Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1149 E. 2021/328 K. 20.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/1149 Esas
KARAR NO:2021/328

DAVA:İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :04/12/2018
KARAR TARİHİ:20/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili davacı şirketin şirketlerin insan kaynaklan süreçlerinin yapılandırılması ve aday seçme, yerleştirme, alanlarında danışmanlık yapmak, şirketlerin ihtiyacı olan personelin tespiti doğru adaylar için pazar araştırmasının yapılması, seçme ve yerleştirme sürecinin şirket ve aday için en verimli şekilde neticelendirmesinin sağlanması, yönetim ve eğitim danışmanlığı yapmak amacıyla kurulduğunu, halen faaliyette olduğunu, davalı şirketin “finans müdürü” istihdamı için davacıdan danışmanlık hizmeti aldığını, bu pozisyonla ilgili dava dışı üçüncü kişi …’in önerildiğini, görüşmelerinin sağlandığını ve nihayetinde bu kişinin davalı şirkette 06/08/2018 tarihinde “Finans Müdürü” unvanıyla çalışmaya başladığını, 10/08/2021 tarihinde de davalı şirketten ayrıldığını, finans müdürü olarak çalışabilecek diğer adaylara ait bilgilerin davalı şirket’ten …’e bildirildiğini, …’in uygun tarihleri bildirdiğini, daha sonra davalı Şirket’ten …’in görüşmeleri ertelemek istediklerini ve pozisyonu tekrar dondurduğunu bildirdiğini, çalışma adaylarının seçilmesi ve işe yerleştirilmesi konusunda verilen danışmanlık hizmetlerinde danışman firmanın iki farklı etabının bulunduğunu ve her bir hizmetin ayrı ayrı faturalandırılması teamülünün bulunmakta olduğunu, bu hususun sözleşmede de ayrıntılı olarak belirtildiğini, danışmanlık veren şirketin hizmetleri ve bu hizmetler karşılığında tahakkuk eden alacaklarının Kısa Liste Aday Sunumu/Kısa liste Bedelinin piyasadaki teamül olarak toplam proje bedelinin 1/3’üne tekabül ettiğini, taraflar arasındaki cari … Hizmetleri Sözleşmesinde kısa çalışma beledinin toplam proje bedelinin 1/3’ü olduğunun belirtildiği ve İşe Yerleştirme/İşe İşe Yerleştirme bedelinin de piyasadaki teamül olarak toplam proje bedelinin 2/3 olarak belirlendiğini, taraflar arasındaki cari … Hizmetleri Sözleşmesinde kısa liste bedelinin toplam proje bedelinin 2/3’ü olduğunu, toplam proje bedelinin ise müşteride işe başlayacak adayın yıllık brüt maaşının % 15+KDV olduğunun belirtildiğini, 30.07.2018 tarih ve … numaralı 14.160 TL miktarlı kısa liste bedeli açıklamalı faturanın davalıya gönderildiğini ve bu fatura bedelinin davalı tarafından ödendiğini, ilgilinin işe başlamasının ardından 06.08.2018 tarih ve … numaralı 41.322 TL miktarlı işe yerleştirme bedeli açıklamalı faturanın gönderildiğini, söz konusu faturaya itiraz edilmediğini, 14 günlük azami ödeme süresi içerisinde ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalıya …. Noterliğinin 02.11.2018 tarih ve … yevmiyeli ihtarnamesinin keşide edildiğini, fatura bedelinin üç gün içinde ödenmesinin istendiğini, bu ihtarnamenin 05.11.2018 tarihinde tebliğ olduğunu, buna rağmen ödemenin gerçekleşmemesi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … Sayılı takip Dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin itirazının haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davalı müvekkili şirketin “…” markası ile gayrimenkul alanında faaliyet göstermekte olduğunu, …’in 06/08/2018 tarihinden 15/08/2018 tarihine kadar toplam 9 gün olmak üzere Finans Müdürü olarak müvekkili şirkette görev yaptığını, 14/08/2018 tarihinde mail ile istifa ettiğini, çok kısa bir süre içerisinde müvekkili şirketteki görevinden ayrıldığını, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete gönderilen 06/08/2018 tarihli 9935 numaralı, 41.322-TL bedelli “İşe Yerleştirme Bedeli” açıklamalı fatura haksız olarak düzenlenmiş olduğunu, bu fatura içerisinde yer alan hizmetin müvekkili şirkete karşı hiçbir zaman yerine getirilmediğini, müvekkili şirket tarafından imzalanan yazılı bir sözleşme bulunmadığını, söz konusu sözleşme incelendiğinde müvekkili şirketin imzasının olmadığını, taraflar arasında imzalı sözleşmenin varlığı konusunda davacı şirket iddiasının doğru olmadığını, sözleşme kabul edilmemekle birlikte sözleşmede davacı şirketin vaad ettiği üç aylık garanti süresi dolmadan dava dışı kişinin iş akdini feshettiğini, sadece 9 gün çalıştığını, dava dışı kişinin 9 gün sonra iş akdini istifa etmek suretiyle işçinin sonlandırması halinde davacının işe yerleştirme bedeli adı altında hiç bir ücret talep edemeyeceğinin açık olduğunu beyanla, davanın reddine, % 20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine, yargıma giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğünün … Sayılı Takip Dosyası incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 16/11/2018 tarihinde 41.322,00- TL asıl alacak 154,53 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 41.476,53 TL alacağın tahsili amacıyla örnek 7 ödeme emri düzenlenmek suretiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekilinin 26/11/2018 tarihinde borca ve fer’ilerine itiraz ettiği görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen SMMM-Serbest Muhasebeci Mali Maşavir/Bağımsız Denetçi … ile Ticaret Hukuku Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı Doç. Dr. … tarafından sunulan 03/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında hizmet sözleşmesini konu alan bir simsarlık sözleşmesinin kurulduğu, sözleşme gereğince davacının finans müdürü niteliği taşıyan dava dışı üçüncü kişinin davalı ile sözleşme yapmasına kadar yükümlülükleri yerini getirdiği, dava dışı üçüncü kişinin sözleşme yapmakla birlikte kısa süre sonra işten ayrıldığı, taraflar arasındaki sözleşmede yer alan üç aylık süre içinde işten ayrılma gerçekleşirse simsarlık ilişkisinin tekrar aktif hale geleceğine ilişkin düzenlemenin “sözleşme kaleme alanın aleyhine yorumlanır” ilkesi dikkate alındığında bir tekeffül (garanti-teminat) olarak değerlendirilebileceği, söz konusu teminat dikkate alındığında, davacının simsarlık ilişkisinden dolayı bir bakiye alacağının bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi olarak görevlendirilen sektör bilirkişi Endüstri Yüksek Mühendisi …, SMMM-Serbest Muhasebeci Mali Maşavir/Bağımsız Denetçi … ile Ticaret Hukuku Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı Doç. Dr. … tarafından sunulan 22/02/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Taraflar arasında hizmet sözleşmesini konu alan bir simsarlık sözleşmesinin kurulduğu, sözleşme gereğince davacının finans müdürü niteliği taşıyan dava dışı üçüncü kişinin davalı ile sözleşme yapmasına kadar yükümlülükleri yerine getirdiği, nitelikli işgücüne sahip kişi ile sözleşme yapmakla birlikle kısa süre sonra işten ayrıldığı, taraflar arasındaki sözleşmede yer alan üç aylık süre içinde işten ayrılma gerçekleşirse simsarlık ilişkisinin bir sefere mahsus tekrar aktif hale geleceği, sözleşme gereği garanti ve dokunulmazlık başlığı ile projenin tam anlamı ile bitmediği ve işe alma sürecinin devam ettiğinin değerlendirildiği, işe alım sürecinin devam etmesi sebebi ile sözleşme yükümlülüğünün tam olarak yerine getirilmediği, garanti sürecinin davacı tarafından davalıya karşı işin tekrar edilmesi konusunda sorumluluk içerdiği belirtilmiştir.
Dosyaya davacı tarafın delil olarak dayandığı 07/05/2018 tarihli … Seçme Yerleştirme Hizmet Sözleşmesi sunulmuş olup sözleşmenin 2.maddesinde sözleşmenin içeriğinin … için … tarafından çalışacak orta ve üst düzey pozisyonların genelinde verilecek hizmetin ve projeler boyunca karşılıklı sorumlulukların detaylı çerçevesinin çizilmesi olduğu belirtilmiştir.
Sözleşmenin 5.maddesinde, “5.1.Toplam proje bedeli …’de işe başlayacak adayın yıllık brüt maaşının %15’idir. (Ücret eğer net olarak ödeniyorsa brütü hesaplanır.) Belirlenen ücrete KDV dahil değildir.
5.2.Kısa liste aday sunumu ve görüşmeler ertesi …’den alınacak olumlu geribildirimi takiben toplam proje bedelinin 1/3’lük tutarı kısa liste bedeli olarak …’e faturalandırılıcaktır. Geri kalan tutar, aday işe başladığı gün faturalandırılarak …’e iletilecektir….” düzenlemesi yapılmıştır.
Sözleşmenin “Garanti Süresi ve Dokunulmazlık” başlıklı 6.1.maddesinde …’ın … için çalışılan pozisyonların genelinde, yerleşen adayın 3 (üç) ay içinde işten ayrılması veya çıkartılması durumunda, bir sefere mahsus olmak üzere, hiçbir ücret talep etmeden aynı projeyi aktif hale getireceği belirtilmiştir.
Dava dışı … davalı şirkette 06/08/2018 tarihinde işe başlamış 15/08/2018 tarihinde işten istifa ederek ayrılmış olup, toplamda 10 gün çalışması bulunmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı …’in davalı şirkette 10 gün çalıştıktan sonra ayrılması nedeniyle, dosyaya sunulan sözleşmenin 6.1.maddesinde …’ın … için çalışılan pozisyonların genelinde, yerleşen adayın 3 (üç) ay içinde işten ayrılması veya çıkartılması durumunda, bir sefere mahsus olmak üzere, hiçbir ücret talep etmeden aynı projeyi aktif hale getireceği belirtilmesi nedeniyle anılan hüküm gereği davacının davalıdan ücret talep edemeyeceği anlaşılmaktadır. Bu itibarla davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olması koşullarının bir arada bulunması gerektiği ancak davacının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2- Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 500,94-TL’den 59,30-TL nispi karar harcından mahsubu ile arta kalan 441,64-TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 6.191,69-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK.’nun 333. maddesinin “Hükmün kesinleşmesinden sonra mahkeme kendiliğinden, yatırılan avansın kullanılmayan kısmının iadesine karar verir. Bu kararın tebliğ gideri iade edilecek avanstan karşılanır” hükmü uyarınca yatırılan avansın bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, Davalının yokluğunda, Davacı vekilinin yüzüne açıkça okunup usulen anlatıldı.20/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır