Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/945 E. 2018/1246 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/945
KARAR NO : 2018/1246

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/10/2017
KARAR TARİHİ : 27/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin iş yeri adresinde elektrik hizmetini 2013 yılına kadar … A.Ş.’den aldığını, 2013 yılında özelleştirme ihalesinin … tarafından kazanılması akabinde aynı hizmeti … A.Ş. ‘den almaya devam ettiğini, …, Özelleştirmeden sonraki ismi olan … 2016/2016 yılları arasında dağıtım lisansı kapsamındaki dağıtım bölgesinde faaliyet gösteren Müvekkiline elektrik enerjisi temin ettiğini ve bu hizmeti karşılığı olarak müvekkili adına aylık elektrik faturaları düzenlendiğini, müvekkili olduğu şirketin düzenlenen bu faturaları zamanında davalıya ödediğini, ayrıca müvekkili olduğu şirketin merkez adresi olan … -İstanbul adresinde de elektrik hizmetini 01/04/2015 öncesinde davalılardan … A.Ş.’den aldığını, daha sonra ise aynı hizmeti diğer davalı … Ş.’ den almaya devam ettiğini, davalıların müvekkili olduğu şirkete elektrik hizmeti verdiğini, ancak müvekkili olduğu şirket tarafından her ay düzenli olarak ödenen 2011/2016 yılı arasındaki faturalarda tüketim bedeli karşılığı olmayan “Kayıp Kaçak Bedeli”, bu bedelin dikkate alınmaksızın hesaplanan %2 TRT Payı, ” Perakende Satış Hizmet Bedeli”, “PSH Sayaç Okuma Bedeli”, ” İletim Sistemi Kullanım Bedeli”, ” Dağıtım Bedeli” adı altında haksız ve hukuka aykırı bedellerin davalılar tarafından tahsil edildiğini, 2006/2010 döneminde haksız olarak tahsil edilen kayıp- kaçak bedellerinin tespiti, bu bedellerin tamamı faturalara yansıtılmayıp peçelemek sureti ile maliyete yansıtılarak gizlenmiş olduğunun bilindiğini, ve bu bedellerin hesaplanması oldukça teknik hesaplamalar gerektirdiğinden mümkün olamadığını, bu dönemler arasında düzenlenmiş olar faturalarda açıkça kayıp- kaçak bedeli olarak belirtilen miktarların toplamı asgari tutar olarak belirtilmek suretiyle, HMK md. 107 belirsiz alacak davası olarak ikame edildiğini, dağıtım ve tedarik lisansı sahibi şirketlerin yıllardır önüne geçemedikleri açık olan elektrik hırsızlığı ve/veya … esnasında kendi teknik altyapılarının yetersizliğinden kaynaklanan fahiş orandaki kayıp orandaki kayıp elektrik bedellerini, kurallara uyan müşterilerinden ve dolayısıyla müvekkili olduğu şirketten talep etmelerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek tahsil edilen bu bedellerin istirdadı talebi ile … Asliye Ticaret Mahkemesine dava açmıştır.
CEVAP :
Davalı … Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; elektrik faturalarında yer alacak tüm gelir kalemleri ile ilgili düzenleme yapma yetkisi EPDK’de olduğunu, EPDK’nin kararları düzenleyici işlemler olduğundan hem elektrik tedarikçilerini hem de abonelerini bağladığını, kayıp kaçak bedeli dışında dava konusu edilen diğer bedeller de yasal mevzuat uyarınca zorunlu olarak tahsil edildiğini, EPDK kararlarının yanı sıra; dava konusu bedellerin davacıdan tahsil edileceği, müvekkili olduğu şirket ile davacı arasında imzalanan sözleşmede de kabul edildiğini ve imza altına alındığını bu sözleşmenin özel hukuk sözleşmesi olduğunu, dolayısı ile davacının elektriği nereden tedarik edeceğini seçme hakkı bulunmayan serbest olmayan tüketici gibi değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı şirketin dava konusu faturalara Türk Ticaret Kanunu’nun 21/2 maddesinde belirlenen süre içerisinde itiraz etmediğinden fatura içeriğini kabul etmiş sayılacağını, davanın tarafın dayanak gösterdiği Yargıtay kararlarının bağlayıcılığı bulunmadığını, Yargıtay kararlarının huzurdaki uyuşmazlığa kesinlik getirmediğinin önceki içtihatlarla sabit olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davalı ile yapılan Elektrik abonelik sözleşmesi uyarınca davalı tarafça düzenlenen faturalar ile haksız olarak tahsil edilen kayıp kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, PSH sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli ve dağıtım bedeli üzerinden hesaplanan %2 lik TRT payının iadesi istemine ilişkindir.
Davacı davasını iş bu davalı yanında İstanbul … A.Ş. İle … İstanbul … A.Ş. Aleyhine açmıştır . Davacının aboneliği ilgili davalılarda dönemsel olarak bulunduğu dolayısıyla davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı görülerek … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından davalı …Ş.’nin HMK 17. Maddesi kapsamında yetki itirazı da nazara alınarak davalı …Ş dışında diğer davalılar yönünden dava dosyası tefrik edilmiş ve davalı …Ş yönünden yetkisizlik kararı verilmiştir. … Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/05/2017 tarih … e. … karar sayılı yetkisizlik karar başlığında davalı olarak İstanbul … A.Ş. İle … A.Ş. de gösterilmiş ise de 12.01.2018 tarihli tashih kararı ile davalının … A.Ş olduğu kabul olunmuştur.
Dosya davalı …Ş yönünden … Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/05/2017 tarih … e. … karar sayılı yetkisizlik kararı ile Mahkememiz işbu dosyasına tevzi edilmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında, 17/06/2016 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 Sayılı Kanunla, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununda ve İlgili Mevzuatta değişiklikler yapılarak; elektirik eneıjisi tükeiticilerinden kayıp kaçak bedeli alınması konusunda değişiklik yapılmış olup; bu konuda mahkemelerin görevi de yasa ile sınırlandırılmıştır.
Mahkememizce dosyanın dosyanın bilirkişiye tevdi ile Dosya üzerinde iddia ve savunma doğrultusunda Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 29/12/2016 gün … Esas-… Karar sayılı ilamı doğrultusunda ilamda belirtilen hususların değerlendirilmesi babında elektrik faturalarında yapılan kesintilerin miktarı, bu kesintilerin ilgili dağıtım tariflerinde yer alıp almadığı, kesintilerin miktar veya oran olarak dağıtım tarifelerindeki miktar veya oranlara uygun olup olmadığı, uygun değil ise davacıdan fazla kesilen miktarlara ilişkin rapor alınmasının istenmesine karar verildiği, bilirkişi … 09/10/2018 tarihli raporda; dosya kapsamında sunulan sözleşme örneklerinde Davacı ile davalı tedarikçiler arasında imzalanmış elektrik enerjisi satış sözleşmeleri bulunduğu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun konuya ilişkin 21/05/2014 günlü ve 2013/7-2454 esas, 2014/679 karar sayılı emsal ilamındaki “kayıp-kaçak bedelinin tüketiciye iadesine” yönelik kararı bulunduğu, ayrıca Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 30/09/2014, 2014/6150, 2014/12754 sayılı emsal ilamında “dağıtım-iletim-PSH bedellerinin de tüketiciye iadesine yönelik kararları bulunduğu, ancak 6719 sayılı kanun ile 6446 sayılı kanunda yapılan değişikli ile kayıp-kaçak elektrik bedeline açıkça yasal dayanak sağlandığı, mevcut düzenlemeler kapsamında 6719 sayılı kanun ile 17. Maddeye 10. Bend eklendiği, açılan davalarda mahkemelerin yetkisinin bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlandırıldığı, elektrik piyasası kanununa eklenen geçici 20. Madde nedeniyle kanunda yapılan değişikliğin derdest davalara da uygulanacağı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 3. Dairesinin kayıp-kaçak bedellerinin tüketicilerden tahsili uygulamasını hukuka aykırı bulduğu kararlarından sonra elektrik piyasası kanununda yapılan değişiklikler sonucu kayıp-kaçak dağıtım, iletim maliyetlerini tarifeler üzerinden tüketicilere yansıtmasının mevcut mevzuata uygun olduğu, 6719 sayılı kanun ile yapılan düzenlemenin anayasaya aykırılığı iddiası ile Anayasa Mahkemesine götürüldüğü, Anayasa Mahkemesinin E2016/150- K2017/179 28/12/2017 tarihli kararı ile yapılan itirazların Anayasa aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle iptal talebin reddine karar verildiği kanaati bildirilmiştir.
Davacı şirketin, davalı şirketten satın aldığı elektrik enerji bedeli faturalan içinde ; kayıp- kaçak bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sayaç okuma bedeli, iletim bedeli, dağıtım bedeli ile kayıp-kaçak bedeli üzerinden alınan %2 TRT payı adı altındaki tahsilatlar konusunda ; geçmişe de etkili olarak dava açıldıktan sonra, 17.06.2016 Tarih 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 6446 Sayılı kanun “17. maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkralan ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye eklenen 10. bend ile getirilen; “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; Tüketici Hakem Heyetleri ile Mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, kurumun (EPDK nun) düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmü Geçici madde 19; “Bu maddeyi ihdas eden Kanunla öngörülen düzenlemeler yürürlüğe konuluncaya kadar, Kurul tarafından yürürlüğe konulan mevcut yönetmelik, tebliğ ve Kurul kararlarının bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.” hükmü Geçici madde 20; “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükmü uygulanacaktır.
Davacı tarafından idari işlemin iptali talep edilmediği ve uyuşmazlığın taraflar arasındaki abonelik sözleşmesinden kaynaklandığından , davalıların görev itirazı, alacağın tespiti bilirkişi incelemesini gerektirdiğinden, belirsiz alacak davası açılamayacağı yönündeki hukuki yarar itirazı yerinde görülmemiş , dava konusu abonelik sözleşmesi taraflar arasında imzalanmış olduğundan ve alacak sözleşmeye dayalı olarak 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan zamanaşımı itirazları kabul edilmemiştir.
6446 Sayılı Kanunun 17.maddesi gereğince mahkememizin, kayıp kaçak bedellerinin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetlenmesi ile sınırlı yetkisi nazara alınarak davanın Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 gün, 2009/18-421 E., 2009/526 K. Sayılı ilamında “Bir tarafın, dava açıldığı andaki mevzuata veya içtihat durumuna göre davasında veya savunmasında haklı olup da, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun hükmü veya yeni bir içtihadı birleştirme kararı gereğince davada haksız çıkmış olması halinde, yargılama giderlerine mahkum edilemeyeceği kuşkusuzdur, “denilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nin 2017/652-674 sayılı ve 19/06/2017 tarihli kararında ise davanın açılmasına davalı neden olduğundan davacının yargılama giderlerinden sorumlu olmayacağı ve davacı lehine vekalet ücreti takdiri gerektiği açıklanmıştır.
Somut olayda dava açıldıktan sonra yapılan yasal düzenleme nedeniyle davada haksız çıkan davacının genel kuralın istisnası olarak yargılama harç ve giderlerinden sorumlu olmayacağı gözetilmiş , davalının bu konudaki talepleri kabul edilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı lehine 2.180-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 700-TL bilirkişi, 70-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 770-TL. Yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluklarında kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere karar verildi.27/11/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır