Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1219 E. 2020/49 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1219 Esas
KARAR NO : 2020/49
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2018
KARAR TARİHİ : 22/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında imzalanan ve davalının teklifine dayanan 04.02.2013 tanzim tarihli 3+2 yıl süreli Automatic Müşteri Sözleşmesi hükümleri uyarınca, davalı tarafın müvekkili şirketin otolarına akaryakıt alımlarında yüzde beş indirim yapmayı kabul ettiğini, taraflar arasında akaryakıt alımına bağlı olarak oluşturulan cari hesaplara bağlı ödemelerin kesilen faturalara istinaden düzenli olarak müvekkili tarafından yapıldığını, ancak sözleşmenin ilk 3 yıllık dönemi devam ederken, davalı tarafın, müvekkiline herhangi bir bilgi vermeden ve müvekkilinin güvenini de kötüye kullanarak 2015 yılından itibaren, sözleşme hükümlerine aykırı şekilde indirim oranını yüzde beş yerine binde beş şeklinde uyguladığını ve bu suretle fatura tanzim ettiğini, uzunca bir süreden sonra tespit edildiğini, davalı ile e-posta yazışmaları yapıldığını ve davalı şirket yetkililerinin hatalarını kabul ettiklerini ve müvekkiline Nisan 2018 ayında yeni bir indirimli sözleşme teklifi yaptıklarını, müvekkili şirketin davalı tarafça fazla tahsil edildiği tespit edilen 87.233,82 TL’lik tutar için davalıya 03.04.2018 tarihli … nolu iade faturası kestiği ve mevzuat gereği e-fatura olarak e-tebligatla gönderildiğini, davalı şirketin bu iade faturasına yasal 8 günlük süre içinde (TTK.m.21/2 hüküm uyarınca) herhangi bir itirazda bulunmadığını ve fatura alacağının kesinleştiğini, iade faturası sonrası da taraflar arasında yazışmaların devam ettiğini hatasını telafi etmeyi kabul eden davalı tarafın daha sonra bundan caymış olduğunu ve söz konusu miktarı tazmin etmediğini, 27/08/2018 tarihinde 87.233,82 TL’lık asıl alacak ve 4.520,62 TL lık işlemiş avans faizi ile birlikte toplam 91.754,44 TL üzerinden …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, ödeme emrinin 06/09/2018 tarihinde davalı tarafa tebliğ edildiğini ve davalının borca itiraz ettiğini beyanla, davalı şirketin, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından yapılan takibe yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili şirket … A.Ş. (…) ile … A.Ş. (…) arasında 04.02.2013 tarihli Automatic Müşteri Sözleşmesi (Sözleşme) imzalandığını, sözleşmenin Ödemeler Başlıklı 8. maddesinde “Fatura bedeli, pompa satış fiyatının KDV’siz tutarından %5 (yüzde beş) iskonto yapılarak hesaplanır. Ancak …, beklenmeyen ekonomik olumsuzluklar veya kar marjında oluşan anormal değişiklikler nedeni ile değişen piyasa koşullarına bağlı olarak müşteriye satış koşullarında değişiklik yapma hakkına sahiptir.” hükmünün yer aldığını, söz konusu maddeye göre, …’nin indirim oranını tek taraflı olarak değiştirme hakkına haiz olduğunu, ancak bu indirimin müvekkili tarafından keyfi olarak yapılmadığını, 2015 yılında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (“EPDK”) müdahalesiyle birlikte, piyasada meydana gelen beklenmeyen ve öngörülemeyen ekonomik olumsuzluklar sebebi ile iskonto oranı %5’den %0,5’e düşürüldüğünü, indirim oranında yapılan değişikliğe davacı şirket tarafından itirazda bulunulmadığını ve bu durmun açıkça kabul edildiğini, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığına dair 31.07.2018 tarih … yevmiye no.lu ihtarını … Noter marifetiyle sebeplerini açıklayarak göndermiş olduğunu ve davacıyı bu konuda bilgilendirdiğini, davacı tarafından sözleşme yenileme sürecinde uzun yıllardır devam eden ticari ilişki dolayısı ile iskonto oranı olarak yeni ve yüksek bir oran teklif edilmiş olmasına rağmen davacının sözleşme yenilemeyi kabul etmediğini, sözleşmenin yenilenmesi kabul edilmeyince bu kere muhatap şirket tarafından iskonto fark bedeli olarak haksız ve hukuka aykırı olarak 87.233,82-TL tutarlı fatura düzenlendiğini, haksız ve hukuka aykırı olarak düzenlenen bu faturaya 25.05.2018 tarihinde müvekkili şirket tarafından iade fatura düzenlendiğini, faturanın sözleşmeye uygun biçimde düzenlenmiş olması gerektiği sözleşmeye aykırı olarak düzenlenmiş faturaya süresi içinde itiraz edilmemesinin aleyhe sonuç doğurmadığını beyanla, davanın reddine, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 28/08/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 06/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 12/09/2018 tarihine borca, fer’ilere, faiz oranına itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Somut olayda; Davacı tarafından davalı ile aralarındaki 04/02/2013 düzenleme tarihli Automatic Müşteri Sözleşmesinde %5 olarak kabul edilen indirim oranının sözleşme hükümlerine aykırı olarak %0,5’e indirilmesi nedeniyle davacı tarafa fazla ödendiği belirtilen 87.233,82-TL’sının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talep ve dava edilmektedir.
Yargılama sürecinde görevlendirilen Bilirkişi … ‘ün 04/11/2019 tarihli raporunda özetle; davalı yanın 15/03/2014-15/04/2018 tarihine kadar indirim oranlarını 2014 yılı 15 Mart’a kadar %5, 31/03/2014 tarihine tadar %2,245 üzerinden, sonrasında indirim oranlarını %0,5 üzerinden hesaplamış olduğu, sözleşmede yer alan %5 lik indirim oranının diğer yıllarda da uygulanması gerektiğinin kabulü halinde eksik iskonto bedeli 83.149,66-9.213,33=73.936,33 TL, bu tutara KDV ilave edilmesi neticesinde davacı yanın düzenleyebileceği fiyat farkı faturasının KDV dahil 82.244,87 TL olarak hesaplandığı, davacı yanın keşide ettiği fiyat farkı faturasının KDV dahil 87.233,82 TL olduğu dikkate alındığında davacı aleyhine 11,05 TL bir farkın söz konusu olacağının müşahade edildiği, incelenen davacı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, Davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 28.08.2018 takip tarihi itibariyle davalı yandan 87.233,82 TL alacaklı olduğu, incelenen ddavalı şirkete ait 2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdik/beratlarının yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 28/08/2018 takip tarihi itibarıyla davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığı, taraflar arasındaki cari hesap farklılığının, davacı yanın düzenlemiş olduğu 30/05/2018 tarihli … numaralı 87.233,82-TL bedelli e-faturanın davalı yan kayıtlarında yer almasından kaynaklandığı, davalı yanın … Noterliği’nin 31/07/2018 Tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davacı yana faturayı kabul etmediğini ihbar ettiğinin görüldüğü, davalı yanın bu ihtarname ile davacı yanın keşide etmiş olduğu fiyat farkı faturasına yasal süre içerisinde itiraz etmemiş olduğunun anlaşıldığı, bu hususta takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı yanın dava dosyasına sunduğu ve iskonto oranlarındaki indirme dayanak olarak gösterdiği 20/03/2014 tarihli Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Kurul kararında, iki ay süreyle uygulanacak akaryakıt filatının tespit edildiğinin anlaşıldığı, bu hususta da takdirin mahkemeye ait olduğu, ayrıca davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiği görülmekle, dava dosyasında davacı yanın davalı muhatabını temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarnameye rastlanmadığından davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceği belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki 04/02/2013 tarihli AutoMatic Müşteri Sözleşmesi’nin 8. maddesinde “…Fatura bedeli pompa satış fiyatının KDV’siz tutarından %5 (yüzde beş) iskonto yapılarak hesaplanır. Ancak … beklenmeyen ekonomik olumsuzluklar ve kar marjında oluyan anormal değişiklikler nedeni ile değişen piyasa koşullarına bağlı olarak MÜŞTERİ’ye sunulan satış koşullarında değişiklik yapılabilir”, 14.maddesinde “…Ancak 8.madde ile belirtildiği üzere, … beklenmeyen ekonomik olumsuzluklar veya kar marjında oluşan anormal değişiklikler nedeni ile değişen piyasa koşullarına bağlı olarak MÜŞTERİ’ye sunulan satış koşullarında değişiklik yapma hakkında sahiptir” hükümleri düzenlenmiştir.
TBK 78/1 maddesi uyarınca borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.
Bilirkişi incelemesi sonucunda alınan 04/11/2019 tarihli raporda, davalı yanın 15/03/2014-15/04/2018 tarihine kadar indirim oranlarını 2014 yılı 15 Mart’a kadar %5, 31/03/2014 tarihine kadar %2,245 üzerinden, sonrasında indirim oranlarını %0,5 üzerinden hesaplandığı belirtilmiştir. Davacının %0,5 üzerinden indirim yapılarak hesaplanan faturaları ticari defterlerine kaydederek ödediği, sözleşmeyi feshetmediği ve sözleşmenin iskontoya ilişkin hükmünün değiştirilmesine rıza gösterdiği anlaşılmaktadır.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 27/09/2016 tarih ve E.2016/2415 K.2016/12712 sayılı kararında “…Davacı ile davalı arasında düzenlenen sözleşmenin 9.maddesinde davalı satıcıya iskonto oranlarının tek yanlı değiştirilmesi konusunda yetki verildiği görülmektedir.Davalı taraf kendisine tanınan bu yetkiye istinaden satış faturalarını davacıya göndermiştir. Davacı taraf iskonto oranları değişik faturaları ödemiş ise de, ödeme yaparken ihtirazi kayıt koyup koymadığı mahkemece araştırılmamıştır. Bu durumda mahkemece yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmemiş,…” gerekçeleri ile mahkeme kararının bozulmasına karar vedilmiştir.
… Adliyesi … Hukuk Dairesi’nin 24/10/2019 tarih ve E. … K. … sayılı kararında “…Sözleşmeye göre davalının davacıya %5 oranında iskonto yapmayı taahhüt ettiği hususunda ihtilaf yoktur. Alınan bilirkişi raporuna göre bu oran iskonto 2011 yılı 12.ayına kadar yapılmıştır.Ancak 15.12.2011 tarihinden itibaren iskonto oranı %3,5 oranına düşürülmüş ,her ay içerisinde iki ayrı fatura davacı adına düzenlenmiş ve sözleşme süresi sonuna kadar bu faturalar itiraza uğramaksızın davacı ticari defterlerine kaydedilerek ödenmiş ve 15.3.2014 tarihinden sonra da %0,5 olarak uygulanmış sözleşme süresi sona ermiştir. Sözleşmede taahhüt edilen iskontonun yapılmamasına rağmen yılları aşacak şekilde alıma devam eden davacı sözleşmenin iskontoya ilişkin hükmünün değiştirilmesine rıza göstermiştir.Sözleşmenin haklı sebeble fesih imkanı var iken kullanmayan davacının faturalara itiraz etmeden ticari defterlerine kaydedip ödediği bu bedelleri yukarıda yazılı TBK 78.madde hükümlerine dayalı talep hakkı yoktur.Zira sözleşmede ki iskonto oranını bilen davacı tacirin kendisini borçlu sanarak ödediği kabul edilemeyecektir…” denilmiştir.
Tüm dosya kapsamı üzerinde yapılan inceleme sonucunda; taraflar arasındaki sözleşmede yer alan indirim oranının altında yapılan iskonto oranları üzerinden düzenlenen faturalara itiraz edilmeden ödeme yapan ve sözleşmeyi feshetmeyen davacının bu iskonto oranlarına rıza gösterdiği, dolayısıyla tacir olan davacının icra takibine konu yapılan ödemeyi kendisini borçlu sanarak ödediği kabul edilemeyeceği kanaatine varılmakla davanın reddine, alacaklının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olması koşullarının bir arada bulunması gerektiği ancak davacının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine,
3-Harçlar Kanunu hükümlerine göre alınması gereken 54.40-TL harcın, peşin alınan 1.108,17-TL harçtan mahsup edilerek bakiye 1.053,77-TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 12.666,67-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde taraflara iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan taraf vekilllerinin yüzüne açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/01/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)