Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/855 E. 2019/294 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/855
KARAR NO : 2019/294
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/10/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davalı şirketten danışmanlık ücreti alacağı fatura ile sabit olduğ üzere 5.900-TL olduğunu, ancak 1.196,67-TL değerinde bir adet ölçüm cihazını davalı taraftan teslim alınmış olduğu, bunun düşümü ile bakiye alacağının 4.703,33-TL kaldığını, fatura ve buna ilişkin …. Noterliğince keşide ettirilen ihtarname hatta icra takibi göndermelerine rağmen inkar cihetine gidildiğini ve halen bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile müvekkilinin 4.703,33-TL alacağının en yüksek temerrüt faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, iş bu davanın haksız ve kötü niyetli oludğunu, davacının müvekkili şirket aleyhine 01/11/2016 tarihinde huzurdaki iş bu davayı açtığını, ödemelerin tamamının icra takibinde gönderilen ödeme emrinin tebliğinden önce yapıldığını, bu nedenle bu rakamlar düşülerek davacının alacak miktarının tespit edilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava, davalıya verilen hizmet nedeni ile düzenlenen fatura bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkememizce dava, cevap, ibraz edilen deliller, tarafların 2016 yılı ticari defter kayıt ve belgeleri, icra dosyası ve tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı, varsa miktarının ve faizin belirlenmesine karar verildiği, Muhasebe Finans Uzmanı Bilirkişi … tarafından sunulan 21/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; İncelenen davacı şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, bu anlamda sunulan defterlerin usulüne uygun tutulduğu, Davacı yanın kendi ticari defterleri ve cari hesap durumuna nazaran 30.11.2016 takip tarihi itibarıyla davalı yandan 4.703,33 TL alacaklı göründüğü, Davalı yan incelemeye gelmeyip ticari defterlerini ibraz etmediğinden, davalı ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme ve tespit yapılamadığı, Davalı yanın davaya cevap dilekçesinde, fatura veya içeriğine itiraz edildiğine ilişkin herhangi bir beyana yer vermediği, buna karşılık ödeme dekontlarından bahsettiği görülmekle, dava dosyasında davalı yanca davacı yana gerçekleştirilmiş herhangi bir ödeme belgesine rastlanmadığından, davacı yanın davalı yandan takibe konu miktar tutarında alacaklı olup olmadığı hususunda takdirin mahkemeye ait olduğu kanaati bildirilmiştir.
Dosyaya getirtilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 4.703,33-TL asıl alacacağın tahsili amacıyla 30/11/2016 tarihinde 7 örnek nolu ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliğ edildiği, davalı borçlunun borca itiraz ettiği görülmüştür.
Davacı tarafından davalıya gönderilen … Noterliğinin 23/03/2017 tarih … ihtarname nolu ihtarnamesinin incelenmesinde; 5.900-TL fatura bedelinden davalıdan alınan 1.196,67-TL değerindeki bir adet ölçüm cihazı bedeli düşülerek bakiye 4.703,33-TL alacaklarının 10 gün içinde ödenmesini ihtar ettiği, ihtarnamenin 24/03/2017 tarihinde davalıya tebliğ olunduğu görülmüştür.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Davacı tarafından davalı adına 15.01.2016 tarih, … seri ve sıra numaralı 5.900,00 TL tutarındaki “… Akreditasyon Danışmanlık Hizmet Bedeli” açıklamalı “İrsaliydi Fatura” nın sunulu olduğu, söz konusu faturanın, … Noterliğinin 23.03.2017 tarih, … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı yan yetkilisi … adına 24.03.2017 tarihinde tebliğ edildiği, aynı ihtarnamede, 5.900,00 TL tutarındaki fatura alacağından 1.196,67 TL borçlarının düşülerek bakiye kalan 4.703,33 TL nin 10 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği görülmüştür.
Davacı şirket ticari defterlerinde, davalı şirket ile aralarındaki ticari ilişkiye ait muhasebe hareketlerinin … numaralı “Alıcılar” hesabında ve … numaralı “…” hesabı olmak üzere iki ayrı hesapta takip edildiği, … numaralı alıcılar hesabın 30.11.2016 takip tarihi itibarıyla 5.900,00 TL borç bakiyesi verdiği, … numaralı satıcılar hesabının da 30.11.2016 takip tarihi itibarıyla 1.196,67 TL alacak bakiyesi verdiği, bu durumda kümülatif anlamda davacının davalıdan 30.11.2016 takip tarihi itibarıyla 4.703,33 TL alacaklı olduğu, Davalı incelemeye gelmeyip ticari defterlerini ibraz etmediğinden, davalı ticari defterleri üzerinde herhangi bir inceleme ve tespit yapılamadığı ,davalı tarafın cevap dilekçesi ile davaya konu borcun icra takibinden önce davacı tarafa ödendiği iddiasında bulunması nedeni ile mahkememizin 06.06.2018 tarihli celse ara kararı ile davalı tarafa meşruhatlı davetiye tebliği ile iddia ettiği ödeme belgelerini ibraz etmek üzere tebliğden itibaren iki hafta süre verilmiş olup verilen süre içerisinde her hangi bir ödeme belgesi ibraz edilmediği görülmekle davacının, davalıdan alacağa konu fatura tutarı olan 4.703,33-TL alacağının olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce kısa kararda davanın sehven itirazın iptali davası olarak nitelendirilerek “… İcra Müdürlüğünün … e. sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına,davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 940,66-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ” şeklinde hüküm kurulmuş ise de esasen davanın alacak davası olarak açıldığı mahkememizce yanlışlıkla itirazın iptali istemi şeklinde algılandığı ,bu nedenle esasen hükmün “DAVANIN KABULÜ ile; 4.703,33-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyen temerrüt faizi lie birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine” şeklinde olması gerektiği ancak kısa karardan farklı gerekçeli karar hükmü olamayacağından kısa karara uygun gerekçeli karar hazırlanmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın iptali ile takibin takip koşulları ile devamına,
Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla alacağın %20 si olan 940,66-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 321,28-TL nispi karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 80,33-TL harcın mahsubu ile bakiye 240,95-TL harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.725-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 111,73-TL ilk gider, 750-TL bilirkişi, 79,50-TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 941,23-TL. Yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talebi halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır