Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1081 E. 2022/103 K. 10.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/600 Esas
KARAR NO : 2022/194
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 19.02.2018 tarihinde müvekkil …’in sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı aracın TEM otoyolunda emniyet şeridine çektiğini, davalı sigorta şirketinin (…) numaralı Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalamış olduğu … A.Ş’ye ait … plaka sayılı …’ın sevk ve idaresinde bulunan otomobil ile müvekkilinin aracına arkadan çarptığını ve çarpmanın etkisiyle müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, müvekkilinin maruz kaldığı kazada vücudunun birçok yerinden yaralandığını ve kolunda, bileğinde kemik kırılması oluştuğunu ve mesleğini artık yapamaz hale geldiğini, ilgili kaza üzerinde kolluk kuvvetlerince tutulan tutanakta kazanın oluşumunda …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı otomobilin kusurlu olduğunun belirtildiğini, müvekkilinin kazadan dolayı özellikle el bileğinde meydana gelen sakatlıktan dolayı yaptığı özel güvenlik mesleğini eskisi gibi ifa edemediği için bakıma da muhtaç hale geldiğini, kazadan dolayı oluşan zararlarının ödenmesi için sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak sigorta şirketi tarafından taraflarına herhangi bir cevap verilmediğini, müvekkilinin niteliklerine, bakiye yaşam süresine, beden gücü kayıp oranına, davalı sürücünün asli kusuruna ve yargılama sırasında toplanacak delillere göre, 6100 sayılı 107.maddesi uyarınca maddi tazminat miktarı hesaplatılarak hüküm altına alınmasını, manevi tazminat yönünden ise; müvekkilinin kalıcı sakatlığın yarattığı ruhsal ve yaşamsal olumsuzluklar ile genç bir insan olması ve davalının kusur durumu, karayolundaki özensizliği ve müvekkilinin kusursuz oluşu da gözetilerek, yargılamanın son aşamasında sorumluluğun derecesi ve zararın kapsamı kesin belli olduktan sonra miktarı açıklanacak manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faiziyle birlikte işleten ve sürücüden avans faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, sigorta şirketi yönünden ise davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … A.Ş’ye ait … plaka sayılı aracın davalı … A.Ş. (…) numaralı mali sorumluluk sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin zararlarının ödenmesi amacıyla sigorta şirketine e-mail ve posta yoluyla başvuru yapılmasına rağmen, sigorta şirketi tarafından taraflarına cevap verilmediğini, tüm bu sebeplerle müvekkillinin uğramış olduğu maluliyet nedeniyle 500,00-TL maddi tazminatın sigorta şirketi yönünden sigortaya yapılan başvuru tarihinden itibaren işletilecek avans faizi, diğer davalılar içinse olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini, müvekkilinin duyduğu ve ömür boyu duyacağı derin acı ve üzüntünün nedeniyle 50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … A.Ş. ve …’dan müşterek ve müteselsilen tahsilini, işleten ve sürücünün taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları ile kazaya sebebiyet veren … plakalı otomobilin 3. şahıslara devir ve satışının önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkilinin İstanbul ilinde faaliyet gösteren uzun süreli araç kiralama ve bakım hizmetleri veren bir firma olduğunu, müvekkili olan şirketin … San. ve Tic. A.Ş. ile 21.12.2016 tarihinde uzun süreli araç kiralama sözleşmesi imzaladığını, dava konusu aracın 02.04.2017 tarihinde kiracı .. A.Ş.’ye teslim edildiğini, uzun süreli kiralamalarda müvekkilinin aracın işleteni sıfatına haiz olamayacağından müvekkili olan şirketin dava konusu kaza ile herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, bu sebeple talep edilen ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmesini talep ettiklerini, söz konusu aracın uzun dönem araç kiralama sözleşmesi gereği … San. ve Tic. A.Ş.’e kiralandığından bu şirkete ihbarının gerektiğini, müvekkili açısından davanın husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, davalı …’ın eylemleri nedeniyle müvekkilinin sorumluluğu olmadığından davanın reddinin gerektiğini, tüm bu sebeplerle davanın … San. ve Tic. A.Ş.’ye ihbarını, müvekkili açısından husumet yokluğundan ve esastan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili şirket tarafından huzurdaki davadan haberdar olunmadan 18.07.2018 tarihinde davacı vekili Av. …’ın 13.04.2018 tarihli başvurusuna istinaden hesabına 18.199,24-TL ödendiğini bu sebeple maddi tazminat talebinin konusu kalmadığından huzurdaki davanın müvekkil şirket yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili olan şirketin manevi tazminattan sorumluluğu bulunmadığı gibi, davacının da müvekkil şirketten manevi tazminat talebinin bulunmadığını bu sebeple fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 18.07.2018 tarihinde davacı … vekili Av. …’ın 13.04.2018 tarihli başvurusuna istinaden 18.199,24-TL ödendiğinden ve davacının maddi zararı kalmadığından maddi tazminat yönünden davanın reddine, kusur ve zararın ortaya konulamamış olması nedeniyle davanın reddine, manevi tazminat yönünden bir teminat bulunmadığından ve davacının da müvekkili olan şirketten manevi tazminat talebi bulunmadığından bu yönden müvekkili olan şirket hakkında bir karar verilmemesini talep etmiştir.
Davalı …’ın cevap dilekçesi özetle; Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’ndan alınan 22/01/2021 tarih ve 691 karar sayılı raporunda; … oğlu, 31/03/1983 doğumlu, …’in 19/02/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında;
Kas-İskelet Sistemi, Üst Ekstremiteye ait sorunlar, el bileği fleksiyon ve ekstansiyon kısıtlılığına bağlı üst ekstremite özürlülük yüzdeleri, Şekil 2.6’ya göre %2 ve el bileği radial ve ulnar deviasyon kaybına bağlı üst ekstremite özürlülük yüzdeleri, Şekil 2.7’ye göre %2 olmak üzere; üst ekstremite özürlülük yüzdesi toplam %4 olup; Tablo 2.3’e göre;
Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %2 (yüzdeiki) olduğu oy birliği ile mütalaa edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 13/06/2019 tarihli raporda;
Mevcut bulgulara göre ;
A)-Davalı sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken görüş alanına göre seyrini her an tedbir alabilecek şekilde sürdürmesi, yola gereken dikkatini vermesi ve emniyet şeridinde seyretmemesi gerekirken bu hususlara riayet etmeyerek yol üzerine gerekli uyarı işaretlemelerini yaparak ve dörtlüleri yanık vaziyette emniyet şeridinde arıza nedeniyle park halinde olan araca tedbirsizce çarpması ile bu aracın ötelenerek önünde motor kısmına bakan davalı sürücünün yaralanmasına neden olduğu anlaşılmakla; asli derecede kusurludur.
B)-Davacı yaya … olay mahallinde yol üzerine gerekli uyarı işaretlemelerini yaparak ve dörtlüleri yanık vaziyette emniyet şeridinde arıza nedeniyle park halinde olan aracının motor bölümüne baktığı sırada davalı sürücünün kendi aracının sol arka kısımlarına tedbirsizce çarpmasında alabileceği bir önlem bulunmadığından meydana gelen kazanın oluşumunda atfı kabil bir kusuru bulunmamaktadır.
SONUÇ :
Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A)-Davalı sürücü …’ın %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu,
B)-Davacı yaya …’in kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir.
25.10.2021 tarihli bilirkişi raporu özetle; 19.02.2018 tarihinde trafik kazasında yaralanan …’in 25.10.2021 hesap tarihi itibarıyla; davalı sürücü …’ın %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya …’in kusursuz olduğunu, tüm vücut engellilik oranının %2(yüzde iki), iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 4 ay olduğunu, talep edebileceği iş göremezlik tazminatının 11.340,13 TL olduğunu, 11.340,13 TL iş göremezlik tazminatının … Sigorta A.Ş.’nin teminat limitleri dahilinde olduğunu, temerrüt tarihinin … Sigorta A.Ş. için 24.04.2017, diğer davalılar için 19.02.2019 kaza tarihi olduğu ve uygulanacak faizin yasal faiz olduğunu görüş ve beyan etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
19.02.2018 tarihinde davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile İstanbul istikametinden Ankara yönüne seyir halinde iken kaza mahalline geldiği esnada aracının ön sağ kısmıyla; seyir istikametine göre aynı yönde yolun sağ tarafındaki emniyet şeridinde arıza nedeniyle park halinde bulunan … plakalı otomobilin sol arka kısımlarına çarpması ile … plakalı otomobilin önünde aracın motor kısımlarına bakan davacı yaya …’in yaralanması ile … plakalı otomobil savrularak önünde yine emniyet şeridinde yardım amaçlı durmuş olan … plakalı kamyonetin arka kısımlarına çarpması akabinde … plaka sayılı otomobil sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sol tarafındaki orta refüje çarpması ile neticelenen dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
Davalı sigorta şirketi, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobilin zorunlu mali mesuliyet trafik sigortacısı olup, davalı … A.Ş.’ye ise bu otomobilin işleteni sıfatıyla dava açılmıştır.
Davalı … A.Ş. Husumet itirazında bulunmuş olup, kazaya karışan aracın ihbar olunan şirkete 36 aylığına kiralandığına ilişkin operasyonel kiralama kontratı sunmuştur. Sunulan kira kontratından, … plaka sayılı otomobilin uzun süreli kiralama ile ihbar olunan şirkete kiralandığı ve davalı şirketin işleten sıfatının bulunmadığı anlaşıldığından, bu davalı yönünden HMK’nun 114/1-d. Maddesi uyarınca pasif husumet yokluğundan, maddi ve manevi tazminat davasının usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalılara karşı açılan maddi tazminat davası yönünden; Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’ndan alınan … tarih ve … karar sayılı raporda, davacının tüm vücut engellilik oranının %2 olarak tespit edildiği, yine Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesi’nden alınan … tarihli raporda, davalı sürücü …’ın %100 oranında kusurlu, davacı yaya …’in kusursuz olduğu kanaatinin bildirildiği, mahkememizce alınan aktüer bilirkişi raporunda ise, davacının talep edebileceği iş göremezlik tazminatının 11.340,13 TL olduğu, 11.340,13 TL iş göremezlik tazminatının … Sigorta A.Ş.’nin teminat limitleri dahilinde olduğu, temerrüt tarihinin … Sigorta A.Ş. için 24.04.2017, diğer davalılar için 19.02.2019 kaza tarihi olduğu ve uygulanacak faizin yasal faiz olduğu belirtildiğinden, talep artırım dilekçesi doğrultusunda bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden ise; davalı sürücü … aleyhine açılan manevi tazminat istemine yönelik olarak; Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dava konusu olayda, kazanın meydana geldiği tarih, kusur durumu, davacının alınan Atk raporundaki %2’lik engellilik durumu, davacının yaşı, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, olay tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ile yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutulduğunda; davacı için 12.000-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalı sürücüden tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … A.Ş. Yönünden maddi ve manevi tazminat davasının REDDİNE,
2-Davacının maddi tazminat talebi yönünden, davanın KABULÜ ile 11.340,13-TL’nin davalı … ve davalı … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (Davalı … yönünden 19.02.2018 kaza tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davalı … Sigorta A.Ş. Yönünden 24.04.2018 temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına)
3-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 12.000-TL’nin 19.02.2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 774,64-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 95,20-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 679,44-TL harcın davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Adli Tıp Kurumunun 13.06.2019 tarih … numaralı 314,50-TL’lik faturasının ödenmediği anlaşıldığından 314,50-TL’nin davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına,
6-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak alınarak davacıya verilmesine,
8-Maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
9-Manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş.’ye verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 131,10-TL ilk gider, 583,01-TL tebligat-müzekkere gideri, 800,00-TL bilirkişi ücreti ve 1.632,00-TL ATK gideri olmak üzere toplam 3.146,11-TL. yargılama giderinin davalılar … Sigorta A.Ş. ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
11-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle … BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar, hazır olan davacı vekili, davalı … Sigorta ve davalı … vekili, davalı …’ın yüzüne karşı karar verildi. 09/03/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)