Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1173 E. 2020/79 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1173 Esas
KARAR NO : 2020/79
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/12/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin davalı şirkete farklı tarihlerde araç bakım onarım himzetleri vermiş olduğunu ve bu hizmetlere istinaden müvekkili şirketin farklı tarihlerde faturalar tanzim ettiğini, davalı şirketin 4 adet faturadan kaynaklanan muaccel borcunu ödemediğini, bunun üzerine müvekkilinin 19/10/2018 tarihinde …. İcra Dairesinin … Esas sayılı genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlattıklarını ve davalının kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyanla, davanın kabulü ile … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında icra takibinin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücreti ve masrafların davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Taraflar arasında ticari ilişki mevcut olmuş ise davacı tarafından ilgili icra dosyasında talep edilen bir borcun söz konusu olmadığını, sunulan ödeme dekontlarından da davacı tarafa muhtelif zamanlarda ödemeler yaptığını, beyanla, davanın reddi ile davacı aleyhine %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 19/10/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 23/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 30/10/2018 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Yargılama sürecinde bilirkişi olarak görevlendirilen … ‘ün 30/10/2019 tarihli raporunda özetle; incelenen davacı şirkete ait 2017-2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırılmış olduğunu, bu anlamda ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, davacı yanın kendi ticari defter kayıtlarına nazaran 19.10.2018 takip tarihi itibarıyla anılan davalı yandan 6.643,10 TL alacaklı olduğunu, davalı yanın yerinde inceleme talebi doğrultusunda davalı yan vekili … ile iletişime geçildiğini kendisinden ilgili dönemlere ilişkin belgeler istenmiş olmakla davalı vekilinin, müvekkilinin defterleri ibraz edemeyeceğini bildirmesi üzerine davalı yan defterleri üzerinde herhangi bir inceleme yapılmasının mümkün olmadığını, ödeme belgelerinde belirleyici açıklamalar olmadığı sürece, cari hesap işleyiş mantığı ile ödemelerin önceki bakiyelerden mahsup edilmesi sonucunda, davacı yanın takip alacağına dayanak olarak gösterdiği faturalara istinaden talep edebileceği tutarın, 2.755,54 TL lik faturadan bakiye kalan 1.746,98 TL ile sınırlı olabileceğini, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep ettiğini, dava dosyasında davacı yanın davalı muhatabını temerrüde düşürdüğünü gösteren herhangi bir ihtarname ya da ödeme şartlarını düzenleyen yazılı bir metne rastlanmadığından, davacı yanın takipte işlemiş faiz talep edemeyeceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Dava dosyasına sunulan dekontlarda ve bilirkişi raporu ekinde yer alan kayıtlarda davalı tarafından 04/08/2017 tarihinde 1.500,00 TL’sı, 20/10/2017 tarihinde 1.500,00 TL’sı, 18/05/2018 tarihinde 1.000,00 TL’sı, 22/06/2018 tarihinde 2.000,00 TL’sı, 16/03/2018 tarihinde 1.000,00 TL’sı ödeme yapıldığı, 01/08/2017 tarihli ve 672,53 TL bedelli fatura kaydedildikten sonra bakiyenin -369,03 TL’sı olduğu, bilirkişi raporunda davacı yanın takip alacağına dayanak olarak gösterdiği faturalara istinaden talep edebileceği tutarın 2.755,54 TL lik faturadan bakiye kalan 1.746,98 TL ile sınırlı olabileceğinin belirtildiği görülmekle, davacının davalıdan 1.746,98 TL’sı alacağının olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne, 4 adet faturanın icra takibine konu yapıldığı ve davalı tarafından yapılan ödemeler dikkate alındığında takipten önce tahsil edilmesine rağmen ödenen fatura alacakları için icra takibi yapan davacı takibinde haksız ve kötüniyetli sayıldığından davanın esastan reddedilen miktarın takdiren %20’si tutarında kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine ve kabul edilen alacak miktarı yönünden ise davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla davalının kabul edilen asıl alacak miktarının takdiren %20’si tutarında icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
2-… İcra Dairesi’nin … sayılı icra takibinde (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) 1.746,98 TL’sı asıl alacak yönünden itirazın iptali ile takibin devamına, 1.746,98 TL’sı asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faiz yürütülmesine, fazla istemin reddine
3-Hüküm altına alınan asıl alacak 1.746,98-TL’nin %20’si oranında 349,39-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Reddine karar verilen asıl alacak miktarı 4.326,31 TL’sı üzerinden %20’si oranında 865,262-TL’sı kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Harçlar kanunu hükümlerine göre alınması gereken karar harcı 119,34-TL harçtan peşin alınan 113,45-TL harcın mahsup edilerek 5,89-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 149,35-TL ilk gider, 80,00-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 929,35-TL yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 354,47-TL’sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 1.746,98-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı vekilinin yüzüne, davalının yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/01/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)