Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1184 E. 2020/57 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1184 Esas
KARAR NO : 2020/57

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 10/12/2009
KARŞI DAVA : Kâr Kaybı ve Uğranılan Zararın Tazmini Talebi
KARŞI DAVA TARİHİ : 13/12/2010
KARAR TARİHİ : 23/01/2020

Mahkememiz dosyasında yapılan açık yargılama sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkili ile davalı arasında 06/02/2009 tarihinde “Uçak Bakım ve Destek Hizmetlerine İlişkin Genel Sözleşme” imzalandığını, yine aynı tarihte taraflar arasında …’da tescilli… -… kuyruk numaralı uçağın bakımı için “… Tipi Yolcu Uçağı Bakım Hizmeti Sözleşmesi’nin imzalandığını, … Tipli Yolcu Uçağı Bakım Hizmeti Sözleşmesi’nin 1.3.1.maddesinde müvekkili şirketin müşteri (davalı) talimatları doğrultusunda Ek A’da belirtilen mutat hizmetleri yerine getireceğinin kararlaştırıldığını, bu amaçla sözleşme konusu uçağın müvekkilinin hangarına 28/02/2009 tarihinde getirildiğini ve müvekkili tarafından sözleşme kapsamında bakım hizmetinin yerine getirildiğini, uçağın 28/03/2009 tarihinde davalıya teslim edildiğini, bakım hizmeti süresince yapılan tüm işlemlerin davalının teknik ekibinin onayı ile gerçekleştirildiğini ve yine teknik ekibin verdiği onay ile uçağın müvekkilinin hangarından ayrılarak davalıya teslim edildiğini,…Yolcu Uçağı Bakım Hizmeti Sözleşmesi’nin “Ücretler” başlıklı 5.maddesinde, sabit ücret 130.000 USD olarak düzenlendiğini, sözleşmede mutat işler olarak kararlaştırılan bakım işlemlerinin müvekkili tarafından yerine getirildiğini, söz konusu hizmet için 12/02/2009 tarihli, … numaralı ve 130.000 USD bedelli faturanın müvekkili tarafından davalıya gönderildiğini, davalının söz konusu faturayı ödemediğini, müvekkili tarafından sözleşmede kararlaştırıldığı üzere davalının uçağına ilişkin olarak ek bakım hizmetleri yapıldığını ve bu hizmetlere ilişkin 02/04/2009 tarihli, 444946 numaralı ve 105.984,56 USD bedelli faturanın davalıya gönderildiğini, ancak davalı tarafından anılan fatura tutarının ödenmediğini, davalının borcu ödemede temerrüde düştüğünü, bu nedenlerle; öncelikle davalının yukarıda tescil bilgileri verilen uçaklarının kaydına ihtiyati tedbir vaz edilmesine, müvekkilinin şimdilik kaydı ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL alacağının sözleşmenin 11.4.2.maddesi gereği işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP /Davalı vekili 13/12/2010 havale tarihli cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle;
Davacı – Karşı Davalı şirketin huzurda görülen davaya konu tüm taleplerine, ihtiyati tedbir talebine ve faiz talebine itiraz ettiklerini, davacı – Karşı Davalı şirketin maddi ve hukuki dayanaktan yoksun davasının külliyen reddine;
Karşı davalarının da kabulü ile; Davacı – Karşı Davalı Şirketin müvekkili şirketin uçak seferlerinin iptal edilmesi sebebiyle uğradığı 118.088,30 EURO tutarında kâr kaybının şimidilik 5.000 TL’si ve üçüncü firmalara onarım için ek ödemeler yapmak suretiyle uğradığı 23.593,20 USD ve 184.484,82 EURO tutarında zararların şimdilik 5.000 TL toplamda 10.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete ödenmesine, yargılama gideri ile ücreti vekaletinde karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl ve karşı dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl davada davalının talimatları doğrultusunda mutat bakım hizmetleri dışında yerine getirilen ek bakım hizmet bedelinin tahsili karşı davada, mutad bakım dışında yapılan ek bakım ve onarımın ayıplı olması sebebiyle ayıbın giderilmesi ve ek bakımın yeniden yaptırılması bedelleri ile işin ayıplı yapılması sebebiyle uğranılan zararların giderilmesi talep edilmiştir.
Asıl dava İstanbul … ATM nin … esas sayısında açılmış olup, yapılan yargılama sonunda 25/06/2013 tarih ve … sayılı asıl davanın reddine, karşı davanın ıslahla arttırılan miktar da dikkate alınarak kabulüne karar verilmiştir. Mahkememiz kararı davacı-karşı davalı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonunda Yargıtay 15 HD 2013/6895-2014/5626 sayılı ve 02/10/2014 tarihli ilamı ile mahkememiz kararını bozmuştur.Bozma ilamında;
“1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalı yüklenici vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Hükme esas alınan bilirkişi kurulu rapor ve ek raporları ve dosya kapsamı ile asıl davanın konusu olan 09.02.2009 tarihli sözleşmenin ek işler başlıklı 1.3.4 maddesi gereğince taraflarca mutabık kalınan işin kapsamı dışında kalan ve mutad işin tamamlanmasından sonra talep edilip davacı-karşı davalı yüklenici tarafından gerçekleştirilen ek bakım ve onarım işlerinin kabule icbar edilmeyecek derecede ayıplı yapıldığı, bunda yüklenicinin kusurlu olduğu ve davacının asıl davada talep ettiği ek iş bedeline hak kazanmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşme ilişkisinin kurulduğu ve işin yapıldığı 2009 yılında yürürlükte olup somut olayda uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 360/I. maddesi gereğince işin kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı yapılması halinde davalı-karşı davacı ayıplı işi kabulden kaçınmakta haklı olduğu gibi ayıplı işte yüklenicinin kusurunun bulunması halinde zarar ve ziyanının da isteyebileceğinden karşı davada ayıplı ek bakım ve onarım sebebi ile mahrum kalınan kazanç ile gelir kaybının ve ayıplı imalât sebebi ile uğranılan zararların giderim bedelinin tahsiline karar verilmesi doğrudur. Ancak, karşı davada talep edilen alacak kalemleri içerisinde davacı tarafından ayıplı olarak yapılan ek işlerin dava dışı üçüncü firmalara yeniden yaptırılması ve bu üçüncü firmalara yapılan ek ödemeler de mevcuttur. Davalı-karşı davacı iş sahibi sözleşme gereği ödemesi gereken ek işler ile ilgili ek bakım ve onarım bedellerini davacı-karşı davalı yükleniciye ödemediğinden karşı davada üçüncü kişiler ve başka firmalara yaptırılan ek işlerle ilgili ödemelerin zarara dahil edilmesi halinde davalı-karşı davacı iş sahibi yüklenici aleyhine sebepsiz zenginleşmiş olacaktır.
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla 3. kişiye yaptırılan mutad bakım dışındaki ek bakım ve onarım bedelinin hesaplattırılarak daha önceki raporlarda hesaplanan karşı davacının isteyebileceği alacak miktarından mahsup edilmek suretiyle davanın sonuçlandırılması gerekirken bu husus gözden kaçırılarak eksik inceleme ile karşı davada yazılı şekilde kabul kararı verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan karşı davada Euro cinsinden kâr kaybı, üçüncü firmalara onarım için yapılan ek ödemeler ile ayıpların giderilmesi bedelleri belirtilerek karşı dava tarihi itibariyle TL cinsinden talepte bulunulmuş, bilahare 11.10.2012 tarihinde harcı yatırılan ıslah dilekçesi ile TL cinsinden olan talep ıslah tarihi itibariyle TL’ye çevrilerek arttırılmıştır. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 83/III. maddesi hükmünce yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde vade veya fiili ödeme yönündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesi istenebilir. Bu hüküm uyarınca davalı-karşı davacı iş sahibi, karşı davada yabancı para cinsinden olan alacağının fiili ödeme tarihindeki rayice göre TL karşılığını talep etme hakkı bulunmasına rağmen yabancı para alacağının karşı dava tarihi itibariyle Türk lirası olan karşılığını talep etmek suretiyle seçimlik hakkını karşı dava tarihindeki Türk parası üzerinden istemek şeklinde kullanmıştır. Seçimlik hakkını bu şekilde kullandıktan sonra iradeyi sakatlayan sebeplerin bulunmaması dışında bundan dönülmesi mümkün değildir. Bu şekilde bir iddiada ileri sürülmediğinden karşı davada hükmedilen Euro cinsinden alacağın, karşı dava tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuruna göre TL karşılığı bulunarak bu miktarın dava ve ıslah tarihinden avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi yerine karşı dava ve ıslah tarihlerindeki kurlara göre hesaplanan TL karşılığına hükmedilmesi de kabul şekli itibariyle usul ve yasaya aykırı olmuştur. Gerekçesi açıklanmıştır.
Dava dosyası …Esası almış, bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı gereğince ek bilirkişi raporu alınmış, alınan ek bilirkişi raporu gereğince 10/11/2016 tarihli ve 2016/789 sayılı asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememiz kararı davacı-karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonunda Yargıtay 15 HD 2017/1201 – 2017/3092 sayılı ve 21.09.2017 tarihli ilamı ile mahkememiz kararını bozmuştur.Bozma ilamında;
1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün olmamasına göre davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Dairemizin uyulan 02.10.2014 gün … Esas …Karar sayılı bozma ilâmında, diğer bozma sebebi yanında davalı-karşı davacı iş sahibi ek işler ile ilgili ek bakım ve onarım bedellerini davacı-karşı davalı yükleniciye ödemediğinden karşı davada üçüncü kişiler ve başka firmalara yaptırılan ek işlerle ilgili ödemelerin zarara dahil edilmesi halinde iş sahibi yüklenici aleyhine sebepsiz zenginleşeceğinden, hükme esas alınan raporu veren bilirkişi kurulundan alınacak ek raporla 3. kişiye yaptırılan mutad bakım dışındaki ek bakım ve onarım bedelinin hesaplattırılarak daha önceki raporlarda hesaplanan karşı davacının isteyebileceği alacak miktarından mahsup edilmek suretiyle davanın sonuçlandırılması gereğine işaret edilmiştir.
Dairemizin bozma ilâmına yerel mahkemece uyulmasından sonra hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulu 2. ek raporunun 11. sayfası sonu ve 12. sayfasında Ek-6 başlıklı bölümde ilk yedi kalemde belirtilen işlerin korozyon tamir işi olduğu için, … tarafından uygulanan ve rutin bakım sonucunda …’tan ücretini tahsil ettiği işlemlere karşılık gelmediği ve bedelinin bakım işleri için uygun olmadığı belirtilerek karşı davacının isteyebileceği alacak miktarına katılmamış olmakla birlikte devamında ve tablonun 11. satırında adam/saat hesabı başlıklı bölümde, bu kalemin içeriği korozyon tamir işi olduğu için … tarafından uygulanan ve rutin bakım sonucundan MAP’tan ücretini tahsil ettiği işlemlere karşılık gelmediği ve bedeli bakım için uygun olmadığı belirtilmesine rağmen bu miktar karşı davacının alacağından mahsup edilmemiştir.
Bu durumda mahkemece hükme esas alınan ek raporla az yukarıda belirtilen alacak kalemi yüklenicinin normal bakımla ilgili ayıpların giderilmesi bedeline dahil edildiğinden mahkemece bozmadan sonra alınan ek raporda uygun bulunmadığı belirtilen bu kalem iş sahibinin isteyebileceği bedele katılmamak, karşı davacının isteyebileceği alacak miktarından mahsup edilmek ve davacı-karşı davalı yüklenicinin ek rapora karşı itirazları da cevaplandırılmak suretiyle aynı bilirkişi kurulundan gerekçeli ve denetime elverişli ek rapor alınıp değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür. Gerekçesi açıklanmıştır.
Dava dosyası … Esası almış, bozma ilamına uyulmuş, bozma ilamı gereğince bilirkişiler Dr. Öğr. Üye … , Prof Dr. … ve Prof. Dr. … dan oluşan heyetten 14/11/2019 tarihli 3.ek bilirkişi raporu alınmıştır.
Alınan 3.ek bilirkişi raporunda özetle; “15/06/2009 tarihli … sayılı 25.860,10 Euro bedelli faturanın hesaplamada dikkate alınsada fatura tutarının bir kısmının uygun bulunduğu,tüm tutarın hesaplamaya dahil edilmediği,tablo EK-6 faturasının iki kısımdan oluştuğu 1.kısmın 9.350,10 Euro bedelli korozyon tamir işi 2.kısmın ise 16.510,00 euro bedelli adam/saat hesabı na ilişkin olduğu, 16.510,00 Euro olarak alınan ücretin 2×65=130 Euro azaltılacağı yorumu ile 16.445,00 Euro olarak aktarıldığını, yoruma göre gerçek bedelin 16.380,00 Euro olacağını, korozyon ile ilgili tamir işinin uygun bulunmadığı “bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre;
Asıl davacı yüklenici ile karşı davacı iş sahibi arasında 09.02.2009 tarihli sözleşme bulunduğu sabittir.
Asıl davada; Sözleşmenin ek işler başlıklı 1.3.4 maddesi gereğince davalı-karşı davacının talebi üzerine davacı-karşı davalı yüklenici tarafından gerçekleştirilen ek bakım ve onarım işlerinin kabule icbar edilmeyecek derecede ayıplı yapıldığı, bu nedenle asıl davanın konusu olan davacı yüklenici alacak taleplerinin mahkememizin 25/06/2013 tarih ve …sayılı kararı ile reddedildiği, verilen red kararının Yargıtay 15 HD 2017/1201 – 2017/3092 sayılı ve 21.09.2017 tarihli kararının 1.numaralı bölümünde açıklandığı üzere kesinleştiği anlaşılmıştır.Mahkememizce bu nedenle “Asıl dava yönünden verilen karar kesinleşmekle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” karar vermek gerekmiştir.
Karşı davada; Taraflar arasında 09.02.2009 tarihli sözleşme ilişkisinin kurulduğu, işin yapıldığı 2009 tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 360/I. maddesi gereğince işin kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olduğundan, davalı-karşı davacı iş sahibi ayıplı işi kabulden kaçınmakta haklıdır. Ayıplı iş nedeniyle yüklenici olan davacı-karşı davalının kusurunun bulunması nedeniyle iş sahibi davalı-karşı davacı zarar ve ziyanını isteyebilecektir.
Karşı dava ile istenen ayıplı ek bakım ve onarım sebebi ile mahrum kalınan kazanç, gelir kaybı ve ayıplı imalât sebebi ile uğranılan zarar giderim bedelinin tahsiline ilişkin mahkememizin 25/06/2013 tarih ve …-…sayılı kararı ile 2015/16- 2016/789 sayılı ve 10/11/2016 tarihli kararı nın doğru olduğu Yargıtay 15 HD nin bozma ilamlarında açıklanmıştır.
Davalı-karşı davacı iş sahibinin sözleşme gereği ödemesi gereken ek işler ile ilgili ek bakım ve onarım bedellerini davacı-karşı davalı yükleniciye ödemediğinden; karşı davada üçüncü kişiler ve başka firmalara yaptırılan ek işlerle ilgili ödemelerin zarara dahil edilmesi halinde davalı-karşı davacı iş sahibi sebepsiz zenginleşmiş olacaktır.Bu nedenle mutad bakım dışındaki ek bakım ve onarım bedeli alınan 2.Ek bilirkişi raporu ile hesaplattırılmış, karşı davacının isteyebileceği alacak miktarından mahsup edilmiştir.
Davalı – karşı davacı 11/10/2012 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek uçak seferlerinin iptal edilmesi sebebiyle uğranılan zarar için istedikleri 5.000 TL yi 244.468,52 TL arttırarak 249.468,52 TL’ye ıslah ettiklerini, 3.firmalara yapılan ek ödemeler sebebiyle uğranılan zarara ilişkin istedikleri 5.000 TL yi 382.761,02 TL arttırarak 387.761,02 TL’ye ıslah ettiklerini , sonuçta toplam 637.229,54 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.Davalı-karşı davacı iş sahibi… Şirketi’nin;
– uçak seferlerinin iptal edilmesi nedeniyle uğradığı kar kaybı zararının 106.651,50 Euro= (1Euro=1.9913 TL kur üzerinden) 212.375,13 TL olduğu, bu zarar dan 5.000,00 TL’lik kısmın 13/12/2010 karşı dava tarihinden itibaren, 207.375,13 TL lik kısmının ıslah tarihi olan 11/10/2012 tarihinden itibaren avans faizi davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine
– üçüncü firmalara yapılan ek ödemelerin 147.447,54 EURO ve ilave olarak 23.593,20 USD olduğu ancak bu ödemelerden mutad bakım dışındaki ek bakım ve onarım bedeli nedeniyle uğranılan zararın 32.188 Euro =(1Euro=1.9913 TL kur üzerinden) 64.095,96 TL olduğu, 5.000,00 TL’lik kısmın 13/12/2010 karşı dava tarihinden itibaren, 59.095,96 TL lik kısmının ıslah tarihi olan 11/10/2012 tarihinden itibaren avans faizi ile davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşıdavacıya verilmesine
Fazla istemin reddine karar vermek gerekmiş, aşagıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-ASIL DAVA yönünden verilen karar kesinleşmekle yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-KARŞI DAVADA:
Karşı davacının uçak seferlerinin iptal edilmesi nedeniyle uğradığı kar kaybı için tespit edilen 106.651,50 Euro dan 5.000,00 TL’lik kısmın 13/12/2010 karşı dava tarihinden itibaren, 207.375,13 TL lik kısmının ıslah tarihi olan 11/10/2012 tarihinden itibaren avans faizi davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşıdavacıya verilmesine
Üçüncü firmalara yapılan ek ödemeler nedeniyle uğranılan zarar için tespit edilen 32.188 Euro dan 5.000,00 TL’lik kısmın 13/12/2010 karşı dava tarihinden itibaren, 59.095,96 TL lik kısmının ıslah tarihi olan 11/10/2012 tarihinden itibaren avans faizi davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşıdavacıya verilmesine
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
KARŞI DAVADA :
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 18.885,74 TL karar ve ilam harcından (karşı dava harcı 148,50 TL + ıslah harcı 9.463,00 TL olmak üzere toplam) 9.611,50 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 9.274,24 TL harcın davacı – karşı davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına.
4- Davalı – Karşı Davacı tarafından bu dava sebebi ile yapılan 11.211,50 TL yargılama giderinin kabul nispetine göre 10.305,68 TL’nin davacı – karşı davalıdan alınarak, davacı – karşı davalıya verilmesine.
5- Davalı – karşı davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul nispetine göre hesap ve takdir olunan 22.538,27 TL nispi vekalet ücretinin davacı – karşı davalıdan tahsili ile davalı – karşı davacıya verilmesine
Davacı – karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği red nispetine göre hesap ve takdir olunan 27.595,51 TL nispi vekalet ücretinin davalı – karşı davacıdan tahsili ile davacı – karşı davalıya verilmesine
6- Artan Gider Avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE
Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde Yargıtay da temyiz yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/01/2020

Başkan …
-e imza
Üye …
-e imza
Üye …
-e imza
Katip …
-e imza