Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1152 E. 2020/105 K. 05.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1152 Esas
KARAR NO : 2020/105
DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/12/2018
KARAR TARİHİ : 05/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilen 22 11 2018 tarihli 3.haciz ihbarnamesinin müvekkili Bankaya 23.11.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, dosyanın ve müvekkili Banka kayıtlarının incelenmesinde söz konusu icra dosyasından gönderilen 1.ve 2. haciz ihbarnamesine süresi içerisinde cevap verilmiş olmasına rağmen 3. Haciz İhbarnamesi gönderildiğinin tespit edildiğini, İİK. 89 madde kapsamında 3. haciz ihbarnamesi gönderilmesinin şartlarının ayrıntılı olarak belirtildiğini, İİK’nun düzenlemesinde 3.şahsa öncelikle 1.haciz ihbarnamesinin gönderileceği, söz konusu ihbarnameye itiraz edilmediği takdirde kanunda belirtilen hususları içeren 2. haciz ihbarnamesinin gönderileceği ancak bu ikinci ihbarnameye de 3 şahıs tarafından itiraz edilmez ise 3.haciz ihbarnamesinin gönderilerek borcun zimmetinde veya malın yedinde sayıldığının bildirileceğinin belirtildiğini, oysa ki … İcra Müdürlüğü nün … Esas sayılı dosyasından müvekkili Bankaya gönderilen 1. ve 2.haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde cevap verilmiş/itiraz edilmiş olmasına rağmen huzurdaki davanın sebebini oluşturan 3.haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu ihbarnamenin ve müdürlük kararının iptali için … İcra Hukuk Mahkemesi nin … Esas sayılı dosyasına kayden şikayette bulunulmuş ise de, İİK. 89. maddesinde 3. haciz ihbarnamesine karşı 3. sahıs tarafından 15 gün içinde menfi tespit davası açıtabileceği belirtildiğinden, hak kaybına uğramamak adına işbu davanın acılması zaruretinin hasıl olduğunu beyanla, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından gönderilen 3.haciz ihbarnamesinin iptali ile, davalıya 89/3 haciz ihbarnamesinden kaynaklanan herhangi bir borçlarının olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava dışı borçlu … aleyhinde …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, takip kesinleşip haciz talep hakkı doğduktan sonra …. İcra Mdüdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına sundukları 29 Ocak 2018 tarihli talep dilekçeleri ile ”Dosya borçlusu …’ın 3. Şahıslardaki hak ve alacaklarının haczine karar verilmesini, … Bankası T.A.O.’na İİK 89/1 1. Haciz ihbarnamesi tebliğe gönderilmesi” talep ettiklerini, talepleri gereğince düzenlenerek fiziki posta yoluyla gönderilen 1. Haciz ihbarnamesinin davacı şirkete 08 Şubat 2018 tarihinde tebliğ edildiğini, 1. haciz ihbarnamesine herhangi bir cevabın verilmediğinin İcra Müdürlüğü tarafından tespit edildiğini, icra dosyasına sundukları 10 Eylül 2018 tarihli talepleri ile ” 89/1 1. Haciz ihbarnamesine yasal süresi içinde itiraz etmeyen, ödeme yapmayan veya cevap vermeyen 3. Şahıs … Bankası T.A.O.’na İİK 89/2 2. Haciz ihbarnamesi tebliğe gönderilmesi” talep ettiklerini, … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının 14 Eylül 2018 tarihli kararı ile, davacı şirkete İİK 89/2 2. Haciz ihbarnamesi tebliğe gönderilmesine karar verildiğini, karar gereğince düzenlenerek KEP sistemi üzerinden davacı şirkete gönderilen İİK 89/2 2. Haciz ihbarnamesinin 20 Eylül 2018 tarihinde davacı şirket tarafından okunduğunu, icra dosyasından davacı şirkete gönderilen İİK 89/2 2. Haciz ihbarnamesine de herhangi bir itiraz veya cevap gönderilmemesi nedeniyle, davacı şirkete İİK 89/3 3. Haciz İhbarnamesi düzenlenerek tebliğe gönderilmesinin talep edildiği, icra müdürünün 16 Kasım 2018 tarihli kararı ile İİK 89/3 3. Haciz ihbarnamesi gönderilmesi düzenlenerek tebliğe gönderilmesine karar verildiğini, taraflarınca başlatılan icra takibinde dosya borçlusunun 3. Şahıslar nezdindeki hak ve alacaklarının haczine karar verilmesinin talep edildiği ve davalı bankaya 89/1 1. Haciz ihbarnamesi gönderilmesinin talep edildiğini, icra müdürlüğü tarafından 3. Şahıs davacı bankanın 1. Haciz ihbarnamesine cevap vermediği tespit edildiğinden, taleleri uyarınca İİK.89/2 2. Haciz ihbarnamesi gönderilmesine karar verildiğini, 3. Şahıs davacı bankaya gönderilen 2. Haciz ihbarnamesine de davalı banka tarafından gönderilen bir cevap ya da itiraz bulunmadığından ya da dosyaya haciz ihbarnamesinde gösterilen dosya borcu yatırılmadığından, İİK 89/3 uyarınca 3. Haciz İhbarnamesi gönderilmesine karar verildiğini, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına sunulan İİK. 89/2 2. Haciz ihbarnamesi gönderilmesi ve 89/3 3. Haciz ihbarnamesi gönderilmesi talepleri icra müdürlüğü tarafından davalı şirketin 1. ve 2. Haciz İhbarnamelerine cevap veya itiraz göndermediğinin tespit edilmesi sonucunda kararın 3. Şahıs davacı … T.A.O.’ na 89/3 3. Haciz ihbarnamesi gönderilmesine karar verildiğini, Davacı vekilinin 05 Aralık 2018 tarihli dava dilekçesi ekinde sunulan delillerde …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 3. Şahıs bankaya gönderilen ve 08 Şubat 2018 tarihinde tebliğ edilen İİK 89/1 1. Haciz ihbarnamesine davalı bankanın … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 15 Şubat 2018 tarihli havalesi ile muhabere yoluyla cevap verildiğinin görüldüğünü, yine … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 3. Şahıs bankaya gönderilen ve 20 Eylül 2018 tarihinde tebliğ edilen İİK 89/1 1. Haciz ihbarnamesine davalı bankanın … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 24 Eylül 2018 tarihli havalesi ile muhabere yoluyla cevap verildiğinin görüldüğünü, İİK md. 89/3 uyarınca ikame edilen huzurdaki davada, davacı bankanın haciz ihbarnamelerine muhabere yoluyla gönderdiği evraklar icra dosyası içine girmediği için icra müdürlüğünden sırasıyla 89/2 2. Haciz ihbarnamesi ve 89/3 3. Haciz ihbarnamesi gönderilmesinin taraflarınca talep edildiğini ve talep gereği haciz ihbarnamelerinin gönderildiğini, icra müdürlüğü tarafından takip borçlusunun 3. Şahıslar nezdindeki hak ve alacaklarının haczine karar verilmesi ve karar gereğince gönderilen haciz ihbarnamelerinin icra dosyası içine alınmasından icra müdürlüğünün sorumlu olduğunu, taraflarının huzurdaki davanın açılmasına sebebiyet vermesinin söz konusu olmadığını beyanla, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, müvekkil lehine vekalet ücreti takdir edilerek davacıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, icra takibinin tarafı olmayan 3. kişi davacı tarafından İİK.’nun 89. maddesi gereğince açılmış menfi tespit davasıdır.
… İcra Dairesinin … takip sayılı dosyasının incelenmesinden; Davalı … vekili tarafından, … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 17/12/2015 tarih ve E. … K. … sayılı kararına dayanakla, ilam vekalet ücreti alacağı talebi ile … aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır.
İİK’nun “Alacaklar ve üçüncü şahıs elinde haczedilen mallar hakkında” başlıklı 89. maddesinin 1., 2. ve 3. fıkralarında;
“Hamiline ait olmıyan veya cirosu kabil bir senetle müstenit bulunmıyan alacak veya sair bir talep hakkı veya borçlunun üçüncü şahıs elindeki taşınır bir malı haczedilirse icra memuru; borçlu olan hakiki veya hükmi şahsa bundan böyle borcunu ancak icra dairesine ödiyebileceğini ve takip borçlusuna yapılan ödemenin muteber olmadığını veya malı elinde bulunduran üçüncü şahsa bundan böyle taşınır malı ancak icra dairesine teslim edebileceğini, malı takip borçlusuna vermemesini, aksi takdirde malın bedelini icra dairesine ödemek zorunda kalacağını bildirir (Haciz ihbarnamesi).Bu haciz ihbarnamesinde, ayrıca 2, 3 ve 4 üncü fıkra hükümleri de üçüncü şahsa bildirilir.
Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/7/2003-4949/22 md.) Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz etmezse, mal yedinde veya borç zimmetinde sayılır ve kendisine gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, bu nedenle de malın yedinde veya borcun zimmetinde sayıldığı ikinci bir ihbarname ile bildirilir. Bu ikinci ihbarnamede ayrıca, üçüncü şahsın ihbarnamenin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde ikinci fıkrada belirtilen sebeplerle itirazda bulunması, itirazda bulunmadığı takdirde zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmesi istenir. İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur. Bu süre içinde 106 ncı maddede belirtilen süreler işlemez. Bu davada üçüncü şahıs, takip borçlusuna borçlu olmadığını veya malın takip borçlusuna ait olmadığını ispat etmeye mecburdur. Üçüncü şahıs açtığı bu davayı kaybederse, mahkemece, dava konusu şeyin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere bir tazminata mahkûm edilir. Bu fıkraya göre açılacak menfi tespit davaları maktu harca tabidir” şeklinde düzenleme mevcuttur.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın anılan maddenin (a), (b), (c), (d), (e) ve (f) bentlerinde sayılan davalar ticari dava sayılmaktadır. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin ve HMK’nun 114/1. maddesi gereğince dava şartı olduğundan, mahkemelerce her aşamada re’sen incelenir. Diğer yandan Asliye Ticaret Mahkemeleri ile Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
Somut olayda; taraflar arasındaki davanın, 3. (üçüncü) kişi konumunda bulunan davacı tarafından İİK’nun 89/3 maddesine dayalı olarak açılmış menfi tespit davası olduğu, davanın tarafları arasında ticari ilişki olmadığı, icra takibine konu alacağın ilam vekalet ücreti olduğu anlaşılmaktadır. Bir davanın ticari dava olarak kabul edilerek asliye ticaret mahkemelerinde görülebilmesi için, uyuşmazlık konusu işin ya her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesince bakılacağı yönünde bir düzenleme bulunması gerekir. Eldeki davada, davanın tarafları arasında ticari ilişki bulunmadığından ve davanın nispi ya da mutlak ticari dava niteliğinde olmadığından uyuşmazlığa bakma, delilleri değerlendirip sonuçlandırma görevinin mahkememize değil, HMK 4/1-a maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemelerine ait olduğu anlaşılmakla ve Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin kurallardan olup, yargılamanın her aşamasında istek üzerine ya da re’sen gözetileceğinden görev dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
6-Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/02/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)