Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/867 E. 2020/541 K. 06.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/867 Esas
KARAR NO : 2020/541
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2017
KARAR TARİHİ : 06/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Müvekkil ile davalı şirketler arasında 21/06/2013 tarihinde Örnek Daire Dış Cephe Kaplama işlerine konu … Projesi adı altında yüklenici sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme kapsamında müvekkil şirketin yüklenici olarak üzerine düşen edim olan imalat ve montajlama işlemini yapmayı üstlendiğini ve üstlenilen işlerin müvekkil tarafından eksiksiz olarak yerine getirildiğini ve davalı tarafa teslim edildiğini, müvekkilinin hak ediş tutarına ilişkin olarak düzenlenen 29/07/2013 tarihli 588.464,36-TL bedelli takip dayanağı fatura bedelinin 48.847,93-TL’lik kısmının davalılarca ödenmemesi üzerine alacağın tahsili amacıyla … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrini tebliğ alan davalıların haksız şekilde takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu beyanla davalıların haksız ve hukuka ayrıkı itirazının iptali ile takibin devamına, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davacı şirket ile müvekkil şirket arasında 21/06/2013 tarihli … Projesi Örnek Daire Dış Cephe Kaplama İşlerine Ait Yüklenici Sözleşmesi akdedildiğini, davacı şirketin müvekkil şirketlere kesin teminat olarak işin sözleşme toplam tutarının %10 oranında kesin teminat mektubu vermeyi taahhüt ettiğini ve aksi halde sözleşmenin yürürlüğe girmeyeceğini kabul etmiş olmasına rağmen bu kesin teminat mektubunu sunmadığını, müvekkil şirketin sözleşmenin 9.2. maddesi uyarınca davacı şirketin hak edişinden kesinti yaparak ancak nakit teminat oluşturabildiğini, davanın dayanağı olan takibe konu 48.847,93-TL tutarında olduğu iddia edilen borç teminat kesintisi olup, iadesi için gerekli koşullar oluşmadığından muaccel halde olmadığını, müvekkil şirketlerin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacı şirket aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK. 67 ve devamı maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali istemidir.
Dava, davacının alacağının davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Taraflarca delil olarak; … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası, 21/06/2013 tarihli sözleşme, fatura, bilgi ve belgeler, ticari defter kayıtları ve bilirkişi incelemesine dayanılmış olup, gösterilen deliller toplanarak dosya arasına konulmuştur.
İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır. Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden; davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi, davanın kabulü halinde borçlu da, alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır.
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İİK’nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 07/04/2015 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip talebinde 48.847,93 TL asıl alacak ve 9.945,23 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.793,16 TL talep edildiği, ödeme emrinin davalı borçluya 10/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu taraflarca yapılan yetki itirazı üzerine dosyanın …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına tevzi edildiği ve ödeme emrinin davalı borçlu … Dış Tic. A.Ş.ye 02/01/2017 tarihinde, diğer davalı borçlu … A.Ş.ye 16/01/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlular vekili tarafından 17/01/2017 tarihinde takibe, borca, faize, yargılama giderlerine ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiği ve davalı borçluların itirazının süresinde olduğu görülmüştür.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda dava dosyası, icra dosyası, ilgili kayıtlar üzerinde inceleme yapılarak davacı alacağının varlığı ile itirazlarda değerlendirilerek hesaplama yapılmak üzere bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 31/10/2018 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Tarafların ticari defter ve kayıtlarının Kanun hükümlerine uygun tutulduğu, davacı ve davalının 2013 yılı dönem sonu bakiyesi olan 48.847,93-TL tutarda mutabık oldukları ve 07/04/2015 tarihli icra takibine konu olan 48.847,93-TL ana para tutarından davacının davalıdan alacaklı olduğu 2013 yılı dönem sonu muhasebe kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafından teminat kesintisi olarak alınan depozito ve teminatlar hesabında tutulan 48.847,93-TL tutarın iadesi için gereken koşulların oluşup oluşmadığının takdirinin mahkemeye ait olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmiştir.
Mahkememizce davacı tarafın hak ediş belgelerini dosyaya sunması üzerine dosyanın İnşaat Mühendisi ve Hesap Uzmanı bilirkişilere tevdi ile bilirkişi raporu alınmasına karar verildiği, İnşaat Mühendisi bilirkişi … ve Mali Müşavir bilirkişi … tarafından sunulan 10/06/2020 tarihli bilirkişi raporu özetle; ”Davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin 310.764,26 USD bedel karşılığında imzalandığı, taraflarca imzalanan 1 nolu 30/06/2013 tarihli Aylık Hakediş Raporu incelendiğinde toplam imalat tutarının %100 olduğu görüldüğünden sözleşme konusu işin davacı yüklenici şirket tarafından tamamlandığının anlaşıldığı, hak ediş raporundaki fatura bedelinin 321.565,22 USD olduğunun belirtildiği, 29/07/2013 tarihli fatura bedelinin USD karşılığı 321.565,22 olmak üzere (TC.Merkez Bankası döviz kuru 1,83) toplam fatura bedelinin 588.464,36 TL olduğu, iş bu faturanın sunulan hak ediş ile uyumlu olduğu, yine hak edişte gösterilen nakit teminat kesintisinin 31.076,43 USD nin Türk Lirası karşılığının 56.869,87 TL olduğu hesaplanmış olup dava dosyasında sunulu bulunan 31/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda mali defterlerde yapılan inceleme neticesinde davacının 48.847,93-TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, bu durumda davalı şirketin hak edişte belirtilen %10’luk nakit teminat kesintisi bedelinden daha düşük miktarda kesinti yaptığının anlaşıldığı, sözleşmenin 9.2.maddesine göre yapılacak olan ara hak edişlerden brüt hak ediş tutarı üzerinden %10’luk nakit teminat kesintisi yapılacağının belirtildiği, fakat taraflar arasında tek hak ediş yapıldığı ve bu hak edişle işin tamamlandığı görüldüğünden hak edişin tek ve kesin hak ediş olarak değerlendirilmesi gerektiği, yapılan kesintinin iadesi içinse yine sözleşmenin 10.2.maddesinde tanımlandığı üzere ”yapılan kesintilerin işlerin sözleşme ve eklerine ayrıca her türlü şartname hükümlerine göre uygun olarak yerine getirildiği takdirde kesin hesapların işveren ve idare tarafından onaylanmasından sonra kendisine iade edileceği”nin belirtildiği görüldüğünden hak ediş raporunda işin tamamlandığı, kesinlen faturanın iş bu hak edişe uygun olarak kesildiği ve faturanın davalı şirketin kayıtlarında yer aldığı göz önünde bulundurulduğunda teknik olarak nakit teminat kesintisinin davacı şirkete iade edilmesi gerektiği fakat davacı şirketin iflas halinde olması sebebiyle sözleşme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı konusundaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, davacı tarafından 07/04/2015 tarihinde davalı şirket aleyhine başlatılan icra takibinde talep edilen 48.847,93-TL asıl alacak için hesaplanan işlemiş faiz tutarının 9.786,98-TL olduğu, davacı yanın takipte 9.945,23-TL işlemiş faiz talep ettiği görülmekle işlemiş faiz tutarının 9.786,98-TL ile sınırlı olması gerektiği, davacı yanın %20’lik icra inkâr tazminatına ilişkin değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu” kanaatiyle rapor tanzim etmişlerdir.
GEREKÇE :
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ile usulüne uygun olarak alınan bilirkişi raporları birlikte tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında Yüklenici Sözleşmesi düzenlendiği, buna göre davacı tarafça üzerine düşen yükümlülüğün tamamen yerine getirildiği ancak davalı tarafça ödemenin eksik yapıldığı, davacı tarafça icra takibi yapıldığı ve davalı tarafın takibe itiraz ettiği, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu hakediş raporuna göre davacı tarafın takip asıl alacağı kadar alacaklı bulunduğu, faiz talebinin ise bir miktar fazla istenildiği, sözleşmenin 10.2 maddesinin olayımızda tek hakediş bulunduğundan uygulama yeri bulunmadığı anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
Davalıların … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile takibin 48.847,93 TL asıl alacak ve 9.786,98 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 58.634,91‬ TL üzerinden aynen devamına,
Asıl alacak 48.847,93 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 4.005,35-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 710,08-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 3.295,27-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 710,08-TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 8.422,54-TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 158,25-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 249,00-TL posta gideri olmak üzere toplam 2.449,00-TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 2.442,41-TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-HMK 333 (1) maddesi uyarınca davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce davacıya iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 06/10/2020

Katip …
☪e~imzalıdır.☪

Hakim …
☪e~imzalıdır.☪