Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1223 E. 2020/662 K. 30.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1223 Esas
KARAR NO : 2020/662
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 30/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Borçlu şirketin müvekkili şirketten reklam hizmeti satın aldığını, müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, icra takibinden önce borçlu şirkete süre verildiğini ve ödeme planı çıkartıldığını, borçlu şirket tarafından müvekkili şirkete ödeme planı gönderildiğini, bu plana uyulmadığını ve bu zamana kadar hiçbir ödeme yapılmadığını, davalı borçlu şirketin ödemede temerrüde düştüğünü ve akabinde davalı borçlu şirket aleyhine … İcra Dairesi’nin 2018/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini beyanla, itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı şirketin … İcra Dairesi’nin 2018/… E. Sayılı dosyasında tarafları aleyhine icra takibi başlattığını, iki taraf arasında bir mutabakat sağlanamadığı için takibe itiraz edildiğini, davacı yanın dilekçesinde belirttiği faturalarda iki taraf arasında mutabakat sağlanamadığını, bu uyuşmazlıklar giderilmeden, davacı yan icra takibine başladığını, müvekkili şirketin mutabık kalmadığı bedelden dolayı başlatılan icra takibine itiraz ettiğini, müvekkilinin davacıya, takipte belirtmiş olduğu miktarda borcu bulunmadığını, tarafların ticari defterleri incelendiğinde, yukarıda açıklanan uyuşmazlığın daha net anlaşılacağını beyanla, davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen … İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 21/06/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 25/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 26/06/2018 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın ve 31/12/2018 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen … tarafından sunulan 30/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacının ibraz olunan e-defter Beratlarının süresinde oluşturulduğu, davacının 2017 yılı ticari defterlerinin sahibi lehinde delil vasfına haiz olduğu, davalının ticari defter ibrazında bulunmadığı, davacının ticari defterlerine göre davacının 21.06.2018 takip tarihi itibariyle kaydi olarak 53.410,00TL alacaklı göründüğü, davacının takip konusu alacağının dayanağı faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; Takip tarihi 20.06.2018 olmakla, dava konusu alacağa istinaden davalının tanzim ettiği ödeme planından takip tarihi itibariyle vadesi gelmiş olan ödemelerden 13.04.2018, 04.05.2018 ve 31.05.2018 tarihli olanlarının temerrüde uğramış olduğu, buna göre her bir ödeme tarihinden takip tarihine kadar toplam 207,02TL işlemiş avans faizi hesaplandığını, davalı tarafından tanzim olunmuş olan ödeme planı dışında, takip tarihinden önce borcun tamamı için temerrüt oluştuğuna dair dosyada mübrez bir bilgi ya da belge olmadığı belirtilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde sunulan ve davalı tarafça hazırlandığı anlaşılan, davalı Şirketin ismi ile imzası bulunan ödeme planında “…Firmamız … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ünvanı ile … A.Ş. olarak sizden reklam hizmeti almış ve aldığımız hizmet sonrasında da son dönemde yaşanan kısa vadeli gecikmeden dolayı bekleyen cari borcumuza istinaden tarafınıza bir ödeme planı düzenlemiş bulunmaktayız. Kalan cari borcumuz bu ödeme planı çerçevesinde ödenecektir. Anlayışınız ve sabrınız için teşekkür ederiz.” ifadelerinin yer aldığı görülmüştür.
Davalı tarafından herhangi bir itiraz beyan edilmeyen ödeme planında belirtilen miktar ile icra takibine konu asıl alacak miktarının aynı olduğu, bu nedenle davalı tarafından dava konusu faturalarla ilgili mutabakat sağlanmadığı belirtilmiş ise de itiraz edilmeyen ve davalı şirketin isim ve imzasını içeren ödeme planında belirtilen rakam dikkate alındığında davalının bu yöndeki savunmasının kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan 28/10/2020 tarihli dilekçede özetle; Müvekkili şirketin alacağın icra takibine konulmuş olan miktar kadar olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete ödeme konusunda bir süre vermediğini, davalı şirketin müvekkili şirkete göndermiş olduğu ödeme planını gösterir tabloyu müvekkili şirketin kabul etmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin icra takibine kadar davalı şirketin ödeme yapmasını beklediğini, ancak bu zamana kadar hiçbir ödeme yapılmadığını belirtmiştir.
Ayrıca ödeme planının davalı tarafından hazırlandığı ve bu ödeme planının davacı tarafından kabul edilmediği beyan edildiğinden ödeme planına göre alacağın muaccel olmadığı savunmasının da kabul edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davalı tarafından hazırlandığı anlaşılan ödeme planında belirtilen miktar ile icra takibine konu asıl alacak miktarının aynı olduğu, ödeme planı davacı tarafça kabul edilmediğinden ve ödeme planında yer alan beyanlardan alacağın tamamının muaccel olduğu ve davalının ödeme yaptığı 02/03/2018 tarihinden itibaren faiz istenebileceği, istenen faiz miktarının hesabının doğru olduğu anlaşılmakla ve bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerine göre davacının 21.06.2018 takip tarihi itibariyle kaydi olarak 53.410,00TL alacaklı göründüğü belirtildiğinden, davanın kabulüne ve davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından asıl alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulu ile,
… İcra dairesi’nin 2018/… takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Asıl alacak üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 3.755,64-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 938,92-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 2.816,72-TL harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 7.947,32-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 974,82- İlk gider, 750,00-TL bilirkişi ücreti ve 82,50-TL posta gideri ve olmak üzere toplam 1.807,32-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacı tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/10/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)