Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1042 E. 2019/620 K. 20.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/1042 Esas
KARAR NO: 2019/620

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ: 06/11/2018
KARAR TARİHİ: 20/06/2019

Mahkememizde görülen Sözleşmenin İptali davasının açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA /Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle;
Müvekkilin … ile davalı …’nin kardeş olduklarını %50 hisse ile …Aş. Adlı firmada ortak olduklarını davalının müvekkili aleyhine Gaziosmanpaşa … İcra müdürlüğünün… ve … Esas sayılı dosyalarında icra takibi başlattığını, takibin kesinleşmesi üzerine müvekkilinin %50 şirket hissesi üzerine haciz konulduğunu bu nedenle Gaziosmanpaşa … İTM’nin … ve … E. Sayılı dosyalarında icra takibinin iptali davası açtığını, tarafların karşılıklı görüşmeleri sonunda …nin “Davadan feragat et bende icra takiplerini kaldırayım” dediğini. Müvekkilinin her iki davadan feragat etmesine rağmen davalının takipten vazgeçmediğini bu defada davalının … Aş. Şirketindeki %1 hisseyi vermesi halinde icra takibini kaldıracağını söylediğini, müvekkilinin de 25/08/2012 tarihinde şirketin%1 payını 47.500,00 tl bedelle davalıya devir ve teslim ettiğini. Ancak müvekkilinin herhangi bir para ihtiyacına binaen bu devir işlemini yapmadığını. Hisse devir sözleşmesinin Türk borçlar kanunu 26 ve devamı mad. Uyarınca hükümsüz olduğunu, iptali gerektiğini. Davalı tarafın hileli hareketleri sonucu hataya düşmesi üzerine gerçekleştiğini HMK 203 mad. Gereğince tanıkla ispat edilecek hadiselerden olduğunu belirterek yargılamanın icrası ile davanın kabulüne hisse devirlerinin davacının iradesinin sakatlanması nedeniyle (hata,hile,Gabin) iptaline ve kuruluş ana sözleşmesindeki %50 oranında davacının hissedar sayılmasını. Yargılama giderlerini ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde davalı tarafa zaman aşımı itirazını kabul etmediklerini, müvekkilinin aldatıldığını ve hataya düştüğünü şirket hisselerinin ve mallarının üzerine haciz konulduğu 23/01/2018 tarihinde öğrendiğini bu tarihten itibaren 1 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığını açıklamıştır.

CEVAP /Davalı vekili cevap dilekçesinde ve özetle;
Her şeyden önce davanın zaman aşımı nedeni ile reddi gerektiğini. Hisse devrinin 25/08/2017 tarihinde yapıldığını, bu tarihten itibaren dava tarihine kadar 1 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğunu.
Davanın dayanağı olarak açıklanan, davacı iradesinin sakatlanma iddiasının yanılma, aldatma, korkutma, gabin olarak tanımlanan hallerde hangisine girdiğini ve nasıl gerçekleştiğinin açıklanmadığını sayılan bu hallerde sınıflandırılacak bir hal gerçekleşmediğini hisse devrinin şeklinin yasa ve usule uygun olduğunu davacı … nin 2017 yılı Haziran ayından itibaren şirketi karar alamayacak şekilde kilitlediğini, ardından müvekkili ile yaptığı görüşme sonunda yönetim krizini çözmek adına hür iradesiyle %1 hissesini devir ettiğini davacının tanık dinletme işlemine muvafakat etmediklerini belirterek davanın öncelikle zaman aşımı aksi halde esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin karşı tarafa yüklenmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; Türk Borçlar Kanunu 30 maddesi gereğince hata nedeni ile şirket hisse devir sözleşmesini geçersizliğinin ve davacının dava dışı şirkette %50 oranında hissedar olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Dosya içine dava dışı … Aş.nin hissedarlarını ve hisse oranını gösterir Ticaret Sicil kaydı alınmış davacının %49 davalının %51 oranında hissedar olduğu tespit edilmiştir. Şirket ana sözleşmesine göre kuruluşta taraflar %50 şer oranında ortaktır. Davaya konu olan hisse devir sözleşmesi 25/08/2012 tarihinde … Noterliğinin 25/08/2017 tarih ve… yevmiyesi ile gerçekleştirilmiş, ardından aynı tarihli yönetim kurulu kararı ile ortaklar pay defterini işlenmesini karar verilerek onaylanmıştır.
İstanbul … SHM’nin… Esas sayılı dosyasında davacı hakkında açılan vesayet davasının devam ettiği alınan 28/12/2018 tarihli … Hastanesi sağlık kurulu raporunda davacının akli melekelerinin yerinde olduğu ve vasi tayini gerekmediği tespit edilmiştir.
Dosya içine alınan Gaziosmanpaşa … İcra müdürlüğünün … ve … Esas sayılı takip dosyaları ile Gaziosmanpaşa… İTM’nin … ve… E. Sayılı dava dosyaları incelenmiştir. Dava dışı şirket malları üzerine 23/01/2018 tarihinde haciz uygulandığa dair tutanak tutulduğu ancak bu tutanakta davacı … Demircinin bizzat hacze katılıp imzasının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamına göre
Davacının dava açma ehliyeti bulunduğu alınan sağlık kurulu raporu ile sabittir.
Davalı vekili HMK 116 maddesi gereğince cevap dilekçesinde zaman aşımı def ini süresinde ileri sürmüştür. TBK 30 maddesi gereğince iradenin yanılma ile ya da TBK 36. Madde gereğince aldatma gereğince sakatlanması halinde, TBK 39 maddesi gereğince; ” iradesi sakatlanan bu etkinin ortadan kalktığı andan başlayarak 1 yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez ise sözleşmeyi onamış sayılır” hükmü mevcuttur.Bu hüküm davanın görülmesi için dava şartıdır.
Davacı hisse devir sözleşmesini 25/08/2017 tarihinde noterden yapmış bu tarihten itibaren dava tarihi olan 06/11/2018 tarihine kadar 1 yıldan fazla süre geçmiştir. Davacı vekili haciz tarihi olan 23/01/2018 tarihinde müvekkilinin hata yaptığını anladığını iddia etmiştir.Ancak hata eylemini somutlaştırmadığından, bildirilen tarihte hata eyleminin etkisinin nasıl ortadan kalktığı açıklanmamıştır. Mahkememizce davacının iradesinin sakatlandığı andan itibaren zaman aşımı süresinin başladığı kabul edilmiştir. Bu nedenle 1 yıllık zaman aşımı süresinin 25/08/2017 de başladığı sabit bulunmuştur.Bu tarihten itibaren dava tarihine kadar TBK 39 maddesi gereğince 1 yıllık süre tamamlanmıştır.Bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın usulen reddine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;

H Ü K Ü M /
1-Davanın 6098 sy nın 39 maddesi gereğince dava şartı yokluğundan HMK 114/2 ve 115 maddesi gereğince usulen reddine,
2-Peşin alınan harctan alınması gereken 44,40 TL maktu red harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına, artan 766,79 TL harcın talep halinde yatıran davacıya iadesine
AAÜT 7.mad gereğince 2.725 TL maktu vekalet ücretinin ve davalının yaptığı 14,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, diğer yargılama giderlerinin davacı üzeriden bırakılmasına,
Dair, Davacı vekilleri Av. … ve Av…. ile davalı vekili Av. …’ın yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …