Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1084 E. 2020/254 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1084 Esas
KARAR NO : 2020/254
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/03/2016
KARAR TARİHİ : 16/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı şirketin müvekkil şirkete prim borcu olup, bu borç için taraflar arasında imzalanan 20/04/2015 tarihli Mutabakatname ile toplam 1.101,07 USD + 68.639,74 TL prim borcu bulunduğu hususunda mutabakata varıldığını, Mutabakatname de belirtilen miktarlar ve vadelere ilişkin 01/08/2015, 01/09/2015, 01/10/2015 tarihli taksitler ödenmediğinden davalı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/30150 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalı borçlunun borca, faize ve imzaya itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, davalı borçlunun 01/12/2015 ve 31/12/2015 vade tarihli ödemelerini de yapmamış olup, bu miktar için de …. İcra Müdürlüğü’nün 2016/2467 Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, yine borçlunun yetkiye, borca, dayanağına ve faize itirazı ile takibin durduğunu, taraflar arasında akdedilen 20/04/2015 tarihli sözleşmenin 3. maddesinde yetkiye ilişkin olarak “uyuşmazlık halinde İstanbul İcra Daireleri ve Mahkemeleri yetkilidir” denildiğini, davalının yetki itirazının yersiz olduğunu, borcun ödenmesi aşamasında davalı borçlunun borca ve faize itirazının borçlunun alacaklıya karşı borcunu ödememek ve takibi uzatmak kastı ile yapmış olduğu kötü niyetli bir itiraz olduğunu belirterek, her iki dosyada da itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 den az olmamak üzere inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkil şirket ile … Sigorta A.Ş. arasında prim borcu nedeniyle herhangi bir mutabakatname imzalanmadığını, mutabakatnamenin altındaki imzaların müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığını, davacının iddiasına göre 01/08/2015-01/09/2015-01/10/2015 ile 01/12/2015 ve 31/12/2015 tarihlerindeki prim borçlarının ödenmediğini, fakat iki takibin arasında bulunan 01/11/2015 tarihinde müvekkilin borcu ödediğinin iddia edildiğini, hiçbir anlamda kabul manasına gelmemek koşuluyla müvekkilinin 3 ay üst üste prim borcunun ödenmediği iddia edilip 1 ay ödenip sonra yine 2 ay ödenmemesinin hayatın olağan akışına aykırı bulunduğunu belirterek, müvekkilinin davacıya herhangi bir prim borcunun bulunmaması sebebiyle davanın reddine ve davacı aleyhine alacağın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İİK.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
Mahkememizce dosya içine alınan … İcra Müdürlüğü’nün 2015/30150 Esas sayılı dosyasının incelenmiş; dava tarafından takip borçlusu konumundaki davalı şirket aleyhine yapıldığı anlaşılan 22/10/2015 tarihli “İlamsız Takip Yolu ile” icra takibinde; Asıl Alacak 24.000,00 TL, İşlemiş Faiz 354,41 TL olmak üzere Toplam 24.354,41 TL tutarındaki toplam alacağın, icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek avans faizi ile ödenmesi talep edilmiştir. Dava konusu takipte dayanak olarak; 8.000,00 TL Asıl Alacak (tarih:01/08/2015), 8.000,00 TL Asıl Alacak (tarih:01/09/2015), 8.000,00 TL Asıl Alacak (tarih:01/10/2015) borçlu ile imzalanan 20/04/2015 tarihli mutabakatname gereğince ödenmediği belirtilen prim borçları gösterilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün 2016/2467 Esas sayılı dosyasında takip borçlusu konumundaki davalı şirket aleyhine yapıldığı anlaşılan 28/01/2016 tarihli “İlamsız Takip Yolu ile” icra takibinde; Asıl Alacak 8.000,00 TL Geçmiş Gün Faizi (01/12/2015-28/01/2016 Avans) 133,48 TL Asıl Alacak 4.639,74 TL Geçmiş Gün Faizi (31/12/2015-28/01/2016 Avans) 37,37 TL Toplam 12.810,59 TL tutarındaki toplam alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek Avans faizi, icra harç ve giderleri ile Avukatlık ücretinin tahsili talep edilmiştir. Dava konusu takipte dayanak olarak; 8.000,00 TL Asıl Alacak (tarih: 01/12/2015) ve 4.639,74 TL Asıl Alacak (tarih: 31/12/2015) olmak üzere, taraflar arasında imzalanan 20/04/2015 tarihli mutabakatname gereğince ödenmediği belirtilen prim borçları gösterilmiştir.
Davalı şirket tarafından yasal süresi içinde vaki itirazda bulunulduğu, icra takibinin İİK.nun 62 maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Mahkememiz dosyasında taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtları ile dayanağı belgeleri üzerinde inceleme yapılarak bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 07/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda; ”Her iki taraf ticari defterlerinde hesap ilişkisinin karşılıklı olarak kurulmadığı ve dava konusu “Mutabakatname başlıklı belgede yer alan taksit tutarlarından davalı şirketçe ödenmiş durumda görünenler ile ilgili kayıtların, dava dışı “… A.Ş.” adlı şirket için açılmış hesaplarda izlendiğinin tespit edildiği, Bu çerçevede; davacı şirketin kendi kayıtlarına göre, iki icra takibinde tahsili talep edilen taksit tutarlarından oluşan (24.000,00 + 14.639,74=) 36.639,74 TL tutarındaki asıl alacak toplamının, dayanak olarak gösterilen “Mutabakatname” başlıklı belgede ödenmemiş durumda görünen taksit tutarlarının toplam tutarı ile uyumlu bulunduğu; fakat icra takiplerine konu ve ödenmemiş durumda görünen toplam 5 taksit karşılığı olan 36.639,74 TL tutarındaki alacak bakiyesinin, davacı şirket ticari defterlerine göre, davalı şirketten alacak olarak raporlanmadığı ve dava dışı … Sigorta A.Ş. adına açılmış alt hesapta raporlanan bakiye içerisinde yer aldığı; Davalı şirketçe ibraz edilen ticari defter kayıtlarında da davacı şirket adına açılmış bir hesap ilişkisine rastlanmadığı; dava konusu “Mutabakatname” başlıklı belgelede listelenen ve davalı şirketin kendi kayıtlarına göre de dava dışı “… Sigorta A.Ş.” şirketine ödenmiş durumda görünen tutarlar dışında dava dışı … Sigorta şirketine 31.12.2015 tarihi itibarıyla raporlanan borç bakiyesinin 29,90 TL ile sınırlı göründüğü; Mahkemece “Mutabakatname” başlıklı belgenin geçerli olduğunun varsayılması halinde ; her iki taraf ticari defterlerinde de dava dışı … A.Ş. kanalıyla gerçekleşen işlemler çerçevesindeki ticari ilişkiye dayalı olarak, davacı şirketçe takibe konu alacak kalemlerinin davalı şirketten talep edilip edilemeyeceği hususu hukuki yoruma muhtaç görünmekle bilirkişi uzmanlık alanımız dışında kaldığı; Davacı şirketçe, dava konusu takiplere dayalı olarak, rapor içerisinde tespit edilen asıl alacak tutarlarını davalı şirketten talep edebileceğinin Sayın Mahkemece benimsenmesi halinde ise ayrıca, Mutabakatnamede belirlenmiş taksit tarihlerinden itibaren, avans faiz oranları üzerinden işleyecek ticari faizin de dava konusu takip tarihleri itibarıyla talep edilebileceği; Bu bağlamda dava konusu takiplerde talep edilen işlemiş faiz tutarlarının, ilgili tarihlerde yürürlükte bulunan TCMB avans faiz oranı %10,50 üzerinden hesaplandığı ve hesaplama sonuçlarının uygun olduğu” kanaatiyle rapor tanzim edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu mahkememizce 19/12/2017 tarih ve 2016/270 Esas 2017/1089 Karar sayılı ilamıyla davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiş, … Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 24/10/2018 tarih ve 2018/434 Esas 2018/1178 Karar sayılı ilamıyla; ”Dosyada yer alan …. Noterliğinin 06545 Y. nolu imza sirküsünden davalı şirketin 17.10.2015 tarihinde tescil ve ilan edilen olağan üstü genel kurul toplantı tutanağına göre şirket yöneticisi …’nın davalı … üç yıllığına münferit imza ile temsil yetkisi verildiği anlaşılmaktadır. Davacı vekilince delil olarak dayanılan mutabakatnamenin şirketi münferit temsile yetkili olan … tarafından imzalandığı ileri sürülmüştür. Davacı yanca taraflar arasında 20.04.2015 tarihli imzalandığı ileri sürülen mutabakatnameye süresinde ve usule uygun şekilde gerek dava dilekçesinde gerekse delil dilekçesinde delil olarak dayanılmış ayrıca delil dilekçesinde bilirkişi incelemesine de delil olarak dayanılmıştır. Davalı yanca mutabakatnamedeki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı ileri sürülmüştür. Bu durumda ilk derece mahkemesince, davacının alacağa dayanak gösterdiği ancak davalı yanca imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı ileri sürelen mutabakatnamedeki imzanın şirket yetkilisine ait olup olmadığı, bu kapsamda davalı … bağlayıp bağlamayacağı hususunda HMK’nın 163, 208 ve 211. maddeleri kapsamında inceleme yapılıp sonucu gidilmesi gerekirken, davacı tarafından imza incelemesi konusunda talepte bulunulmadığı, davalı yanın da tahkikat aşamasında açık muvafakatı olmadığı yönündeki yanılgılı gerekçe ve eksik inceleme ile sonuca gidilmesi yerinde olmamıştır. Delil olarak dayanılan söz konusu mutabakatın borç ikrarı niteliğinde olduğu da dikkate alındığında, davanın esasına etkili nitelikteki bu önemli delilin değerlendirilmeden sonuca gidilmiş olması nedeniyle, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesi kararının HMK 353/1.a.6. maddesi uyarınca kaldırılarak, davanın usulüne uygun olarak yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesiyle davacının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına karar verilmiş ve dosya yeni bir esas almıştır.
Mahkememizce dava konusu mutabakatname aslındaki imza örneği ile imza örneklerinin karşılaştırılarak imza incelemesi raporu düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, İstanbul Üniversitesi Tıp Enstitüsü İmza, Yazı ve Belge İnceleme Emekli Öğretim Üyesi Grafolog bilirkişi Y. Doç. Dr. … tarafından sunulan 25/02/2020 tarihli imza incelemesi bilirkişi raporunda; ”İncelemenin konusu olan mutabakat belgesi altındaki şüpheli imzanın mevcut imza örnekleriyle göstermiş olduğu karakteristik benzerlikler nedeniyle …’ya ait olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
GEREKÇE :
Tarafların iddiaları ile toplanan deliller ve usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davacı şirketin brokeri olan … Sigorta aracılığıyla ticari ilişki bulunduğu, davalının prim borcu bulunduğu, borç sebebiyle taraflar arasında “Mutabakat name” imzalandığı, borcun ödenmemesi üzerine davaya konu icra takiplerinin yapıldığı, davalı tarafça takiplere itiraz edildiği, istinaf kararı üzerine yaptırılan inceleme sonucu mutabakat name altındaki imzanın davalı şirket yetkilisi …’ya ait çıktığı, davalı taraf ticari defter kayıtlarına göre de, davalı şirketin davacı şirketin brokeri olan … Sigorta’ya ödeme yaptığı, … Sigorta’nın da bu ödemeleri davacı şirkete aktardığı, bakiye borcun ödenmediği anlaşıldığından davanın kabulüne, davalı tarafın likit ve bilinebilir borca ödeme yapmadığı halde haksız ve kötü niyetle itiraz ettiği anlaşıldığından icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2015/30150 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 24.000,00 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davalının … İcra Müdürlüğü’nün 2016/2467 Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
Asıl alacak 8.000,00 TL + 4.639,74 TL = 12.639,74 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.538,74-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 634,69-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 1.904,05-TL harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 634,69-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.574,75-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 1.800,00-TL bilirkişi ücreti ve 312,30-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.112,30-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.16/06/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪