Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/118 E. 2018/1017 K. 02.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/118 Esas
KARAR NO : 2018/1017

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2018
KARAR TARİHİ : 02/10/2018

Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Taraflar arasında yapılan ve yürürlükte olan franchise sözleşmesi gereğince davacının simit sarayı mağazasını işlettiğini, bu işletme için yatırım imalat bedeli olarak davalı tarafça 500.000,00 TL talep edildiğini, müvekkilinin buna dair banka havalesi ve çekle bir ödeme yaptığını ancak yatırım bedeli olarak istenen fiyatın fahiş olduğu iddiası ile tespit yaptırıp bilirkişi raporu ile bu hususun belirlendiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile davalının lehtarı bulunduğu … şubesine ait 15/01/2017 keşide 52.500,00 TL bedelli … numaralı çekten dolayı davacının davalıya borcu olmadığının tespitine ve icra takibine konu edilmemesine, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davacı ile müvekkil şirket arasında akdedilen franchise sözleşmesinde franchise bedeli olarak 50.000 EURO+KDV, yatırım bedeli olarak da 500.000 TL+KDV belirlendiğini, müvekkil şirket akdedilen franchise sözleşmeleri kapsamında mağazaların açılması için gerekli yatırımı, imalat-tadilat-ekipman v.b. iş ve ürünleri kapsayacak şekilde kendisi üstlenmekte ve bu bağlamda da franchise alanca yatırım bedeli ödenmesi gerektiğini, davacı tarafın iddialarının ve dosyaya sunduğu bilirkişi raporunun aksine; yapılmayan iş yahut teslim edilmeyen ürünlerin bedeli alınmadığını, tespit talebine neden olan çıkarımlar geçersiz ve ilgisiz bir belgeye dayandığından bilirkişi raporunun da bu doğrultuda ilgisiz ve geçersiz kabul edilmesi gerektiğini, davacı, müvekkilce kendisine kesilen faturalara da hiçbir şekilde itiraz etmediğini, müvekkil şirketin akdedilen sözleşmeye sadık ve ilişkiyi yürütmek adına iyiniyetli davranmışken, davacının haksız ve kötü niyetli yaklaşımını ve bu doğrultuda dosyaya sundukları bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, müvekkilini taşeron firmalardan aldığı hizmet ve ürünleri, aralarındaki ticari ilişki kapsamında davacıya sattığını,müvekkilce taahhüt edilen standart yatırım faaliyetleri kapsamında bulunmayan iş ve ürünler için de davacıya ayrıca fatura kesilmiş olup bu fatura da delillerinin içinde yer aldığını,müvekkil aleyhinde öne sürülen iddia ve taleplerin asılsız olduğu açıkça görüleceğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekili 04/06/2018 tarihli dilekçesinde özetle; davaya konu edilen çekin davalı şirket tarafından müvekkil şirket yetkilisine teslim edildiğini, davanın konusuz kaldığını belirterek karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasını istediklerini, davalı tarafın davanın açılmasına sebebiyet verdiği gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 02/10/2018 tarihli duruşmada; davacı tarafça yatırılan teminatın iadesine muvafakat etmediklerini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre davacı tarafça menfi tespit istenen çekin davacıya iade edilerek menfi tespit isteminin konusuz bırakıldığı anlaşılmıştır.Bu nedenle konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmuştur.Davalı menfi tespit isteminin dayanağı olan çeki dava açıldıktan sonra, tahkikat aşamasında iken iade etmiştir.Böylece davanın açılmasına sebep olup, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile sorumlu olacaktır. Bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücreti davalıya yüklenmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı tarafça teminatın iadesine muvafakat edilmediğinden davacının teminatın iadesi talebinin bu aşamada reddine,
3- Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince davacıdan alınması gereken 35,90-TL karar harcının davacıdan peşin alınan 896,57-TL harçtan mahsubu ile 860,67-TL fazla harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iade edilmesine,
4-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan 227,80-TL (başvurma harcı, peşin harç, tebligat gideri, posta gideri) yargılama giderlerinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı lehine 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın HMK 333.maddesi uyarınca, kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa iadesine,
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul BAM’da istinaf yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça yüzlerine okundu karar verildi.02/10/2018

Katip …

Hakim …