Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/935 E. 2019/970 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/935
KARAR NO : 2019/970
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/10/2017
KARAR TARİHİ : 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince müvekkili firma tarafından davalı firmaya sunulan hizmet karşılığında 25.718,43 TL KDV olmak üzere toplam 168.598,62 TL tutarında faturanın kesildiğini, ancak işbu faturanın KDV tutarının ödenmediğini, kat edilmekle kat tarihi itibari ile toplam ödenmeyen tutarın işlemiş faiziyle birlikte 50.648,64 TL olduğu hususunun tespit edildiğini, İşbu bakiye alacağının tahsili amacıyla, davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine girişildiğini, icra takibine kötü niyetle itiraz edildiğini, Davalının firmalarında kayıtlı unvanı … San. ve Tic. A.Ş. olan şirket ile en son 2009 yılında ticaret yapıldığını, hesap kayıtlarına göre 2009 yılında verilen avanslardan ötürü 329.646,29 TL alacaklı durumda iken 21.12.2017 tarihinde dosyada bulunan … numaralı faturanın taraflarınca teslim alındığını, hesap kayıtlarına göre 161.047,67 TL alacaklı durumda olduklarını, 2009 yılından bu yana ticaret yapmayan iki şirketin mutabık olmadıkları hususunun açıkça görüldüğünü ileri sürerek haksız, mesnetsiz, usule ve yasaya aykırı şekilde icra takibinin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının mesnetsiz itirazları net ve anlaşılabilir olmamakla birlikte, itirazlara itibar edilmesinin mümkün olmadığını, en başta, ilgili itiraz sebeplerindeki alacak kalemlerini herhangi bir dayanağa oturtamayan dolayısıyla müvekkili firmanın kendilerine borçlu olduğunu iddia etmelerine rağmen borcun kaynağını belirtemeyen davalı firmanın takibe itirazında nedenli kötü niyetli olduğu hususunun ortada olduğunu, takibi sürüncemede bırakmak maksatlı hareket edildiğinin aşikar olduğunu, ayrıca davalı firmanın, bahse konu itiraz sebeplerinde takas iddiasında bulunmuş olduğunu kabul etseler dahi “takas”ın şartlarının oluşmadığını özellikle belirtmekte fayda gördüklerini, davalının 2009 yılından bu yana ticaret yapmayan iki şirketin mutabık olmadıkları hususunun açıkça görüldüğünden bahisle haklı icra takibinin konusunu oluşturan ilgili KDV tutarının ödenmediğini ikrar etmekte olduğunu, davalı firmanın, taraflar arasındaki ticari ilişkilerin uzun zamandan beri devam etmemesini müvekkili firmanın davalı firmaya olan borcuna bağlamakta olduğunu, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte, bir an için, müvekkili firmanın davalı firmaya belirtilen tutarlarda borcu olduğunu kabul etseler dahi, işbu borç tutarının tamamının davalı firma tarafından ispat edilmesinin gerektiğini, tahkikat esnasında tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde dava konusu takibin haklı olduğu hususunun açıklığa kavuşacağını, bu nedenlerle davanın kabulüne, … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, alacak miktarının %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu oldukları hususunu kabul etmemekle birlikte işbu dava takip ile ileri sürülen alacağın zamanaşımına uğradığını, öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerekmekte olduğunu, davanın esasına ilişkin olarak; müvekkili şirketin davacı şirkete borcu olmadığından davanın esastan da reddinin gerekmekte olduğunu, bilakis müvekkili şirketin, davacı şirketten alacaklı olduğunu, bu hususun ticari defter ve kayıtların incelenmesi ile anlaşılacağını, müvekkili şirketin davacı şirketten alacaklarının tahsili için dava haklarının saklı olduğunu, takas/mahsup talebinde bulunduklarını, taraflar arasında uzun süre devam eden ticari ilişkinin olduğunu, özellikle 2007-2008-2009 yıllarında her iki şirket arasında ticari sözleşmelerin akdedildiğini, bu sözleşmelere istinaden faturaların tanzim edildiğini, söz konusu ticarette müvekkili şirketin avans çekleri verdiğini ve genelde çekler ödendikten sonra film/hizmet alımı yapıldığını, müvekkil şirketin, davacıdan alacaklı olduğu halde aradaki ticari ilişkinin devam etmesi için davacı şirkete avans ödemeleri yaptığını, müvekkili şirketin alacakları olduğu halde davacı şirketin ödeme yapmaması, bilakis avans ödemesi almadan yeni sözleşme akdetmemesi…vb nedenlerle taraflar arasında çalışma imkanının kalmadığını, müvekkili şirketin davacıya borcu olmadığı halde davacının icra takibine geçmesinin kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen hizmet nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 25.718,43-TL asıl alacak ve 24.966,25-TL işlemiş faiz olmak üzere 50.684,68-TL alacağın tahsili amacıyla 14/02/2017 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 16/02/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 22/02/2017 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce Dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların 2007, 2008, 2009 yıllarına ait ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve faizinin belirlenmesine karar verildiği, Yeminli Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından sunulan 16/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Davacı kayıtlarına göre; davalı şirketin takip tarihi itibariyle 25.718,43 TL borçlu olduğu, anılan tutarın fatura tarihinden itibaren avans faiz oranlarına göre 24.966,25 TL işlemiş faizi ile birlikte talep edildiği, işlemiş faiz talebinin dayanağı olabilecek herhangi bir belgenin ibraz edilmediği, Davalı defter kayıtlarına göre; davacı şirketin takip tarihi itibariyle 294.891,69 TL borçlu olduğu, 31.12.2009 Tarihi itibariyle bakiyeler arasında 320.610,12 TL fark bulunduğu, farkın 2008 yılından devreden bakiyelerden kaynaklandığı, davacı şirketin takibe konu edilen fatura nedeniyle 25.718,43 TL alacaklı olup olmadığı veya davacının alacaklı olup olmadığının, alacaklı ise miktarının tespiti amacıyla tarafların 2007-2008 yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin de incelemesinin gerekip gerekmediği hususlarının takdirinin Mahkeme’ye ait olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tarafların 2017, 2018 ticari defterlerinin incelendiği ve rapora karşı itirazların değerlendiği ek rapor tanziminin istenmesine karar verildiği, bilirkişi tarafından sunulan 06/02/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda; Başlatılan takipte 25,718,43 TL asıl alacak ile fatura tarihinden itibaren avans faiz oranlarına göre 24.966,25 TL işlemiş faiz talep edildiği, Davalının, 2007 yılına ait ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesi halinde, 25.718,43 TL tutarındaki borçtan sorumlu olacağı, taraflar arasında imzalanmış yazılı sözleşmenin veya davalı şirketi temerrüde düşürmek amacıyla keşide edilmiş bir ihtarnamenin bulunmadığı, davacı işlemiş faiz talebinin dayanağı olabilecek herhangi bir belgenin ibraz edilmediği, davacı talebine göre hesaplama yapıldığında; işlemiş faiz alacağının 24.945,98 TL olacağı kanaati bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi ek raporuna itirazları üzerine davalı şirketin 2007 yılı ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak 2. Ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verildiği, Bilirkişi tarafından sunulan 24/09/2019 tarihli 2. Ek bilirkişi raporunda; Başlatılan takipte 25.718,43 TL asıl alacak ile fatura tarihinden itibaren avans faiz oranlarına göre 24.966,25 TL işlemiş faiz talep edildiği, davalının bakiye farkını oluşturan işlemlerin dayanağı belge ve bilgileri sunmaması durumunda; takibe konu edilen 25.718,43 TL tutarındaki asıl alacaktan sorumlu olacağı, taraflar arasında imzalanmış yazılı sözleşmenin veya davalı şirketi temerrüde düşürmek amacıyla keşide edilmiş bir ihtarnamenin bulunmadığı, davacı işlemiş faiz talebinin dayanağı olabilecek herhangi bir belgenin ibraz edilmediği, davacı talebine göre hesaplama yapıldığında; işlemiş faiz alacağının 24.945,98 TL olacağı kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu, ek rapor ve 2. Ek rapor ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında verilen hizmet karşılığı 21.12.2009 tarih, … sayılı ve 168.598,62 TL tutarlı fatura bakiyesine dayanmakta olup, Asıl alacak olarak talep edilen 25.718,23 TL’nin bahsi geçen faturanın KDV tutarı olduğu , mahkememize sunulu bilirkişi raporu ile taraf ticari defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi ile davacı kayıtlarına göre; davalı şirketin takip tarihi itibariyle 25.718,43 TL borçlu olduğu, Davalı defter kayıtlarına göre; davacı şirketin takip tarihi itibariyle 294.891,69 TL borçlu, 31.12.2009 Tarihi itibariyle bakiyeler arasında (294.891,69 + 25.718,43) 320.610,12 TL fark bulunduğu, farkın 2008 yılından devreden bakiyelerden kaynaklandığı, anılan fatura davalı kayıtlarına alınmış olup, ilgili dönemde Ba formu ile de beyan edildiği, Takip ve dava konusu faturaya karşılık davalı şirketçe yapılmış bir ödeme bulunmadığı görülmüştür.
Ticari ilişki süresinde; davacı tarafça ( 161.507,38 + 236.024,54 + 168.598,62) 566.130,54 TL tutarında 3 adet fatura düzenlenmiş olup, anılan faturalar her iki taraf kayıtlarına alındığı, Davalı kayıtlarında davacı cari hesabına, 09.05.2007 tarihinde “309 Çek” açıklaması ile 274.896,- TL ve 03.01.2008 tarihinde “Çek Çıkış” açıklaması ile 17.183.75 TL borç, 14.06.2007 tarihinde “Verilen Çek ladesi.’’ açıklaması 243.256,65 TL alacak kaydedildiği ,anılan işlemler davacı kayıtlarında gözükmediği, davalı açıklaması ile ticari defter ve kayıtların uyumlu olmadığı, davalının farkı oluşturan işlemlerin dayanağı belge ve bilgileri sunmadığı bu nedenle takibe konu edilen 25.718,43 TL den sorumlu olduğu anlaşılmış, taraflar arasında imzalanmış yazılı sözleşme veya davalı şirketi temerrüde düşürmek amacıyla keşide edilmiş bir ihtarnamenin bulunmadığı, davacı işlemiş faiz talebinin dayanağı olabilecek herhangi bir belgenin ibraz edilmediği hususu nazara alındığında takipte talep edilen faizin yerinde olmadığı kanaatine varılmış, Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın Kısmen İptali ile takibin 25.718,43-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, takip tarihinden itibaren asıl alacağa avans faizi uygulanmasına,
2-Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 5.143,68-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.756,83-TL Harçtan peşin alınan 864,96-TL harcın mahsubu ile bakiye 891,87-TL harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 3.086,21-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.991,63-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 896,36-TL ilk gider, 157-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 1.150-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.203,36-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 1.560,03-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan 400-TL bilirkişi giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 196,89-TL nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine.
9-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır