Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1075 E. 2020/366 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1075 Esas
KARAR NO : 2020/366

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/11/2018
KARAR TARİHİ : 17/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili …’ın 07.10.2016 düzenleme ve 17.03.2017 ödeme tarihli 5.000TL’lik senet düzenleyerek … Ltd. Şti.’ne teslim ettiğini, söz konusu senedin … tarafından … Şirketine ciro edildiğini, Factoring Şirketi tarafından yapılan takip neticesinde banka aracılığı ile Factoring Şirketine ödendiğini, müvekkilinin söz konusu borcunu ödemesine rağmen … Şirketinin senedi … geri teslim ettiğini, yine … tarafından senedin bu sefer davalı … Ltd. Şti’ne ciro edildiğini, … tarafından da müvekkili aleyhine … 26. İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı icra dosyasıyla icra takibi başlatıldığını ve ödeme emri gönderildiğini, icra takibine konu olan 07.10.2016 düzenleme ve 17.03.2017 vade tarihli senedin müvekkili tarafından düzenlendiğini, fakat senede konu olan borç ödendiğini, bu itibarla müvekkilinin davalı … Tic. Ltd. Şti’ne borcunun olmasının söz konusu olmadığını beyanla, davanın kabulü ile müvekkilimin söz konusu senedin borçlusu olmadığının tespitine, davalının kötüniyetli olmasından dolayı %20 tazminata mahkum edilmesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkili şirket ile dava dışı … Şti. arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, işbu ticari ilişkide müvekkilinin dava dışı söz konusu şirketten alacağının mevcut olduğunu, davaya konu senedin … tarafından müvekkili şirkete olan borcuna karşılık olmak üzere verildiğini, nitekim müvekkilinin dava dışı … olan alacağının fatura ve irsaliyeye dayalı alacak olduğunu, dava dışı … şirketi tarafından müteakip zamanlarda müvekkili şirkete olan borçlarına karşılık birtakım müşteri evrakı (çek ve senetler) verildiğini, vadesinde ödenmeyen senetlerin taraflarınca icra takibine konu edildiğini, dava ve icra takibine konu senedin müvekkili şirkete dava dışı … tarafından verildiğini, dava ve takibe konu senet üzerinde … A.Ş.’nin kaşe ve imzasının bulunmasının müvekkili şirket ile … arasında ticari ilişkinin bulunmadığı anlamına gelmediğini, muhtemelen … şirketinin müvekkiline olan borcuna karşılık olarak diğer senetler ile birlikte dava ve takibe konu senedi müvekkiline teslim ederken sehven kendi cirosunu iptal ederek bu senedi müvekkiline verdiğini, ayrıca müvekkili şirket ile davacı takip borçlusu arasında kambiyo ilişkisi dışında temelde yatan başkaca herhangi bir borç ilişkisi olmadığını, senet üzerinde bulunan cirodaki sıranın veya kaşenin iptal edilmiş olmasının dava ve takibe konu senedin kambiyo vasfını etkilemeyeceği ve kambiyo takibine ilişkin takip haklarına halel getirmeyeceğini, müvekkili şirketin işbu senedin iyi niyetli meşru hamili olduğunu ve senedin vadesi geçtiği halde ödenmediğinden senetten doğan alacak hakkının tahsili amacıyla icra takibi başlatmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkilinin davacı senet keşidecisi ile senet lehdarı yahut diğer ciranta arasındaki ilişkiye de yabancı olduğundan müvekkiline karşı kişisel def’ilerin öne sürülebilmesinin de kambiyo senetlerinde geçerli olan mücerretlik ve kamu itimadına mazhar olma ilkelerinden dolayı mümkün olmadığını, kambiyo hukukunda ‘Bilindiği üzere, kötü ödeyen, bir daha öder ve kötü ödemesine dayalı talepte bulunamaz.’ (Yargıtay Genel Kurulu 2003/19-135 E. 2003/105 K.) ilkesi gereği davacı şirketin takip konusu bonolardan kaynaklanan borcunu, yetkili hamil olan davalı müvekkili şirkete ödemesi gerekirken, dava dışı cirantaya ödemesinin müvekkili şirkete karşı borcunu sona erdirmeyeceğinden, davacının davasının reddi gerektiğini, müvekkili şirketin zilyet olarak dava ve takibe konu senedin meşru hamili olduğunu, senet arkasında cirosunun bulunduğunu, diğer ciranta … A.Ş. ile keşideci arasındaki münasebetin müvekkili ve dolayısıyla da davacı borçlu hakkındaki icra takibi için bağlayıcı olmadığını, davacı borçlunun işbu davada müvekkiline husumet yöneltmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacının davaya konu senetten dolayı borçlu olmadığına ilişkin davasını dava dışı …’e ya da diğer senet cirantasına karşı ikame etmesi gerektiğini beyanla, davanın ve kötü niyet tazminatının reddine, davacı borçlu aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep edilmiştir.
GEREKÇE:
Dosyaya getirtilen … 26. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı ile dava dışı … Ticaret Ltd. Şti. aleyhine, dava konusu senede dayanakla, 14/09/2018 tarihinde icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Davacı … tarafından … Şirketine yapılan ödemeye ilişkin dekont, … Bankası Genel Müdürlüğü’nün 16/10/2019 tarihli yazısı ekinde Mahkememize gönderilmiştir.
… A.Ş’nin 21/02/2020 tarih ve … Ref. numaralı yazısında, dava konusu senedin … Tic. Ltd. Şti. tarafından 10/10/2016 tarihinde faktoring işlemine konu edilmek üzere şirketlerine devir ve temlik edildiği, senedin şirketleri tarafından bankaya tahsile verildiği, senedin ödeme tarihinde ve protesto süresi içinde ödenmediğinden ilgili banka tarafından borçluya 21/03/2017 tarihinde ödememe protestosu gönderildiği, senet bedeli ile protesto masrafının 29/03/2017 tarihinde borçlu … tarafından şirketleri hesabına ödendiği, senedin aslının …’a teslim edilmek üzere … Tic. Ltd. Şti. Firmasının elemanı …’e teslim edildiği belirtilmiştir. Anılan yazı ekinde ödememe protestosu, dekont ve teslim belgesinin gönderildiği anlaşılmıştır.
Dava konusu senet üzerinde yapılan incelemeden senedin … tarafından … Tic. Ltd. Şti. adına düzenlendiği ve düzenleme tarihinin 07/10/2016, tediye tarihinin 17/03/2017, bedelinin 5.000,00-TL’sı olduğu, çekin arkasında sırasıyla … Tic. Ltd. Şti.,→… A.Ş.,→… Dış Tic. Ltd. Şti. cirosunun bulunduğu ve … Tic. Ltd. Şti. cirosunun üzerinde “İPTAL” kaşesinin yer aldığı görülmüştür.
Türk Ticaret Kanunu’nun 778/1-a maddesi ile bonolar hakkında da geçerli olduğu belirtilen yine anılan Kanunu’nun 686.maddesinde ” (1) Bir poliçeyi elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa da kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse son ciroyu imzalayan kişi, poliçeyi beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır…” hükmü düzenlenmiştir.
Dosya içerisinde bulunan dava konusu senet incelendiğinde, yukarıda da belirtildiği üzere, senedin arkasında sırasıyla … Tic. Ltd. Şti., … A.Ş., … Dış Tic. Ltd. Şti. cirosunun bulunduğu ve lehtar … Tic. Ltd. Şti’nin cirosunun üzerinde “İPTAL” kaşesinin yer aldığı ve lehtar … Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılmış yeni bir cironun bulunmadığı görülmekle, davaya konu edilen bonoda ciro silsilesinde kopukluk olduğu anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle, … A.Ş’den sonra davalının cirosunun bulunması ve üzerinde iptal kaşesi bulunan lehdar tarafından yeniden ciro yapılmamış olması nedeniyle davaya konu edilen bonoda ciro silsilesinde kopukluk olduğu ve davalının davacıdan dava konusu bonoya dayanakla alacak talep hakkının bulunmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne, davalının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olması koşullarının bir arada bulunması gerektiği ancak davalının kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davacının … 26. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına dayanak düzenleme tarihi 07/10/2016, tediye tarihi 17/03/2017, … tarafından … Tic.Ltd.Şti adına düzenlenen 5.000,00-TL’sı bedelli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
Kötü niyet tazminat talebinin koşulları oluşmadığından reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 341,55-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 85,39-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 256,16-TL harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 121,29 İlk gider ve 183,40-TL posta gideri ve olmak üzere toplam 304,69-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/07/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)