Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/961 E. 2021/152 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/961
KARAR NO : 2021/152
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/03/2017
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/12/2016 tarihinde müvekkillerinden Libya İstanbul Başkonsolosluğu’na ait aracın Başkonsoloslukta mali ateşe olan diğer davacı … ‘nin sevk ve idaresindeki araca davalılardan … …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı diğer davalı … …’a ait araç ile tam kusurlu olarak çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, olayda davalı sürücünün tam kusurlu olduğunu, Müvekkiline ait araçta ağır hasar oluştuğunu, aracın kullanılamaması nedeniyle günde 35,00 TL taksi ücreti ödemek zorunda kalındığını, tedavi için 2.500,00 TL ödendiğini, davalı … …’ a ait aracın davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ve … sayılı Genişletilmiş Kasko Sigorta poliçesiyle sigortalı olduğunu, davalı sigorta şirketine yapılan müracaatın tazminat talebinin sigorta poliçesi teminat kapsamında olmadığı gerekçesi ile geri çevrildiğini, bu nedenlerle davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla tedavi giderleri, araç değer kaybı ve taksi ücretlerinden oluşan 2.000-TL maddi tazminat ve 10.000-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 12.000-TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı … Genel Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın … sayılı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ve … sayılı Genişletilmiş Kasko Sigorta poliçesiyle … … adına müvekkil Şirkete sigortalı olduğunu, bakıcı ve tedavi giderlerinin sigorta teminatı dışında olduğunu, manevi tazminat limitinin 15.000,00 TL olduğunu, araçtan yaralanamama nedeniyle meydana gelen zararların teminat kapsamında olmadığını kabul anlamına gelmemekle birlikte, değer kaybı tespitinin 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu trafik poliçesi genel şartlarında yer alan formül kullanılarak yapılması gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri ve sigortalı aracın sürücüsünün kusuru ile sınırlı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … ve … … vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada davacıların kusurlu olduğunu, talep edilen tazminat miktarının çok yüksek olduğunu, ulaşım gideri talebinin fahiş olduğunu, manevi tazminat talebinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, tedavi giderlerinin SGK, araçtaki değer kaybının trafik sigortası, taksi ücretleri ve manevi tazminat taleplerinin kasko sigorta şirketi sorumluluğunda olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, Davalı sigorta şirketine sigortalı davalı …’un işleten diğer davalı …’nın sürücü olduğu aracın karıştığı trafik kazası neticesinde davacı Konsolosluğa ait araçta oluşan değer kaybının davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili ibraz ettiği 05.07.2019 tarihli tam ıslah dilekçesi ile araçta meydana gelen değer kaybı talebini tam ıslah ederek araçtaki gerçek zararın tazmini olarak değiştirdiğini beyan etmiştir.
Dosya, 2017/… esas sayılı dosyadan Davacı tarafından SGK dışındaki davalılar aleyhine açılan değer kaybına yönelik davanın tefriki ile ayrı esasa kaydolarak iş bu esas numarasına kaydedilmiştir.
Dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller üzerinde inceleme yapılarak kusur ve hesap incelemesi yapılmasının istenilmesine karar verildiği, Makine Yüksek Mühendisi Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 13/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Kaza şartında 2918 sayılı K.T.K.’nun 46/b-c maddelerine aykırı davranarak doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma asli kusurunu işleyen davalı sürücü … …’nın trafik kurallarına aykırı ve tedbirsiz davranışlarıyla olayda asli ve tam kusurlu olduğu, olay şartında ani olarak şeridine giren araç karşısında etkili tedbir alması beklenemeyecek sürücü … …’nin kusursuz olduğu, yapılan hesaplamalarda … plakalı aracın tam zayi olarak değerlendirilmesi gerektiğinden değer kaybı meydana gelmeyeceği kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 05/07/2019 tarihli dilekçesi ile; fazlaya ilişkin tüm hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile … plakalı aracın olay tarihindeki 2. El piyasa rayiç bedelinden kazadan sonraki sovtaj değerinin mahsubu ile saptanacak gerçek zararı için 500-TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyanın davacı vekilinin davasını tam ıslah yapmak suretiyle gerçek zarar talebi olarak değiştirildiği görülmekle bilirkişi heyetine sigortacı bilirkişide eklenerek bilirkişi heyetinden ek rapor tanzimi istenmesine karar verildiği, Sigortacı bilirkişi D… ve Makine Yüksek Mühendisi Bilirkişi Prof. Dr. … tarafından sunulan 15/10/2010 tarihli ek bilirkişi raporunda; davacı şirkete sigortalı … plakalı aracın sürücüsü … …’ in asli ve tam kusurlu (%100 oranında) olduğu, … plakalı aracın sürücü … …’ in kusursuz olduğu, … plakalı aracın tam zayi olarak değerlendirilmesi gerektiğinden değer kaybı meydana gelmeyeceği, Tam ıslah dilekçesi dahilinde; belirtilen araç kaza öncesi 2. El rayiç değerinden sovrtaj (hurda) bedelinin düşülerek yapılacak bir hesaplama sonrasında, aracın kasko sigortacısı tarafından tamir edildiği ve artık hurda durumunda olmadığı gereceği de dikkate alındığında davacının hesaplanacak tutar dahilinde sebepsiz zenginleşmesine yol açılacağı, (aracın tamir edildikten sonrası değeri ile hurda değeri arasındaki fark kadar) bununla beraber, davalılar yönünden zarar incelendiğinde; aracın tamir bedeli olarak Kasko Sigortacısı tarafından ödenen tutar, sorumlularına yani davalı araç işleteni, sürücüsü ve ZMMS sigortacısına rücu edileceği de göz önüne alındığında, mükerrer zarar ödemelerinin söz konusu olacağı, dava konusu aracın kasko sigorta şirketinin, Yargıtay uygulamalarına aykırı davranarak tam zayi değerlendirilmesi gereken aracı onartması, tam zayi olan araçta değer kaybı olmayacağı açısından bağlayıcı olmayıp, davalıya değer kaybı tazminatı ödeme yükümlülüğü getirmemektedir. Tam zayi halden onarılarak kullanılan araçta meydana gelen değer kaybının sorumluluğu, onarımı ekonomik olmayan aracı Yargıtay uygulamalarına aykırı olarak onartan sigorta şirketine ait olacağı, tedavi giderleri yönünden dava dosyasına sunulan belgelerin fotokopi olması nedeni ile değerlendirmeye alınamayacağı, tedavi süresince ihtiyaç duyulabilecek ulaşım giderleri ile faturalanamayan tedavi masraflarının ise uzmanlık alanımız dışı olduğu, talep edilen 2.500,00 TL taksi ücretinin tüm hukuki değerlendirmesinin ve takdirinin Mahkemeye ait olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
29/12/2016 tarihinde davacı Libya İstanbul Başkonsolosluğu’na ait aracın Başkonsoloslukta mali ateşe olan … …’nin sevk ve idaresindeki araca davalılardan … …’nın sevk ve idaresindeki Davalı … Genel Sigorta A.Ş. ye sigortalı … plakalı diğer davalı … …’a ait araç ile çarpışması neticesi meydana gelen yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazası neticesinde Müvekkiline ait araçta ağır hasar oluştuğunu, aracın kullanılamaması nedeniyle oluşan gerçek zararın tazminini talep ettiği ibraz edilen ve hükme esas alınan bilirkişi ek raporu ile
Davacı şirkete sigortalı … plakalı aracın sürücüsü … …’ in asli ve tam kusurlu (%100 oranında) olduğu, … plakalı aracın sürücü … …’ in kusursuz olduğu,
… plakalı aracın tam zayi olarak değerlendirilmesi gerektiğinden değer kaybı meydana gelmeyeceği, Tam ıslah dilekçesi dahilinde; belirtilen araç kaza öncesi 2. El rayiç değerinden sovrtaj (hurda) bedelinin düşülerek yapılacak bir hesaplama sonrasında, aracın kasko sigortacısı tarafından tamir edildiği ve artık hurda durumunda olmadığı da dikkate alındığında davacının hesaplanacak tutar dahilinde sebepsiz zenginleşmesine yol açacağı, bununla beraber, davalılar yönünden zarar incelendiğinde; aracın tamir bedeli olarak Kasko Sigortacısı tarafından davacıya ödenerek haklarına halef olduğu, kasko şirketi tarafından ödenen tutar, sorumlularına yani davalı araç işleteni, sürücüsü ve ZMMS sigortacısına rücu edileceği de göz önüne alındığında, mükerrer zarar ödemelerinin söz konusu olacağı, dava konusu aracın kasko sigorta şirketinin, Yargıtay uygulamalarına aykırı davranarak tam zayi değerlendirilmesi gereken aracı onartması, tam zayi olan araçta değer kaybı olmayacağı açısından bağlayıcı olmayıp, davalıya değer kaybı tazminatı ödeme yükümlülüğü getirmediği anlaşılmakla davanın reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 81,40-TL den 59,30-TL nispi karar harcının mahsubu ile kalan 22,10-TL. harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalılar vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 500’er TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kesin olarak verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.23/02/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır