Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1090 E. 2021/186 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1090 Esas
KARAR NO : 2021/186
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2014
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; müvekkilinin, tasarrufunu … A.Ş.’de değerlendirmek üzere ilgili bankaya başvurduğunu, ancak … A.Ş. yetkililerinin, … Ltd’ni, … A.Ş.’nin iştiraki ve mevduatlarının … güvencesi altında olduğu konusunda ısrarlı aldatıcı beyan ve tavırlarıyla müvekkillerini yanıltarak tasarruflarını … hesabına yatırmalarını sağladığını, müvekkilinin, 11.10.1999 tarihinde … A.Ş. aracılığıyla … Ltd Şti’ne … nolu hesap üzerinden 5.000 TL mevduat yatırmış olup; işbu mevduat vade sonu olan 17.01.2000 tanhi itibariyle 6.221,64 TL’ye ulaştığını, 13.10.1999 tarihinde … A.Ş. aracılığıyla … Ltd Şti’ne … nohı hesap üzerinden 3.300 TL mevduat yatırmış olup; son vade tarihi 22.12.1999 olup, bu tarih itibariyle mevduatın, 3.702,14-TL’ye ulaştığını, 25.11.1999 tarihinde … A.Ş. aracılığıyla … Ltd Şti’ne … nolu hesap üzerinden 4.600 USD mevduat yatırmış olup; işbu mevduat vade sonu olan 30.12.1999 tarihi itibariyle, 4.688,21 USD’ye ulaştığını, bu anapara ve faizin bu zamana kadar müvekkiline ödenmediğini, süreç içerisinde … ile …. Bankası arasında organik bağ ortaya çıkmış ve ödenmeyen mevduatların … bankasından da tahsil edilemeyeceği anlaşılınca, işbu davalarla ilgili Yargıtay içtihatlarını değişerek, mevduatların asıl bankadan ve haleflerinden tahsili önündeki engelin kalktığını, ….nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2005/… E, 2005/ … K. sayılı dosyası ile … ve … bankası hakim hissedarı ve bir kısım yöneticileri, … bankasını vasıta kılmak suretiyle dolandırıcılık ve usulsüz kredi kullandırmak suçlarından yargılandıklarını ve mahkum olduklarını, Yargıtay … Ceza Dairesinin 19.10.2006 tarih, … sayılı kararı onanarak kesinleştiğini, karar gerekçesinde, … Holding ve …’m bir kısım yöneticilerinin, … A.Ş. aracılığıyla … kişiyi bankayı vasıta kılmak suretiyle dolandırdıkları ve bu suretle topladıkları paraların Balkaner Holding bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktarıldığı, …’ … bankasının paravan bir şirket olarak … Holding yöneticisi tarafından yakınlarına kurdurulduğunun açıkça belirtilmiş olduğunu, böylelikle … A.Ş.’nin bir kısım yöneticileri tarafından müvekkilleri ile birlikte … kişinin iradeleri fesada uğratılmak suretiyle dolandırıldıklarının sabit olduğunu, … Ltd Şti’nin 499.991 USD ‘lik hissesinin sahibi ve bankanın direktörler kurulu başkanı olan … ‘de aynı ceza davasında sanık olarak yargılandığını ve diğer sanık … ile işbirliği içerisinde suça iştirak ettiği sabit görülmüş, …, 01.11.1994 tarihinden, 22.04.1998 tarihine kadar … A.Ş.’nin Genel Müdürü, 22.06.199 4tarihinden, 22.12.1999 tarihine kadar da … A.Ş. Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptığını, bu durumun dahi her iki şirket arasındaki organik bağı kanıtlanmakta olduğunu, … A.Ş’nin yönetimine, 22.12.1999 tarihinde … tarafından el konulduğunu, bir süre sonra … A.Ş. … A.Ş. ile birleştirilerek … A.Ş.’ye devredildiğini, son olarak, 24.12.2007 tarihinde, … , davalı … Bank A.Ş. tarafından satın alındığını, bu nedenle … A.Ş.’nin külli halefi sıfatıyla … A.Ş.’nin borçlarından … Bank’ın sorumlu olduğunu, müvekkiline … nolu hesap nedeniyle, vade sonunda ödenmeyen 6.221,64 TL ; vade sonu olan 17.01.2000 tarihinden dava tarihine kadar değişen oranlarda işlemiş avans faiziyle birlikte 37,663,42 TL’ ye ulaştığını, 6.221,64 TL’ye dava tarihinden itibaren de faiz işlemeye devam edeceğinden; işbu davayla 37.663,42 TL’nin ve dava tarihinden itibaren 6.221,64 TL üzerinden işleyecek değişen oranlarda avans faizinin davalıdan tahsilini talep ettiğini, müvekkiline … nolu hesap nedeniyle, vade sonunda ödenmeyen 3.702,14 TL, vade sonu olan 22.12.1999 tarihinden dava tarihine kadar değişen oranlarda işlemiş avans faiziyle birlikte 22.596,95 TL’ye ulaştığını, 3.702,14 TL’ye dava tarihinden itibaren de faiz işlemeye devam edeceğinden; işbu davayla 22.596,95 TL’nin ve dava tarihinden itibaren 3.702,14 TL üzerinden işleyecek değişen, oranlarda avans faizinin davalıdan tahsilini talep ettiğini, müvekkiline 6071 nolu hesap nedeniyle vade sonunda ödenmeyen 4,688,21 USD, vade sonu olan 30.12.1999 tarihinden dava tarihine kadar değişen oranlarda işlemiş avans faiziyle birlikte 8,100,02 USD ye ulaştığını, 4.688,21 USD ye dava tarihinden itibaren de faiz işlemeye devam edeceğinden; işbu davayla 8.100,02 USD nin ve dava tarihinden itibaren 4.688,21 USD üzerinden işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/ a maddesi gereğince değişen oranlardaki döviz faizinin, fiili ödeme günündeki kur üzerinden TL karşılığını davalıdan tahsilini talep ettiğini, belirterek, müvekkilinin iradesine bilinçli olarak fesad karıştırılarak dolandırıldığı ve bu şekilde … A.Ş. aracılığıyla kimi kurum ve kişilere haksız menfaat sağlandığı nedenler, ilgili mahkeme karar ve gerekçeleriyle sabit olduğundan işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, belirterek, peşin harçtan muaf olduklarının kabulüne ve fazlaya ilişkin haklan saklı tutarak, 37.663,42 TL’nin ve dava tarihinden itibaren 6.221,64 TL üzerinden işlevecek değişen oranlarda avans faizinin, 22,596,95 TL’nin ve dava tarihinden itibaren 3.702,14 TL üzerinden işleyecek değişen oranlarda avans faizinin, 8.100,02 USD nin ve dava tarihinden itibaren 4.688,21 USD üzerinden işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince değişen oranlardaki döviz faizinin, fiili ödeme günündeki kur üzerinden TL karşılığının davalıdan tahsili ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Hisse devir tarihinden önceki işlemlerden kaynaklanabilecek her türlü borcun … tarafından üstlenmesi sebebi ile ve 5411 sayılı kanunun, m.107/5b-5 m. 107/6 m. 140 mucibince ve ….nin taraf olduğu sözleşmeler uyarınca, müvekkili bankanın sorumlu olmadığı, davada Müvekkili Bankanın değil hisse devir sözleşmesinden önceki işlemlerden kaynaklanabilecek borçların … üstlenmiş ve hisse devir sözleşmesinden önceki işlemlere ilişkin borçlar yasa gereği … üzerine nakil edilmiş olduğundan sadece …’nin davalı sıfatı olması gerektiğinden, bu sebeple öncelikle husumet itirazlarının kabulüne karar verilmesini, Hisse Devir Sözleşmesinin 6.13.ncü maddesi ve yürürlükte olan 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 107. maddesinin 6. fıkrası ve eski 4389 sayıh Bankalar Kanunu nun 14. maddesinin 6. fıkrasının c bendi uyarınca alacaklı (Davacı) rızası aranmayacağından HMK.nun madde 124/2 kapsamında mahkemenin res’en taraf değişikliğine hükmetmesi, müvekkili banka açısından davanın husumetten reddine karar verilmesini, aksi halde, dava, süresi içinde açılmadığından zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddine karar verilmesini, aksi halde davanın esas yönünden reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri Müdahil vekilleri; davanın reddini talep etmişlerdir.
Dava, davacının davalı bankadaki hesabında bulunan parasının tahsili istemine ilişkindir.
Tarafların bildirdikleri delilleri toplanmıştır. Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller ile birlikte davalı tarafın ticari defter ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, Banka Emekli Müdürü/Müfettişi Mali Müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 05/01/2015 tarihli raporu özetle; ”… bankasının davalı banka ile aynı gruba dahil bir kuruluş olduğu ve bağımsız olarak hareket etmeyip … A.Ş. ile aynı imiş gibi bir görünüş yarattığı düşünüldüğünden, bu tüzel kişilikte perdenin aralanması teorisi uygulanarak ayrı bir tüzel kişi olmasına rağmen davalı bankanın sorumlu olacağı, davacı da davalı banka tarafından ayrı bir banka olsa bile organik bağı olan bir banka olduğu izleniminin uyandınldığı, bu nedenle davacı zararından sorumlu olduğu; perdenin kaldırılması ilkesi ve yukarıda anılan Yargıtay 11. HD.sinin aynı gruptaki banka ile ilgili karan nazara alındığında (1) no.lu benddeki sonuca varılmakla birlikte, … uygulamasının tasarruf sahipleri tarafından bilindiği, … dışındaki bir banka olması hasebiyle stopaja tabi olmaması ve bu sebeble Türk Bankalarının verdiği faizden bu vergi oranında avantajlı olduğunun bilincinde bulunulduğunun bilmesi gerektiği ve yabancı banka niteliğinde olan … bankasındaki mevduatın devlet güvencesinde bulunmadığı; yüksek faizin riski de bünyesinde taşıdığı, fazla faiz alanın bu riske katlanması gerektiği kabul edildiğinde davacının talebinde haklı bulunmadığı sonucuna varılabileceğini, Yargıtay 11. HD.nin 2009/1590 E., 2010/8462 K. sayılı karannda hesap açılma tarihinden itibaren ticari temerrüt faiz talep edileceğine ilişkin kararının olduğu; 11.10.1999 tarihinde, 5.000,00 TL. ve 13.10.1999 tarihinde, 3.300 TL. ve 17.11.1999 tarihi itibariyle, 100 TL. nakit çekiliş sonrası kalan 3.200 TL. mevduat tutarına, (davalı banka’nın tacir olması ve taraflardan biri tacir olduğundan, işin niteliği ticari sayılacağından,) [Ve aynca, yukandaki Yargıtay kararında da belirtildiği gibi,| hesabın açıldığı tarihten itibaren, 3095 sayılı yasanın, 2/2.nci maddesi uyarınca, ticari faiz istenebileceği, USD cinsinden, 25.11.1999 tarihi itibariyle, 4.600,00 USD. tutara, {davalı banka’nın tacir olması ve taraflardan biri tacir olduğundan, işin niteliği ticari sayılacağından, Ve ayrıca, yukarıdaki Yargıtay kararında da belirtildiği gibi,] hesabın açıldığı tarihten itibaren, 3095 sayılı yasanın, 4/a maddesi uyarınca, mevduat faizi istenebileceğini, hesaplama yapıldığında ise, TL, mevduat ile ilgili olarak, 8.200,00 TL. anapara + 43.376.44 TL.işlemiş faiz, 51.576,44-TL toplam tutar hesaplandığını, USD Mevduat ile ilgili olarak taleple bağlı; 4.600,00USD ana para+ 3.500,00-USD işlemiş faiz, 8.100,00-USD olup,dava talep tarihindeki T.C. Merkez Bankası Efektif Satış kuru, 1,00 USD- 2,2285 den TL karşılığı, 18.050,85-TL olup, genel toplam alacak tutarı, (51.576,44-TL+ 18.050,85-TL) 69.627,29-TL olarak belirlendiği” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
…. Ağır Ceza Mahkemesinin 29.11.2005 tarih 2005/102 Esas 2005/100 Karar sayılı kararı ile; davalı bankanın külli halefi olduğu … A.Ş.’nin yöneticisi … hakkında “… hesapları üzerinden banka vasıta kullanmak sureti ile dolandırıcılık” suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ve bu karar Yargıtay 7. Ceza Dairesinin 19.10.2006 tarih ve 1600-16357 sayılı kararıyla onananarak kesinleşmiştir. Ceza Mahkemesince verilen ve kesinleşen karar gerekçesinde … ve … A.Ş. nin diğer bir kısım yöneticilerinin, … A.Ş. aracılığı ile … hesabı açtıran kişileri, banka vasıta kılmak sureti ile dolandırdıkları ve bu suretle topladıkları paraların … Holding bünyesindeki şirketlere ucuz kredi olarak aktarıldığı, … bankasının paravan bir şirket olarak davalı … tarafından yakınlarına kurdurulduğu açıklanmıştır.
Buna göre davacı mevduatının … Ltd. Şti. hesabına havale edilmiş gösterilmesine rağmen davalı … Bankın külli halefi olduğu … A.Ş. bünyesinde kaldığı, bu nedenle … A.Ş. nin davacının mevduatından sorumlu olduğunun kabulü gerektiğinden külli halefi sıfatı ile davalı … A.Ş. nin pasif husumet ehliyetinin bulunduğu ve davacı mevduatından sorumlu olduğu sabit kabul edilmiştir.
Davalı banka vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş ise de; dosya içeriğinden davacının … bankasına daha önce takip yapmadığı gibi dava da açmadığı anlaşılmaktadır.
… A.Ş. nin külli halefi sıfatı ile davalı bankanın sorumluluğu 818 sayılı BK nun 41., 55. maddeleri ve 6762 sayılı TTK nun 336. maddesine dayandığından dava 818 sayılı BK nun 125. maddesine göre 10 yıllık zamanaşımına tabidir.
Davacının zararı, … bankası aleyhine girişilen yasal işlemlerin yapılmasından ve davacının alacağını dava dışı … Ltd. Şti. den tahsil edemeyeceğinin anlaşıldığı tarihin zararın doğduğu tarih ve zamanaşımının başlangıcı tarihi olacağı kabul edilmiştir. Yargıtay … Hukuk Dairesinin 26.06.2013 tarih ve 2012/… Esas 2013/… Kar ar sayılı kararı da aynı yöndedir.
Davacının bu davalıdan alacağını alamayacağını öğrenmesi bir takım yargı kararlarına da bağlıdır. Zira …. Ağır Ceza Mahkemesinde … ve … A.Ş. nin diğer bir kısım yöneticilerinin banka vasıta kılmak sureti ile dolandırıcılık suçundan yapılan yargılama 29.11.2005 tarihinde sonuçlanmış ve temyiz üzerine 19.10.2006 tarihinde Yargıtayın onama kararı ile kesinleşmiştir.
Davacının alacağını dava dışı …. Ltd. Şti. den tahsil etmek için herhangi bir takip ve dava açmamıştır. Bu şirketin ise yukarıda özetlenen Ceza Mahkemesi kararından da anlaşılacağı üzere suç işlemek üzere kurulan
paravan bir şirket olduğu kabul edildiğinden borçlarını ödemekten aciz olduğu ve hakkında açılacak dava ve takiplerin sonuçsuz kalacağı ve bunun dosyaya sunulan birçok Yerel Mahkeme ve Yargıtay Kararları ile sabit olduğu açıktır. Buna göre davalı, davacının zamanaşımının başlangıcı olan zararın doğduğunun öğrenildiği tarihin daha önce olduğunu ve zamanaşımı süresi geçtikten sonra davayı açtığını ispatlayamamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 2014/… Esas – 2015/… Karar sayılı 02/03/2015 tarihli karar ile; davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin karar verilmiş, karar davacı vekili, davalı vekili ve feri müdahil … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2015/11226 Esas – 2016/6047 Karar sayılı 01/06/2016 tarihli kararı ile; ”1-Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararı temyiz eden fer’i müdahil … ‘ın dilekçesi süresinde sunulmuş olmakla birlikte, temyiz defterine kaydedilmediği ve temyiz harcının yatırıldığına dair makbuzun da dosya kapsamında bulunmadığı tespit edilmiştir. Temyiz dilekçesinin verilme usulü HUMK’nın 434. maddesinde açıklanmış olup, buna göre temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt ettirilip, yasal süre içerisinde temyiz harcının yatırılmış olması gerekmektedir. Bu itibarla, fer’i müdahil … vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı … Bank A.Ş. vekili, fer’i müdahil … vekilinin ve davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle fer’i müdahil … vekilinin temyiz istemiminin reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekili, fer’i müdahil … vekilinin ve davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile” gerekçesiyle kararın onanmasına karar verilmiştir.
Davalı vekili ve feri müdahil … vekili tarafından karar düzeltme talep edildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 2016/… Esas – 2018/… Karar sayılı 01/10/2018 tarihli kararı ile; ”1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı vekili ile feri müdahil vekillerinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve HUMK’nın 440.maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen diğer karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava, davacının davalı bankadaki hesabında bulunan parasının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda USD talebi yönünden işlemiş faiz tutarı 5.001,71 USD olarak hesaplanmış, feri müdahil … vekili tarafından işlemiş faiz tutarının 3.111,28 Usd olduğu belirtilerek rapora itiraz edilmiş, itiraz dilekçesi ekinde de faiz hesabına ilişkin tablo sunulmuştur. Davalı vekili de, talep edilebilecek faizin yanlış değerlendirildiğini ileri sürerek faiz yönünden hesaplamaya itiraz etmiştir. Bu durumda, mahkemece, dava tarihine kadar işlemiş faiz hesabı yönünden itirazların değerlendirildiği ek rapor alınıp ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, davalı vekili ile feri müdahil vekillerinin karar düzeltme isteminin bu yöne ilişkin olarak kabulü ile Dairemizin 01.06.2016 gün ve 2015/… Esas, 2016/… sayılı onama ilamının kaldırılarak kararın davalı ve feri müdahiller yararına bozulması gerekmiştir.(1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekili ile fer’i müdahiller vekillerinin diğer karar düzeltme isteğinin HUMK’nın 442.maddesi gereğince reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle anılanların karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 01.06.2016 gün ve 2015/11226 Esas, 2015/6047 sayılı onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının davalı ile feri müdahiller yararına bozulmasına” gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiş ve dosya yeni bir esas almıştır.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Banka Emekli Müdürü/Müfettişi Mali Müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 13/11/2019 tarihli ek raporu özetle; ”05/01/2015 tarihli bilirkişi kök raporunda USD Mevduat alacağına ilişkin olarak yapılan faiz hesabında, 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizi yasasının yabancı para başlığı altındaki 4/a maddesi hükmü kapsamında TC.Merkez Bankası’nın internet web sahifesinde gösterilen kamu bankalarının USD üzerinden açılan 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına uygulanan değişen oranlar üzerinden azami faiz oranı tespit edilerek uygulanarak 4.600,00 USD Anapara + 5.001,71 USD İşlemiş Faiz = 9.601,71 USD toplam tutar hesaplandığı ancak davacının faiz talebinin tespitinin altında kalması nedeniyle davacı talebi esas alınarak 4.600,00 USD Anapara + 3.500,00 USD İşlemiş Faiz = 8.100,00 USD olarak belirlendiği, dava talep tarihindeki TC.Merkez Bankası efektif satış kuru; 1,00 USD = 2,2285’den TL karşılığı 18.050,85 TL olup, genel toplam alacak tutarı 51.576,44 TL + 18.050,85 TL = 69.627,29 TL olarak belirlendiği, buna mukabil feri müdahil … vekili tarafından kök rapora yönelik 03/02/2015 havale tarihli dilekçesiyle itiraz ettiğini, … vekilinin … Bankası ve … Bankası faiz oranları üzerinden hesaplama yapmış ise de dayanak belgeleri dava dosyasına sunmadığından delillerin takdirinin mahkemede olduğunu, takdiri yine mahkemeye ait olmak üzere seçenekli hesaplamalar yapıldığını,
1.seçenek hesaplamada; Mevduat hesabının açıldığı 25/11/1999 tarihinden itibaren yıllık faiz değişim oranları üzerinden 20/03/2014 dava tarihine kadar olan sürede TC.Merkez Bankası web sayfasından temin edilen kamu bankalarınca 1 yıl vadeli USD döviz mevduat hesaplarına uygulanan azami faiz oranları üzerinden yapılan hesaplamada 4.600,00 USD Anapara + 4.905,33 USD İşlemiş Faiz = 9.505,33 USD toplam tutar hesaplandığı ancak davacının faiz talebinin tespitinin altında kalması nedeniyle davacı talebi esas alınır ise 4.600,00 USD Anapara + 3.500,00 USD İşlemiş Faiz = 8.100,00 USD olup, dava talep tarihindeki TC.Merkez Bankası efektif satış kuru; 1,00 USD = 2,2285’den TL karşılığı 18.050,85 TL olup, genel toplam alacak tutarı 51.576,44 TL + 18.050,85 TL = 69.627,29 TL olarak belirlendiği,
2.seçenek hesaplamada; Mevduat hesabının açıldığı 25/11/1999 tarihinden itibaren yıllık faiz değişim oranları üzerinden 20/03/2014 dava tarihine kadar olan sürede TC.Merkez Bankası web sayfasından temin edilen kamu bankalarınca 1 yıl vadeli USD döviz mevduat hesaplarına uygulanan asgari faiz oranları üzerinden yapılan hesaplamada 4.600,00 USD Anapara + 3.931,17 USD İşlemiş Faiz = 8.531,17 USD toplam tutar hesaplandığı ancak davacının faiz talebinin tespitinin altında kalması nedeniyle davacı talebi esas alınır ise 4.600,00 USD Anapara + 3.500,00 USD İşlemiş Faiz = 8.100,00 USD olup, dava talep tarihindeki TC.Merkez Bankası efektif satış kuru; 1,00 USD = 2,2285’den TL karşılığı 18.050,85 TL olup, genel toplam alacak tutarı 51.576,44 TL + 18.050,85 TL = 69.627,29 TL olarak belirlendiği,
3.seçenek hesaplamada; TC.Merkez Bankası İdare Merkezi’nin 21/10/2013 tarihli yazısında USD Mevduat hesaplarına kamu fiilen uygulanan azami faiz oranları esas alınarak dava konusu USD mevduat hesabının açıldığı 25/11/1999 tarihinden itibaren yıllık faiz değişim oranları üzerinden 20/03/2014 dava tarihine kadar olan sürede yapılan hesaplamada 4.600,00 USD Anapara + 3.643,05 USD İşlemiş Faiz = 8.243,05 USD toplam tutar hesaplandığı ancak davacının faiz talebinin tespitinin altında kalması nedeniyle davacı talebi esas alınır ise 4.600,00 USD Anapara + 3.500,00 USD İşlemiş Faiz = 8.100,00 USD olup, dava talep tarihindeki TC.Merkez Bankası efektif satış kuru; 1,00 USD = 2,2285’den TL karşılığı 18.050,85 TL olup, genel toplam alacak tutarı 51.576,44 TL + 18.050,85 TL = 69.627,29 TL olarak belirlendiği,
4.seçenek hesaplamada; Feri müdahil … vekili tarafından sunulan dilekçe eki hesaplama cetvelinde gösterilen faiz oranları üzerinden yapılan hesaplamada 4.600,00 USD Anapara + 3.111,28 USD İşlemiş Faiz = 7.711,28 USD toplam tutar hesaplanmış olup dava tarihindeki TC.Merkez Bankası efektif satış kuru; 1,00 USD = 2,2285’den TL karşılığı 17.184,59 TL olup, genel toplam alacak tutarı 51.576,44 TL + 17.184,59 TL = 68.761,03 TL olarak belirlendiği,
Netice itibariyle ilk üç seçenek hesaplamada Yargıtay bozma ilamı öncesinde düzenlenen 05/01/2015 tarihli kök rapordaki (taleple bağlılık gözetilerek) varılan sonuç değişmemekte olduğu, dördüncü seçenek hesaplamada ise feri müdahil … vekilinin talebi olarak belirlendiği, konunun hukuki nitelemesi, sözleşme ve Yasa maddelerinin yorumu, delillerin değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu” kanaatiyle ek rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce Türkiye … Bankası A.Ş., … Bankası A.Ş. ve … T.A.O.’na yazı yazılarak 25/11/1999 ile 20/03/2014 tarihleri arasındaki her yıl için 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre USD cinsinden döviz mevduat hesabına uygulanan faiz oranlarının bildirilmesi istenmiş olup, gelen cevabi yazılar doğrultusunda bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, Banka Emekli Müdürü/Müfettişi Mali Müşavir bilirkişi … tarafından düzenlenen 08/12/2020 tarihli ek raporu özetle; ”Mahkemece yazılan müzekkerelere istinaden Türkiye … Bankası AŞ., … Bankası AŞ. ve … T.A.O.’dan gelen USD faiz oranları ile her üç bankanın ortalama faiz oranlarına göre 4.600,00 USD Anapara + 3.087,94 USD İşlemiş Faiz = 7.687,94 USD toplamı belirlenmiş olup dava talep tarihindeki TC.Merkez Bankası efektif satış kuru; 1,00 USD = 2,2285’den TL karşılığı 17.132,57 TL olup, genel toplam alacak tutarı 51.576,44 TL + 17.132,87 TL = 68.709,31 TL olarak belirlendiği, takdiri mahkemeye ait olmak üzere her üç bankanın faiz oranları üzerinden yapılan ayrı ayrı hesaplama da … Bankası AŞ.yönünden 4.600,00 USD Anapara + 3.160,95 USD İşlemiş Faiz = 7.760,95 USD belirlenmiş olup, dava talep tarihindeki TC.Merkez Bankası efektif satış kuru; 1,00 USD = 2,2285’den TL karşılığı 17.295,28 TL olup, genel toplam alacak tutarı 51.576,44 TL + 17.295,28 TL = 68.871,72 TL olarak belirlendiği, Türkiye … Bankası AŞ.yönünden 4.600,00 USD Anapara + 3.261,55 USD İşlemiş Faiz = 7.861,55 USD belirlenmiş olup, dava talep tarihindeki TC.Merkez Bankası efektif satış kuru; 1,00 USD = 2,2285’den TL karşılığı 17.519,46 TL olup, genel toplam alacak tutarı 51.576,44 TL + 17.519,46 TL = 69.095,90 TL olarak belirlendiği, … T.A.O.’yönünden 4.600,00 USD Anapara + 2.841,77 USD İşlemiş Faiz = 7.441,77 USD belirlenmiş olup, dava talep tarihindeki TC.Merkez Bankası efektif satış kuru; 1,00 USD = 2,2285’den TL karşılığı 16.583,98 TL olup, genel toplam alacak tutarı 51.576,44 TL + 16.583,98 TL = 68.160,42 TL olarak belirlendiği, konunun hukuki nitelemesi, sözleşme ve Yasa maddelerinin yorumu, delillerin değerlendirilmesinin mahkemenin takdirinde olduğu” kanaatiyle ek rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmalar ile tüm dosya kapsamı, toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporları ile Yargıtay ilamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacının davalı bankadaki hesabında bulunan parasının tahsili istemine ilişkin olup yukarıda değinilen hususlar göz önünde bulundurulduğunda açılan davanın süresinde olduğu bu suretle davanın zamanaşımına uğradığı savunması dinlenemeyeceğinden davalının zamanaşımı defi kabul edilmemiştir. Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bilirkişiden alınan 08/12/2020 tarihli ikinci ek raporda kamu bankalarınca uygulanan emsal faiz oranları ortalamasına göre faiz hesabı yapıldığı ve bulunan 3.087,94-USD faiz miktarının hükme esas alındığı, bu ek bilirkişi raporuna göre davacının 8.200,00-TL ve 4.600,00-USD’yi … A.Ş. ye yatırdığı, 4.600,00-USD mevduatının 25.11.1999 tarihinde …. Ltd. Şti.’ne havale edilmiş gösterildiği ve dava tarihine kadar 3.087,94-USD faiz işlediği, 8.200,00-TL mevduatın 11.10.1999 tarihinde …. Ltd. Şti.’ne havale edilmiş gösterildiği ve dava tarihine kadar 43.376,44-TL faiz işlediği, tüm bu tespit edilen mevduat ve faizin davalı tarafça davacı tarafa ödenmesi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
51.576,44 TL ve 7.687,94-USD’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hüküm altına alınan miktarın 8.200,00 TL’sine dava tarihinden itibaren avans faizi, 4.600,00-USD’sine dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine devlet bankalarının USD döviz cinsi üzerinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizin işletilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2- 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 140’ncı maddesi uyarınca fona devredilen bankalar harçtan muaf olduğundan davalı bankadan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yatırılan 1.336,00-TL peşin harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 15.227,29-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.883,69-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 25,20-TL başvurma harcı, 700,00-TL bilirkişi ücreti ve 180,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 905,20-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 883,73-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 280,00-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 6,64-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Feri müdahil … tarafından yapılan 140,00-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 3,32-TL’sinin davacıdan alınarak feri müdahil …’ye verilmesine, geri kalan yargılama giderinin feri müdahil … üzerinde bırakılmasına,
9-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde YARGITAY’a hitaben yazılacak dilekçeyle TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/03/2021

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪