Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1182 E. 2020/605 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/1182 Esas
KARAR NO :2020/605

DAVA:İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:12/12/2018
KARAR TARİHİ:14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket tarafından, …. icra Müdürlüğü … E. Sayılı dosyası ile davalı şirkete karşı icra takibi yapıldığını, Davalı şirketin icra takibine itiraz etmiş olduğunu ve takibin durduğunu, davalı şirketin yapmış olduğu itirazın yersiz, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında, davalı şirket tarafından yapılan Kağıthane ilçesindeki … projesinin cephe işlerinin yapılması hususunda 21.03.2016 tarihli SÖZLEŞME tanzim ve imza olunduğunu, iş bu sözleşme mucibince müvekkili şirketin projenin cephe işlemlerini yaptığını, sözleşmenin SÖZLEŞMENİN TÜRÜ VE BEDELİ başlıklı 4. maddesinde; 4.1 Bu sözleşme BİRİM FİYAT TEKLİFLİ sözleşme olup, EK’te bulunan ayrıntılı keşifte belirtilen malzeme ve işçilik fiyatlarıyla yapılacaktır…” hükmünü içerdiğini, sözleşme ekinde yer alan teklif formu incelendiğinde, davalı borçlu şirkete tekliflerin Amerikan Doları üzerinden verildiğini ve faturaların da Amerikan Doları karşılığı olarak düzenlendiğini, müvekkili şirket tarafından proje kapsamında yer alan tüm edimlerin yerine getirilmiş ve hak edişlerinde yapılmış olduğunu, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm edimleri eksiksiz yerine getirmesine rağmen, davalı borçlu şirketin sözleşme kapsamında yapması gereken tüm ödemeleri yapmadığını, müvekkili şirketin ticari defter kayıtları incelendiğinde cari hesapta (kur farkından kaynaklanan fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile) 155.053,95 TL alacaklı olduğunu beyanla; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına haksız olarak yapmış olduğu borca ve takibin tüm fer ilerine yönelik itirazın iptaline ve takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı taraf ile davalı müvekkili şirket arasında düzenlenmiş bulunan 28.03.2016 tarihli sözleşmenin konusu … ilçesi, … … Mahallesi … … Sokak, … Sokak, … Sokak ve … Sokak arasında kalan … Ada … Parsel numaralı arsa üzerinde yapımına başlanan … … dahilinde olan ve özel şartnamede tarif edilen cephe işlerinin yapılması ile ilgili diğer idari, teknik, mali ve hukuki sorumluluklarını yerine getirilmesi şeklinde olduğunu, davacı şirketin söz konusu işi bitirmek için sözleşmeye uygun şekilde çalışmaya başlamış olduğunu, ancak işin devamında sözleşme konusu teknik şartnamede yer alan şartlara uygun şekilde edimlerini ifa etmemiş olduğunu, süresi içerisinde davacı şirket tarafından işlerin tamamlanmaması (Davacı şirketin, sözleşme konusu edimlerini 6 ay süreyle geciktirildiğini) nedeniyle davalı müvekkili şirketin kat maliklerine karşı zor duruma düşmüş ve sıkıntılar yaşamış olduğunu, bunun üzerine tarafların 19.05.2017 tarihinde tekrardan aralarında protokol imzalamak zorunda kaldıklarını, davacı şirketin sigorta borçları ödenmemesi nedeniyle müvekkili şirketin bağımsız bölüm kat tapularını alabilmek için davacı şirket adına davacı şirketin sigorta borcu olan 33.197,30 TL ödemek zorunda kaldığını, davacı şirketin sözleşme ile üstlendiği edim olan imalatlar sırasında meydana gelen seramik zayiatı nedeniyle müvekkili şirket tarafından davacı şirket adına 15.000,00 TL değerinde zayiat faturası kesileceğini ve davacı şirketçe kabul etmiş olduğunu, aynı şekilde davacı şirket tarafından sözleşme imzalanmasından işlerinin bitiş tarihine kadar geçen süre içerisinde davacı işçilerinin yediği yemek tutarı olan 17.000,00 TL için davalı müvekkili şirket tarafından kesilecek olan yansıtma faturasının da davacı tarafça kabul edileceğinin söz konusu protokolde belirtildiğini, tüm bunlara ilaveten protokolün 8. Maddesinde davacı şirket tarafından protokolde sıralanan eksikliklerin ivedi bir şekilde tamamlanması gerektiğinin de taraflarca hüküm altına alındığını, bu sıralanan işlemlerin bitirilmesi ve protokol maddelerinin tamamlanması durumunda müvekkili şirketin davacı şirkete 45.000,00 TL ödeme yapacağını ve tarafların karşılıklı olarak ibralaşmış sayılacaklarını, davacı şirket tarafından bu ödeme dışında sözleşme gereği herhangi bir ilave ek ücret talep edilmeyeceği 09.05.2017 tarihli Protokolün I. Maddesinde açık ve net bir şekilde belirtildiğini, söz konusu protokolde yer alan amir hüküm uyarınca tarafların, davalı müvekkili şirketin protokolde yer alan eksik işlerinin de tamamlanması koşuluyla davacı şirkete 45.000-TL borcu kaldığını, protokolün imzalanmasından sonra hu bedelden daha fazla herhangi bir ücret ya da ek bedel davacı şirket tarafından davalı müvekkili şirkete karşı talep edilmeyeceğini, tarafların söz konusu protokol uyarınca ibralaştıklarını kabul ve taahhüt etmiş olduklarını, müvekkili şirketin davacı şirkete karşı söz konusu protokole istinaden 45.000,00 TL ödemede bulunmuş olduğundan davalı müvekkili şirketin davacı tarafa söz konusu sözleşmeden kaynaklanan borcu bulunmadığını beyanla; davanın reddine karar verilmesini, davacı şirketin davalı müvekkili şirkete %20 kötüniyet tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı tarafça karşılanmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 22/11/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 26/11/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 27/11/2018 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz ettiği, itirazın ve 12/12/2018 tarihinde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen … tarafından sunulan 09/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle: “… Tüm inceleme, tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlere binaen;
 İncelenen davacı şirkete ait 2016-2017-2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu,
 Davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran, 22.11.2018 takip tarihi itibariyle davalı yandan 155.053,95 TL alacaklı olduğu,
 Davalı yan vekili incelemeye katılmış olmakla, çekişmenin ticari defterler yönünde olmadığından bahisle ticari defter sunmadığından, davalı yan ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılmasının mümkün olmadığı,
 Davacı yanın sunmuş olduğu 2017 yılı cari hesap ekstresi incelemelerinde protokolde belirtilen ödemelere istinaden 04.04.2017 tarihli Sgk Borçlarının ödenmesi açıklamalı 33.197,30 TL’nin, 15.05.2017 tarihli havale açıklamalı 40.000,00 TL’nin davalı yan borcundan düşüldüğü, protokolde belirtilen kesilecek faturalara ilişkin ise herhangi bir kaydın yer almadığı, davalı tarafından da dava dosyasına bu faturaların sunulmadığı,
 Davacı yanın düplik dilekçesi ve 12.03.2019 tarihli delil listesinde yer verdiği hak ediş tutanakları ile Protokolde yer alan dairelere imalatların yapılmadığını ispata yarayan fotoğrafların değerlendirilmesi teknik uzmanlık gerektirdiğinden, bu yönde bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı…” belirtilmiştir.
18/02/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “…Tüm inceleme tespit ve değerlendirmeler ile rapor içerisinde açıklanan nedenlere binaen;
Protokolün 1. Sayfasında 4 – 5 – 7 numaralı bentlerde geçen faturaların davalı yanca davacı yana keşide edilmesi halinde davacı yanın davalı yan cari hesap borcundan, 62.854,61 – 33.197,30 = 29.657,31 TL daha düşmesi, davalı yanın da davacı yana 5.000,00 TL daha ödeme yapması gerekmekle, buna göre davacı yanın davalı yandan toplamda 155.053,95 – 29.657,31 + 5.000,00 = 130.396,64 TL alacaklı olacağı …” belirtilmiştir.
Taraflar arasında 21.03.2016 tarihli sözleşme yapıldığı, sözleşmenin konusu işin sözleşmenin 3.1.maddesinde “…… İlçesi, … … Mahallesinde … … Sokak, … Sokak, … Sokak, … Sokak arasında kalan … ada … parsel numaralı arsa üzerinde yapımına başlanan … rezidans projesi dahilinde olan ve özel şartnamede tarif edilen cephe işlerinin yapılması ile ilgili diğer idari, teknik, mali ve hukuki sorumluluklarını yerine getirmesini içerir” şeklinde tanımlandığı görülmüştür.
Dosyaya sunulan 09/05/2017 tarihli “PROTOKOL”‘de; “PROTOKOLÜN KONUSU: … projesi dış cephe işlemelerini yapan … ile … arasında iş bitiminde kalan işlerin ve ödemelerin nihai karara bağlanması,
1.İlgi sözleşme gereği … Resıdence dış cephe işlemlerini yapan … ile … arasında iş bitiminde meydana gelen gecikmeler neticesinde … aşağıda sıralanan işlemleri bitirmesi şartıyla kalan ödemesi olan 45.000 TL yi alması konusu karara bağlanmıştır. … bu ödeme dışında sözleşme gereği herhangi bir ilave ücret talep etmeyecektir.
2. İşçilik ve malzemenin kalitesi ile ilgili hususlarda … şirketinin beş yıl boyunca bakım ve tamir yükümlülüğü devam edecektir.
3. Kullanım hatalarından dolayı meydana gelen arıza ve aksaklıklar ücreti karşılığında … tarafından onarılacaktır.
4. … tarafından sözleşme imzalanmasından işlerin bitimine kadar geçen süre içerisinde işçilerin yediği yemek tutarı olan 17.000 TL için yansıtma faturası … tarafından kesilecektir.
5. İmalatlar esnasında meydana gelen seramik zayiatlarının tutarı olan 15.000 TL için de … tarafından zayiat faturası kesilecektir.
6. … firmasının ödemediği ve … tarfından ödenen 33.197,30TL. tutarındaki SGK borçları cari hesaptan düşülecektir.
7…. tarafından yukarıda bahsi geçen fazla kesilen faturalara ait toplam tutar 62.854,61 TL dir … bu miktarda iade faturası kesilecektir. İbralaşma bu şekilde kabul edilmiştir. … tarafından aşağıda sıralanan eksikliklerin ivedi yapılması için gerekli tedbirler alınacaktır. Tamamlanacak işler…” düzenlemelerinin yer aldığı görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 30/09/2020 tarihli duruşmada, “Dosyaya yeni sunulan belgelere muvafakatımız yoktur, bizim protokoldeki 2. sayfaya itirazımız yoktur, 1. sayfada imza olmadığından bu sayfaya itirazımız vardır, protokolü kabul etmiyoruz, itiraz dilekçesinde ileri sürülemeyen hususlar davada ileri sürülemez, davamızın 155.053,95-TL üzerinden kabulüne karar verilsin, ayrıca faturalar döviz faturası olduğundan döviz kuru farkından dolayı olan alacaklarımız saklıdır…” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
Bilirkişi raporunda davacı yanın sunmuş olduğu 2017 yılı cari hesap ekstresi incelemelerinde protokolde belirtilen ödemelere istinaden 04.04.2017 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu borçlarının ödenmesi açıklamalı 33.197,30-TL’sının, 15.05.2017 tarihli havale açıklamalı 40.000,00 TL’sının davalı yan borcundan düşüldüğü, protokolde belirtilen kesilecek faturalara ilişkin ise herhangi bir kaydın yer almadığı, davalı tarafından da dava dosyasına bu faturaların sunulmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından 11/12/2019 tarihli duruşmada,” bizde beyanlarımızı tekrar ederiz, protokolün ilk sayfasının 4, 5 ve 7 bendlerinde belirtilen faturalar davacı tarafa gönderilmemiştir” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı sunulan 24/09/2019 tarihli beyan dilekçesinde “…Nitekim taraflar protokole uygun davranmışlar, davacı taraf 33.197,30 TL tutarındaki SGK borcunu cari hesaptan düşmüş, müvekkil şirket te 40.000 TL ödeme yapmıştır. (Protokolde 45.000 TL kararlaştırılmış olmasına rağmen, yine protokolde sıralı işler tamamlanmadığı için beş bin TL kesinti yapılmıştır!)…” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tarafların iddiaları ve savunmaları ile bilirkişi raporu ve ek rapor ile tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; Taraflar arasında 21.03.2016 tarihli sözleşme yapıldığı, davalı tarafça sunulan 09/05/2017 tarihli protokolün ilk sayfasının davacı tarafça kabul edilmediği, davalı tarafça 15/05/2017 tarihinde 40.000,00-TL’sı ödeme yapıldığı ve protokolde belirtilen eksikliklerden yerine getirilmeyenler için 5.000,00-TL’sı kesinti yapıldığı belirtilmekle birlikte bu tarihte 5.000,00-TL’sı eksikliğe ilişkin olarak davacı tarafa bir bildirim yapılmadığı, bilirkişi raporunda davacı yanın sunmuş olduğu 2017 yılı cari hesap ekstresi incelemelerinde protokolde belirtilen ödemelere istinaden 04.04.2017 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu borçlarının ödenmesi açıklamalı 33.197,30-TL’sının, 15.05.2017 tarihli havale açıklamalı 40.000,00 TL’sının davalı yan borcundan düşüldüğü, protokolde belirtilen kesilecek faturalara ilişkin ise herhangi bir kaydın yer almadığı, davalı tarafından da dava dosyasına bu faturaların sunulmadığının belirtildiği görülmekle, davacının davalıdan icra takibine konu olan 155.053,95-TL’sı alacağının bulunduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne ve davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından asıl alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Kabulü ile,
…. İcra dairesinin … takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
2-Hüküm altına alınan asıl alacağın %20 si oranında belirlenen, 31.010,79-TL’sı icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 10.591,74-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.872,69-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 8.719,05-TL harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18,680,13-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.908,59-TL İlk gider, 700,00-TL bilirkişi ücreti ve 99,50-TL posta gideri ve olmak üzere toplam 2.708,09-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacı tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yasa yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair, taraf vekillerinin yüzüne verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/10/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)