Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1138 E. 2020/230 K. 11.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1138 Esas
KARAR NO : 2020/230
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile, davalı firma arasında matbaa ve kitap/yayın ürünleri basımı işlerinden kaynaklanan mevcut ticari ilişkiden dolayı 30/03/2018 tarihli itibari ile bakiye borç miktarı olarak toplamda 59.900,35 TL’sı borcunun bulunduğunu, işbu bakiye borç miktarını tüm uyarılara rağmen bu güne kadar kasıt ve kötü niyetle ödemediği gibi, müvekkili firmanın iyi niyetle yapmış olduğu tüm müracaatlarının bu güne kadar sonuçsuz kaldığını, davalı firmanın bu zamana kadar cari hesaptan kaynaklanan işbu bakiye borç bedelini ödememesi ve yapılan sözlü uyarı ve müracaatların sonuçsuz kalması üzerine, muaccel alacaklarının temini bakımından … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı firma aleyhine ilamsız bir icra takibi yapıldığını, davalının ilamsız icra takibine haksız ve mesnetsiz biçimde itiraz ettiğini beyanla, davalı borçlunun … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalıvekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu alacağın cari hesap olarak nitelendirildiğini, ancak davacı firma ile müvekkili arasında bu büyüklükte bir ticari ilişki olmadığını, cari hesabı oluşturan fatura sair belgelerin icra dosyasına sunulmadığı gibi taraflarına da tebliğ edilmediğini, taraflarına tebliğ edilmeyen mal, hizmet, fatura vs dayanılarak başlatılan icra takibini ve davayı kabul etmediklerini beyanla, davanın reddine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinden davacıdan sorumlu tutulması talep edilmiştir.
GEREKÇE:
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 23/07/2018 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 07/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 08/08/2018 tarihinde borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Yargılama sürecinde bilirkişi olarak görevlendirilen … tarafından 14/01/2019 tarihinde sunulan raporda özetle; Davacının takibe konu alacağının dayanağı olan faturaların teslim edildiği ayrıca söz konusu fatura içeriği kitap vb. emtiaların iş teslim tutanakları ile davalıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, bu itibarla davacının takibe konu alacağının dayanağı faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu, davacının ibraz olunan ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin eksiksiz olduğu, davacının 2017 – 2018 yılı ticari defterlerinin sahibi lehinde delil vasfına haiz olduğu, davalının ticari defter ibrazında bulunmadığı, davacının ticari defterlerine göre davacının 30/07/2018 takip tarihi itibariyle kaydi olarak 59.900,35TL alacaklı göründüğü, davacının takibe konu 59.900,35TL alacağının 5 adet faturadan kaynaklandığı, davacının takipte talep ettiği alacağının dayanağı olan faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu belirtilmiştir.
Davalının da bulunduğu ön inceleme duruşmasında tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yapılmasına ve inceleme gününde ticari defterlerini ibraz etmelerine karar verilmiş ise de davalı tarafından inceleme gününde ticari defterler sunulmamıştır.
Davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı sunulan itiraz dilekçesinde, müvekkilinin davacının göndermiş olduğu kitap ve yayım ürünlerini teslim aldığını ve bu eserlerde baskı hataları olduğunu ilk bakışta farkedemediğini ancak daha sonra bu ürünlerin müvekkili tarafından müşterilerine teslim edildiğini ve ürünlerin ayıplı olduğunun bu müşterileri tarafından tespit edildiğini, müvekkilinin bu durumu öğrendiği anda derhal davacı ile iletişime geçtiğini ve ürünlerin değiştirilmesini talep ettiğini, ancak davacı tarafından bu konuda herhangi bir dönüş yapılmadığını, davacının 31/10/2017, 08/12/2017, 29/12/2017, 18/01/2018 ve 30/03/2018 tarihli fatura bedellerinin ödenmediğini iddia ettiğini, ancak davacının sunmuş olduğu ticari defterlerden de anlaşılacağı üzere bu tarihler aralığında başka ticari ilişkilerinde söz konusu olduğunu ve bunlara ilişkin bedellerin ödendiğini, ödenmeyen faturaların iadesi talep edilen ayıplı ürünlere ilişkin olduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafın bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, ödenmeyen faturaların iadesi talep edilen ayıplı ürünlere ilişkin olduğu belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Kicaret Kanunu’nun 23.maddesinde “Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır… c) Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”hükmü,
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 223.maddesinde “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır” hükmü düzenlenmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 23/1-c maddesine göre, davalının uyuşmazlık konusu malın ayıplı olduğunun açıkça belli olmaması halinde dahi malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa bu durumu satıcıya ihbar yükümlülüğü bulunmaktadır. Davalı tarafından anılan hükümde öngörülen sürede 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 18/3.maddesinde belirtilen usullerden biri ile davacıya ayıp ihbarını yaptığına dair bir delil dosyaya sunulmamıştır.
Dosya kapsamı ile bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde; Taraflar arasında ticari ilişki olduğu, icra takibine konu malların davalıya teslim edildiği, davalı tarafından ödenmeyen fatura bedellerinin ayıplı ürünlere ilişkin olduğu belirtilmiş ise de ayıp ihbarının yasal süresi içerisinde yapıldığını ve ödemenin yapıldığı hususunda ispat külfeti kendisinde olan davalı tarafından bu hususu kanıtlayan bir delil sunulmadığı, bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerine göre davacının 30/07/2018 takip tarihi itibariyle kaydi olarak 59.900,35TL alacaklı göründüğü belirtildiği görülmekle, davacının davalıdan 59.900,35 TL’sı alacağının olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulüne, … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla 59.900,35 TL’sı alacağın %20 si olan 11.980,07-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 4.091,79-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 723,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 3.368,34-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.587,05-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 759,35-TL ilk gider, 750-TL bilirkişi, 101,20-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.610,55-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası yatırana iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere tarafların istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan taraflar vekillerinin yüzüne açıkça okunup usulen anlatıldı.11/03/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)