın 2. maddesi ile değişik 5. maddesinde; asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu ve bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanacağı düzenleme altına alınmıştır. Açıklanan gerekçelerle dava tarihi itibariyle görev hususunun re’sen gözetilerek dava dilekçesinin mahkemenin görevsizliği nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm tesisi isabetsizdir…” karar bozulmuştur.
… 17. Asliye Hukuk Mahkemesince …-… K sayılı ve 08/02/2018 tarihli görevsizlik kararı verilmiş, kararın kesinleşmesi ile dava dosyası tevzien mahkememize gelmiştir.
… 17. Asliye Hukuk Mahkemesince senet altındaki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığının tespiti konusunda Grafoloji Uzmanı bilirkişi …’ ın 11/03/2016 tarihli raporu alınmıştır.Raporda sonuç olarak bonoda bulunan keşideci imzasının davacıya ait olduğu belirlenmiştir. … CBS nin … sor. sayılı dosyasında alınan 20/11/2012 tarihli bilirkişi … nin raporunda ve 19/12/2013 tarihli ATK raporunda da bonoda bulunan keşideci imzasının davacıya ait olduğu tespit edilmiştir.Bu nedenle davacının rapora itirazları yerinde bulunmamıştır.
İcra takibine konu bonodaki keşideci imzasının davacının eli ürünü olduğu belirlenmiş olmakla, davacı iddiası yerinde görülmediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Alacak likit ve belirlenebilir nitelikte olup, davacının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İİK.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren bono bedeli olan 750.000 TL nin %20 si oranında kötü niyet tazminatı ile davacının sorumlu tutulması gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
HÜKÜM
1-Sabit olmayan davanın REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin KABULÜ ile dava değeri olan 750.000,00 TL’nin %20’si oranın kötü niyet tazminatının davalı lehine davacıdan tahsiline,
3-… 17 Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen ihtiyati tedbirin mahkememiz hükmü kesinleştiğinde kaldırılmasına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 125,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı vekil ile temsil edildiğinden yürürlükte olan AAÜT gereğince 43.950,00 TL nispi ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17/05/2018

Başkan … Üye … Üye … Katip …