Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1125 E. 2020/522 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1125
KARAR NO : 2020/522
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/05/2018
KARAR TARİHİ : 29/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalıların murisi … arasında 19/12/1990 tarihinde … abone nolu elektrik aboneliği sözleşmesine istinaden 2012/3, 2012/4, 2012/5, 2012/6, 2012/9, 2012/10, 2012/11, 2013/7, 2013/8, 2013/9, 2013/10, 2013/11, 2013/12 ve 2014/8 dönemlerine ilişkin elektrik fatura borcunun ödenmemesi üzerine söz konusu davacı alacağının 11.854,53 TL olarak tespit edildiğini, davacı şirket tarafından …. İcra Müdürlğü’nün 2016/… Esas numaralı dosyası ile mirasçılara karşı icra takibine gidilmiş olduğunu, 7.189,07 TL enerji bedeli, 4.216,00 TL gecikmiş gün faizi ve 758,89 TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 12.163,96 TL ile ilamsız takip başlatıldığını, takip başladıktan sonra mirasçılar tarafından sadece 309,43 TL ödeme yapılmış olduğunu, davalı … tarafından yasal süre içerisinde icra takibine itiraz edilmiş olduğunu, faturalar ve davacının alacağı sabit olduğundan davalının haksız ve kötü niyetli itirazının kaldırılmasına karar verilmesini ve alacağın likit olması nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Babaları olan … adına 2012 yılı ve sonraki dönemlere ait elektrik borcu çıkartılmış olduğunu, babalarının 2005 yılında vefat etmiş olduğunu, dolayısıyla belirtilen tarihlerde elektrik kullanmasının mümkün olmadığını, söz konusu adreste … Adına tutanak tutulmuş olduğunu, şayet bir borç var ise borcun …’e veya tapu malikine yönlendirilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıların murisi adına düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Dosya …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/08/2018 tarih 2018/… e. 2018/… karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi edilmiştir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün 2016/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 7.189,07-TL enerji bedeli, 4.216-TL gecikmiş gün faizi ve 758,89-TL faizin KDV’si olmak üzere toplam 12.163,96-TL alacağın tahsili amacıyla 25/10/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçluların borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Dava, cevap, ibraz edilen deliller, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, … Elektrik Elektronik Fakültesi Öğretim Üyesi Bilirkişi Dr. … tarafından sunulan 04/11/2019 tarihli bilirkişi raporunda; … no’lu tesisatın bulunduğu … Mah. … Sok. No: … Beyoğlu/İstanbul adresinde ticarethane yapılan polis araştırmasında borcun meydana geldiği 2012- 2014 yılları arasında tesisatı dava dışı … isimli şahsın kullandığı, ancak anılan yıllarda tesisatın abonesinin … bilgi işlem sisteminde … isimli şahsın göründüğü, …’nin 28.12.2005 tarihinde vefat ettiğinin anlaşıldığı, … Tapu Dairesinden gönderilen taşınmaz tapu kayıtlarına göre borç tarihinde söz konusu taşınmazın mal sahibinin işletmenin kullanıcısı ve abonesinden farklı kişiler olduğunun görüldüğü, bu durumda taşınmazın mal sahibi tarafından kiraya verildiğinin anlaşıldığı, Konu ile ilgili Yargıtay kararlarında resmi abonenin taşınmazı terk etmeden önce elektrik idaresine basit bir müracat ile aboneliği sonlandırması gerektiği, aksi durumda abonenin sorumluluğunun kullanıcı ile birlikte devam edeceği, dosyaya konu olan olayda abonenin … ve fiili kullanıcının dava dışı … isimli şahıs olduğu, yapılan hesaplamalar ve dava dilekçesinde belirtilen kısmi ödeme dikkate alındığında davacı tarafın talep ettiği 11.854,53 TL.’nin uygun olduğunun anlaşıldığı, Yargıtay kararlarına göre de, … ve dava dışı …’in birlikte sorumlulukları devam ettiğinden söz konusu borcu %50’şer olarak paylaşmaları gerektiği düşündüğümden, bu durumda …’nin borcunun 0,5×11.854,53 =5.927,26 TL, bakiye 5.927,26 TL.’nin de …’e ait olacağı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
2205065 no’lu tesisatın bulunduğu … Mah. … Sok. No: … Beyoğlu/İstanbul adresinde ticarethane (kıraathane] için 19.12.1990 tarihinde … tarafından ticarethane tarifesi üzerinden abonelik sözleşmesi imzalanarak elektrik kullanılmaya başlandığı,
Taraflar arasında imzalanmış Abonelik sözleşmesinin özel hükümleri kısmında bulunan 1. maddesinde; abonenin birden fazla tesisatta aboneliğinin olması durumunda, abone grupları farklı olsa bile birikmiş elektrik borcunun olması durumunda borcu bulunmayan diğer tesisat/tesisatlarında elektriğinin kesilmesini peşinen kabul eder denilmektedir. Diğer özel hüküm maddeleri ile birlikte abonenin önceki dönem ve kaçak kullanım durumunda tahakkuk ettirilecek borçları ödemeyi taahhüt ettiği, aksi durumda tüm tesisatlardaki elektriğin kesileceği açık bir şekilde belirtilmiştir. Sözleşmenin genel hükümler kısmındaki 2. maddede; faturalar ve ödeme başlığı altında; her okuma döneminde tüketimin faturalandırılacağı, faturada belirtilen süreye kadar fatura meblağı ödenmediği taktirde abonenin elektriğinin kesileceği, eğer abone 30 gün içinde borcunu ödemez ise abonelik fesih işlemi uygulanacağı ve borç hakkında gecikme faizi ile birlikte icra takibine girişileceği” hususunun açıkça belirtilmiştir.
Davacı ile davalıların murisi … arasında 19/12/1990 tarihinde … abone nolu elektrik aboneliği sözleşmesine istinaden 2012/3, 2012/4, 2012/5, 2012/6, 2012/9, 2012/10, 2012/11, 2013/7, 2013/8, 2013/9, 2013/10, 2013/11, 2013/12 ve 2014/8 dönemlerine ilişkin elektrik fatura borcunun ödenmemesi üzerine söz konusu davacı alacağının 11.854,53 TL olarak tespit edildiği borcun ödenmemesi üzerine …. İcra Müdürlğü’nün 2016/… Esas numaralı dosyası ile mirasçılara karşı icra takibine gidilmiş olduğu, … no’lu tesisatın bulunduğu … Mah. … Sok. No: … Beyoğlu/İstanbul adresinde ticarethane statüsünde olup, yapılan polis araştırmasında borcun meydana geldiği 2012- 2014 yılları arasında tesisatı dava dışı … isimli şahsın kullandığı, ancak anılan yıllarda tesisatın abonesinin … bilgi işlem sisteminde … olduğu, nüfus kaydı ile …’nin 28.12.2005 tarihinde vefat ettiği, … Tapu Dairesinden gönderilen taşınmaz tapu kayıtlarına göre borç tarihinde söz konusu taşınmazın mal sahibinin işletmenin kullanıcısı ve abonesinden farklı kişiler olup tapu sahibi … görüldüğü, bu durumda taşınmazın mal sahibi tarafından kiraya verildiğinin anlaşıldığı, abonenin taşınmazı terk etmeden önce elektrik idaresinden aboneliği sonlandırması gerektiği, aksi durumda Abonelik iptal edilmedikçe abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak enerji bedelinden abonenin sorumluluğunun kullanıcı ile birlikte devam edeceği, somut olayda abonenin … ve fiili kullanıcının dava dışı … isimli şahıs müştereken sorumlu oldukları bilirkişi raporu ile 11.854,53 TL.’nin uygun olduğunu uzun yıllar boyunca davalı abone tarafından borçların ödenmemesine rağmen tarifeler yönetmeliğini uyarınca elektriği tüketime kapatmayarak ve sayacı kaldırmayarak abonelikte uzunca bir süre enerji tüketmeye devam etmesini sağlaması davacı açısından müterafik kusur teşkil etse de, bu kusur, tüketilen enerji bedeli aslından, davalının tüketim bedeli olan ana borçtan sorumluluğunu kaldırmayacağı gibi, davalı açısından normal tüketim bedeli dışında gecikme zammı veya işleyecek yasal faizin tümünden de hukuki sorumluluğunu da ortadan kaldırmaz. Enerji bedelinden abone ile birlikte fiili kullanıcıların iç ilişkilerinde sorumluluğu kullanım sürelerine göre müştereken sorumlulukları devam ettiğinden ayrıca bir müterafik kusur indirimi yapılmasına yer verilmeksizin alacağın varlığı kabul edilmiş, Anılan durum karşısında davanın kabulü gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalılar murisi …’nin davacı ile arasında mevcut … nolu abonelik sözleşmesi uyarınca mirasçı davalıların …. İcra Müdürlüğünün 2016/… e. Sayılı takip dosyasına yönelik itirazının iptali ile takibin takip koşulları ile devamına,
Davalıların likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 2.432,80-TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 809,78-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 202,45-TL harcın mahsubu ile bakiye 607,33-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 238,35-TL ilk gider, 750-TL bilirkişi, 469,90-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.458,25-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … nin yüzüne karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/09/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır