Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/943 E. 2018/310 K. 28.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/943 Esas
KARAR NO: 2018/310
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 30/10/2017
KARAR TARİHİ: 28/03/2018
Mahkememizde görülen Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVA/Davacı vekili dava dilekçesinde özetle
Davalının, müvekkili şirketten alacaklı olduğundan bahisle müvekkili şirket aleyhinde İstanbul 7. İcra Müd.’nün … esas sayılı dosyası ile 71.605,62 TL tutarında ilamsız bir icra takibi yaptığını, ömede emrinin müvekkili şirkete 10/08/2015 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin 13/08/2015 tarihli dilekçe ile takibe itirazda bulunduğunu, ancak itiraz dilekçesinin sehven postada kaybolması nedeni ile dilekçenin icra dosyasına girmediğinin anlaşıldığını, itirazın icra takip dosyasına ulaşmaması karşısında takibin kesinleştiğini ve davalı tarafından müvekkili şirketin… plaka sayılı ticari araçlarının trafik kaydına haciz koyulduğunu ve araçların yakalanmasına karar verildiğini, …plaka sayılı ticari minibüs yakalandığını ve muhafaza altına alınarak yediemine teslim edildiğini, diğer araçların da her an yakalanarak muhafaza altına alınmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, bu şekilde müvekkili şirketi çok büyük zararlara uğratmakta ve taahhütlerini yerine getiremez duruma düşüreceğini, müvekkili şirketin alacaklı olduğu iddia edilen borçluya hiçbir borcunun olmadığını, davalının eşi …’ın davalıya ait … ve … plaka sayılı minibüslerle müvekkili şirkete servis taşımacılığı hizmeti verdiğini, aralarındaki anlaşma gereği minibüslerin yakıt giderlerinin müvekkili şirketçe karşılandığını ve iki adet minibüsün aylığı kira ücretinin ( davalının eşi …’ın sürücü ücreti ve yakıt giderleri de dahil olmak üzere ) 30.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını ve minibüsün kira bedelleri ile yakıt giderlerinin tamamen ödendiğini, davalıya ait 2 adet minibüsün müvekkili şirkete servis olarak taşıma hizmetine Ocak 2014 tarihinde başlanıldığını, Ağustos 2014 tarihinde son verildiğini, davalının iddia ettiği alacağın en az 10 katı değerindeki ( haciz konulan 4 aracın değerinin 172.243,00 TL’dir ) 4 adet ticari aracını muhafaza altına aldırarak müvekkili şirketi zor durumda bırakarak haksız kazanç elde etme amacı güttüğünü, müvekkili şirketin borcu bulunmasa dahi icra tazyiki ve özellikle de ticari araçlarının bağlanacak olması karşısında
İ.İ.K’nun 72.md gereği davalıya ödenmek kaydı ile icra dosya borcunun tamamını ve % 15 taminatı yatırmaya hazır olduğunu, bu durumda ileride davalının haklı çıkması halinde bile alacağı ve gecikmeden doğacak zararları teminat altına alınmış olacağından müvekkili şirkete ait ticari araçların muhafaza altında tutulmasının hiçbir gerekçesinin kalmamış olacağını, muhafaza altına alınmış ve alınacak müvekkili şirkete ait ticari araçların müvekkili şirkete teslimine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP/Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
davacı şirket aleyhine başlatılan İstanbul 7. İcra Müd.’nün … esas sayılı dosyasındaki alacağa karşı menfi tespit talepli dava başlatıldığını, tarafların daacı şirketin bir kısım servis taşımacılık işlerinin yapılması hususunda anlaştığını, ücretlendirmenin ise yapılan taşımacılığın mesafesine göre ( km hesabı ile ) yapılacağının kararlaştırıldığını, bu doğrultuda davalı müvekkili tarafından davacı şirkete her ay sonunda hakediş doğrultusunda faturalar kesildiğini, davacı şirkete tebliğ edildiğini ve söz konusu faturaların ticari kayıtlara kaydedildiğini, davalı müvekkiline ait tüm kayıtlarda söz konusu faturaların sabit olup ayrıca bu faturalara ilişkin tüm vergilerin de müvekkili tarafından ödendiğini, davacı şirket tarafından tebliğ alınan hiçbir faturaya itiraz edilmediği gibi bu faturalara ilişkin olarak kısmi ödemeler yapıldığını, davacı tarafından davalı müvekkiline yapılan tüm ödemelerin müvekkilin ..bank Güzelyalı Şubesindeki hesabına yatırıldığını, bu hesaba yapılan ödemeler dışında müvekkiline ödenen herhangi bir meblağ bulunmadığını, davacı vekili tarafından yakın giderlerinin alacaktan mahsup edilmesi gerektiği yönünde bir iddia mevcut ise de, taraflar arasındaki anlaşmada böyle bir husus bulunmadığını, böyle bir anlaşma olmadığı gibi bir an için olduğu kabul edilse dahi davacı şirket tarafından ödenip müvekkile yansıtılmış yakıt giderlerine ilişkin herhangi bir fatura bulunmadığını, davacı şirket aleyhine başlatılan takibin ardından şirket yetkilisi tarafından müvekkiline ulaşırak bir kısım ödeme karşılığında takibi geri çekmesini istediğini, müvekkilin kabul etmemesi sebebi ile bu kez tehdit ederek takibi sonuçsuz bırdakmaya çalıştığını, ancak sonuç alamayınca huzurdaki davayı ikame ettiğini, bu nedenlerle davacının davasının reddi ile dava sebebi ile müvekkilin uğramış olduğu zarar sebebi ile İİK.’nun 72.md.gereğince davalı aleyhine yargılama tutarının % 20 sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava menfi tespit istemine ilişkindir.
Somut olayda; icra takibine konu 71.605,62-TL’nin taraflar arasında imzalanan kiralama sözleşmesi nedeniyle davalıya gönderildiği, taraflar arasındaki temel ilişkinin kira sözleşmesi olduğu anlaşılmıştır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK.nun Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanun’una göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine girmektedir. Mülga 1086 Sayılı HMUK’dan farklı olarak bu düzenlemede miktar ayırımı yapılmaksızın tahliye, alacak, tazminat, kiracılık sıfatının tespiti gibi tüm kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözüm yeri Sulh Hukuk Mahkemesi olarak gösterilmiştir.
Somut olayda; 6100 Sayılı HMK nun 4.maddesi gereği önkira ilişkisinden doğan alacak-itirazın iptali davasında Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Mahkememizce davanın görev yönünden reddi ile görevsizlik kararı verilerek, dava dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Açıklanan nedenlerle;
1-İstanbul 9 SHM’nin verdiği görevsizlik kararı taraflarca İstinaf edilmeksizin kesinleştiğinden Mahkememizin görevsizliği nedeniyle HMK.nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Nöbetçi SULH HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, daha önce İstanbul 9 SHM tarafından görevsizlik kararı verildiği gözetilerek mahkememizin görevsizlik kararının kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin belirlenmesi için dava dosyasının tarafların talebi halinde İstanbul BAM İstinaf Dairesine gönderilmesine,
3-HMK nun 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-İş bu ilam taraflardan birinin süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkememize başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi takdirde talep halinde HMK 20. maddesi gereğince mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun taraflara ihtaratına
Davacı vekilin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul BAM da istinaf yolu açık olmak üzere, verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.28/03/2018

Katip …

Hakim …