Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/168 E. 2019/435 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/168
KARAR NO : 2019/435
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/02/2018
KARAR TARİHİ : 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle; … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından şirketleri hakkında 15/05/2014 tarihli 7.550-TL değerindeki bono için alacka takibi başlattıklarını, 23/05/2014 tarihinde … A.Ş’den … tarafından şirketleri arasında davalının takip dayanağı olarak gösterdiği senet için ödeme yapıldığını, bu nedenle takibe konu senet dolayısıyla şirketlerinin davalıya hiçbir borcunun olmadığının tespiti için icra iflas yasası 72. Maddesi gereğince iş bu davayı açtıklarını, bu nedenlerle şirketleri adına yapılan senet takibi nedeniyle asli veya feri herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, yapılan kötü niyetli takip nedeni ile davalı hakkında kötü niyet tazminatı kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın tasfiye işlemlerini yürüten icra müdürlüğüne karşı açılması gerekirken müflis şirkete karşı açıldığını, davacının davalı şirketin tasfiye halinde bulunduğunu ve tasfiye işlemlerinin … İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü kendisi aleyhine yapılan icra takibinden dolayı bildiğini, ayrıca müflis şirketin iflas kararından önceki adresinin Tuzla İstanbul olduğunu, yine tasfiye işlemlerinin … İflas Müdürlüğünün … iflas dosyası ile yürütülmesi nedeniyle yetkili Mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava konusu uyuşmazlığın davacının davalıya … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyasına konu bedelsiz kalan senet iddiasına dayalı olarak takipte borçlu olup olmadığı konusundan toplandığı görüldü.
Mahkemelerin yetkisine ilişkin kanuni düzenlemeler noktasında HMK’nın 6/1. maddesi uyarınca; “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” şeklinde düzenlendiği, HMK’nın 10. maddesi uyarınca; ”Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” şeklinde hüküm altına alındığı, bu yetki kurallarının kesin olmaması nedeni ile HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkemenin yetkili hale geleceği, Kanunun 19/2. maddesinin; “Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz.” hükmünü içerdiği, birden fazla mahkemenin yetkili olması hallerinde davacıya seçimlik hak tanınmış olması göz önüne alındığında, davacının, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahip olduğu, davacının, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiç birisinde açmaz ve yetkisiz bir mahkeme de açtığı taktirde seçme hakkının davalı tarafa geçeceği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ilk itirazında bulunmuş, müflis müvekkilinin adresinin Tuzla/istanbul ve tasfiye işlemlerinin İstanbul Anadolu 3. İflas Müdürlüğünde olduğundan işbu davanın yetkisiz olduğunu beyan ettiği görülmekle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin süresi içinde vermiş olduğu cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunduğu görülmekle ve daha önce yapılan tebligatlarında geçersiz olduğu anlaşılmakla,
2-Açılan davanın HMK’nun 115/2. Maddesi uyannca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen REDDİNE, Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Anadolu Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
5-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
6-Harç ve masrafların görevli ve yetklii mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır