Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/14 E. 2021/681 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/634 Esas
KARAR NO : 2021/737
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/11/2020
KARAR TARİHİ : 05/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı taraf ile müvekkil şirket arasında ticari ilişki mevcut olup davalıya fatura karşılığı mal satıldığını ve tüm bu işlemlerin cari hesaba işlendiğini, davalının malların bedelini ödememesi sonucunda alacağı tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiğini, davalı borçlunun haksız ve dayanaksız olarak itiraz ederek icra takibini durduğunu ve tüm bu nedenlerle davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkiline davacı tarafından teslim edildiği belirtilen ürünlerin kusurlu olduğunu, müvekkiline teslim edilen malların ayıplı çıktığından, ayıbın niteliği doğrultusunda satış bedelinde indirim yapılması gerektiğini, bu nedenle müvekkilinin davacının icra takibinde alacaklı olduğunu belirttiği tutarda borcu bulunmadığını, dolayısıyla davacının itirazın iptali ve icra inkâr tazminatına ilişkin taleplerinin reddi gerektiğini, davacı tarafından taraflar arasındaki anlaşmaya aykırı hareket ederek ayıplı ürün teslim edildiğinden 7.247,64-TL tutarındaki alacağın müvekkilinden talep edilebilmesi mümkün olmadığını beyan etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Davacı tarafça delil olarak; …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyası, faturalar, sevk irsaliyeleri, cari hesap özeti, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 19/08/2020 tarihinde asıl alacak 7.247,64-TL üzerinden 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 21/08/2020 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlu vekili tarafından 26/08/2020 tarihinde borca ve borcun tüm fer’îlerine itiraz ettiği, yapılan itirazın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacı tarafın iddiaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası ve tarafların ilgili kayıtları üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı yönünden inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 28/07/2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davalının ticari defterleri incelendiğinde; Defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, işletme defterinde davacı şirketin kendisine kestiği davaya konu olmayan 23/05/2019 tarihli KDV dahil 207,09-TL lik faturayı işletme defterinin gider kısmına süresinde kayıt yaptığı, ancak davaya konu takipte talep edilen 09/10/2019 tarihli KDV dahil 7.247,64-TL faturayı ödemediğinin görüldüğü ve işletme defterine kaydetmediğinin tespit edildiği, davaya konu faturada yazılı kırtasiye malzemelerinin sevk irsaliyesi incelendiğinde davalının adresinde dava dışı … isimli şahıs tarafından malların teslim alındığının görüldüğü, Davacının ticari defterleri incelendiğinde; Defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının davalı şirkete sevk irsaliyeli listelenmiş muhtelif sayıda ve çeşitte kırtasiye malzemesi sattığı, kağıt ortamında düzenlenmiş davaya konu faturanın KDV dahil 7.247,64-TL lik olduğu, sevk irsaliyesi incelendiğinde malların davalının adresinde dava dışı … isimli şahısa teslim edildiğinin görüldüğü, davacının davalıya düzenlediği faturanın davacının ticari defterlerine kayıtlı olduğu, faturanın davacı tarafından süresinde BS formu ile vergi dairesine beyan ettiğinin görüldüğü, davalı tarafından faturanın ödenmediğinin anlaşıldığı, netice itibariyle davacının davalıdan hem takip tarihinde hemde dava tarihinde 7.247,64-TL alacaklı olduğu, faizin uygulanmasının takdiri türü, nispeti ve başlangıç tarihi hususlarında takdirin mahkemede olduğu, davacının takip tarihinden itibaren değişen oranlarda %13,50 ticari faiz talebinin olduğunun anlaşıldığından faiz takdirinin mahkemede olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafça davalı tarafa mal satımı gerçekleşmiş ve ürünler teslim edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça satış bedeli ödenmemiş olup davalı tarafça ürünlerin ayıplı olduğu iddiasında bulunulmuş ise de usulüne uygun ve süresinde bir ayıp ihbarı bulunmadığından bu savunmaya itibar edilmemiş olup davanın kabulüne, davalı tarafça likit ve bilinebilir borca ödeme yapılmadığı halde haksız olarak itiraz edildiğinden icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2020/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 7.247,64 TL’nin %20’si oranında icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 495,09-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 87,54-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 407,55-TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL’nin davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 87,54-TL peşin harç, 54,40-TL başvurma harcı, 900,00-TL bilirkişi ücreti ve 55,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.096,94-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK.nun 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra mahkememizce resen davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/10/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪