Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1051 E. 2020/546 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1051 Esas
KARAR NO : 2020/546
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2018
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkili …’na ait … adlı şahıs şirketi ile dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki ticari alış veriş münasebetiyle müvekkilinin kendi imalatı olan ve toplamda 287.734,66-TL ye tekabül eden parkeyi … Ltd.Şti. ne sattığını ve teslim ettiğini, … Ltd. Şti. müvekkilinden satın almış olduğu malların bedelinin hemen hemen tamamı için toplamda 284.503,76 TL’lik muhtelif keşidecilere ait 24 adet müşteri çekini ciro ederek müvekkiline teslim ettiğini, çek ile yapılan ödemeler düştükten sonra cari hesap kayıtlarına göre müvekkilinin alacağı kayden sadece 3.230,90-TL olarak gözüktüğünü, bahse konu 24 çekten, 20 adedinin ödeme günleri geldiğinde bedellerinin tahsili için muhtelif banka şubelerine ibraz edildiklerinde 2012, 2013 ve 2015 yıllarında davalı bankanın o tarihlerdeki yetkili hamilleri tarafından bankalararası takas odası işlemine tabi tutularak bedellerinin tahsili için teslim edildiğini, ödenmiş olan çekleri fiziki olarak elinde bulundurmakta olan davalı bankanın İstanbul/Tuzla ilçesindeki arşiv depolarında topladığını, muhafaza altındaki bu çeklerin bilahare davalı bankanın arşiv depolarından çalındığı, akabinde çekleri ele geçirmiş olan kötü niyetli şahıslar tarafından çeklerin ön yüzlerinde muhtelif şekil ve suretlerde tahrifat yapılarak tekrardan tedavüle sokulmuş olduğunu, esasen takas işlemini yapan davalı bankanın çeklerin arkasına “bedelinin ödenmiş olduğuna” dair her hangi bir şerh-açıklama düşmemiş olması nedeniyle, arşivden çalındıkları andaki fiziki görüntüleri itibarıyla da bahse konu çeklerin daha önceden bankaya ibraz edilerek ödenmiş olduklarını anlamanın mümkün olmadığını, bu sebeple kötü niyetli şahıslar tarafından tekrardan tedavüle sokulabilme kabiliyeti taşıdıklarını, müvekkilinin 222.733,16-TL zarara uğradığını ve tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 25.000,00-TL maddi tazminat ile 50.000,00-TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Müvekkil bankanın Tuzla İlçesi sınırları içerisinde bulunan arşiv merkezinde muhtelif yıllara ait tahsil olmuş ve işlemleri tamamlanmış çeklerin muhafaza edilmekte iken arşiv merkezinde bazı çeklerin yerinde olmadığı anlaşılması üzerine konu ile ilgili gecikmeden savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu ve soruşturmanın halen devam ettiğini, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın çeklerin arşiv merkezinden çalınmış olduğunu, keşide tarihi değiştirilerek yeni çekmiş gibi sunulabileceğini ve çekin alıkonularak işlem yapılmaması gerektiğini 06.02.2018 tarihli yazısıyla Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. ve diğer tüm bankalara bildirdiğini, bu itibarla davacının bahse konu çekleri araştırma gereği duymadığını, kendi bankasından dahi çeklerle ilgili herhangi bir bilgi alma gereği görmeden çekleri hemen kabul ettiğini, dolayısıyla müvekkil bankadan çalınan çeklerle ilgili olarak üzerine düşen yasal gereklilikleri süresinde ve gecikmeksizin yerine getirerek savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, davacının maruz kaldığını iddia ettiği zararın çekleri hiçbir araştırma yapmadan kabul etmek suretiyle tamamen davacının kendi kusurundan kaynaklandığını, kendisine savcılık tarafından yazılı bildirim yapılmasına rağmen çeklerle ilgili takas işlemlerini yapan … AŞ.nin kusurlu davrandığını, davanın … A.Ş.’ye ihbarını talep ettiklerini, herhalükârda müvekkil bankanın çek bedellerinin toplam tutarından sorumlu olmadığını, davacının kendi kusuru ve ihmali ile sebep olduğu zararı nedeniyle müvekkil bankadan manevi tazminat talep edemeyeceğini ve hukuka aykırı olduğunu ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan … A.Ş. vekili beyanında; Müvekkil bankanın davada taraf olmadığını, müvekkil bankaya bir kusur izafe edilemeyeceğinden bahisle davanın reddini talep etmiştir.
Dava, davacının zararından dolayı davalı taraftan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; … Cumhuriyet Savcılığı’nın 2018/… Soruşturma sayılı dosyası, … Cumhuriyet Savcılığı’nın 2017/… Soruşturma (Güncel Soruşturma 2018/…) sayılı dosyası, … İcra Müdürlüğü’nün 2018/… Esas sayılı takip dosyası, faturalar, tahsilat makbuzları, cari hesap ekstresi, bilgi ve belgeler ile ticari defter ve kayıtlar her türlü bilgi belgeler ile bilirkişi incelemesine dayanılmış olup gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
Mahkememizce davacı tarafa davaya konu olay sebebiyle zarara uğradığı çeklere ait toplam miktarı tespit edip bildirdiğinden dolayı davacı tarafın maddi zararının belirli olduğu bu suretle bu yönde talebini devam ettirmesi halinde Harçlar Kanunu 30.maddeye göre eksik harcı ikmal etmesinin istendiği ve davacı tarafın davasını maddi tazminat bedelini 222.243,16-TL’ye çıkarttıklarını beyan etmiş olup, tamamlama harcını süresi içerisinde yatırdığı anlaşıldı.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları ile dosya kapsamı ve varsa müterafik kusur oranlarını da gösterir şekilde bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verildiği, Ticaret/Borçlar Hukuku Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı bilirkişi Prof.Dr. … , Ticaret/Borçlar Hukuku Nitelikli Hesaplamalar Uzmanı bilirkişi Doç.Dr. … ve Banka E.Müdürü/Müfettişi bilirkişi … tarafından sunulan 27/07/2020 tarihli bilirkişi heyet raporu özetle; ”Davalının koruması gereken çekleri korumaması sebebiyle asli kusurlu olduğu, davacının elektronik takas sisteminde tahsil ettiği çek asılları üzerine tahsil kaydı koymaması sebebiyle asli kusurlu olduğu, davacı tarafından sattığı mal karşılığı alınan çeklerin çokluğunun … Bankası AŞ.-… Şubesi’ne verildiği, … Bankasının söz konusu çeklerin tahsili konusunda yetkili kılındığı ve bu yetkinin tahsile yönelik temsil yetkisi olarak kabul edilmesi gerektiği, … Bankası tarafından 22/01/2018 tarih itibariyle söz konusu çekin tahrif edilmiş çek olduğunun öğrenildiği ve temsilcinin bilgisinin temsil olunan bilgisi olarak kabul edilmesi gerektiği, bu tarihe kadar davacının gerçekleştirdiği satış miktarının 86.235,15-TL olduğu, davacının gerekli incelemeleri yapmada müterafik kusurlu olup, kusur oranının takdiren %20 olarak kabul edilmesi gerektiği, buna göre davacının 68.988,12-TL zararının tahsilinin dava tarihinden itibaren avans faizi oranı dikkate alınmak suretiyle talep edilebileceği, kendisi de kusurlu bulunan davacının manevi tazminat talebinde bulunması sebebiyle bu konuda takdirin mahkemede bulunduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları ile yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; dava, davalı katılım bankası elindeyken çalınan ve tahrifat yapılmak suretiyle piyasaya sürülen çeklerden dolayı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı katılım bankası, elektronik takas sisteminde tahsil ederek müşteri hesaplarına geçtiği dava konusu çek asılları üzerinde, çekin takas işlemine konu olduğuna dair herhangi bir kayıt koymamıştır. Bu konuda basiretli davranması gereken banka, tahsil edilen çekin üzerine kaşe olarak “Takas Odası Tahsil” ibaresini basması veya çek arkasına “Tahsil Edilmiştir” ibaresini yazması gerekirken, göstermesi gereken özeni göstermemek itibariyle ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Davacı taraf ise, her nekadar fatura karşılığı çekleri almış ise de, farklı vadelerde olan çekler için fiyat farkı uygulamadığı görülmüştür. Davalı taraf tahsil için … Bankası … Şubesi’ne verdiği 25.02.2018 keşide tarihli çeke bankaca 22.01.2018 tarihinde vurulan meşruhat ile davacının çekleri aldığı kişilerin hukuka aykırı davranış gösteren kişiler olduğunu öğrenmiş kabul edileceği, bu durumda davacı tarafından kesilen 12.12.2017, 22.12.2017, 28.12.2017, 30.12.2017 ve 25.01.2018 (25.01.2018 tarihi her nekadar 22.01.2018 tarihinden sonra ise de, ilgili fatura için çek tahsilat makbuzunun 18.01.2018 tarihi olduğu Vergi Usul Kanunu 251, f.5 maddesi uyarınca fatura kesilmesi için 7 günlük süre bulunduğu) tarihli faturaların davacının çekleri aldığı kişilerin hukuka aykırı davranış gösteren kişiler olduğunu öğrenmiş kabul edileceği tarihten önce düzenlendiği sonucuna varılacağı, davacı taraf ilk defa ticaret yaptığı kişi ile peşin alışveriş yapmayarak basiretli davranmadığı, gerekli araştırma ve incelemeleri yapmaması sebebiyle yüzde yirmi oranında kusurlu olup yukarıdaki kabul ile tespit olunan beş adet fatura bedelinin yüzde yirmisinden sorumlu olduğu, bakiye 68.988,12.-TL sinden ise davalı bankanın sorumlu olduğu, davalı banka kendi kusurundan dolayı sorumlu bulunduğundan dava dışı borçlu için aciz vesikası alınmasına gerek bulunmadığı sonuç ve kanaatine varıldığından maddi tazminat talebi yönünden davanın kısmen kabulüne, davacının kişilik haklarına herhangi bir saldırı olmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
68.988,12 TL’nin maddi tazminatın dava tarihi olan 08/11/2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 4.780,89-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 4.647,82-TL (1.280,82-TL peşin harç + 3.367,00-TL tamamlama harcı toplamı) harçtan mahsubu ile eksik kalan 133,07-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 4.647,82-TL (1.280,82-TL peşin harç + 3.367,00-TL tamamlama harcı toplamı) harçtan manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesaplanan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4.593,42-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.898,46-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 18.414,23-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 3.600,00-TL bilirkişi ücreti ve 508,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 4.108,00-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 1.293,68-TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-HMK 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine,
Dair, hazır olan tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/10/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪