Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/871 E. 2018/1142 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/871
KARAR NO:2018/1142

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ : 06/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Antalya ilinde turizm ve taşımacılık işi yaptığını, tarafların arasında transfer işi ile ilgili olarak hizmet akdine dayalı cari hesap şeklinde işleyen bir ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin davalı şirketin Antalya’da organize ettiği çeşitli etkinliklere gelen müşterilerine farklı zamanlarda transfer hizmeti sunduğunu ve bu hizmetlerle ilgili olarak faturalar düzenlediğini, bu faturaların 31/08/2016 tarih, … seri nolu 1.773,54-TL bedelli, 18/09/2016 tarihli … seri nolu 2.389,50-TL bedelli, 06/10/2016 tarih … seri nolu 977,04-TL bedelli olmak üzere toplam 5.140,08-TL olan faturalar olduğunu, davalının bu faturalardan dolayı oluşan borcundan kaynaklı olarak üzerine düşen ödemeleri yapmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının süresi içerisinde borca ve ferilerine itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, davalının yapmış olduğu itirazların haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacı ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişkinin ve süregelen cari hesap ilişkisine dayanan borç alacak durumunun şüpheli olduğunu, zira bu şüpheli duruma dayanarak yaptıkları itiraz sonrası davacının kendilerini haklı çıkardığını ve itirazlarının faiz ile alakalı olan kısmını kabul ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava İİK 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davalıya verilen hizmet nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir.
Delil olarak; icra dosyası, fatura ve cari hesap kayıtları, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 1.773,54.-TL fatura alacağı, 56,63-TL işlemiş faiz, 2.389,50-TL fatura alacağı, 63,93-TL işlemiş faiz ve 977,04-TL fatura alacağı, 21,08-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.281,72-TL alacacağın tahsili amacıyla 20/12/2016 tarihinde 1 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin 22/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 29/12/2016 tarihine borca itiraz ettiği, itirazın ve davanın süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce dosyanın bilirkişiye tevdi ile tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya sunulan deliller, icra takip dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak Taraflar arasında mevcut reklam yayınları nedeniyle davacının icra takibi tarihi itibariyle icra takibine dayanak faturadan dolayı davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarına ilişkin rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verildiği, Mali Müşavir Bilirkişi … tarafından düzenlenen 02/10/2018 tarihli raporda; “Usulüne uygun davacı defter kayıtlarına göre; davalı şirketin takip tarihi itibariyle 2.57170 TL borçlu olduğu, borcun takip ve dava konusu fatura bedelleri bakiyesinden kaynaklandığı, faturaların davalı şirkete tebliğ edildiğini gösterir herhangi bir belgenin sunulmadığı, Ödeme emri ile birlikte davacı faturalarının davalı şirkete tebliğ edildiği, davalının fatura içeriği hizmetlerin alınmadığı, faturaların tebliğ edilmediği yönünde itirazının bulunmadığı, Başlatılan takipte; 5.140,08 TL asıl alacak ile 141,64 TL işlemiş faiz talep edildiği, işlemiş faiz ile ilgili talebin iş bu davaya konu edilmediği, celbedilecek KDV Beyannamelerinden faturaların beyan edilip edilmediği hususlarına yönelik bir tespitin yapılamayacağı, Fatura bedellerinin; dönem bazında 5.000,- TL’lık beyan sınırının altında oluşu nedeniyle davalının Ba Formu ile beyan zorunluluğunun bulunmadığı, bu durumda Ba Formlarından da davacı faturalarının davalı şirketin kabulünde olup olmadığı hususuna yönelik bir tespitin yapılamayacağı… ” kanaati bildirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ; taraflar arasında süregelen bir cari hesap ilişkisinin varlığı her iki tarafında kabulünde olup Ödeme emri ve eki faturalar 22.12.2016 tarihinde davalı şirkete tebliğ edilmişdavalı tarafça icra dosyasına yapılan itiraz da “Takip konusu borca dayanak teşkil eden hususların taraflarınca anlaşılamadığı ileri sürülerek; diğer itiraz ve defi hakları saklı kalmak kaydıyla; borcun tamamına, faizine ve tüm ferilerine itiraz edilmiş ancak davalının fatura içeriği hizmetlerin alınmadığı, faturaların tebliğ edilmediği yönünde itirazı bulunmadığı görülmüştür.
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 148, 149 ve Mükerrer 257. maddeleri gereğince, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; mal ve hizmet satışlarını ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirmeleri yükümlülüğü getirilmiş olup Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had KDV hariç 5.000 TL olarak belirlenmiştir.Ancak, takip ve dava konusu davacı fatura tutarları; dönem bazında 5.000,- TL’lık beyan sınırının altındadır. Bu nedenle, davalının Ba formu ile beyan zorunluluğu bulunmamaktadır.
Usulünce tutulan davacı ticaridefterleri uyarınca davalı şirketin takip tarihi itibariyle 2.571,70 TL borçlu olduğu, borcun takip ve dava konusu fatura bedelleri bakiyesinden kaynaklandığı,davalı şirketin usulünce tebliğe rağmen ticari defterlerini incelemeye esas olmak üzere ibraz etmediği,ödeme emri ile birlikte davacı faturalarının davalı şirkete tebliğ edildiği, davalının fatura içeriği hizmetlerin alınmadığı, faturaların tebliğ edilmediği yönünde itirazının bulunmadığı görülmekle davanın 2.571,70 TL asıl alacak üzerinden kabulü gerektiği anlaşılmıştır.
Anılan durum karşısında takip konusu alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olması nedeniyle davalı-borçlunun İİK’nın 67/2. maddesine göre hükmolunan alacağın %20 oranı üzerinden hesaplanan icra inkar tazminatından da sorumlu olması gerektiği hususu da göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin 2.571,70-TL asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
2-Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 514,34-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 175,67-TL Harçtan peşin alınan 87,78-TL. harcın mahsubu ile bakiye 87,89-TL. harcın davalıdan tahisili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.180-TL. nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Red edilen kısım yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.180- TL. nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 119,18-TL ilk gider, 86-TL tebligat ve müzekkere gideri ile 750-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 955,18-TL. yargılama giderinin red ve kabul durumu nazara alınarak takdiren 526,23-TL sinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7-HMK 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair,davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/11/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır