Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1210 E. 2020/774 K. 25.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1210 Esas
KARAR NO : 2020/774
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 25/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı taraf hakkında … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E.sayılı dosyası ile yapılan takip uyarınca 06.06.2018 tarihinde “İlamsız Takipte Ödeme Emri ve Dayanak Belge Suretleri” tebliğ edildiğini, borçlu vekili vasıtasıyla itiraz ettiğini, borçlu şirketin ikamet merkezinin … olduğunu, bu nedenle selahiyetli icra dairesinin … İcra Müdürlüğü olduğunu belirterek borca ve yetkiye itiraz ettiğini, borçlu/davalının yetki itirazlarının geçersiz olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında akdedilen 27.03.2012 tarihli “Araç Takip Sistemi Kira ve Hizmet Sözleşmesi’nin 11.maddesinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğunun kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin GPRS üzerinden merkeze yer ve konum bilgisi veren, içerisinde sim kartı bulunan mülkiyeti kendisine ait cihazların müşteri araçlarına montajı ve kiralaması ile kiralama sonrası araç güvenliğini teminen telefon ve internet aracılığıyla araç takip ve izleme hizmeti veren bir şirket olduğunu, davalının da müvekkili şirketle imzaladığı 27.03.2012 tarihli ve muhtelif tarihli “Araç Takip Sistemi Kira ve Hizmet Sözleşmesi” hükümleri doğrultusunda sözleşme kapsamında ek araç talep formları ile sisteme dahil ettiği araçlara şirketin anlaşmalı olduğu servislerde cihaz montajları yaptırdığını, kendisine verilen internet şifresi ile müvekkili şirkete ait alt yapıyı kullanarak, internet üzerinden araçlarını takip ederek sunulan hizmetleri aldığını, müvekkili olan şirketin üzerine düşen edimleri yerine getirdiği için sözleşmeler ile kararlaştırılan tutarları davalıya fatura ettiğini, ancak davalının tüm bu ikaz ve uyarılara rağmen faturalandırılan hizmet bedellerini ödemediğini, bunun üzerine müvekkili şirkete faturalandırılmış alacaklarının tahsili gayesiyle … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını beyanla, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde davalının cevap dilekçesi vermediği görülmüştür.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Dairesi’nin 2018/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhine 16/05/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 05/06/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 06/06/2018 tarihinde icra dairesinin yetkisine, borca itiraz ettiği, itirazın ve 28/12/2018 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Davalı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği görülmekle öncelikle bu itirazın değerlendirilmesi gerekmektedir.
HMK’nun 17.madesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” hükmü getirilmiştir.
Somut olayda; Taraflar arasında olan sözleşmede İstanbul Mahkemeleri ile icra dairelerinin yetkili kılındığı anlaşılmış olup, davalı tarafın yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
… Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün 16/09/2019 tarih ve … sayılı yazı ile BA-BS formları mahkememize gönderilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen bilirkişi … tarafından sunulan 27/11/2019 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacı tarafın dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulen uygun olarak yapılmış olduğu, faturalarla kayıtların uyumlu olan davacı taraf defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, dava konusu alacağın davacı ile davalı arasında yazılı araç güvenlik sözleşmesine istinaden verilen hizmetlere davacının faturalar düzenlendiği, davalının ise sözleşme gereği peyder pey ödemeler yaptığı, dava konusu cari hesap alacağını oluşturan faturaların aylık 5.000 TL altında düzenlenmesi sebebi ile davalı tarafından BA formunda bildirim zorunluluğunun olmadığı bu sebepten dosyaya talep edilen BA formlarında bildirimin görülemediği, davacı şirketin defter ve kayıtlarında eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2015 tarihi itibariyle 8.193,92 TL defter ve kayıtlarında alacaklı olduğu, 2016-2017-2018 yıllarının cari hesabınada bu alacağın devrettiği başkaca ödeme olmadığı, davacının 8.193,92 TL Asıl Alacak, 4.479,34 TL vade farkı (%10 aylık) tutarındaki 12.673,36 TL toplam alacağına, taleple bağlılık ilkesi gereği %19,50 iki katı oranında fiili ödeme tarihine kadar avans faizi ile birlikte ödenebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu davalıya 29/11/2019 tarihinde tebliğ edilmesine karşın, davalı tarafça rapora karşı herhangi bir beyan ve itirazda bulunulmamıştır.
Taraflar arasında Araç Takip Sistemi Kira Hizmet Sözleşmesi yapıldığı, sözlemenin “Hizmet Bedellerinin Değerlendirilmesi ve Ödenmesi” başlıklı 6.1.maddesinde “MÜŞTERİ …’in veya Teknik Servisi’nin gerçekleştireceği montaj çalışmaları için belirlenen maliyeti, peşin veya ön yüz bilgi formunda karalaştırılmış tarihte öder. Aksi takdirde %10 vade farkı öder.”
6.2.maddesinde “…, MÜŞTERİ’YE ön yüzde belirtilen aylık hizmet bedeli karşılığında ‘Aylık Hizmet Bedeli’ faturası keser. Müşteri hizmet faturasının bedelini faturada belirtilen son ödeme gününde öder. Geciken ödemelerde aylık %10 vade farkı; temerrüt halinde ise TCMB avans niteliğinde ki faiz oranının iki katı oranında temerrüt faizi uygulanır. Sözleşme süresince ödenecek aylık tutar ön yüzde belirtilen tutar olup devam eden yıllarda bir önceki yıl tutarına TEFE + TÜFE/2 oranında artı yapılarak tahsil edilir”,
11.maddesinde “…iş bu sözleşmeden kaynaklanabilecek ihtilaflarda … defter ve kayıtları ile bilgisayar kayıtlarının HUMK 287. Maddesi anlamında muteber, bağlayıcı, kesin ve münhasır delil teşkil edeceğini kabul, beyan ve taahhüt ederler…” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Vade farkı istenebilmesi için taraflar arasında bu konuda yazılı bir sözleşme bulunması veya teamül halini almış fiili bir uygulamanın mevcut olması gerekir. Eldeki davada dosya içerisinde bulunan ve yukarıda belirtilen sözleşmenin anılan hükümlerinde vade farkı ile ilgili düzenleme yapıldığından, davacının vade farkı talebinin sözleşmeye uygun olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Bilirkişi raporunda dava konusu alacağın davacı ile davalı arasında yazılı araç güvenlik sözleşmesine istinaden verilen hizmetlere davacının faturalar düzenlendiğinin, davalının ise sözleşme gereği peyder pey ödemeler yaptığı, davacı şirketin defter ve kayıtlarında eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2015 tarihi itibariyle 8.193,92 TL defter ve kayıtlarında alacaklı olduğunun belirtildiği görülmekle, taraflar arasında ticari ilişki olduğu, Araç Takip Sistemi Kira Hizmet Sözleşmesinin 6.2 maddesi gereği vade farkı istenebileceği ve davacının davalıdan 8.193,92-TL’sı asıl alacak ve 4.479,34-TL’sı vade farkı alacağı olduğu anlaşılmakla; davanın ve davalı taraf likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiğinden icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, … İcra Dairesi’nin 2018/… takip sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına
2-Hüküm altına alınan 8.193,92-TL’sı cari hesap alacağının %20’si oranında 1.638,78-TL’sı icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 865,71-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 153,06-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 712,65-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 188,96-TL ilk gider, 700,00-TL bilirkişi ücreti ve 153,10-TL posta gideri olmak üzere toplam 1.042,06-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, Davacı vekilinin yüzüne davalının yokluğunda karar verildi.25/11/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)