Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1151 E. 2020/494 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1151 Esas
KARAR NO : 2020/494
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/12/2018
KARAR TARİHİ : 23/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkilinin tüm ihtarlarına rağmen davalı şirketin 2.373,64 TL cari hesap bakiye borcu ödememekte direnmesi üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, davalının itiraz dilekçesinde müvekkiline 1.373,64TL borcu bulunduğunu ancak borcun muaccel olmadığını iddia ederek süre kazanmak için borcun 1.000,00 TL kısmına faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini beyanla, davalı borçlunun itirazının iptaline takibin devamına, alacağın %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, Müvekkilinin “Ada’m Tantuni” unvanlı müşterisine karton kutular yaptırmak için davacı firma ile çalıştığını, son çalışmalarında 5.000 adet ürün siparişi verdiğini, yapılan ürünlerin talep edilen kağıttan üretilmediği gibi 1.000 tanesinin kullanılmayacak derecede hatalı/kusurlu çıktığını, iade için davacı firma ile görüşüldüğünü firmanın kusurlu ürünleri kabul etmediğini, ürünlerin iade sevkiyatını da yapmadığını, hatayı ve hatalı ürünleri kabul etmediklerini, dilekçe ekinde sundukları whatsapp mesajlarından da tespit edileceği üzere ürünlerin kusurlu olduğunu görmelerine rağmen “ürünleri böyle kullanın, 1.000 adet ürünün iadesi olmaz, yaptırıp kullanın” şeklinde ifadelerde bulunduklarını, müvekkilinin müşterisine siparişinden 1.000 adet eksik ürün verme zorunda kaldığını ve ticari olarak zor duruma düştüğünü, bundan sonra henüz alacağı muaccel hale gelmemesine ve o miktar alacağı olmamasına rağmen …. İcra Müdürlüğünün 2017/… Esas sayılı dosyasından 2.373,64 TL için icra takibi başlatıldığını, taraflar arasındaki cari ilişkiye göre müvekkilinin alacaklıya 1.373,64TL borcu bulunduğunu, taraflar arasında borç mutabakatı bulunmamasına rağmen müvekkili hakkında icra takibi başlatılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, bu sebeple taraflarınca borcun 1.000 TL’lik kısmına itiraz edildiğini, 1.373,64 TL’lik kısmının ödenmiş olduğunu, icra takibinde talep edilen faiz dava dilekçesinde iddia edildiği gibi yasal faiz olmayıp %9,75 ticari değişen oranlarda faiz olduğunu, bu yönüyle taraflarınca faiz ve ferilerine itiraz edildiğini, müvekkilinin o tarihte henüz muaccel olmamasına ve haksız icra takibine uğramasına rağmen 1.373,64TL borcunu ödediğini, müvekkilinin davacıya başkaca herhangi bir borcu olmadığını, kusurlu ürünlerine ve müvekkilini ticari olarak zor duruma düşürmesine rağmen ödeme talep edildiğini beyanla, davanın reddine, kötü niyetli davacı aleyhine %20 den aşağı olmayan kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün 2017/…E. sayılı icra dosyası, cari hesap ekstreleri, taraflara ait ticari defter ve kayıtları, Vergi dairesinden celp edilecek BS- BA formları, bilirkişi incelemesi, tanık, yemin, keşif, isticvap belirtilmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde delil olarak; ….İcra Müdürlüğünün 2017/… E. sayılı dosyası, müvekkili defter ve kayıtları, cari hesap ekstreleri, whatsapp/telefon yazışmaları, kayıtları, bilirkişi incelemesi, keşif, tanık, yemin, şirketlere ait defter ve kayıtlar belirtilmiştir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 14/11/2017 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 15/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından 22/11/2017 tarihinde sunulan itiraz dilekçesinde müvekkilinin 1.373,64 TL’sı borcu bulunduğunu bu borcun da muaccel olmadığını belirterek icra takibinine konu borcun 1.000,00-TL’lik kısmına, faize, faiz oranına ve borcun tüm fer’ilerine itiraz edildiği, itirazın süresinde olduğu ve itiraz dilekçesi ile icra takibinin durdurulmasına dair kararın alacaklı vekiline 04/12/2017 tarihinde tebliğ edildiği ve 04/12/2018 tarihinde dava açıldığı görülmüştür.
İcra İflas Kanunu’nun 67.maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir…” hükmü düzenlenmiş olup, itiraz dilekçesi 04/12/2017 tarihinde tebliğ alan davacının (1) bir yıllık süre içerisinde 04/12/2018 tarihinde açtığı davasının süresinde olduğu anlaşılmaktadır.
Yargılama sürecinde bilirkişi olarak görevlendirilen … tarafından sunulan 21/10/2019 tarihli bilirkişi raporu özetle; Davacı Makronet … … San.Tic. Ltd.Şti. firması ile davalı … -… arasında cereyan eden ticari alışveriş neticesinde, davacı tarafından 2.373,64 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davacının davalı aleyhine … İcra Müdürlüğü nezdinde 2017/… nolu dosya ile takip başlattığı, takip talebinin 2.373,64 TL cari hesap bakiye alacağı olduğunu, davacı tarafından başlatılan icra takibine karşın davalı tarafından borca ve borcun 1.000,00TL kısmına yapmış olduğu itirazla takibin durdurulduğu, davacı … San.Tic. Ltd.şti. tarafından sunulan Ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemede, davacı tarafa ait defter tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yapıldığı, kayıtların genel kabul görmüş Muhasebe Standartları doğrultusunda tutulduğu ve sahibi lehine delil teşkil eder nitelikleri taşıdığı, dolayısıyla 14.11.2017 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan toplam 2.373.64TL alacaklı durumda olduğunu, bu itibarla, davacı tarafın defter delili yönüyle alacağın varlığının ispatlanmış olduğu, davalı …-… ‘nın davacı şirket ile olan ticari münasebetini işletme hesabı defteri altında takip ettiği, takibe konu alacağa dayanan 23.06.2017 tarihinde 1 adet 7.373,64 TL’lik dava konusu faturanın işletme hesabı defterine kaydedildiği, davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün 2017/… E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine konu borcun 1.373,64TL’Iik kısmının davalının kabul ettiği ve … İcra Müdürlüğünün dosyasına … Bankasından 24.11.2017 tarihinde l.374,00 TL. EFT olarak gönderdiği, davalı tarafından itiraza konu farkı oluşturan 1.000,00 TL. borcun dayanağı ile ilgili belge davalı tarafından dava dosyasına sunulmadığından itiraza konu aradaki fark olan 1.000,00TL tutarın ödenip ödenmediği ile ilgili tespitin yapılamadığı, dava dışı … – … tarafından davalı … adına 21.09.2017 tarihli … nolu toplam 1.475,00 TL miktarında iade faturası kesilmiş olduğu, davacı tarafından yapılan ürünün hatalı çıkmasından kaynaklandığı iddia edilen ve dava dosyasına aslı sunulan toplam 1.475,00 TL’lik iade faturasının davada dikkate alınıp alınamayacağı ya da dava konusu ile ilgili olup olmadığı hususunun takdirinin mahkemeye ait olduğu belirtmiştir.
Tanık olarak dinlenen … , “Ben kutu magnet gibi şeyleri … etikete yaptırıyorum bana mal yaptırdılar kutu yaptırdılar kutular bozuktu bende faturayı kestim kutuları iade ettim benim işyerimin adı adam tantunidir sayısını hatırlamıyorum iade faturası kesim iade ettim kapanan yerledeki kulaklık olmadığı için kutu kapanmıyordu” şekline beyanda bulunmuştur.
Bilirkişi raporunda, dava dışı … tarafından davalı … adına 21.09.2017 tarihli … nolu toplam 1.475,00 TL miktarında iade faturası kesilmiş olduğu belirtilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 225.maddesinde “Ağır kusurlu olan satıcı, satılandaki ayıbın kendisine süresinde bildirilmemiş olduğunu ileri sürerek sorumluluktan kısmen de olsa kurtulamaz. Satıcılığı meslek edinmiş kişilerin bilmesi gereken ayıplar bakımından da aynı hüküm geçerlidir” hükmü düzenlenmiştir.
Tarafların iddiaları, toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafından … İcra Dairesi’nin 2017/… Esas sayılı dosyasında 2.373,64-TL’sı alacak talebi icra takibi başlatıldığı, davalının takibe konu borcun 1.373,64-TL’sı olan kısmını kabul ettiği, 1.000,00-TL’sı kısmına itiraz ettiği, kutuları satın alan dava dışı üçüncü kişi … tarafından davalı … adına 21.09.2017 tarihli 043281 numaralı toplam 1.475,00 TL miktarında iade faturası kesildiği, T.B.K’nun 225. maddesi gereği davacının alacak talebinde haklı olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine ve alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 35,90-TL nin 54,40-TL nispi karar harcından mahsubu ile kalan 18,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 1.000-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası resen davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı kesin olarak karar verildi. 23/09/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)