Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1133 E. 2022/364 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1133 Esas
KARAR NO : 2022/364
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/11/2018
KARAR TARİHİ : 26/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 23.12.2011 tarihinde davalı şirket tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi yapılmış olan ve sürücü … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu sürücü … ’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı ticari taksiye çarptığını, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinın ciddi şekilde yaralanarak malûl kaldığını, müvekkilinin takside yolcu olması sebebiyle kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, müvekkilinin kaza sebebiyle uğramış olduğu maddi zararın tazmini sebebiyle 02.08.2018 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu ancak herhangi bir cevap verilmediğini ve ödeme yapılmadığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 250,00-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davaya konu kazanın 23.12.2011 tarihinde meydana geldiğinden davacının taleplerinin zaman aşımına uğradığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkil şirket Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sorumluluk Sigortası poliçesi ile sigortalı olup müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ve sigortalısının kusuru oranında sınırlı olduğunu, davacının sigortalısının kusurunu ve malûliyetini kanıtlaması gerektiğini, müvekkilinin ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini ve mahkemece faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, müvekkil şirkete yapılan başvurunun KTK madde 97 kapsamında geçerli bir başvuru sayılamayacağını, davacının başvuru şartı yerine getirilmediğinden müvekkil şirketin temerrütünün söz konusu olamayacağını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının yaralanarak malûl kalması sebebiyle tazminat bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/… Esas 2013/… Karar sayılı dosyası, kaza tespit tutanağı, poliçe, başvuru evrakları, hastane evrakları, tanık, iddialar, savunmalar, bilgi ve belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Yüksek Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere, maddi tazminatların, kazanın kaza tarihinden itibaren günümüze ve bilinen dönem sonuna kadar gerçekleşen her türlü ücret artışları ve emsal ücretlere göre tespit ve hesaplanması gerekmektedir. Yine Yargıtay’ın yerleşik içtihatları gereğince, kişinin vücut bütünlüğünün ihlali nedeniyle ortaya çıkan beden gücü kayıplarının gelirinde veya malvarlığında bir azalma meydana gelmese dahi tazminat gerektiği kabul edilmekte ve bu husus güç kaybı tazmitanı olarak ifade edilmektedir. Bu durum her ne kadar sorumluluk hukukukundaki zarar kavramına aykırı gibi görünse de, burada vücut bütünlüğü ihlal edilen kişinin aynı işi zarardan önceki durum ve diğer kişilere göre daha fazla güç sarf ederek yaptığı gerçeğinden hareket edilmekte ve zararı fazladan sarf edilen bu gücün oluşturduğu kabul edilmektedir.
Davacı … ‘ın tedavi gördüğü hastanedeki kayıtları getirtilmiş ve maluliyet oranı tespiti yönünden Adlî Tıp Kurumu … Adlî Tıp İhtisas Kurulu’ndan alınan … tarih ve 3546 sayılı heyet raporunda; ”23/12/2011 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 21 (yirmibir) güne kadar uzayabileceği” oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Davacının maddi tazminat miktarının tespiti açısından dosya kusur ve aktüerya bilirkişilerine verilmek istenilmiş ancak davacı taraf bilirkişi ücretine yatırmamış ve dosyanın bu haliyle karara çıkmasını talip etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan ATK raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; dava trafik kazasından kaynaklı cismani zarar sebebiyle maddi tazminat istemine ilişkin olup davalı sigorta şirketi sigortalısının kusuru ve poliçe limiti oranında zarardan sorumlu olup, davacı taraf bilirkişi ücretini yatırmadığından davalı tarafın sigortalısının kusuru tespit edilememiş olup bu haliyle dosya karara bağlanamayacağından ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İspat olunamayan davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL peşin harçtan mahsubu ile eksik kalan 44,80‬-TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 250,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 9,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde … Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/04/2022

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪