Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1201 E. 2019/438 K. 16.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1201
KARAR NO : 2019/438
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/02/2014
KARAR TARİHİ : 16/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … Vekilinin …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasıyla müvekkil şirket aleyhine icra takibinde bulunduğu, takibe dayanak yapılan çekteki imzanın şirket temsilcisi tarafından imzalanmadığı, borca ve imzaya itirazları nedeniyle takibin iptali istemiyle … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında davanın açılmamış sayılmasını karar verildiğini, takibe konu … seri nolu 15/12/2012 tarihli 20.000,00 TL bedelli çekin imzasız ve meblağ kısmı boş olarak şirket aracının camının 24/03/2012 tarihinde kırılarak çalındığını, hırsızlık olayına ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında devam ettiğini, çekteki imzanın şirketlerine ait olmadığını, takibe konu çekten dolayı davalıya hiçbir borçlarını bulunmadığını, ciro silsilesindeki diğer şirketlere de borçlarının bulunmadığını, bu nedenle …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında müvekkili aleyhine yürütülen icra takip işlemlerinin tedbiren durdurulmasına, müvekkili şirketin davalı … a çek nedeniyle borcunun bulunmadığının tespitine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın takip konusu çeki ciro silsilesiyle … San ve Tic. Ltd. Şti. Tarafından (Kredi borçlarına mahsup edilmek üzere) temlik cirosuyla temlik aldığını, müvekkilinin TTK 790. Maddesi gereğince yetkili hamil olduğunu, davacının kötü niyet tazminatının yerinde olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davacının rızası dışında elinde çıkmış çekten dolayı davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizce 05/10/2015 tarih … esas … karar sayılı karar ile; dava konusu çekteki keşideci imzasının davacı şirket temsilcisine ait olmadığının bildirildiği ,ancak somut olayda davalı bankanın iyi niyetli yetkili hamil olduğu,ciro silsilesinin bozuk olmadığı ,öte yandan çekteki imza ve kaşeler sahte olsa bile bu durumun davalının yetkili hamil olduğu durumunu değiştirmeyeceği gerekçesi ile ” davanın Reddine ” dair karar verildiği, Davacı vekilinin temyizi üzerine dosyanın Yargıtay’a gönderildiği,
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 19/01/2017 tarih … karar sayılı ilamı ile; “Yeterli inceleme ve değerlendirmeyi içeren 20.02.2015 tarihli bilirkişi raporunda dava konusu çekteki keşideci imzasının çekin keşide tarihi itibariyle davacı şirketi temsile yetkili … ’ya ait olmadığı açıkça bildirilmiştir. Mahkemece yukarıda açıklanan yönler değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” gerekçesi ile Mahkememiz kararını bozmuştur.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun Yargıtay … Hukuk Dairesinin 19/01/2017 tarih … karar sayılı ilamına uyulmuş ve yargılamaya devam edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve usul ve yasaya uygun Yargıtay bozma ilamı bir arada değerlendirildiğinde;
Dava, icra takibine konu edilen çekteki keşideci imzasının davacı şirket temsilcisine ait olmadığı iddiası ile açılan menfi tespit istemi olup mahkememiz dosyasına ibraz edilen 20.02.2015 tarihli rapor ile dava konusu çekteki keşideci imzasının çekin keşide tarihi itibari ile davacı şirketi temsile yetkili … ait olmadığı bildirilmiştir.
İmza itirazı mutlak defiilerden olup herkese karşı ileri sürülebilecek nitelikte bulunduğundan dava konusu çekteki imzasının davacının eli ürünü olmadığının saptanması karşısında davanı kabulü gerekmiş ve davacıların davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafından İİK 72.maddesine dayalı olarak kötü niyet tazminatı isteminde bulunulmuşsa da, dava konusu çek üzerinde son hamil olarak görülen davalı tarafından takibe konu edildiği ,keşideci olan davacı ile son hamil arasında her hangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı dolayısıyla çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığının takip alacaklısı bu davalı tarafından bilinemeyeceği açık olduğundan bu davalının icra takibi yapmakta kötü niyetli olduğunun kabulünün mümkün bulunmadığı sonucuna varılmış ve Davacı vekilinin %20 tazminat talebinin oluşmadığı görülmekle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu … nolu 15/12/2012 tarihli 20.000-TL bedelli çek nedeni ile başlatılan takip nedeni ile davacının davalılara borçlu olmadığının tespitine,
2-%20 tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 1.366,20-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 384,15-TL harcın mahsubu ile bakiye 982,05-TL harcının davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 409,35-TL ilk gider, 500-TL bilirkişi, 204-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.113,35-TL. Yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren yasal süresi içeresinde Yargıtay ilgili dairesinden temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
16/04/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır